"KOSKOCA GALATASARAY MAHALLE
TAKIMINA NASIL ELENİR"in ANATOMİSİ
Çamur içinde geçen ilk maçı konuşmayacağım.
AliSamiYen Stadı'na 25 bin muhteşem seyircinin önüne 1-0 yenik çıkıyorsun.
Önemli bir dezavantaj evet ama rakibin mahalle takımı. Futbolu bilen
herkes için tek sonuç var bu akşam, o da turu geçmek. Peki biz ne yaptık?
Ne maça iyi başladık, ne de iyi devam ettik... Eveleyip gevelemeyeceksek,
boş yere hakeme suç atmayacaksak çok kesin bir özeti var bu maçın aslında.
Bu turu, ilk yarıdaki inanılmaz kötü futbollarıyla 3 futbolcu verdi.
VOLKAN, ERGÜN, HEINZ! Yıllardır futbolcu değil dediğim OROSPU ÇOCUĞU
VOLKAN, oyunda kaldığı süre boyunca bir orta yapamayan, daha yanındaki
adama pas veremeyen OROSPU ÇOCUĞU ERGÜN ve yönetimin Killy Gonzalez ve
Pires'i alamadıktan sonra son dakika bombası, sol kanatta hiç gözükmeyen,
bir adam eksiltip orta yapmaktan aciz yabancımız OROSPU ÇOCUĞU HEINZ. Bu
üç futbolcu ilk yarıdaki inanılmaz kötü futbollarıyla hem takımın içine
ettiler, hem de turu Tromso denen mahalle takımına hediye ettiler.
İkinci yarıda bu üç OROSPU ÇOCUĞUNDAN ikisinin çıkması ile Galatasaray
kendine geldi. Ama bu seferde ilk golü çok geç buldu. 1-1 biten maç ile
Galatasaray ilk defa avrupada bu kadar rezil bir duruma düştü, hatta
senelerin kepazesi fenerbahçeyi solladı bu anlamda...
Gerets'in suçu yok bence. Sağ bek Cihan sakat! Sol bek Orhan sakat!
Ortasahanın en iyisi Altan sakat! Gerets mi istedi Volkan'ı oynatmak. İliç
cezalı, Altan sakat olunca mecburen onu oynattı. HAAA bana kalsa ben
oynatmam!!! Takımı 10 kişi sahaya çıkartırım yine de Volkan'ı oynatmam!!!
Ben Volkan'ın ne bok olduğunu biliyorum yıllardır. Ama Gerets yeni geldi,
nerden bilsin. Sadece antremana çıkmış bu futbolcuyla, nerden bilsin maç
performansını. İyi oynar diye koydu ilk 11'e. Aynı şekilde; Gerets mi
istedi Ergün'ü oynatmak. Sol bekte iki futbolcumuz var. Orhan sakat olunca
tabii ki Ergün oynıcaktı. Bunun zaten başka bir alternatifi yok. Yarın
herkes Gerets'i eleştirecek ama söylediğim gibi Gerets'in suçu yok.
Dediğim gibi bu turda ağzımıza sıçan üç futbolcu oldu. 4 senedir ağzımıza
sıçan OROSPU ÇOCUĞU ÖZHAN CANAYDIN'ı saymazsak!!! 90 dakika takımına
muhteşem destek veren bu olağanüstü taraftarından 4 sene boyunca bir "oyun
kurucu"yu esirgeyen OROSPU ÇOCUĞU CANAYDIN'ı saymazsak!!! Galatasaray
tarihinde böyle bir rezalet yok. Tromso denen mahalle takımına elenen bir
Galatasaray'ın başkanı daha stattan ayrılmadan istifa etmeli. 4 senede
yaptığı onca hatayı bir kenara bırakıyorum, bu maçta 90 dakika susmayan
taraftarına saygı açısından istifa etmelidir. Biraz şerefin varsa
Canaydın, 25 milyon Galatasaray'lı seni istemiyor ve bunu açık açık
söylüyor, git artık lütfen...
P.S1: Ben böyle taraftar görmedim. Dün fener 10 dakika rakibi ıslıkladı,
20 dakika da tezahürat yaptı, sustu. Bu gece Mecidiyeköy yerinden oynadı.
