Dogada Isik

     .:  Ana Sayfa
     .: Fotograflar
     .: Wallpapers
     .: Doga Fotograflari
     .: Pratik Bilgiler
     .: Foograf Notlari
     .: Fotograf Sozlugu
     .: Makina Parcalari
     .: Fotograf Tarihi
     .: Osmanlida Fotograf
     .: Forum
     .: Linkler

     .: Biz Kimiz

 

 
Fotograf  kelimesi yunanca isik anlamina gelen ‘photos’ ve yazmak anlamina gelen ‘graphos’ kelimelerinden olusmustur ve ‘isikla yazmak’ anlamina gelir. Isikla iyi yazabilmek için hem isigin miktari hem de özellikleri ile ilgili bazi konulari bilmemiz gereklidir.
 
Film düzlemi üzerine düsen isigin miktari pozlandirma dedigimiz islemi gerçeklestirmektedir. Bir baska anlatimla film üzerindeki isiga duyarli kimyasal madde üzerine gelen isik miktarina göre reaksiyona girip görüntüyü olusturmaktadir. Filmin dogru pozlanmasinda isigin miktari önemli olmakla beraber bu isigin niteligi de önem kazanmaktadir. Isigin niteligi fotografin bir anlamda tüm ruhunu ve tadini etkilemektedir. Isigin niteligi dedigimizde göz önünde bulundurdugumuz unsurlar isigin konu üzerine gelis yönü, isigin sicakligi ya da soguklugu, yumusakligi ya da sertligi gibi özellikleridir.
  
Kullanacagimiz isik miktarinin ölçüsü konusunda tecrübe kazandikça ve isigin özelliklerini olusturan unsurlarla ilgili bilgimizi gelistirdikçe isikla çok islek bir yazi yazma yetenegine sahip olabiliriz.

 

Isik Miktari

Film üzerine düsen isigin miktarini kontrol altinda tutabilmek için iki aracimiz vardir: diyafram açikligini ve obtüratör hizi (enstantane). Bu iki aracin karsilikli olarak farkli ölçeklerde kullanilmasi ile ortaya çikan pozlandirma degerleri isik miktarini kolaylikla kontrol etmemizi saglar. Los isikta nesneleri görüntüleyebilmek için düsük obtüratör hizi ile  genis diyafram açikligi kullaniriz. Parlak isik altinda özellikle de hareket halindeki konulari görüntülerken yüksek obtüratör hizi ve kisik diyafram açikligi kulllanilir.
 
Deklansöre bastigimiz anda saniyeden daha kisa bir zaman diliminde film üzerine düsen isigi kontrol etmeye yönelik bir dizi islem meydana gelir. Objektifimizin diyaframi seçtigimiz açiklik degerine göre kisilir; makinamizin içindeki refleks ayna film düzlemi üzerine giden yolu açmak için yukariya kalkar; seçtigimiz hiza göre obtüratör perdeleri filmin üzerini açip kapayarak filmin belirlenen ölçekte pozlanmasini (isikla temas etmesini) saglarlar. Daha sonra hersey yeniden eski haline geri gelir yani objektifin diyaframi yeniden en açik haline döner; ayna asagiya inip vizörün önünü açar; obtüratör yeniden kurulur ve film makarasi bir kare ileri sarilir. Tüm bu islemlerin olup bitme süresi adeta gözümüzü kapatip açana kadardir. Fakat bu saniyeden de kisa süren zaman içinde pozlandirma gerçeklesmis ve görüntü olusmustur. Bu süreçte önemli olan film üzerine yeteri kadar isigin gelip gelmedigidir. Pekala o zaman iyi bir pozlandirma elde edebilmek için  gereken isik miktarini nasil saptayacagiz?

 

Pozlandirma

Günümüzde  dogru poz degerlerini tesbit edip fotograf makinasini bu degerlere göre ayarlama islemleri büyük ölçüde yeni üretim makinalarin elektronik sistemleri yardimiyla yapilmaktadir.
 
