Dr. Yaşar KALAFAT

 

e-mail

 

 

 

NAHÇIVAN YÖRESİNDE ERMENİ MEZALİMİ VE GEZİ NOTLARI

 

Atatürk Araştırma Merkezi 5-8 Ekim 1999 tarihleri arasında Iğdır'da bir seri kültürel etkinlik gösterdi. Bunlar Osmanlı Devletinin 700 ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. yılı münasebeti ile Iğdır valiliği ile birlikte yapılan "Iğdır Soykırım Anıt ve Müzesi'nin Açılışı" Iğdır Hakmehmet Köyü Toplu Mezar Kazısı" ve "21. yüzyıla girerken Tarihe Dostça Bakışı Türk- Ermeni İlişkileri Uluslar arası Sempozyumu" idi.

Iğdır Soykırım Anıt ve Müzesi 5 Ekim 1999 Günü yapıldı. Merasimde eserin gerçek sahibi diyebileceğimiz Iğdır valisi Şemsettin Uzun, mesajlı ve muhtevalı bir konuşma yaptı. Daha sonra Devlet Bakanı Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu ve anıtın mimarı Prof.Dr. C.A Gıyası konuştular. Rahmetli dostumuz İbrahim Bozyel bu ve diğer etkinliklerde haklı olarak saygı , sevgi ve rahmetle anıldı. Iğdır milletvekili Abbas Bozyel'in konuşmaları içerik bakımından çok dolu idi.

Mimar Prof. C.A Gıyası, hakikaten eserini olayın ruhunu yaşayarak yapmış. Davetlilere eserini ayrıntılı olarak anlatan "Iğdır Soykırım Anıtı" isimli kendi hazırladığı kitapçığı hediye etti.

Eserin iç kapağına Şıpka Kahramanı Süleyman Paşa'nın şehitler için söylediği şu veciz ifadeleri konulmuş:

"Şehitlere, menkıbelerine layık kabirler yapmak için zaman olsaydı, imkan olsaydı, bu hamaset (kahramanlık) önünde insan mevcudiyeti, sanatkarıyla, heykel tıraşı ile, ressamı ile aciz ve biçare kalırdı. Bunu ruhumuzda,irfanımızda hissederek , aciz şühedayı ensal-i atriyyenin(gelecek nesillerin) vefasına ve vicdanına tevdi ederek, üzerlerine birer avuç toprak serptik."

Bu anıtın yapılışı ile, Süleyman Paşa 'nın gelecek nesillere havale ettiği görev Iğdır valisi Şemsettin Uzun'un bayraktarlığında gerçekleştirmiştir. Azerbaycan Türk'ünün mimarlığını Ahıska Türk'ünün mühendisliğini, Anadolu Türk'ünü müteahhitliğini yaptığı bu soylu eser Türklüğün ortak eseri olmuştur. Merasime Nahçıvan'dan Cumhuriyetin Ali Meclis Başkanı Sabır Rustemhanlı üst seviyeden siyasi bir heyetle katılarak T.C'nin Bakan Seviyesindeki delegasyonu'nun yanında yer almakta, bu konudaki siyasi irade tescil edilmiştir. Süleyman Paşa'nın "birer avuç toprak atılması " uygulaması Türk Dünyası'nın inanç Kur'anı Kerim ve yaptığı duaya bizler fatiha ile iştirak ettik.

Anıtın Yaptırılması fikri rahmetli Av.İbrahim Bozyel'den 24-27 Nisan 1995'de yapılan ve rahmetli Sadık Ahmet'in de katıldığı "Tarih ve Ermeniler" konulu sempozyum da çıkmıştır. Açılan yarışmayı Prof.dr. C.A.Gıyası hoca kazanmıştır. Anıtın yapılmasında, kararına milyonlarca şehidimizin aziz hatırasını gelecik kuşaklara aktarma fikri esasa alınmıştır. Böylece Ermeni aldatmacalarına estetik bir cevap verilmiş oluyordu. Anıtın yapıları ile; geçmişte olduğu gibi günümüzde de Azerbaycan'da ve Anadolu'da Türklüğün düşmanını aynı olduğu, Türklüğün menfaati için ortak dayanışmanın şart olduğu gerçeği tekrar açıklanmış olmaktadır.

