Türkiye'de büyük zarar yapan böceklerin en başta geleni Ips sexdentatus olup, 1938'den sonra bölgede bir milyon m³ den fazla ladin ağacını kurutmuştur. Doğu Karadeniz ormanlarında halen potansiyel bir zararlı olarak varlığını hissettirmektedir. Bu zararlıya karşı zaman geçirmeden önlem alınması gerekmektedir (Selmi 1989). Zararlı, ağacın fizyolojik bir rahatsızlığından, yani klimatik, mekanik veya patolojik bir etkiyle baş göstermektedir. Ips sexdentatus ülkemizde uygun iklim koşullarında 2-3 generasyon vermektedir. İspanya ve Avrupa'da 2-3 generasyonu görülmektedir. Ayrıca bir dişi böcek açtığı ana yola 10-60 arasında yumurta bırakmaktadır. Yunanistan'da ise 5 generasyon vermektedir (Sekendiz 1984). Akdeniz ülkelerinde 4-5 generasyonu görülmektedir (Selmi 1989). Baranchikov (1998) ise Ips sexdentatus'un Sibirya çam ormanlarında oldukça yaygın ve tahrip edici ekonomik önemli türlerden biri olduğunu belirtmektedir. Genel olarak kabuk böcekleri sekonder karakterli olup, bunların populasyon davranışları, konukçu ağaç türü veya Ips sexdentatus'un epidemisini azaltma türlerinin fizyolojik faaliyetlerinin bir bakıma yansıması olarak kabul edilebilir. Christiansen ve Bakke (1997), sıcak hava koşullarının kuraklılıkla birlikte hassas konukçu ağaçları etkileyerek böcek populasyon dinamiği bakımından kabuk böceklerinin kitle üremesine direkt etki yapabildiğini belirtmektedir. Orman işletmecileri, Ips sexdentatus gibi kabuk böceklerini, önemli derecede zarar yapmadan önce genellikle fazla önemsemezler. Bu nedenle çoğunlukla, bu böceklerin tahribatı önemli boyutlara ulaştıktan sonra, onun populasyonu için önlemlere başvurulmaktadır. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde özellikle iklim ve çevresel koşullarının uygun olması halinde meşcere içerisinde daha fazla su stresine maruz kalmış ve benzeri fizyolojik koşullardan etkilenen grup halindeki ladin ve Sarıçam ağaçlarına giderek aniden kitle üremesi yapmaktadır. Daha sonra çevresindeki sağlıklı ağaçlara da gitmektedir. Aslında aniden toplu kuruma olayının başlangıç devresi, uzun bir süreç sonunda ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan ülkemizde gelir dağılımında en düşük seviyede bulunan orman köylüsünün yaşamının ormanla iç içe olduğu unutulmamalıdır. Bu insanların ormanlarda çıra, reçine, pedavra, açma, gelişi güzel budama ve gövde yaralama faaliyetleri sonucu yaraladıkları ağaçlar gelecekteki potansiyel bir böcek ocağı alanı konumundadır. Yine benzer şekilde usulsüz kesimler, ağacın yüksekten kesilmesiyle kalan kütükler, kabuklu olarak ağacın depolanması da böceklerin üremesi için potansiyel böcek ocağı alanlarıdır. İstihsal alanlarında ağaçların yaralanması, yüksekten kesilmiş kütükler, kabuklu emvaller ve artıklarının ormanda zamanında çıkarılmaması da önemli risk oluşturmaktadır. Ancak, iklim koşulları uygun olsa dahi, tüm bu etkenlere bağlı olarak yine de Ips sexdentatus'un epidemisini azaltma olanağı her zaman mevcuttur. Ips sexdentatus'un epidemisinin azaltması için alınacak koruma tedbirleri ve yapılacak mücadele çalışmaları aşağıda belirtilmiştir. |