Fotograf makinesinin içinde yerlestirilmis olan pozometreler oldukça hassas ölçümlerle poz degerlerini belirleyebildigi için fotografçi bu islemlerden ziyade kompozisyon ve görüntünün içerigi gibi unsurlari ön plana almaktadir. Ancak yine de bir fotografçi olarak poz degerlerinin belirlenmesi islemini göz ardi ederek bu teknik isi tamamen fotograf makinesinin kendi otomatik inisiyatifine de baglamamamiz gerekir.Pozlandirmanin makina tarafindan otomatik yapilmasi fotografçinin farkli bakis açisinin ve yaraticiliginin fotografa yansimamasina yol açar. Günümüzün en gelismis pozometrelerini dahi yaniltan ve hatali poz degerlemesine yolaçabilen isik kosullariyla dogada pek sik karsilasiriz. Eger pozlandirma isleminin temel unsurlarini bilirsek bu istisna isik kosullarinda makinamizin ölçtügü hatali poz degerlerine müdahale ederek dogru poz ayarlamasi yapabiliriz.
 
Tüm poz ölçme sistemleri isigi % 18 yansitan gri renk temelinden yola çikar. Bu rengi referans noktasi olarak kullanan “gri kart”lar kullanilir. Bunun da nedeni dogada çekilen herhangi bir fotograftaki isik yansimasinin beyazdan siyaha kadar bir çok degisik parlaklik tonundan olusmasidir. Eger bir görüntüyü olusturan herbir unsurun üzerinden gelen isik yansimasinin noktasal degerlerini ölçebilseydik, bu degerlerin ortalamasini o görüntünün tümünden yansiyan isik degeri olarak ele alabilirdik. Görüntüdeki poz degerlerinin uygun bir ortalamasini isigi % 18 yansitan  gri tondaki bir kart yardimiyla belirleyebiliriz. Bu gri tona “orta ton” da diyebiliriz. Bir baska anlatimla ortalama bir doga görüntüsündeki nesnelerin üzerinden gelen isik yansimasi, % 18 lik gri kart üzerinde olusan yansimadan çok fazla farkli degildir. Dikkat etmemiz gereken bir konu bu islemin renklerle bir ilgisinin olmadigi ve esas olanin sadece farkli renklerdeki nesnelerden yansiyan isigin ortalama degerinin belirlenmesi  oldugudur. Her rengin bir orta tonu oldugunu ve orta ton renklerin de hep ayni miktarda yansima yaptigini unutmamaliyiz.
   
Karsilastigimiz bir çok doga görüntüsünün isik yansitma orani % 18 e yakin oldugu için fotograf makinalarimizdaki pozometreler yardimiyla genellikle isimizi halledebiliriz. Ancak konu orta ton griden daha koyu yada daha açik ise bu durumda yansiyan isigi ölçme açisindan sorunlarla karsilasabiliriz. Çok fazla aydinlik, parlak ve beyaz  konular karsisinda pozometre yansiyan isigi ölçerken % 18 gri referansina göre degerlendirme yapar. Böyle belirlenen poz degerine göre çekilen fotografta  aydinlik ya da beyaz renkli nesne oldukça koyu tonda görünür. Yani beyaz renk sonuçta % 18 isik yansitan gri renge çalar. Burada pozometrenin çalismasinda bir bozukluk yoktur. Alet tasarlandigi sekilde bir referans yansima degerine göre ölçüm yapmistir. Ancak konuyu olusturan nesne üzerinde ortalamadan fazla olusan isik yansimasi pozometreyi yaniltmis ve nesnenin % 18 isik yansitan gri gibi degerlendirilmesine yol açmistir. 
   
Bunun tersi durumda geçerlidir. Koyu ya da siyaha yakin bir nesneden yapilan ölçümde pozometre bu koyulugu % 18 gri tona göre degerlendirecek ve neticede elde edilecek görüntüde siyah renk gerçek tonundan daha açik görünecektir. 
  
