sahinartan@yahoo.com
Anasayfa
Seçme
Tematik
Portre
Sörf Hatırası
Linkler
Beşeri Durumlar
Çizgili Roman
Cyberman-1 Haziran 2001
Postmodern hukuk!
Postmodernize THIS! Mecliste görüşülen RTÜK yasa tasarısı Aktüel çıktığında büyük ihtimalle oylanmış, yasa çıkmış olacak. Bu tasarıya geçen hafta eklenen ve Internet'i basın yasası kapsamına sokan maddenin son anda tasarıdan çıkarılmaması ve yasanın bu maddeyi içermesi halinde ise ülkemizi "neşeli günler" bekliyor. Geçen hafta ilginç gelişmeler yaşandı. Mecliste görüşülen RTÜK yasa tasarısına ani bir hareketle bir madde eklendi. Bu maddeye göre, Internet basın yasasına dahil ediliyordu.
Söz konusu maddenin yasa kapsamında bırakılıp bırakılmayacağına dair tahminlerimi biraz sonraya erteleyip, bırakılırsa yaşanacaklar üzerine birkaç senaryo üreteyim önce.

Birinci senaryo: Internet'in iletişim gücüne yürekten inanmış, ama bu gücün hakkıyla kullanılamadığını düşünen girişimci ve bol paralı bir vatandaş, "Çöplüğe çevirdiler güzelim Internet'i" der. Tepesi fena atmıştır. "Ben burayı yararlı bilgilerle doldurayım da görsünler." Ve Internet'te bir ansiklopedi yapmaya karar verir. Oturur anlaşır büyük bir ansiklopedinin Türkiye'deki temsilcileriyle. Aylarca çalışılır. Günü gelir, site yayına hazır hale gelir. Ama Internet basın yasasına dahil olduğu için önce tüm sayfalar, ikişer kopya halinde cumhuriyet savcılığı ve valiliğe teslim edilecektir. Bir sabah 14 TIR bu makamların arka kapılarına yanaşır. 24 saat, üç vardiya halinde çalışan hamallar yükü boşaltırlar. Savcılıkta memurlar başlarlar okumaya. Yasalara aykırı bir unsur var mı diye sayfaları teker teker incelerler. Biri "ayılar" maddesini" alır, öbürü "İznik çinileri"ni. Okudukça kültürlerini genişletir, yeni yasaya perde perde duacı olurlar. Üç yıl sonra site açılır ve herkesin göğsü kabarır.

İkinci senaryo: Uyanık dot.com'cunun biri, bir yapay zeka sitesi açmaya karar verir. Sitede, birileri tarafından yazılmış herhangi bir metin olmayacak, tüm metinler bu yapay zeka tarafından kaleme alınacaktır. Sistem şöyle işleyecektir. Reuters ve Anadolu Ajansı ile bir anlaşma yapılacak, biri yabancı biri yerli bu ajanslardan geçilen haberler anı anına bir veritabanına yazılacaktır. Günün haberini yapmak, manşeti atmak, fotoğrafları seçmek ise yapay zekanın işi olacaktır. Siteye gelen, her gelişinde farklı bir başlık ve yorumla karşılaşacaktır. "Ankara Kulisi", "Ekonomi Gündemi", "Dünya Turu", "Futbol Kaçkını", "Kaltakça" gibi bölümlerin her biri bu sistemle üretilecek metin ve fotoğraflarla donatılacaktır. Yapay zeka programı yazılır, site hazırlanır ve nihayet hizmete girer. Sitede, resmi haber ajansımız ve dünyanın en prestijli ajanslarından birinin haber ve fotoğrafları dışında bir "hammadde" olmayacağı için savcılıkla portokol anlaşması yapılmış, basın kanununa bir delik açılmıştır. Ama daha ilk gün, ilk ziyaretçi "Ankara Kulisi" bölümüne girdiğinde bir eşek resmi ve başbakan yardımcılarından birinin yaptığı bir açıklamayla ilgili yorum yazısını yan yana görünce şok başlar. Başlıksa fecidir: "Babasına özendi!" Savcılıkla müzakereler başlar. Birkaç kişi tutuklanıp hapse atıldıktan sonra savcılık yapay zekayı görmek ister. Yazılımın kodu, özel bir gizlilik anlaşması yapıldıktan sonra savcılığa teslim edilir. Savcılık tarafından görevlendirilen bilgisayar programcılarının "sakınca tetkiki" hiç bitmediği için site Internet'e asla geri dönemez. O görevliler başka işlere transfer oldukça yenileriyle kontrat yapılır ve bu ilelebet sürer gider.

Üçüncü senaryo: Onbir yaşındaki Elvan, şiirlerini bir Web sitesiyle paylaşıma sokmaya karar verir. Sitesine bir isim alır. Hazırlıkları tamamlar, savcılıktan şiirler için onay alır. Bu arada basın yasası uyarınca bir de 21 yaşından gün almış, lise mezunu yazıişleri müdürü tutar. Anne - baba kızlarına kıyamaz, evdeki çalışma odası tadil edilip çocuğa verilir, çocuk sigortalanır, az da olsa bir maaşa bağlanır. Gel zaman git zaman küçük kız bu yazıişleri müdüründen işin inceliklerini öğrenmeye başlar. Şiir röportajları yapacak, sitede yayınlanacak başka şiirleri seçmesinde kendisine yardımcı olacak bir de muhabir tutmak istediğini söyler. Odaya ranza konur, müdürle muhabir birlikte yatıp kalkmaya başlarlar. Site çok tutmuştur. Bir de reklam satış elemanı alınacaktır, ama kızla oğlanları aynı odada yatırmak hoş kaçmayacağı için daha büyük bir eve çıkılır. Bu arada 10 yıl geçer, Elvan çoktan reşit olmuştur. Sonlara doğru aldığı bir muhabirle evlenip mesut olur, sitesini de kapatır.. Ülkemizi acı tatlı bu tür anılarla doldurabilecek ek madde çıkar mı çıkmaz mı? Benim tahminim, maddenin son anda tasarı kapsamından çıkartılacağı ve yasanın bu maddesiz onaylanacağı.

Internet üzerinde "sağlam" bir denetim kurmak için "biraz daha" akıllıca mevzuat hazırlıklarına girişildiğini biliyor, heveslerin bunlara saklanacağını düşüyorum. Ama bu madde geçse de geçmese de, böyle bir "girişim"le bile, hem Internet hem de düşünce tarihine geçmiş bulunuyoruz. Hele bir de yasa maddeyle birlikte onaylanacak olursa, o zaman dünya hukuk literatürüne sayemizde "postmodern hukuk" kavramı girecek ve Paul Austers'ı aratmayacak, dahi, hatta deli-dahi hukukçuklarla dolacak Türkiye. Internet kullanıcıları, hele hele geliştiriciler biraz muzip olur. Bunların o zavallı hukukçuları daha da zıvanadan çıkarmak için ellerinden gelen herşeyi yapacağından da kimsenin kuşkusu olmasın. Ya da belki, kim bilir, belki o zaman da roller değişir ve bizim hukukçular da Web sitesi hazırlamaya falan başlarlar.

Sorumluluk
Wallpaper'ını indir!
Ganimetler Sörf Hatırası'nda