90 dakika susmaz mı bir taraftar yaa. Yemin ediyorum taraftara yazık oldu,
başka hiçbişeye değil... Benim ekranın başında sesim kısıldı, bir kumanda
kırdım, bir ağladım, bir yüzümü sildim...
P.S2: OROSPU ÇOCUĞU ÖZHAN CANAYDIN Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek'e
katılacaktı bu akşam... Bakalım katılabilecek mi programa... Ama kendisi
büyük yüzsüzlerden katılır noolcak...
29
EYLÜL'05
DEPLASMANDA 3 PUAN
ÖNEMLİ (SAMSUN 1 - 2 GS)
Yine hızlı
başlamadığımız bir maçta, yine erken sayılabilecek bir dakikada gol
bulduk... Tomas'ın inanılmaz hatası sonucu 1-1'e gelen maç yine Necati'nin
güzel bir kafasıyla 2-1 oldu. Üçüncü golü atıp rahatlayacağımız birkaç
fırsatı değerlendiremeyince maç bu skorla bitti.
İlk dört haftadaki o hızlı başlayan
Galatasaray yok artık. Bu çok kötü bence. Ama gol sıkıntımız yok
neyseki... Bir şekilde 20. dakikaya gelmeden golü buluyoruz. Dikkat edin
fenerbahçe star oyuncularına rağmen -üstelik kendi sahasında- Kayseriye
karşı ancak 75. dakikada golü buluyor. O da duran toptan!
Maçın sevindirici bir başka yönü ise
Eric Gerets'in mentalitesi... Fatih Terim'in ikinci döneminde ve Hagi'li
dönemde deplasmanda veya AliSamiYen'de öne geçtiğimiz zaman bir forvet
çıkar yerine bir ortasaha girerdi. Bu hep böyle oldu ve son 15, 20 dakika
bizim kalemizde oynanırdı. Gerets bunu hiç yapmadı, inşallah
yapmayacakta... Hasan sinirli ve yorgundu. Ayrıca çok top ezmişti. Hasan
çıktı Volkan girdi. Volkan geçmiş senelere göre daha hazır gözüktü.
İlerleyen dakikalarda da, sahada çok fazla gözükmeyen Heinz çıktı yerine
oyunda kaldığı kısa zaman içinde iyi işler yapan genç oyuncumuz Zafer
girdi. Yani "dur Ümit'i veya Necati'yi çıkartayım bir defans veya ortasaha
alayım yok!" Bu çok güzel ve dikkat edin Galatasaray son dakikalara kadar
üçüncü gölü kovaladı. Genç Zafer sol kanattan çok güzel top taşıdı v.s.
Sağ kanatta Cihan'ın yerine oynayan Uğur biraz sırıtırken, İliç "devre
arasında gönderilsem yeridir" futbolu oynadı. Kendisi bir kez daha
kanıtladı ki yanlış bir transfer... Yazık... Ona harcanan paraya yazık...
Bizimde onu futbolcu zannedip ilk zamanlarda heyecanla oynasın diye
beklediğimiz günlere yazık... Kesinlikle devre arasında gönderilip yerine
daha faydalı bir futbolcu alınmalı! Zaten Altan iyileşince İliç'in bu
takımda yeri yok! Galatasaray'da bu kadar pasif, çelimsiz, koşmayan,
uğraşmayan, didişmeyen bir ruhsuz daha izlememiştim Fabio Pinto'dan
beri...
25
EYLÜL'05
ÜMİT KARAN MUHTEŞEMSİN ! (GS 4 - 1
MANİSA)
İdda ediyorum avrupa da
böyle muhteşem bir "5" maçlık period geçiren herhangi bir forvet yoktur...
Ne Şevi, ne Ronaldo, ne Robinho ne de Ronaldinho... Her maç muhteşem,
atılması imkansız goller ve sayısız asistler... Sonradan girdiği maçlarda,
normal bir futbolcunun daha maça ısınma süresi içinde Ümit Karan inanılmaz
hareketler yapıyor...
