ONU KİM TANIYACAK
Temel derede yıkanırken, köyün çocukları hınzırlık yapıp dere kenarında bıraktığı elbiselerini alıp kaçmışlar. Dereden çıkan Temel elbiselerini bulamayınca utancından elleriyle önünü kapayarak eve doğru koşmaya başlamış. Uzaktan çırılçıplak, koşarak geldiğini gören babası seslenmiş: "Ula benim salak uşağım, yüzünü kapasana, oni kim tanıyacak!!!"
AH ERKEKLER
Cafer komadadır... Yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin... İflas ettiğim gün oradaydın... Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığimda seni gördüm...Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabii......"Şimdi komadayım yine başucumdasın... Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın..."
PATRON
Uçakta hostes, papaza sormuş:"
-Viski, cin, şarap... Ne emredersiniz?"
"-Kaç metrede uçuyoruz kızım?"
"-On bin metredeyiz peder!"
"-O halde sen bana su getir kızım, patrona çok yakınız, ayıp olur!"
MELEK Mİ?
Adam ölür ve öbür dünyada sorgusu başlar:
"-Hiç içki içtin mi?"
"-Aman efendim..."
"-Kumar oynadın mı?"
"-Aman efendim..."
"-Kadınlarla aran nasıldı?"
"-Aman efendim, ben kim çapkınlık kim"
."Cebrail dönüp bağıriı:"-Oradan bir çift kanat getirin!"
Adam çok sevinir:
"-Melek oluyorum, değil mi efendim?" der.
Cebrail cevaplar:"-Hayır kaz oluyorsun!"
REALİTİVE
Bir adam Tanrının doğasını anlamak istiyormuş ve ona sormuş:
"Tanrım, bir milyon yıl senin için ne kadar bir süredir?"
Tanrı şöyle cevaplamış:
"Bir milyon yıl benim için bir dakika kadardır."
Adam sormaya devam etmiş "Peki, Tanrım 1 milyon dolar senin için ne kadardır?".
Tanrı cevaplamış:
"Bir milyon dolar benim için bir penny gibidir".
Adam dayanamamış.
"Tanrım bana bir penny verir misin? " demiş.
Tanrıdan şöyle bir cevap gelmiş: "Bir dakika."
Papaz iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş:
"-Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?..."
Zangoç'ta derin sessizlik... İyice köpürmüş papaz:
"-Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?..."
"-Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim..."
"-Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun..."
Zangoş bıyık altından gülmüş;
"-İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız..."
Yer değiştirmisler. Bu defa Zangoç seslenmiş:
"-Kilise için toplanan yardımları kim iç ediyor?.
.."Papaz kendi kendine söylenmiş:"
-Hakikaten yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor."
EŞİNİZİ EVE ERKEN GETİRMENİN YOLU
Tipik bir maço, tipik güzel bir kadınla evlenmiş.
Düğünden sonra, adam aşağıdaki kuralları sıralamış:
"- Eğer istersem, evde olacağım, canım ne zaman isterse..
bana güçlük çıkarmanı, dır dır etmeni istemiyorum.
- Başka türlü söylemediğim sürece, her akşam, iyi bir akşam yemeği hazır bulmak istiyorum.
- Eski arkadaşlarımla ava, balığa, içmeye veya kart oynamaya da gidecegim ve sen karışmayacaksın. Bunlar, benim kurallarım yorumun var mı?" Yeni gelin, cevap vermiş? "Hayır, benim için uygun.. Yalnız şunu bilmelisin; bu evde, sex her gece saat 7'de olacak.. Sen olsan da, olmasan da .."
ilk gece
Evliliklerinin ilk gecesinde soyunurken erkek:
- Bir soru soracağım ne olur doğruyu söyle, dedi.
Kadın:
- Elbette şekerim, dedi.
Erkek:
- Seninle uyuyan ilk erkek ben mi olacağım?
Kadın:
- Eğer uyursan evet, şekerim.
PAPA
Papa bir gün Limuzin'in arkasında oturmaktan sıkılmış. "Sen geç bakalım arkaya, birazda ben kullanayım" demiş şöförüne ve direksiyona geçmiş. Ama aşırı hız yaptığı için bir süre sonra otoyol polisi tarafından durdurulmuş. Polis Papa'yı görünce merkezi telsizle aramış. "Merkez, çok büyük bir şahsiyeti hız yaptığı için durdurdum. Ne yapmam gerekir?" "Kimi durdurdun? Vali, bakan falansa hiç acıma, yaz cezayı." "Hayır, bu daha büyük birisi." "Daha büyük kim olabilir? Yoksa başkanı mı durdurdun?" "Hayır, hayır. Bu çok daha büyük birisi." "Kimi durdurdun söylesene." "Aslında kimi durdurduğumu bilmiyorum ama şöförlüğünü Papa yapıyor!"
TEMEL VE KUNG FU
Japon'un biri Rize'de bir kahveye girmiş ve herkese kafa tutmuş:
- Var mı aranızda delikanlı, varsa çıksın dışarı!
Tahmin edeceğiniz üzere Temel kapıya doğru yürümüş.
- Çıkıyorum ulan, görelim bakalım erkekliğini!
Birkaç dakika sonra Temel ağzı burnu dağılmış kahveye geri dönmüş.
Peşinden de Japon kasılarak içeri girmiş. Temel'i gösterek söylenmiş:
- Kore - Teakwon Do!
Ertesi gün Japon yine gelmiş. Yine meydan okumuş. Yine Temel'den rest. Ve
birkaç dakika sonra kapıda yine ağzı burnu dağılmış bir Temel! Ve peşinden kasılarak yaptığı oyunu açıklayan Japon:
- Çin - Kung Fu!Ertesi gün yine aynı hikaye: dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş Temel ve hergün değişik bir stil kullanan Japon:- Japon - Karate!Ve bir sonraki gün Japon yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmuş. Japonun restini gören yine Temel olmuş. Birkaç dakika sonra herkes suratı dağılmış bir Temel beklerken bu defa Japon her tarafı kanlar içinde kapıda belirmiş! Temel de hemen arkasından gelmiş, Japon'u gösterek gülümsemiş:- Toyota - Kriko
BERBER
İki arkadaş konuşuyorlardı:
"Her ne kadar elimden binlerce hanım geçti ise de hep çekingen hareket ettim...
"Ayıp bunu nasıl söyleyebiliyorsun!"
"Bunda ayıp ne var. Ben kadın berberiyim!"
SAAT
Deli, saatini hastahane bahçesindeki havuza atmıştı. Bunu gören arkadaşı:
"Niye attın saati havuza" demiş.
"Nasıl yüzdüğünü görmek için."
"Peki, kurdun mu?"
"Hayır."
"Enayi, kurmadan yüzer mi?"
İKİ KARADENİZ TAKIMI
Rizesporla Sinop maç yapıyorlarmış.
O esnada stadın yanından bir tren geçiyormuş.
Sinoplular trenin düdüğünü hakemin bitiş düdüğü zannetmisler. Ve sahayı terketmişler.
Kalan 85 dakikada Rizespor da gol atamayınca
maç 0-0 berabere bitmiş.
ÖBÜR GÜN BİZLER ÖLÜRMÜYÜZ ACABA
Havaalanı kontrol kulesinde uçakları indirip kaldıran adam …
Tren geçidinde bariyeri indirip kaldıran adam …
Kavşakta trafiği yönlendiren adam …
Ya karısı akşam evde yemeği yakarsa …
Ya karısı çok para harcadıysa …
Çocuk sınıfta kaldıysa …
Adam ona kızarsa …
Öbür gün bizler ölür müyüz acaba …