Soykırım Anıtı; Azerbaycan, İran ve Ermenistan yol kavşağında 1.3 hektarlık bir alan üzerinde ağrı dağı fon yapılarak yapılmıştır. Anıt sembolik 7 metrelik mozolenin üzerine kurgan mezar mekandan esinlenerek yapılmıştır. Mekanda müze odaları yer almaktadır. Müzenin giriş kapısı Selçuklu mimarı tarzında taç kapı olarak yapılmıştır. Kitapçıkta geniş bilgi verilen anıtın yüksekliği 36 mekredir. Giyasi anıt da kılıçlara yer verişini ve sayılarının 5 oluşu raliyeflerde asker, Kürt, Kartal, At motifinin yer alışı Türk kültür tarihi ve mitolojisinden hareketle izah etmektedir.

Üç gün süren kültürel etkinliklerde her vesile ile bu anıtın bir kin ve düşmanlık abidesi değil, geçmişteki hataları hatırlatan iyi komşuluk ilişkileri anıtı olduğu vurgulanmıştır ki, doğru olan budur.

Soykırım Anıtı'nın açılışına Iğdır halkından çok geniş ilgi vardı. Halk ve gençler heyecanlı anlar yaşadılar. Merasimi izleyen günlerde de gruplar halinde anıtı geziyorlardı.

21. Yüzyıla Girerken Tarihe Dostça Bakış: Türk- Ermeni ilişkileri Uluslar arası Sempozyumu Iğdır Ticaret Lisesi Konferans salonunda yapıldı.400-500 kişilik salon, sempozyum boyunca hemen hemen hiç boş kalmadı. İlgi daha ziyade orta öğretimden öğrenci ve öğretmenlerce oldu.

Sempozyumun protokol konuşmalarında Atatürk Araştırma Merkezinin başkanı Prof.Dr. Azmi Süslü, Iğdır valisi Şemsettin Uzun ve Devlet Bakanı Prof.dr. Ramazan Mirzaoğlu günün önemi ve yapılan hizmetin mahiyetini anlatan konuşmalar yaptılar. Nahçıvan milletvekili yazar ve şair sabir Rüstemhanlı yaptığı konuşmada, ermeni iddaalarını cevapladığı "Ömür Kitabı" isimli eserini kısaca tanıttı. Türkiye Ermeni konusunda daha etkili yayınlar yapmasını istedi. Ömür kitabını Türkiye'de İbrahim Bozyel yayınlamıştı. Sabir Rüstemhanlı Şerefhanlı/ İran'da yapılan sempozyuma da katılmış anılan eserini tanıtmıştı.

18 kadar bildirinin tartışıldığı sempozyum da Prof.Dr. Erich Feigl "Ağrı Dağı ve Iğdır Açısından da Dostlara Dostça Bakış " başlıklı bir bildiri verdi. Bölgede evvelce bulunup intibalarını neşretmiş iki uzmanla kendi müşaadelerini karşılaştırarak anlatırken Ermenilerin tutumlarına geniş yer verdi. Evvelce Kürtler konusunda bir kitabı da çıkan E. Fielg ilginç bir metodu var. E. Fielg ile geçmişte 10-13 günlük bir rapor GüneyDoğu Anadolu tetkik gezimiz olmuştu. Bu sempozyumda E.Fielg dostlarına "a Myth of Error: Europe, Turkey And Puplic Opınıon "isimli eserini hediye etti. E. Fielg, Türkçe verdiği bildiri de Anadolu'nun şimdiler de Lozan öncesi bölüşülme dönemini yaşadığını, Batının Türkiye'ye karşı tavrının hala değişmediğini misyonerlerin de tarihte ki tahrikkar tutumların değişmesini belirtti.

Ermeni konusunun uzmanlarından hocam Prof.Dr.Mehlika Aktok Kaşgarlı" Haçlı Seferleri ve Ermeniler " konulu bildirisinde;Ermenilerinin eşkiyalık ruhu ile Hıristiyanların haçlı seferlerine teşvik ettiğini, Anadolu'nun yerli Ermenilerin bulundukları bölgeleri istilacı Ermenilere teslim ettiklerini, Fatih Sultan Mehmet döneminde, İstanbul'da Ermenilerin yaptığı soygunların fatih Sultan Mehmet güçlerine mal edildiği Ermenilerin 13.yy.da da batılı Hıristiyan güçlerle işbirliği yaptığını, Haçlı seferlerinin o dönemde sebepleri Hıristiyan oldukları için Ermenileri koruma iddiası ile yola çıktıklarını Ermenilerin o dönemde de Anadolu'da isyan çıkardıklarını Haçlı seferlerinin bitmediğini devam ettiğini T.C nin bu realitenin farkında olmadığını, tarihte din savaşlarına, Yahudi katliamına ve sömürücü harplerine Ermenilerin sebep olduğunu Papalığın, bu nedenle Türk toplumlarından özür dilemesi gerektiğini belirtti.

