SEKA direnişine destek ekmeğimize ve geleceğimize sahip çıkmaktır!
24 Ocak 1980 istikrar tedbirleri açıklandığında, kitlesel bir tepki görmedi.Yine 12 Eylül 1980 faşist darbesi de bir direnişle karşılaşmadı.İşçi sınıfının herhangi bir olumsuzluğa tepki verilmesi zaman alıyor.Özellikle de işçi sınıfı farklı siyasal eğilimlere bölünmüş ve örgütsüzse ,bu süreç hem dahada uzuyor ve hemde zorlanıyor.
24 Ocak ve 12 Eylül’ün arasından yaşanan sessizliğin ve durgunluğun aşılmasında 1986 yılının sonlarındaki Netaş Grevi’nin büyük etkisi oldu.Netaş Grevi öncesinde servis araçlarına binmeden yürüme ve yemek boykotu gibi eylemler, toplu sözleşme görüşmeleri sırasında meşru ve demokratik kitle eylemleri geleneğinin belki de başlangıcını oluşturdu.Ayrıca, işçi sınıfı içinde dayanışmanın gelişmesinde bu grev önemliydi.
1987 grevleri de bir hareketlilik sağladı.Ancak, 1989 Bahar Eylemleri öncesinde özellikle kamu kesimi işçilerini hareketlendiren ve dayanışma davranışlarını güçlendiren olay,10 bini aşkın SEKA işçisinin 6 Eylül 1988 tarihinde başlattıkları grevdi.SEKA işçileri,1989 Bahar Eylemlerinin neredeyse habercisi ve öncüsü oldu. SEKA işçilerinin yaklaşık 130 gün süren bu grevleri, hükümetin hiç de o kadar güçlü olmadığını, kararlı bir biçimde direnen işçi sınıfınınhükümeti saldırı dalgasını geriletebileceğini göstermesi açısından da son derece öğreticiydi.
SEKA işçileri,1988–89 yıllarında ücretlerini artırmak için mücadele ettiler.Daha sonraki yıllarda özelleştirmeye karşı örnek bir mücadele yürüttüler.Bugün ise İzmit’teki SEKA işçileri yeniden direniyor Bu yüzden geçen Kurban Bayramı’nı evde değil fabrikalarında geçirdiler.Bu eylemle hem ekmeklerine hemde dönemin tek kâğıt fabrikasına ve hemde geleceklerine sahip çıkıyorlar.
1989 yılının başlarında ANAP hükümeti çok güçlü gözüküyordu.Ancak, SEKA grevinin bitmesinden iki ay sonra, yerel seçimlerde büyük bir yenilgi yaşadı.Arkasından da biriken tepkşler eyleme dönüştü.
Bugünkü İMF ve TUSİAD’ın emir eri olan AKP hükümeti de güçlü gözüküyor.Arkasına ABD emperyalistlerini, AB emperyalistlerini, yerli işbirlikçi tekelci sermayeyi, kitle iletişim araçlarını, ve sermayenin çanağında beslenen medyayıda arkasına alan AKP hükümeti ,işçi sınıfı ve emekçi yığınlara yönelik saldırıların pervasızca sürüdrüyor.Ancak,durum hiçte AKP hükümeti ve medyanın toz pempe göstermeye çalıştıkları gibi değil,biirkmiş borş dağları,faizler ve rantçıların vurgunları yeni ekonomik krizi tetiklediği gibi,yoksulluk,işsizlik ve politik baskı ve yasaklar emekçilerirn tepkilerinin birikmesi Türkiyede hiç bir şeyin dışta göründüğü gibi durgun olmadığını gösteriyor.
Bugün, IMF’nin emirleriyle fabrikalarının peşkeş çekilmesine karşı direnişe geçen SEKA işçileri eylemlerini kararlılıkla sürdürüyorlar.“SEKA halkındır satılamaz”, “Bizim SEKA’dan ölümüz çıkar”,“Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Yılgınlık yok direniş var” sloganları atan işçiler dünde/bugünde fabrikalarına kapandılar. Fabrikalarına sahip çıkıyorlar. Kapatma kararı geri çekilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini açıklıyorlar.
SEKA işçileri özelleştirme saldırısına karşı yeniden bu sürece öncülük edebilir.Artan ve daha da artacağını bilinen çözüm bekleyen sorunlar, SEKA işçilerinin eyleminin yaktığı kıvılcımla eyleme dönüşüp yayılabilir ve kapıda hazır bekleyen özelleştirmelere karşı işçi sınıfının ,eylemde ve örgütlenmede,1989 Bahar Eylemleri’nde olduğu gibi bir nitelik sıçramasının önünü açabilir.Ve bu kez,siyasallaşma konusunda bir atılım yapar.Yıllar sonra bugünün tarihini yazanlar,yine SEKA direnişini yeni bir sürecin başlangıcı olarak görebilirler. O yüzden diyoruz ki, bugün onuruyla direnen SEKA işçilerine öncülük tayin edeici bir önem taşıyor.Bunun için SEKA işçilerini eylemlerinin başarısında devrimci ve komünistlerin üzerlerine büyük görevler yüklüyor.SEKA direnişini bugün bir başlangıç noktası olarak görmek ve SEKA direnişine sahip çıkmanın emperyalistlere ve uşaklarına karşı işimizi,ekmeğimiz,onurumuzu ve geleceğimiz savunmaktan geçtiğini görerek SEKA işçilerinin yanına koşmak ve direnişin başarısı için çalışmak gerekiyor.Onun içindir ki SEKA’ya sahip çıkmak özelleştirme,işten atma, örgütsüzlük ve sefalete karşı durarak geleceğimize sahip çıkmak demektir.
Malatya TEKEL işçilerinden SEKA desteği
Özelleştirme kapsamındaki işletmelerden Malatya TEKEL fabrikası işçileri kendilerini fabrikaya kapatarak Hükümet’i protesto etti.
İzmit’teki SEKA Kağıt Fabrikası’nda yaşananların ardından Malatya’da da Tekel fabrikası işçileri kendilerini fabrikaya kapatarak, İzmit’teki SEKA işçilerini desteklediklerini açıkladılar.
100’e yakın işçi, özelleştirmeye karşı olduklarını söyleyerek, önce fabrika önünde toplanıp Hükümet aleyhinde slogan attı. Hükümet’i istifaya çağıran işçiler, fabrikadan çıkmayacaklarını belirtti.
02.28.2004