komik yazılar ciddi yazılar fıkralar menü biraz eğlenmeye ne dersiniz bize yazılarıızla destek olun her türlü öneri ve eleştiriye açığız

 

BİR YAZ MACERASI   (BY KEMKEM)


   24 Haziran Pazar Öğlen: Baltalar elimizde mayolar kıçımızda tatil yerine geldik. Mahallede insanların kıçından ter gelirken, serin sulara işiyeceğimizi düşündükçe çocuklar gibi şenleniyorduk.Hem bu deniz olayında havuzlardaki gibi işeyince renk değişme olayı falan da yok.Neyse kumsalda yerimizi almak için stratejik bir yer aramaya başladık. 

   Bu olay asla aceleye ve baştan savmaya gelmez bilader. Plajda, ne deniz ne kum ne güneş önemli olan tek şey çıtırlardır. Biz de acele etmedik, kum sıçrata sıçrata yarım saat dolaştık. Sonra avımızı görüp heyecanlandık ve bir panter hızıyla yanlarına koştuk. Bizim koşarak geldiğimizi gören kızlar kalkıp kaçtılar.

   13.40: Heyecanımıza hakim olup ürkütmeden iki bıldırcının çevresine konuşlandık. Sonra çaktırmadan yavaş yavaş yaklaşmaya başladık. Bu sırada kızlar birbirlerine yağ sürmeye başlamaz mı bilader. Yürü Aptiş dedim biraz daha yaklaşalım. Belki yağı bize sürdürürler. Yürüyemem Kemkem dedi. Niye oğlum dedim. Şeyim kuma saplandı, sürünürsek kumda derin bir iz olcak dedi. Kafandan hesap kitap yap oğlum, yen şehveti dedim. Tamam diyip kahveye borcumuzu çıkarmaya başladı. Az ilerde Sıpa bi kadının bacağını yalamaya çalıştı. Kocası peşinde kaçtı gitti sonra.

   14.05: Şişindik mişindik elimizden geleni yaptık ilgilenmedi kevaşeler. Biz de numaralarımızı göstermek için denize gittik. Denizi höpürdetme, bacak arasından geçme, ilerden yüzüp yüzüp kafaları tokuşturma para etmeyince en süper numaramızı yapıp mayomuzu çıkarıp salladık. İşte. Dayanamayıp güldü çıtırlar. O sırada rüzgar esince mayo uçup gitti. Yarım saat peşinde yüzdüm durdum az kalsın boğuluyodum.

   15.30: Oğlum hadi yapalım artık hamleyi, yoksa 2. dereceden yanacaz burda dedim. Tamam kardeş dedi ve kızlara Bakar mısın sevimli bayanlar, sizi kuma gömmemizi ister misiniz dedi. Kızlar utandı, aralarında konuştular falan, sonra biri Ay çok tatlısınız, kabul ediyoruz ama biz daha güneşlencez, ilkönce biz sizi gömelim sonra siz bize gömersiniz dedi. Aptişle birbirimize baktık. Acaba bizi yerine bize lafını bilerek mi söylemişti. Zar zor, kekeleyerek olur dedik. Gelip hemen iştahla işleme başladılar. Beynimde iki film birden oynamaya başladı. Aptişin ağzından salya akıyordu.

   16.00: Yarım saat şehvetli rüyalarla rüzgar gibi geçti gitti. Bu arada farkettim ki beynime güneş geçiyo. Bir tek kafa açıkta tabi. Aptiş kafama yumurta kırsana yiyelim, çok acıktım dedim. Bilader harbiden yaa, artık çıkalım burdan dedi ve kızlara dönüp Kızlar hadi çıkarın bizi de biraz da biz size gömelim dedi. Kurda bak sen. Ama kızlar şeytan gibi gülüp Ay ne salaksınız yaa diyip kalktılar ve kıvıra kıvıra uzaklaştılar. Aptiş'e bakıp Oğlum şimdi yandık işte dedim. Çünkü kumsalda bir kaç çocuktan ve Sıpa'dan başka kimse kalmamıştı.

   17.00: Sıpaya bağırıp çağırmamız işe yaramadı. Dövcez diye kaçıp gitti herif. Az sonra bayıldık.

   Akşamüstü: Uyandım. Saatin kaç olduğundan tabii ki haberim yoktu. Baktım başımızda bir kaç çocuk. Ellerinde koca bir yengeç burnumuzu kıstırtmaya çalışıyolar. Defolun gidin lan dedim tehdit ettim. Hiç dinlemediler. Yengeç burnunu sıkınca Aptiş can havliyle bağırıp uyandı ve küfüre başladı.

Daha akşamüstü: Piçler üstümüze işeyip gittiler. Biz ağlamaya başladık.
Gece: Sıpa karanlık olunca korkup yanımıza döndü ve kazıp bizi çıkardı. O kadar korktuğu dayağı da yedi tabii. Bok gibi eve döndük.
 


ana sayfakomik yazılarciddi yazılarfıkralar

AYDIN TASARIM 2001