Ümit'in bu maçına
bakalım; iki muhteşem gol, iki asist... Hakan Şükür becerikli olsa asist
sayısı dört olucak! "Al da at" diye verdiği öyle iki pas var ki gerçekten
yazık oldu pozisyonlara...
Ancak bir gerçek var ki,
Ümit Karan istikrarsız bir futbolcudur... İnşallah hiçbir zaman eski Ümit
gibi, devamlı ofsayta düşen ve rakip sahada rakip defans oyuncularına
gereksiz fauller yaparak GS ataklarını kesen bir Ümit olmaz, hep böyle
inanılmaz devam eder... Şuan, tek başına peteği dolduran bir arı Ümit
Karan...
Bir de genele bakalım; Ne
demiştik? İlk 4 haftaki futbol gerçekten göze hoş gelen ve alkışlarımızı
alan bir futboldu. Terim'den sonra bu futbol anlayışını özlemiştik. Ancak
son iki haftadır (Sivas ve Manisa maçları. Arada oynanan Tromso maçını
söylemiyorum balçıkta oynandığı için) aksayan bir taraf var. Son 2 maça
diğer 4 maçtaki kadar hızlı, arzulu, istekli başlamadık. İlk 4 maçın en
göze çarpan ve bizi mutlu eden tarafı neydi? Müthiş bir presle başlayan
GS'ın maçı daha ilk dakikalarda koparması ve bu tempoyu uzun süre devam
ettirerek rakibi boğmasıydı. Ancak Sivas ve Manisa maçlarına çok sıradan
başladık. Tempo koyamadığımız gibi, rakibe cesaret vererek onların top
oynamasına izin verdik. Halbuki bu maçların birisi AliSamiYen'de diğeri de
İzmir Atatürk Stadındaydı. Yani seyirci desteği, ortam v.s lehimizeydi.
Neden böyle olduğunu Gerets'e sormak lazım ama bu gerçek moralimi bozuyor
doğrusu. Tek aklıma gelen Milli maçlar ve Avrupa maçları üst üste geldiği
için takımın yorgun olduğu. Şimdi önümüzde bir haftalık bir süre var diğer
maç için... Önce futbolcularımız bir dinlensin sonra inşallah ilerleyen
maçlarda maça hızlı başlayan, hırslı Galatasaray'ı görücez...
Diğer aklıma takılan bir
konu ise ortasahanın defansa yardım etmeyişi... Orhan, Tomas, Song, Cihan
geri dörtlüsü çok yalnız. Baklavalı dörtlü ortasaha da Heinz solda,
eyvallah. İyi bir futbolcu ve daha iyi olucak. Ama Manisa maçında hiç
defansa yardım etmedi. Hasan sağda, eyvallah. O da çalıştı çabaladı ama
her çabası ofansif yöne. Defansa çok yardım etmedi. E ortasahanın ileri
ucu Necatiydi bu maçta ve bir forvet oyuncusundan fazla bir destek
beklememek lazım defansa. E o zaman ne oluyo?? Saidou baklavalı
ortasahanın gerisindeki oyuncu olarak yapayalnız kalıyo. Ortasahanın
kanatları ve forvetin arkasında oynayan oyuncusu defansa yardıma gelmezse
biz Manisa gibi top oynamaya niyeti olmayan bir takıma bile en az 3-4 tane
net gol pozisyonu vermeye mahkumuz! Ofansif oynamaya eyvallah, hatta
Gerets'i bu konuda destekleyenlerin en başında geliyorum. Ama Gerets
kanatlara yani Heinz ve Hasan'ı defansa yardım etmeleri, geri koşmaları
konusunda uyaracak, gerekirse kulak çekicek. Ve kesinlikle zor maçlarda
ortasahanın ileri ucundaki futbolcu (ilk maçlarda İliç, bu maçta Necati)
Altan olucak. Yani mücadeleci, ortasahaya ağırlığını koyacak ve
gerektiğinde defansa yardıma gelicek bir oyuncu olucak.
Yukarıda belirttiğim iki
sorun çözülürse bugün izlediğim BJK ve FB'nin ilerisinde şampiyonluğu
alırız. Derbi maçlarından alnımızın akıyla çıkar, UEFA'da da Tromso'yu
eleyip(zaten şüpem yok) grup maçlarında başarılı oluruz.