Prof.Dr. Cevat Başaran'ın "Hak Mehmet Öncesi Toplu Mezar Kazılarına Bakış " isimli bildirisi Dr. Ali Tavukçu taktim etti. Ermeni mezaliminin dokumante edilmesinde Atatürk Kültür Merkezi, Atatürk Üniversitesi, Kars Kafkas Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi valiliklerle işbirliği yaparak çok saygın hizmetler vermektedir. Tarihçisi, Arkeoloğu, müzecisi, sosyoloğu ile gerçek kültür savaşı veriliyor. Prof.Dr.Enver Konukçu bu hizmetin her safhasında ve sahasında başlangıçtan beri yer almaktadır. Anılan bildiride bölgede yapılmış toplu mezar kazılarını yansıtan haritada izleme imkanı bulduk.

Nahçıvan Devlet Üniversitesi'nin Rektörü dostumuz Prof.Dr. İsa Habibeyli "Azerbaycan kaynaklarından Ermeniler'in yaptıkları katliamı" konulu bildirisinde Ermenilerin tarihte ve günümüzdeki cinayet siyasetindeki aynılık ve devamlılığı anlattı.

Nahçıvan Devlet Üniversitesi'nden Doç.Dr. İsmali Hacıyev "Moskova ve Kars Anlaşmalarında Nahçıvan" isimli bildirisinde Türkiye, Rusya ve Ermenistan ilişkilerini ayrıntı olarak işlemiştir.

Prof.Dr. Stefano Trınchese, sempozyuma Üniversita degli studi di Cassino'dan katılmıştı. Bildirisinin ismi "İtaly and Turco-Armenian Relations" idi. Trınchese bildirisinde çok ilginç açıklama ve iddialarda bulundu. O'na göre Osmanlı İmparatorluğunda Ermeni isyanlarına İmparatorluk içerisindeki Türkçü hareketler yol açmıştır. Daha sonra Padişahlık İslam ittifakı politikası izlemiş ve bu politika da Ermenileri isyan türünden tepkiler göstermeye itmiştir. Nihayet Ermenilere yurtluk olarak ayrılan toprakları Atatürk-Kemalistler küçültmüşlerdir. Bu gelişme de Ermenilerin tepkisine yol açmıştır. Tırnchese'nin yaklaşımlarını dinlemek bizim için yararlı olmuştur. Trınchese ayrıca Osmanlılarda merkezi otoritenin güçlenmesinden yana olan kesim ile merkezi otoritenin güçlenmesini istemeyen Prens Sebahattin yanlıları ihtilafından Ermenilerin çıkar sağladığını belirtmiştir.

Ermeni konusunun Türkiye'deki önemli uzman isimlerinden Dr. Erdal İlter " Taşnak Partisi'nin Ermeni isyanlarındaki Rolü" başlıklı bildirisinde, kaynaklardan hareketle Ermeni Örgütlerin Ermeni hareketi içerisinde etkinliklerin geçmişten alıp günümüze getirmiştir. E.ilter dostumuz bize çıkaracağımız Kafkasya Dergisi için günümüz Ermenistan'ını inceleyen bir yazı vaadinde bulundular.

Sempozyuma Atatürk Üniversitesinden katılan Yrd.Doç.Dr. Mehmet İnbaşı " XIV.Yüzyılda Kayseri ve Civarında Ermeniler" isimli bildirisinde Ermenilerin bu bölgede anılan yüzyıldaki siyasi etkinliklerini anlatmıştır.

Sempozyuma Nahçıvan Devlet Üniversitesinden "Ermenilerin Türkiye ve İran'dan Göç Ettirmeleri Politikası" isimli bildirisi ile katılan Doç.Dr. Şükür Mehmetov, çok önemli demografik bilgiler vermiştir. Esasen Ermeni eksenli Türk demografisi daha uzun dönemler itibariyle ele alınıp günümüze getirilmesi çok yararlı olur kanaatindeyiz.

Mehmetov Şükür "Trans Kafkasya'nın İsyanı Partileri " konulu geniş kapsamlı bir çalışma hazırlamıştır. Bu çalışmaya Ş. Mehmedov'un bir arkadaşı ile birlikte hazırlamakta olduğu "Nahçıvan Yıllığı" isimli bir çalışması da vardır. Bu iki çalışmaya ASAM adına talip olduk.

