
BESLENME-1
On üç yaşıma kadar ızgara et ve biftekten başka bir şey yemeyen bir kızdım. Ama sonra gözlerim açıldı, yarı vejetaryen oldum (hala balık ve yumurta yerim), çünkü sağlığım için böylesi d
aha uygundu.Benim seçtiğim beslenme yönteminin herkes için doğru olduğunu söyleyecek değilim. Doktor da olmadığım için sizlere belirli bir rejim öneremem. Ben sadece midenize doldurduğunuz şeylerin dışarıdan görüneceğine inanırım. İşte bunun için de, kendi ihtiyaçlarınıza en uygun beslenme rejimine öncelik tanımak zorundasınız.
YÖNTEMİNİZİ KEŞFEDİN
Çoğumuz, yıllar boyu "annemizin" önümüze koyduğu sağlıklı, dengeli yiyeceklere güvenmişizdir. Ama artık kendi başınıza kaldığınıza göre, yedikleriniz hususunda doğru seçim yapmak da sizin işiniz olacaktır. Okulda iyi bir beslenme yöntemi uygulamak çoğu kez zordur. Kimse size "Aman, şunu yeme" diye uyarıda bulunmaz. Sulu sulu sebzeler ve bir yığın karbonhidratlı yiyecek gelir önünüze. Kendi başınıza bir evde otu
rup yemeğinizi kendiniz yapıyorsanız, o zaman da işin kolayına kaçıp, çoğu zaman sağlıksız şeyler atıştırırsınız.Tek başınıza yaşama uyum sağlarken en önemli nokta yeme alışkanlığını önemle ele almanız olmalıdır. Artık, saçlarınızı daha parlak yapacak, cildinizi sağlıklı tutacak, kilonuzu kontrol altına alacak, gün boyu sizi zinde ve enerjik koşturacak bir beslenme yöntemini keşfetmenin zamanıdır.
"Doğru beslenme yöntemi" ne sizi canınızın çektiği yiyeceklerden mahrum bırakacak, ne de yiyeceklerin tutsağı haline getirecektir. Hatta tatil ya da kutlama gibi vesilelerle istediğinizi yemenize bile izin verecektir.
OBURLUĞUN CEZASI
Uyguladığınız rejim ne kadar amansız olsa da, yiyecekler bir huzursuzluk kaynağı olmamalıdır. Doğrusu ben, kalori hesabı, karbonhidrat sorunu, aşırı kiloların kontrolü, sağlıksız yiyecekler yerine sağlıklı beslenme gibi bir sürü lafla serseme dönenlere acıyorum. Bazen "Ne yiyorsanız, o'sunuz" sözü insanı gerçekten çileden çıkarır. "Kim ne derse desin, ben çikolatalı pastadan vazgeçe
mem" deyip, işin içinden çıkıverirsiniz.Bana gelince, ben yemeği bu kadar çok sevmemiş olsaydım yaşamım kuşkusuz daha kolay olacaktı. Benim derdim sadece fazla kilolara karşı koymak için sürekli rejim yapmak değil, bir de yiyecek alerjimle uğraşmak zorundayım.
Domates, patates, bira ve tüm sütlü besinlere karşı alerjim var. Bu yiyecekler bende bazen şişkinlik, bazen de kaşıntı yapıyor, yüzüm kızarıyor. Tahmin ettiğiniz gibi kısıtlı bir yemek rejimine uymak zorunda kalıyorum. Kendimi iyi hissetmem ve güzel görünmem için bu kısıtlamaya elimden geldiğince uymaya razı olmalıyım.
Yiyecek rejimim, çoğunlukla balık, fındık-fıstık, yumurta, kuru üzüm, soya sütü, meyve, sebze, salata ve pirinçli kekten oluşur. Kısıtlı olmasına karşın, bu rejim dengeli bir protein, karbonhidrat ve çok az miktarda hayvansal yağdan oluşmaktadır. Bana büyük bir enerji kaynağı olduğu gibi, porsiyonları çoğaltmadıkça kilolarımı da kontrol etmektedir.
REJİMİNİZİ SEÇERKEN
Çoğumuz gibi benim de bazen, dayanamadığım bir şeyi mideme indirdiğim olur, ya da dışarıda şöyle dört başı mamur yemek yeme arzuma gem vuramam. Ama bu oburluğun cezasını hemen ertesi gün yine her zamanki diyetime dönerek öderim. Başarılı bir yemek rejiminin ancak sebatla mümkün olduğuna inanıyorum.