İzleyip göreceğiz... Ama
Gerets akıllı bir hoca. Benim burdan gördüğümü, o zaten çoktaaan görmüştür
kulübeden...
18
EYLÜL'05
MUHİTTİN ARZUMAN EL ELE FENERBAHÇE
LİDERLİĞE
Maçın analizini yapmayacağım. Size küçük
bir öykü anlatacağım:
İlk yarı. Olimpiyat Stadı. Fener
deplasmanda oynamasına rağmen güzel oynamış. Dikkat edin Galatasaray'dan
güzel oynamamış. Derbide, deplasmanda oynayan bir takıma göre güzel
oynamış. Ama güzel oyuna puan verilmiyor. Muhittin %500 penaltıyı
görmemiş. Aslında görmüşte verememiş. Maç berabere bitmiş. Fenere bir puan
hediye etmiş. GALATASARAY'dan iki puan çalmış.
ikinci yarı. Şükrü Saraçoğlu Stadı.
GALATASARAY deplasmanda oynamasına rağmen güzel oynamış. fenerden güzel
oynamamış. Derbide, deplasmanda oynayan bir takıma göre güzel oynamış. Ama
güzel oyuna puan verilmiyor. Yaptığı atakta %500'lük faulü hakem görmemiş.
Aslında görmüşte vermemiş. Maç boyu fenerliler her atladığında faul olmuş.
GALATASARAYLILAR faul yapıldığı için düşünce maçı devam ettirmiş. Sonuçta
GALATASARAY'ın yapacağı atak, fenere gol olmuş. 1-1 giden maç 2-1 bitmiş.
fenere iki puan hediye etmiş. GALATASARAY'dan iki puan çalmış. Eğer o
faulde yapılacak orta gol olucaktıysa GALATASARAY'dan 3 puan çalmış.
fenere 3 puan hediye etmiş.
Bu kahramanlardan biri KÖR Muhittin
Boşat'mış. Diğeri KÖR İsmet Arzuman'mış. Zaten bunların anneleri KÖRmüş.
Aslında anneleri birmiş. Babaları mı??? Babaları belli değilmiş!
29 ŞUBAT'04
DAHA NE OLACAK Kİ BU KADER DEĞİŞECEK
Ayağına top değmeyen İspanyol takımı iki gol attı, maçı kazandı. Bu
kadar ezemezdik! Mahalle takımı çıksa oynasa bu kadar ezik olamazdı! Güya
İspanya kralı...
Son bilmem kaç sezonun en iyi Galatasarayıydı. Formaları çıkartıp
izleyelim, son senelerde izlediğim en iyi top oynayan takımdı. Ama bu iş
başka nasıl olacak!? Bülent’i, De Boer’i, Ergün’ü, sahanın en iyisi
Hasan’ı, mükemmele yakın demicem mükemmel oynayan Hakan’ı,
süper Sabri’yi, savaşcı Cihan’ı, aslan Pratez’i, süpriz bir şekilde iyi
oynayan Arif’i, hepsini ama hepsini alınlarından öpüyorum. Bundan daha iyi
top oynanamazdı ama nasıl olmadı anlamadım. 1-1 olunca aklıma L. Moskova
maçı geldi Hasan reklam panolarını tekmelemişti, hepimiz çok inanmıştık 2.
golün geleceğine ama golü biz yemiştik. "Hayır..bu sefer aynısı olamaz
çünkü adamlar topu bile görmüyo" demiştim içimden... Mondi eh, Ayhan
kaptırdığı toplarla ilk golün mimarı geriye kalan İspanyol takımının
girdiği ender pozisyonların da yaratıcısıydı. Tamas’a yorum yapmıcam
zaten...
Bu gruptan çıkmamız hayal oldu. Geriye kalan 4 maç iyi oynasakta, kötü
oynasakta ızdırap olucak bence. Ama bu futbolu her hafta oynasınlar,
ligde, Türkiye kupasında oynasınlar canım feda, hiçbişeye üzülmem, bu
mağlubiyete bile..Yeter ki bu futbol devam etsin...
