KARARLAR
Kararlar…
hayatın her deminde istemesek de vermek zorunda olduğumuz
kararlar. Bazen beyin buhranları sonucunda, bazen de gönülden
ve heyecan dolu verilen... Neden hep kendimizi bir labirentin
ortasında dönmemiz gereken yöne karar verme aşamasında
buluruz bilmem.
Bazen
o kararlar elimizi kolumuzu bağlar ve bizi mutlaka bir seçime
zorlar, bazen de istemesek bile bir yönü seçmek zorundayızdır.
Hani bir yazı vardı ya, her seçim bir kaybediştir aslında.
Bazıları
size hiç seçme şansı bırakmaz, tek bir yönümüz vardır
gidebileceğimiz ve siz isteseniz de aksine karar veremezsiniz.
Bazı
kararlar ise tek başına hiç. Öbür yarısını bulmadıkça,
kendi çapında tek taraflı bir karar olarak son bulur, bir
sonuca ulaşamaz, güdük kalır.
Bazen
pişman olacağımızı bile bile veririz kararımızı. Her
karar, ardında bir sorumluluğu da beraberinde getirir. Onu
verirken sonuçlarına da katlanıyoruzdur aslında. İnsanlık
da bu günlere verilen bazı kararların çizdiği çizgiyi
izleyerek gelmemiş midir. Ama şu bir gerçek ki karar
veremeyen insanlar her zaman başkalarının kararlarına boyun
eğmek zorunda kalırlar.
Karar
aslında içteki cesaretin bir yansımasıdır. “Gözü
kara” deyimi var ya hani, hiç bir şeyden korkmadan karar
verebilenler için kullanılır.
Bazen
bizim doğru sandığımız şeyler, başkalarının yanlış süzgecine
takılıverir. Önemli olan doğru olduğuna daha çok inandığımız
yönde karar verebilmektir. Çünkü verdiğimiz her karar, yanlış
olsun veya doğru olsun yaşam çizgimizdeki ayrı bir yolu oluşturacaktır.
Umulur ki doğru olduğunu zannettiğimiz kararlar labirentin çıkış
yönüne doğru atılmış bir adım olsun.
  
|