Bu durumun üstesinden gelmek için kullanilan yöntemlerden biri basit bir kural ile ifade edilebilir: Bayaz’a aydinlik, siyaha karanlik ekle. Beyaz renkli bir duvarin fotografi çekilirken diyaframin pozometrenin öngördügü degerden daha fazla açilarak filmin üzerine daha fazla aydinlik düsmesi saglanmalidir. Bir baska degisle aydinlik ve beyaz yüzeyli nesneleri fotoraflarken pozometrenin otomatik olarak belirledigi poz degerlerini elle müdahale ederek  yeniden ayarlamak gerekecektir. Bu ayarlamanin ne oranda olacagi (kaç stop az ya da fazla poz verilecegi) zamanla elde edilecek deneyimle pekisir. Ancak beyazin hakim oldugu görüntülerde diyaframi en az bir stop açmak, siyahin (ya da karanligin, loslugun ) fazla oldugu görüntülerde de bir stop kismak fotografi daha iyi pozlandirmak için gerekli bir islemdir.
  
Dogru pozu elde etmek için geçerli olan bir baska yöntem ise ölçümü görüntümüzün yakinindaki ve görüntülenecek nesne ile ayni isigi alan ancak ton olarak orta ton griye yakin olan baska bir nesneden yapmaktir. Yesil yaprak örtüsü yada çimenler orta tona yakin örneklerdir. Eger görüntü ya da çevresinde orta tonda bir nokta bulamaz isek görüntüyle ayni isik altina % 18 isik yansitan gri kart yerlestirip bu kart üzerinden ölçüm yaparak da dogru poz degerlerini elde edebiliriz. Ancak gerek görüntünün uzakligi gerekse de aradaki engeller ya da eger bir hayvani fotografliyorsak onu ürkütüp kaçirma riski bu yöntemi her zaman pek pratik kilmaz.
  
Daha dogru ölçüm yapabilmek için el pozometresi kullanmak da bir çözüm olarak akla gelebilir. Ancak el pozometrelerininde kimi isik kosullarinda yanilabilecegi akildan çikarilmamalidir. Fotograf makinalarinin içine yerlestirilen pozometreler çalisma prensipleri bilinip bu özelliklerine göre kullanildigi sürece gerekli poz ayarlamasi yapilarak gayet etkin bir biçimde kullanilabilir. Dogada zaten hayli malzeme ile çalisirken el pozometresini yaninda tasimanin getirecegi ilave yük de ihmal edilmemelidir.
  
Makinanizin pozometresinin nasil ölçüm yaptigi konusunda tecrübe kazanmaniz çok önemlidir. Bu da bol bol fotograf çekmekle elde edilebilir. Gerektiginde notlar almak, özellikle de zor isik kosullarinda yapilan ölçüm ile elde edilen neticeleri karsilastirmak  poz degerlerini daha dogru ayarlama ve kullanma konusunda  en faydali çalisma yöntemlerinden biridir. Zamanla bir görüntünün içindeki orta tonlari ve bu tonlardan gelen yansimayi daha kolay ayirdedip degerlendirebilecek bir birikime sahip  olacaksiniz.
 
Bilgi sahibi olmaniz gereken bir baska konu makinanizdaki pozometrenin ne sekilde bir poz ölçümü yaptigidir. Bir çok makinada pozometreye farkli sekillerde ölçüm yaptirma imkani vardir. Ölçüm sekillerinden biri “ortalama” ölçümdür ve görüntünün tüm noktalarindan yansiyan isigin ortalama degerini hesaplar. Bir baska ölçüm sekli “merkez agirlikli” ölçümdür ve konunun en önemli kisminin ortada oldugu varsayimiyla görüntünün merkezindeki yansimayi daha agirlikli olarak  ele alir. Daha hassas ölçüm sekillerinden biri “noktasal” ölçümdür. Görüntünün tek bir noktasindaki isigin hassas bir sekilde ölçülmesine olanak verir.

 

Geri

  Copyright © 2005 BirTur.com

  Inc. All Rights Reserved

 

Designed By.

Yasin & Salih