Karışık Fıkralar

Uyanık Dursun

Dursun İstanbul’a gitmiş. Orada gökdelenlere bakıyormuş. Uyanık bir İstanbullu Dursun’a yaklaşmış:

-Hop hemşerim, gökdelene bakmak parayla, demiş. 1. kata bakarsan 100 bin, 2. kata bakarsan 200 bin, kısacası hangi kata bakarsan o kadar para vereceksin,demiş.Saf Dursun 5. kata bakıyorum demiş ve 500 bin lira vermiş. Köyüne dönünce kahvede arkadaşlarına anlatmış:

-Ya bu İstanbullular çok saf oluyor ha ben orada gökdelenin 5. katına değil 7. katına bakıyordum.

Nefes

Yahya Kemal, çok şişman olduğu için, bir yokuşun sonundaki dükkanın önünde dinlenirken, içeriden çıkan tezgahtar:

-Buyrun beyim, diye atılmış, ne alırsınız?

Yahya Kemal tebessüm edip:

-Evlat, demiş, müsaade edersen bir nefes alacağım.

Koro

Avusturya’daki tiyatrolardan birinde, yalnız fakirlere mahsus olmak üzere bedava bir koro konseri veriliyormuş. Dinleyenlerden biri:

-Bunlar ne yapıyorlar? demiş.

Diğeri:

-Bedava söyledikleri için çabuk bitsin diye hep birden söylüyorlar, cevabını vermiş.

Mektup

Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem Bolayır bir gün babasından mektup alır. Mektup şöyle yazılmıştır:

-Ekremciğim, ne yapacağımı bilmediğimden sana mektup yazıyorum. Ne yazacağımı bilmediğimden sözlerime son veriyorum. Gözlerinden öperim.

Kılıbığın Son İsteği

Kılıbık bir idam mahkumuna sordular:

-Son arzun nedir?

İdam mahkumu boynunu büktü:

-Vallahi bilmem, izin verin de karıma bir soruvereyim!...

Nerede?

-Oğlum, dolapta iki elma vardı, neden bir tane kalmış?..

-Karanlıkta öbürünü görmemiştim anne!..

Mal

Doktorun karşısına iki küçük çocuk gelmişti. Doktor, dertlerini sordu. Birisi:

-Bir bilye yuttum. Onu çıkarmanızı istiyorum.

Doktor ötekine sordu:

-Ya sen ne istiyorsun?

-Onun yuttuğu bilye benim de ondan almaya geldim.

Hep Birlikte

Temel’i yakalayıp karakola getirmişler. Komiser sorgulamaya başlamış:

-Nerede oturuyorsun?

-Kardeşim Cemal’le oturuyorum.

-Kardeşin nerede oturuyor?

-O da babamla oturuyor.

-Baban nerede oturuyor, ulan?

-Ne kızıyorsun komiser bey, hep birlikte oturuyoruz.

Papağanın Cevabı

Satıcı, papağanın özelliklerini saymakla bitiremiyordu:

-Bu papağanın ayağındaki kırmızı ipi çekersen Almanca konuşur. Mavi ipi çekersen İngilizce konuşur.

Müşterilerden biri sordu:

-Ya ikisini birden çekersek?..

Papağan, adamın sözünü keserek atıldı:

-Aptal, o zaman de düşerim...

Büyük İnsan

İki çocuk konuşuyorlardı. Birisi:

-Sizin kasabada hiç büyük insan doğmuş mu?

-Hayır, bizim orada insanlar hep bebek doğar.

Hazır Cevap

Öğretmen, öğrencilerin aklını karıştırmak için:

-Çocuklar, demiş. Allah hepimizin cennete gitmesini istediği halde, neden bizi dünyaya göndermiş?

Çocuklardan biri, soruya karşılık vermiş:

-Öğretmenim, demiş. Şüphesiz ki siz bizim sınıf geçmemizi istiyorsunuz. O halde neden hepimize birer 10 vermeyip imtihan ediyorsunuz?

Çocuktan Al Haberi

Küçük Mehmet annesine, babasının başında neden saç olmadığını sordu. Annesi:

-Bak oğlum, dedi. Baban fazla düşünceli de ondan...

Mehmet tebessüm etti:

-Şimdi anladım anneciğim, neden senin bu kadar çok saçın olduğunu...

Yemesi Kolay Olsun

Timur’un defterdarı hesapta bir yanlışlık yapar. Bunun üzerine Timur o defterdara kağıtları yedirir ve işten kovar. Yerine Nasreddin Hoca’yı alır. Nasreddin Hoca hesapları yufka üzerine yapmaya başlar. Timur, bunu görür ve sebebini sorar. Cevap aynen şöyle olur:

-Yemesi kolay olsun diye.

