Ciddi Yazılar /
Hayatın İçinden Yazılar/ İYİ
NİYET
İyi
niyetli ve yardımsever bir arkadaşımla bir gün doğada gezinirken,
kozasından çıkmaya çabalayan bir kelebek gördük. Kelebek kozanın
lifleri arasından sıyrılmaya çalışmaktaydı. Yardımsever arkadaşım
hemen kelebeğin imdadına koştu. Dikkatlice kozanın liflerini
sıyırdı, kozayı araladı ve kelebeğin fazla çabalamadan kozadan
çıkmasını sağladı. Ancak kelebek kozadan kolaylıkla çıktıysa da,
biraz çırpındı ve uçamadı. Yardımsever arkadaşımın gözardı ettiği
gerçek şuydu:
Kanatlar ancak kozadan çıkma çabalarıyla güçlenir ve uçuşa
hazırlanır. Kelebek kendini kurtarma çabalarıyla aslında kaslarını
geliştirmekte, kendini ayakta tutacak, güçlü kılacak, uçmaya
hazırlayacak hareketleri çabalarıyla öğrenmekteydi. Yardımsever
arkadaşım işini kolaylaştırarak kelebeğin güçlenmesine engel
olmuştu. Kelebek hiçbir zaman özgürlüğü tanımadı, hiçbir zaman
gerçekten yaşayamadı.
Psikiyatrist Ruth Sanford! ’un bir yazısından alınan bu
kısa öykü sizlere neler düşündürdü? 'Hiçbir şey' demeyin, sakın.
Eğer öyleyse lütfen öyküyü bir kere daha okuyun ve hayatta bazı
işleri başarmamızın kendi çabamıza bağlı olduğunu bilin. Aksi
takdirde zorluklarla mücadele edemeyen, kendine güvensiz birisi olur
çıkarız. Öykümüzde fırsat verilseydi, kelebeğimiz elbette kozasından
kendisi çıkacaktı. Ancak sonuç; zavallı kelebek, iyi niyete bağlı
bir talihsizlik yüzünden kısacık ömrünü eksik yaşadı. Ya siz sevgili
anneler-babalar; iyi niyet ve aşırı koruyuculukla gösterdiğiniz
davranışlarınızın, çocuklarınızın gelişimini ne derecede olumsuz
etkilediğinin farkında mısınız? Gerçek sevgi; yakınlarımıza,
çocuklarımıza, 'balığı tutup vermek mi yoksa, tutmayı öğretmek mi'
dersiniz?
|