Bu ilk
Dagcilik yada zirve cikisinin hikayesi aslinda surprizlerle olustu demek
daha dogru olur.Istanbul'dan Musti ile
tatil icin yola ciktigimizda Kemer ile Tekirova
Yakinlarinda oldugundan bahsedilen Sundance isimli bir yere gitmeyi ve
ilk olarak orada birkac gün gecirmeyi planlamistik. O zaman Tahtali'
ya cikmak gibi bir dusuncemiz yoktu acikcasi.
Güzel
bir günde Tekirova'dan hemen onceki bir yol ayriminda minübüs
söförünün bizi indirdigi ve tarifi ile Sundance
oldugunu tahmin ettigimiz sapaktan iceriye daldik
camlarin arasindan ,baharin tazeligini ve canliligini hissederk kucuk
koyevleri ve tarlalarin icinden gecerek Sundance Camping'e ulastik,ancak
yolda bizi karsilayan ve özgürce kosusturan iki attan birinin
oynasirken düsüp öldügünü ögrenmek bizi üzdü. Sundance ,kücük bakir
bir koyun kösesinde camlar,kavaklar,sögütler ve güzel bir dogal örtünün
icerisinde yerlesmis barakalardan olusan sakin
bir yerdi.Yemek ve sonrasi plajda uyuklayarak yorgunlugu
atma ve tatile konsantre olma girisimleri (
musti 4 saat uyuyunca günes yaniklari yüzünü gözünü sisirdi.)
yapmaya basladik.Tepelere yaptigim kücük bir trekking ile Tekirova ve cevreyi
gözleme sansi buldum.Iste bu sirada tam arkamda
yükselen Tahtali'nin bulutlarla kapli zirvesi
dikkatimi cekti.Musti 1997 de Bogazici dagcilik klubü ile buraya geldiklerini
asiri yagmur nedeniyle zirve yapamadiklarindan
bahsetmisti. Günsonunda aksam yemeginden sonra sakin ve huzurlu bir gecede
,kurbagalarin ve agustos böceklerinin sesleri geceyi canlandiriken bizimde
düsüncelerimizde ertesi gün Tahtali'ya zirve yapma fikri canlandi.(nasil
olabilirdi?)
Kamping sakinlerinden birgünde cikilabilecegi
bilgisini ,hernekadar kesin olmasada aldik.Musti birgece kamp atmaktan
bahsetti bu acikcasi benim ilgimi cekmedi,bu düzüncelerle uykuya daldik,sabah
ola hayrola misali.
Sabah 08:30 da kamptan
ayrildik deniz seviyesinden 2300'e ...Yol kavsagindaki yerlesime ulastik
,amac zirve olmasada güzel bir trek ile gidebilecegimiz yere kadar gitmekti.Buradaki
bir bakkaldan Beycik köyünden yada basören mevkiinden 4 saatte zirve yapabilecegimizi
ögrendik saat:09:30 idi ve buda 10:00 itibari ile baslarsak
14:00 de zirve ve geri dönüsüde düsünecek olursak bir günün bu cikis için
bizim gibi iki hirsli adam icin kolay olacagi ve bu hic hesapta olmayan
gezinin kisa tatilimize anlam kazandiracaginin farkindaydik.Daglara tutkulu
olan bizler icin ve uzun zamandir bir expedisyona katilmamis olan Musti
icin gözlerin yeterince parlamasi icin bir sebepti bu.Bakkalda sansliydik
bir taksi söförü ile karsilastik kendiside daha önce cikmisti ve zirvenin
2375 mt civarinda oldugunu ve cikilabilir teyidini aldik 700-800 civarindaki
baslangic noktasindan harakete gectik.
Ilk olarak köyün
hemen cikisinda çam ormanlarina daldik,önceleri kuru çam yapraklariyla
kapli patikalardan daha önce gidenlerin kirmizi-beyaz boyalarla isaretledigi(
-ki zirveye dek isaretler mevcut ve o isareetler olmasaydi sanirim ulasamazdik)
parkuru takip etmeye basladik.Ilk bölümü asmak güçlü ve sik çamlarin altinda
cogu gölge parkurdan 1 saat 15dk ile tamamladik .Açik bir alana ciktigimizda
yol boyunca kuslardan baska karsilastigimiz ilk canli olan bir inek gördük.Suyumuz
yeterli degildi ve buda bize suyun yakinda oldugunun isaretiydi,daha önce
ayni yoldan gecmis olan Musti'nin hafizasini zorlamasi bize güzel bir cinar
agacinin altindaki serin ve taze kaynagi bulma sansi verdi. 20 dk'lik bir
dinlenme ve yemek molasi bize cok iyi geldi acikcasi ve enerjimizi ve hirsimizi
kamciladi.Etraf baharin tazeligiyle ve canliligiyla bize gülümsüyordu,birde
Tahtali'nin utangac bir köylü kizi gibi duran zirvesi,kah bulutlarla kapaniyor
kah kisacikta olsa bize yüzünü gösteriyordu.Ama biz onun yüzünü yakindan
görmeyi kafamiza koymustuk -ve öyle olacakti!- ve ben onu görmek yaninda
öpmek istiyordum . Yola koyulduk artik dahada diklesen zorlu
bir parkurdaydik boyali isaretler siklasmisti,zirve sagimizda
olmasina ragmen parkurun hep sola dogru ilerleyerek yükselmesi
zaman zaman benim gibi tecrübesiz bir dagciyi sinirlendiriyordu(Ama bunuda
kisa bir sürede ögrenecektim).Diklesen yol siklasan ve büyüyen camlar sedirler
yikilmis ve kurumus heybetli agaclar büyülü bir orman hissi veriyordu,eger
gece burada olsam agaclarin hayaletler görünümüne dönüsebilecegini
ve ilginç illistrasyonlar yaratabilecegini hayal ediyordum.Yükseldikçe
tepeleri kaplayan bulutlara yaklasmak ve onlara dokunmak Beni heyecanlandiriyordu
Yükseldikce yamaclar ve orman dahada ihtisamli görünüyordu gözümüze
sesizlik ve issizlik ve yalnizlikti aklimdan gecenler.O an geldiginde artik
ormanin sonun gelmis bulutlarin icindeydik,artik asagisi degil yukaridaki
essiz mavilik günes ve bembeyaz bulutlar bize gülümsüyordu.