Mahveden Şiir

Yahya Kemal’e gelenlerden biri, şaire:

-Gençlerden biri dün şiirinizi okudu.

-Okusun.

-Fakat okurken şiirlerinizi mahvetti!

-Çok iyi etmiş.

-Samimi misiniz?

-Evet, çok iyi etmiş!.. O şiirler beni mahvetmişti. Gençler de onları mahvetmek suretiyle benim intikamımı alıyorlar.

Elbiseni Çalmasınlar

Köylünün biri hocaya gelip:

“Abdest almak için soyunup göle girdiğim zaman ne tarafa döneyim” diye sorar. Hoca şu cevabı verir:

“Ne tarafa soyunduysan o tarafa dön ki, elbiselerini çalmasınlar.”

Zayıflama Metodu

-Karım zayıflamaya karar verdi.

-Peki bunun için ne yapıyor?

-On gündür, her sabah üç saat ata biniyor.

-Şu anda durum nasıl?

Adam, hüzünle başını eğdi:

-At, beş kilo zayıfladı.

Oyun

Akıl hastanesinde iki hasta karşılaşmış.

-Haydi gel, seninle oyun oynayalım.

-Ne oynayalım?

-Kasapçılık...

-Nasıl oynayacağız?

-Ben kasap olurum, sen de müşteri...

-Tamam...Başlayalım...

-Başla öyleyse!

-Kasap efendi, bana iki çeki odun verir misin?

-Boş şişe getirdin mi yanında?..

Akşam Yemeği

Yahya Kemal, dostlarından birine rastlar:

-Bu akşam yemeğini benimle yer misin?

-Hay hay! Çok memnun olurum. Hiçbir mazeretim yok!

Yahya Kemal gülümseyerek cevap verir:

-İyi öyleyse bu akşam size geliyorum.

Bugünün İşini Yarına Bırakma

Babası oğluna öğüt veriyordu:

-Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.

Oğlu hemen annesine sesleniyor:

-Anne! Yarına bıraktığın baklavayı getir de yiyeyim.

Şiir

Yahya Kemal’e sormuşlar:

-Üstad, bugün ne ile meşguldünüz; görünmediniz?

-Bir şiir üzerinde çalışıyordum.

-Bitirdiniz mi?

-Hayır! Sabahleyin bir virgül koymuştum. Akşama kadar düşündüm, onu da beğenmedim. Akşam sildim.

Sınav

Akıl hastanesinde hastalar boş bir havuzun önüne götürülmüş.

-Herkes yüzsün, denmiş.

Biri hariç herkes atlamış.

-Ona aferin sana, en akıllı senmişsin.

Oda ağlamaklı:

-Ben yüzme bilmiyorum ki.

Resim mi, Şiir mi?

Yeni neslin şair ve ressamlarından biri Yahya Kemal’e sorar:

-Ne dersiniz Üstad? Resim mi yapayım, şiir mi yazayım?

Yahya Kemal:

-Resim yap, resim.

-Fakat benim resimlerimi görmediniz ki.

-Öyle ama, şiirlerini gördüm.

Gözlerini Yumar mısın?

Bir gün Birol, dedesinin yanına giderek:

-Dedeciğim, gözlerini yumar mısın?

Dedesi:

-Niçin yavrum?

Birol:

-Annem ile babam, deden gözlerini yumunca zengin olacağız dediler de...

Banka

Temel ve İdris bankaya girmiş. Bankada sıra beklerlerken silahlı bir adam bankayı soymuş. Adam paraları torbaya koydururken Temel gizlice İdris’in avucuna bir binlik sıkıştırmış:

-Sana bin lira borcumu vereyim de...

Çekiç

Çocuk ağlıyormuş:

-Babam çekici eline vurdu.

-Peki sen niye ağlıyorsun?

-Önce gülmüştüm de.

Kurt

Karadenizli arkadaşıyla balık tutuyormuş. Arkadaşı onu bir süre izledikten sonra dayanamayıp sormuş:

-Senin oltanda kurt yerine kiraz var.

Karadenizli sinirlenmiş:

-Aptal, kurt kirazın içinde!” demiş.

Komedi Ana Sayfası

ANA SAYFA

Haber – Hizmetlerimiz - Gezi – Forum – SMS Servisi – Şiirler – Oyunlar – Cep Telefonu – Programlar – Sohbet – Sağlık – Kadın Yaşam – Astroloji – Komedi – Müzik – Din – İlan Servisi – Webmaster Özel – Kültür – Güzel Sözler – E-Kart – Web Dizayn – Kanallar – Link Değişimi – İçerik Ortaklığı – Reklam – E-Mail

O z c a n . H e l l o . T o 2 0 0 1 Ó