Bikaç önemli not:
*Hakem ceza sahasında 3 elle oynama, 1 hatalı ofsayt, 1 de uydurma faulu
vererek Hakan’ın golünün iptaliyle kesinlikle skoru etkiledi.
**Hasan hayatının maçını çıkardı ama hırsına yenik düştüğü için yuhlanarak
oyundan çıktı, şanssızlık...
***Seyirci süperdi. Stat dolmamasına rağmen tezahürat çok etkileyiciydi.
****Tamas’la başlamak hataydı. Bence Ayhan’da hataydı. 10 numara yerinde
oynatılan adam bu kadar top kaptırmamalı, yerine Batista başlamalıydı.
*****En iyi transferimiz Pratez iyide oynarken şansız bir şekilde
sakatlandı.
******Baliç oyuna çokta geç alınmadı. Peki sahada gören oldu mu???
1 EKİM'03
GENÇLERBİRLİĞİ
MAÇI VE GENEL ANALİZ
Eveet..son üç haftada kaybedilen 4 puanla
beraber şampiyonluk şansımız iyice azaldı..Hadi geçmişe dönük bütün puan
kayıplarını geçiyorum da, ligin dibindeki Adanasporu SamiYen’de
yenemeyerek ve yine dün fazla bir top oynamayan Gençlerbirliğini yine
SamiYen’de yenemeyerek kaybedilen puanlar “zaten böyle şampiyon olunmaz
ki...” dedirtecek cinstendi..evet..zaten bu maçlarıda alamıyosak biz niye
şampiyon olalım ki..
Gelelim dünkü maça..önce hakemden bahsetmek istiyorum..iki tane bariz
ofsayt olmayan pozisyonu durdurarak, iki tane de net penaltı pozisyonunu
es geçerek gerçekten maçın sonucunu direk etkilemiştir Bülent Uzun ve ona
sadık yan hakemi..dünkü sinirim geçtiği için fazla hırpalamayacağım bu
şahsı, sadece eğer gerçekten bazı oyunların içinde yer alıyosa Allah
belasını versin..eğer bular hataysa, hakemliği direk bıraksın çünkü
takımın, futbolcuların bu kadar emeği var bu işte, bunca çalışma bunca
çaba..bu kadar emek hırsızlığı olmamalı..
Hakem faktörünü bir kenara bırakıp kendi içimize dönelim..hatalarımıza
bakalım..yediğimiz gol..ergün beyefendi okanı metrelerce izledi..okan
kendi yarısahasından aldığı topu cezasahasına kadar sürdü ve ortasını
yaptı..e basıp alsana kardeşim topu..senin görevin rakibin yanında geriye
koşmak mı!!! Vedat klasik hatalarından birini yaptı ve adamını kaçırdı!!!
Mondide normalde yemeyeceği bir golü içeri alınca 1-0 yenik duruma
düştük..futbolda üç bariz hatayı üst üste yaparsan golü yemek pekte
şaşırtıcı olmaz..neyseki golü erken bulduk..peki ya sonra..ikinci
yarı..hadi diyelim baliçte sakatlandı oyunumuz biraz daha düştü..ama
yinede Galatasaray olarak o dakikadan sonra maçı kazanıcak golü
bulmalıydık..Ümit Karan 10 kişilik oynadı..diğerleri ise sahada gezinip
durdu..Volkan haftalar sonra kötü bir futbol sergiledi..Ayhan topu geri
oynamaktan başka bişey yapmayan, Galatasaray ortasahasında, hemde ortanın
ortasında, hiçte oynayamayacak bir görüntü çizdi..aa bide verdiği hatalı
ve kısa düşen pasları vardı..Ama Fatih Hoca ne yaptı?? Golde hatası olan,
çok rahat ortaları yapamayan, kritik noktalarda topu kaptırıp bütün
takımın geri koşmasına neden olan Ergün çıkmıyor, Ayhan çıkmıyor, yorulan
Arif çıkmıyor, oyuna sonradan giren ama gençler defansının açıklarını
kapatmaktan başka işe yaramayan Lukunku, en rahat pozisyonlarda bile aptal
aptal havaya sıçrayıp ayağında topu durduramayan Lukunku oyunda kalıyor
da, yerlerine bir adam girmiyor 80. dakikalara kadar..hakem hatalarını
anlayıp, bol bol kornerler ve serbest atışlar çalmaya başladı 60tan sonra,
alsana Revivo’yu oyuna daha neyi bekliyorsun Fatih Hoca..benim Fatih
Hocayı sezon başından beri eleştirdiğim en büyük konu yapılmayan veya çok
geç yapılan oyuncu değişiklikleridir ve galiba o bu huyunu sürdürmeye, ben
de eleştirmeye devam edeceğim..tekrar söylüyorum 70ten sonra oyuna
soktuğun bir adamdan hiçbirşey beklemeyeceksin..veya şöyle diyelim; mucize
bekleyeceksin..çünkü o dakikadan sonra oyuna giren oyuncu ne zaman
ısınacak, kaç topla buluşacak!!! Olmaz..