ASAM adına yarıca Prof.Dr. Enver Konukçu başkanlığında yaptırılan Kafkasya konulu ilmi çalışmalardan Dr. Enis Şahin Gürcistan, Dr. İbrahim Ethem Aknur'un Nahçıvan, Doç.Dr. Esin Dayı'nın Elviya-i Selasiye, Erol Kürkçüoğlu'nun Ortaçağ da Bizans-İran Ermeni ilişkileri çalışmalarına da talip olduk ve E. Konukçu hocamızdan Kafkasya konulu bir yazı vadi aldık. Esin Dayı ile son dönem Osmanlı-Gürcü ilişkileri konulu bir araştırma yazısı hazırlamaları konusunda antat kaldık.

Diğer taraftan hocamız Prof. Dr. Mehmet Seray Kafkasya'nın son durumunu değerlendiren bir inceleme yazısını ASAM için vaad ederken, başkanı bulundukları Kafkasya Araştırma Merkezi'nin yapılmış Akademik çalışmalarından Dr. Mustafa Budak'ın Yrd.Doç.Dr. Halil Bal'ın Dr. Muhammed Erat'ın Doç.Dr. Cezmi Erarslan'ın Doç.Dr. Ali Arslan'ın hazırlıkları konusunda da yardım vaadinde bulundular. Mutluyuz.

Sempozyuma Nahçıvan Devlet Üniversitesinden "Nahçıvan Şehrinde Ermeni Mezalimi "konulu bildirisi ile katlına Doç.Dr. Ali Yusifov "Ermeni mezaliminden örnekler vermiştir. Aynı üniversiteden Doç.Dr. İsmali Hacıyev" Moskova ve Kars Anlaşmalarında Nahçıvan " isimli bildirisinde anlaşmaların mahiyetini anlatmıştır.

Sempozyuma Atatürk Üniversitesinden katılan Prof.Dr. Enver Konukçu " Sürmeli'de Ecmiyezin Kutsal Kilisesi ve Aras Yakınındaki Hakmehmet Köyü Merkezinin hemen yanında işlenen Ermeni toplu katliamındaki kilisenin rolünü anlatmıştır. E. Konukçunun Sempozyum ve kazı münasebeti ile yaptığı açıklamalar, bildirilerin açıklık kazanmaları itibariyle ehemmiyet arz etmiştir.

Prof.Dr. abdulselam Ulucam sempozyuma Yüzüncü Yıl Üniversitesinden " Doğu Anadolu Mimarisinde Türk-Ermeni Kültür İlişkileri" isimli dokümanter bildirisi ile katılmıştır. Bildiride Kümbet tarzı çatı örtüsünün milli kimliği üzerindeki iddialar tartışılmış bu tarz örtünün Asya Türk mimarisinden günümüze geldiği çeşitli mimari örnekleri ile gösterilmiş ve tez, mimarının süsleme gibi diğer üyeleri ile pekiştirilmiştir.

A. Ulucan'ın sanat tarihi, arkeoloji, E.Konukçu'nun Siyasi ve Kültürel Tarih, Yaşar Kalafat'ın halk bilimi, halk inançları itibariyle ileri sürdükleri tez, Gregoryan mezhepli halkın Ermeni milliyet kimliğine büründürülmeden evvel bu mezhebe mensup cemaate, Türklerinde kültürel genlerle katıldığı şeklindedir.

Prof.Dr. Mehmet Seray sempozyuma İstanbul Üniversitesinden katılmış "Ermeniler Yol Ayrımında "isimli bildirisinde Ermeni Diplomasisindeki son gelişmeleri anlatmıştır.

Sempozyumun Genel Değerlendirmesi, Prof.Dr. Azmi Süslü ,Prof.Dr. Enver Konukçu, Prof.Dr. S.Trınchese Prof.Dr. E.Feıgl ve Dr. Y.Kalafat tarafından yapılmıştır.

Yaşar Kalafat değerlendirme konuşmasında şu hususlara yer verdi.

Sempozyumumuzda Protokol konuşmalarına ilaveten 3.seksiyonda 18 ilmi bildiri verilmiştir. Sempozyum, Ermeni Soykırım Anıtının açılışı ile kalıcılığı güçlendirmiştir. Hakmehmet Köyünde yapılan toplu mezar kazısı ile sempozyum bildirileri dokümanter edilme imkanı bulmuştur. Sempozyuma Azerbaycan Avusturya, İtalya, Fransa'dan da bilim adamları katılmıştır.