![]() 2300 mt .Zirve ve bulut |
![]() Beydaglari ,bulut ve orman |
13:00 Civarinda ormani bitirdikve zirvenin ilk tepesi hemen basimizin ucunda dikiliyordu,orman bitmisti tahminimiz 2100 mt civarinda oldugumuz yönündeydi.Yanimizda yaklasik 200mt civarinda bir ilk zirve görünüyordu ve artik isaretli yolu takibi birakip dogrudan tirmanmaya basladik ,heryer kücük kayaparcalarindan olusmus kaya kapli bir tepeye tirmaniyorduk.Ayagimizin altindaki taslar ,dik parkur ve kar birikintilerinin arasinda zorlu bir tirmanis yaptik (egim dikti ve zorluydu, tabiki malzemeli bir tirmanis degildi.) Ben Musti'nin 15 dk kadar önünde idim günesin yakiciligi susuzlugumu arttirinca karbirikintilerini acip temiz karlardan agzima bir parca atip bu mevsimde Antalya civarinda farkli hisler yasamam ve susuzlugumu gidermem Benim için yine bir ilkti.30 Dk lik bir tirmanisla Tahtalinin ilk zirvesine ulasmistik Iste o anda "Hicbir dag hafife alinmaz" gercegi ile karsilastik. Zirveye yükselti olarak 50-75 mt civarindaydik ancak bir anda bulutlar ve sis tabakasi hertarafimizi aniden kapladi görüs mesafemiz 6-7 mt ye kadar düstü etrafi issiz ve hazin bir yalnizlik kapladi bosluk hissi rüzgarin sesi ve soguk nefesi...
Yemek molasi ve beklememiz 20-30 dk kadar
sürdü etrafimiz kuzeyde acik olmakla birlikte ne zirve
yönü nede dönüs yolumuz açilmadi.Bulutlar ve sis israrla güzel kizin yüzünü
görmemize ve Ona ulasmamiza engel oluyordu ve olacakti da . Yinede
bu heyecani yasamak bulutlarin üstünde olmak yemyesil ve camlarla kapli
Beydaglarin gözlemek (Jack Kerouck -Zen Kaciklari...) issizligi dinlemek
kücük yirtici bir kusun sessizligi bozan cigligini isitmek , yalnizligi
hissetmek ve Benim icin özgürlügün timsali "Geronimo" nun ismini haykirmak
bircok seye bedeldi ve buna degerdi. Bu yasadigim ilk zirve ve tirmanis
tecrübemdi ,kondisyonum ,formum ve heyecanim kendimde kesfettigim olumlu
yönlerdi.Hep inandigim ve bildigim bir dag cocugu oldugum gerceginin pekismesi
de en önemli gercekti belkide.
Neticede Tahtali'nin zirvesine
75 mt kadar yaklastik ancak ulasamadik Kutsal Toprak Ana ile tartismak
olamazdi,O böyle olmasini istemisti ve Bizimde zamanimiz dönmek icin dogru
zamandi .Zirveden 14:05 'de ayrildik,ayni yolu daha hizli yaklasik iki
saatte indik ve köyün ulu cinarin (Önemli bir cinar ,köylülerden Türkiye'deki
nadir büyük cinarlardan biri oldugunu ögreniyoruz.Çevresi yaklasik 10mt
civarinda olabilir.) gölgesinde çaylarimizi yudumlayip,bizi Antalya yol
kavsagina birakacak süpürge satan seyyar saticilarin minübüsü ile ve sohbet
ederek yolculugu tamamlayip büyük bir haz ve bedensel yorgunlukla Sundance'e
ulastik.
Daglarin,bulutlarin ve ormanin
dansini günesle bulusturduk.
" Geronimo Yalniz Kartal"