Bütün sene kötü oynadık..üç-beş maç dışında sahada sadece ama sadece
mücadele vardı Galatasaray’da..başka ne taktik, ne teknik, ne
organizasyon, ne beceri...hiçbişey yoktu koca bir sezon..tüm bunlara
hakemler, tutmayan transferler ve olağandan fazla sakatlıklar da eklenince
işte bu tablo çıktı karşımıza..hala ufakta olsa bir şansımız var..haftaya
herşey belli olucak..beşiktaşın mutlaka Ankara’da puan bırakması
lazım..iki veya üç puan bıraktığı zaman ve tabii ki biz Ankaragücünü
yendiğimiz takdirde işte o zaman inönü galibi aynı zamanda şampiyon
olur..beşiktaş bu haftaki maçını da üç puanla kapatırsa işte o zaman sezon
biter..biz taraftarlar dahil herkes şapkasını önüne koyar hataları gözden
geçirir..
P.S: son zamanlarda kim gönderilmeli kim kalmalı tartışmaları başladı. Çok
açık ve net söylüyorum; FABİO PİNTO, HAİM MİCHAEL REVİVO, HASAN GÖKHAN
ŞAŞ, ALİ LUKUNKU, SUAT KAYA, ÜMİT DAVALA, VEDAT İNCEEFE’ye teşekkür edip
sezonun son düdüğüyle birlikte göndermemiz, yerlerine yerli ve yabancı
aslan gibi delikanlılar almalıyız. Bu gönderilecekler listesi tabii ki
benim görüşüm kimseyi bağlamaz ama uydurma yapılanmalar veya sezon
içindeki gibi dengesiz transfer politikası devam ederse Galatasaray
seneyede aynı hüsranı yaşar ve o zaman bu kadar yapıcı olacağımı
zannetmem.
11 MAYIS'03
İNGİLTERE-TÜRKİYE
Sahada var olan TÜRKİYE formasına yakışır
oynayanlar: Nihat, Rüştü, Alpay, Bülent
Vasatlar: Yıldıray, Okan, Fatih
Bok gibiden daha kötü oynayıp mağlubiyetin yaratıcıları: Emre Belezoğlu,
İlhan Mansız, Tugay Kerimoğlu
Vasatın üstünde oynayıpta son dakikada out'a giden topu önce durdurup,
sonra rakibe verip, sonrada rakibin üstüne atlayıp penaltı yaptıran
gerizekalı: Ergün Pembe
Futboldan gerçekten anlamadığını düşündüğüm ve Okan-Ümit Davala
değişikliği ile takımda ne gibi bir değişiklik beklediğini gerçekten
kendisine sormak istediğim teknik adam: Şenol Güneş
İşte size maçın özeti..Birazda düz yazı olarak devam ediyim..Motivasyon
eksikliğinden bahsetti spiker, yanlış!! Bu maçta aşırı motivasyon
vardı..Futbolcular aşırı stresli, tedirgin, baskı altında, geçmişin
ezikliğiyle başladılar maça..Bu yüzden tutuktular, bu yüzden 30. dakikaya
kadar üç top üst üste yapamadılar, bu yüzden sahada kimse yoktu..Ama
rakipte böyleydi aslında..Onlarda hafta boyu İngiliz medyası tarafından
ezilerek Türkiye'den korkar olmuşlar, anketlere ve bahislere(hep Türkiye
deniliyordu) çok takılmışlar, onlarda tutuk başlamışlardı..30'dan 40'a
kadar biraz dirildik sonra yine ilk yarının bitmesi için yorumcu
arkadaşlar beraber dua eder oldu..İkici yarı gerçek Türkiye gelicek derken
keşke maça Ümit Millilerle başlasaydık dedirtecek bir tablo çıktı
ortaya..Hadi adamlar ikinci yarıya hızlı başlayacaklardı ve başladılar
diyelim..Ama bu 5 dakka sürer dimi, bilemedin 10 dakika..Ama sahaya
bakıyoruz ikinci yarı başlayalı 15 dakika olmuş, ortasahayı
geçemiyoruz..Ulan karadenizli yapsana bi oyuncu değişikliği, yapsana
bişeyler, TAKIMINA MÜDAHALE ETSENE GOLÜN GELECEĞİNİ GÖRMÜYORMUSUN YOKSA
RÜŞTÜ'yü OKUYUP ÜFLETTİRDİN DİYEMİ SADECE ÜNAL'la KONUŞUP DURUYOSUN,
MÜDAHALE ETMİYOSUN..