Sekiz yaşımdan beri yediklerimin farkında olup, yeme alışkanlığımı iyi ayarlayabilmişimdir. Önceleri sodalı içecekler ve pizzalar dönemi vardı. Okul dönüşü kız arkadaşlarla hep bir yerlere uğrar, bir şeyler atıştırırdık. Ta ki sodalı içeceklerin bir arabanın boyasını sökecek kada
r zararlı olduğunu öğreninceye dek. Benim midem de demirden olmadığına göre, bu içeceklerin bana ne kadar zarar verdiğini düşünmek bile tüylerimi ürpertmişti.Bunların yerine su ya da meyve suyu içmeye karar verdim. İki hafta su ve meyve suyu içtikten sonra bir bardak sodalı içeceğin o aşırı şekerli tadına nasıl dayandığıma şaşıyordum.
Birkaç yıl sonra, vejetaryen olduğum sıralarda etin insan bünyesinde zehirleyici etkileri olduğu yazılmaya başlanmıştı. Kendi kendime bir deney yapmaya karar verdim ve bir hafta boyunca ağzıma et koymadım. Et yemeden kendimi ne kadar zinde ve enerjik hissettiğimi görünce de şaşırıp kaldım. Bu yepyeni enerji ile, onca kaloriden kurtulduğumu görünce de etsiz yaşanabileceğini anladım.
YİYECEK ALERJİSİ
İki yıl kadar sonraydı. Bakalım et yiyince ne olacak diye düşünerek, birkaç gün et yedim. Ne midem ağrıdı, ne de hastalandım ama, kendimi bir garip hissediyordum. Yerimden kalkamayacak kadar halsiz, güçsüz. O zaman, benim bünyeme yarı vejetaryen olmanın en uygun rejim olduğunu fark
ettim.Hepimizin yiyeceklere karşı tepkisi birbirinden farklı olduğu için, kendi kişisel ihtiyaçlarınıza en uygun rejimi seçmeniz çok önemlidir. Kendim için uygun olan yiyecekleri seçerken yaptığım deneyler sırasında, benim, yiyecek alerjime uygun bir rejim seçmek zorunda olduğumu anlamıştım.
Yiyecek alerjisi, sinsi bir rahatsızlıktır. Birden kendinizi iyi hissetmezsiniz ama nedenini de bilemezsiniz. Ya da bazen bir sıcaklık basar, başınız ağrır, huzursuz olursunuz. Bazı yiyecekler mide krampı yapar. Yiyecek alerjisi değişik birçok belirti verir. Bazıları çok hafiftir. Ama çoğu zaman bu durumun oburlukla ve aşırı şişmanlıkla ilgisi vardır. Üstelik, insan, kendisinde alerji yapan yiyeceklerin, bilmeden tiryakisi bile olabilir.
Kendinizde yiyecek alerjisi olduğuna dair en küçük bir kuşkunuz varsa hemen doktorunuza başvurunuz. Yapılacak testlerle hangi yiyeceklere karşı alerjiniz olduğu ortaya çıkacaktır. O zaman alerji yapan yiyecekleri diyetinizden çıkararak, daha dengeli bir beslenme ile, hem daha sağlıklı, hem de daha güzel olabilirsiniz.
SAĞLIKLI KİLO VERMEK
Kilo vermenin en sağlıklı yolu, kalori ve karbonhidrat hesabı yapmaktır. Günde 1000 kalori aldığınız ve karbonhidrat sayısı da günde 60'ta kaldığı sürece, hareketlilik faktörü de gözönünde tutularak, haftada 500 gramla 1.5 kilo arasında kaybedersiniz. İdeal kilonuza vardığınız zaman ise, hareket faktörüne uygun olarak günlük kalori hesabını yapabilirsiniz.
Hareket faktörünü bulmak için aşağıdaki formülü kullanınız:
Hareket faktörünüzü ideal kilonuzla çarparak, günlük kalori ihtiyacınızı bulabilirsiniz.
Yavaş ve mantıklı bir hızla kilo verirseniz, yeme alışkanlığınız düzene girecek, bedeniniz, yediklerinizle uyum sağlayacaktır. Çok sıkı bir rejim, hem önce zayıflatıp, sonra kilo almanıza yol açar, hem de yeme alışkanlığı edinmenize hiç yararı olmaz ve de sizi halsiz bırakır. Mantıklı bir rejimi, bedensel hareketlerle destekleyerek sürdürmekle en iyi sonucu
alırsınız.BENİM 10 İLKEM
Kilomu istediğim düzeyde tutabilmek için 10 ilkem var. Bunları size de salık veriyorum:
Beslenme-2 | Cilt bakımı | Makyaj | Saçlar