Gol geliyorum dedi..İngiltere'ye 15 köşe vuruşu, ceza sahası çevresinden 5
serbest vuruş verirsen golede merhaba diyeceksin..yediğin gole hiç
üzülmeyecek, üstüne bir bardaK su içeceksin..
Harbi daha fazla yazsam küfür etmeye başlıcam o yüzden burada
kesiyorum..İnanılmaz kötü bir geceydi..Hayır iki şeye üzülüyorum..Pij
Beckham'a zorla gol attırdık biiiiir, bir de "maçı İngiltere alır, maçın
adamı Owen olur" diye her zamanki gibi marjinal sallayan, oyuncuyu değil
ama kazananı bilen Ahmet Çakar'ı konuşturtacaklarya, ona gıcık
oluyorum..Yoksa Türkiye kesinlikle bu değildi, ama sonuç böyle
oldu..Yukarıda bazı adı geçenler sayesinde..
HADİ SANA GEÇMİŞ OLSUN
Öğlen iki gibi
Mecidiyeköydeydim..Bilkenttten -çoğu arkadaşımız- tam 4 otobüs
BilkentliAslan geldi Burger King'de buluştuk..sohbet muhabbet derken
4:30'da yeni açık üstte yerimizi aldık..
hoperlörlerden önce kuş sesleri veriliyor sonra bir aslan KÜKRÜYOR..herkes
ayakta..yeni ve eski açık tamamen dolu o saatte, kapalı dolmaya başlarken
numaralı henüz boş..yinede büyük gürültü büyük tantana büyük tezahuratlar
yapılıyor..fatih akyel ve aziz yıldırım itina ile anılıyor..karşılıklı
yapılan tezahürat gözlerimin dolmasına yetiyor..herkesin elinde maçtan
önce dağıtılan bayraklar var..atkılarla yapılan şovlar göz
kamaştırıcı..kapalı yavaş yavaş dolarken sarı lacivertliler şöyle bir
stada bakmak için çimlere çıkıyor..aman tanrım..az önce tanesi 500binden
dört beş tane aldığımız su şişelerini meğer bütün stat almış..ama içmek
için değil..onları yetiştirmek ayrı bir marifet..mesela benimkiler
futbolculara gelmeden yerde patladı..olsun bu görüntü bile ürkek sarı
lacivertlileri kafalarını eğerek orta alana doğru koşmalarına
yetiyor..belki yüzlerce pet şişe sahanın çimlerinde futbolcuların yanı
başlarında patlıyor..ve 15bin kişiden çıkna bir uğultu:
"hepiniz *rospu çocuğusunuz"
inanılmaz bir ortam var..beş dakika sahada kalan sarı lacivertliler
koşarak soyunma odasına giriyorlar..stada baktılar yeter bile..
kapalı tamemen doluyor..numaralıda kıpırdanmalar var, yer yer insanlar var
ama 20bin kişiyi çoktaaan geçmiş stat..ve sarı lacivertliler
Galatasaray'ın hemen ardından ısınmak için tekrar sahaya çıkıyor..bu sefer
bayrak sopaları ve patlayıcı maddelerde yağıyor..suları söylemiyorum..bu
sefer daha güçlü bir uğultu:
"ananızı *ikmeye yemin ettik"
numaralıda tamamen doluyor..yuvarlak bir Galatasaray çemberi gibi
gözüküyor stat uzaktan..belki 25bin kişi..yer gök sarı kırmızı..bayrak ve
atkılardan siyah kafalar gözükmüyor..ama benimde sesim kısılmaya
başlıyor..hoperlörlerden fenerbahçe marşı çalıyor..yavşak
fenerbahçe..bazen susuyorum..25bin kişinin sesini dinlemek
için..scoreboard'da çıplak zavallı bir kanarya dans ettiriliyor..ve artık
saatler 7'yi gösteriyor..önce sarı lacivertliler çıkıyor ama cepane
azalmış..çok fazla şey atamıyoruz..zaten artık sarı lacivertliler
umrumuzda değil..alemin kralı geliyor..Galatasaray sahaya bir çıkıyor,
konfetiler meşaleler havada uçuşuyor..hepsi birer Aslan..görevli isimleri
okuyor..önce fenerbahçe..ıslıklardan duyulmuyor zaten ama adam 1rüştü
2bilmemne diye giderken nasıl oluyorsa 5saniyede sarı lacivertlilerin
kadrosu sayılıyor..GALATASARAY!!! 1Faryd Ali..MONDRAGON..tüylerim diken
diken oluyor.. Bülent..KORKMAAZ.. Hakan..ÜNSAAL.. Abel..XAVİER..
ümiit..DAVALA.. Volkaan..ASLAN.. Cihaan..HASPOLATLI.. Aliii...LUKUNKUU..
Haimmmm..RE Vİ VOO.. Ergüüünn PEMBE.. Ümit KARAAAAAANN..
Orda olmayan bilemez..santrayla öyle bir üçlü başlıyorki sanki sesim
tekrar geliyor..ve ıslık..aynı roma maçındaki, aynı liverpool maçındaki
gibi top sarı lacivertlilerdeyken felaket bi ISLIKK..bu önceden
kararlaştırılmış birşey bu arada..maç boyu önce yuhlamaya çalıştım baktım
az ses çıkıyo eldivenlerimi çıkartıp ıslık çaldım..yanımdakilerde
düdük..ıslıklayan..yuhlayan..gürleyen..küfür eden..top sarı
lacivertlilerdeyken ınsanlar kopuyor, çıldırıyor..öyleki top bize geçince
hemen tezahürata başlayamıyoruz..
sarı lacivertlilerin ilk yarı kaleye şutu yok..1 korneri var..Galatasaray
sahaya hapsetmiş..basıyor alıyor koşuyor orta yapıyor vuruyor..bu futbolla
nasıl gol gelmez derken..Ümiiiiiiiiit KARAN..sonra bidahaa..sonra karşı
karşıya outa atıyor..
İkinci yarı başlıyor daha saniyeler geçmiş boş kaleye golü atamıyoruz..o
gol olsa, yemin ediyorum maç kopucak..ama olmuyor..sonra direkler..sonra
Ümit boş pozisyonda Rüştüye nişanlıyor..ve sarı lacivertliler için
cehennem dakikaları bitiyor..koşarak soyunma odasına gidiyorlar..yer gök
sarı kırmızı..o gece bizim gecemiz..bjk'da iki puanı bırakınca bu
galibiyet daha bir önem kazanıyor..galiba ŞAMPİYONLUK GELİYOR!!!
...
HADİ SANA GEÇMİŞ OLSUN
GİDİYORSUN..BURAYA KADARMIŞ!
DUALARIM HEP SENİNLE(UEFA'DA)
ÖTESİNDE HEPSİ YALAN..
(yukarıdaki 4'lükte ilk yarı kaleye şutu bile olmayan, skorla değil ama
oynanan oyunla rezil edilen sevgili aziz'in futbolcularına armağandır..)
10 MART'03 |