sahinartan@yahoo.com
Anasayfa
Seçme
Tematik
Portre
Sörf Hatırası
Linkler
Beşeri Durumlar
Çizgili Roman
Cyberman-8 Haziran 2001
"Vatandaş olma" mecburiyeti
Meclise kalite belgesi! "RTÜK Kanunu" tartışmalarına kadar, mecliste kanun tekliflerinin nasıl hazırlandığı üzerine düşünmemiştim. TBMM Web sitesinde yasama süreçleri hakkında bir miktar ipucu ve bazı belgeler buldum. Bu süreçler hakkında düşüncelerimizi söylemediğimizde, çıkan kanunlardan yakınmaya da pek hakkımız olmayacak.
Şu işe bak. Bir haftada nereden nereye. "Internet Basın yasasına dahil edilir ise" diye başladım (geçen haftaki Aktüel) ve benim açımdan konu sonunda "vatandaşlık hak ve görevleri"ne kadar vardı. Önce geçen haftadan başlayalım. Internet'i Basın Kanunu'na dahil eden madde için, "Benim tahminim, maddenin son anda tasarı kapsamından çıkartılacağı ve yasanın bu maddesiz onaylanacağı. " diye yazmıştım. Tahminim doğru çıktı. Mecliste oylanıp onaylanan "RTÜK Kanunu"nda artık sadece şu ibare var:

"Madde 26: 5680 sayılı kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
Ek Madde 9: Bu kanunun yalan haber, hakaret ve benzeri fiillerden doğacak maddî ve manevî zararlarla ilgili hükümleri, bilişim teknolojileri ve internet ortamında sayfa açılması veya elektronik gazete, elektronik bülten vb. suretiyle yayınlanan her türlü yazı, resim, işaret, sesli veya sessiz görüntü ve benzerleri hakkında da uygulanır."

Bu aslında, Türkiye kanunlarında, şimdilik, Internet açısında ÇOK fazla şeyin değişmediği anlamına geliyor. Üç yıl önceki bir mahkeme (Emre Ersöz'le ilgili dava), online forum ortamını "kamuya açık yayın" kabul ettiğinden beri zaten Internet üzerinde yazılıp çizilenler mevcut kanunlara tabi. Yalnız yeni madde, "Internet ortamında" diye bir genelleme yaparak kapsama Web sayfaları ve elektronik postayı da dahil ediyor.

Kanunları, kanun olmadan önce tartışabilmek

Şu son RTÜK Kanunu çerçevesindeki tartışmalardan, hatta en genel çerçevede "Internet'e yönelik yasal düzenlemeler" tartışmalarından da başka bir yerlere gitmek istiyorum: Türkiye'deki yasama organının çalışmalarına. Şimdiye kadar meclisteki kanun tasarıları, bu tasarıları hazırlayan komisyonlarda konuşulanlar, açıkçası hiç umurumda değildi.

Adamların işi buydu. Bense seyirci gibi bile hissetmiyordum kendimi. Internet'i Basın Kanunu'na havale eden madde etrafında dönen tartışmalar sırasında olan oldu. Galiba şu yaşımda jeton nihayet düştü. Farkettim ki, kanunlar hep kanunlaştıktan, yani geri dönülmesi çok zor bir noktaya geldikten sonra tartışılıyor.

Meclisin Web sitesinde sörf yapmaya başladım ve sörf yaparken bazı notlar aldım. Bu hafta o notları yorumlarımla harmanlıyorum. Bir kere, sitenin anasayfasından "Gündem-Tutanaklar-Yasama Bilgileri" diye bir link olduğunu söyleyim. O linkle girilen sayfada ise, "Kanun tasarı ve teklifleri", "Komisyon raporları" ve "Kabul edilen kanunlar"a linkler bulunuyor. Tasarı ve teklif düzeyindeki çalışmalarla ilgili ayrıntılı bilgiye ulaşmak mümkün değil. Ama, anahtar kelimeyle arama yapıp ilgilendiğiniz kanun teklifi için hazırlanmış sayfaya ulaşabilirseniz, bir başlık ve oldukça anlaşılır bir özet halinde teklifin içeriği hakkında bilgi edinebiliyor, teklifin hangi aşamada olduğunu (halen görüşülmekte mi, geri mi çekilmiş, vs.) öğrenebiliyorsunuz. Kabul edilmiş kanunların ise tam metni bulunuyor.

Gene anasayfada bir de "TBMM Mevzuatı" linki var. Bu linkten ulaştığınız sayfada, "Merkez Teşkilat" başlığı altında üç link göreceksiniz: "Yönetmelikler", "Yönergeler" ve "Esaslar."

"Kalitesiz" yasama

"TBMM Başkanlığı Uzmanlık Yönetmeliği"ni, "Yönetmelikler"in altında keşfettim. "Milletvekili Danışmanı Çalıştırılması Hakkında Hizmet Sözleşmesi Esasları"nı da "Esaslar"ın altında. Anahtar sözcükler, "uzman" ve "danışman". Anahtar, çünkü gerek bilişim teknolojilerini iyi bilen bazı milletvekilleri, gerekse Internet konusunda devlete danışmanlık yapmak üzere kurulmuş Internet Kurulu'nun üyeleri, son RTÜK Kanunu tartışmalarında, "Bizi eklenen maddeden kimse haberdar etmedi" diye yakınmıştı.

Kanun tasarısı ve teklifi çalışmalarında komisyonları oluşturacak milletvekilleriyle birlikte uzman ve danışman olarak çalışması öngörülen kişilerle ilgili ayrıntılı düzenlemeler, "Yönetmelikler" ve "Esaslar" başlıklarının altında, yukarıda sözünü ettiğim iki belgede mevcut. RTÜK Kanunu teklifleştiren komisyondaki milletvekillerinin hangi uzman ve danışmanlarla çalıştığını doğrusu çok merak ettim. Internet Kurulu üyeleri ve burunlarının dibindeki bilişimci milletvekillerinden de görüş alma ihtiyacı duymamışlar.

Bana ilginç gelen bir şey de, yasama çalışmalarında komisyon üyesi olarak görev alan milletvekillerinin çalışma esaslarını düzenleyen bir yönetmeliğe rastlamamış olmam. Yani bu milletvekillerinin birlikte çalışabileceği uzman ve danışmanlarla ilgili sayfalar dolusu belge var da, milletvekillerinin hangi standartlarda çalışması gerektiği üzerinde tek bir kelime yok. Herhalde, "Milletvekili nasıl olsa en doğrusunu yapar. Bir de onlara yönetmelikle yol yordam mı öğreteceğiz?" kanısı hakim bu yokluğun arkasında.

Benim gözümden kaçan bir şey varsa bu saptamamı geri almaya hazırım. Ama yoksa, milletvekillerinin bir komisyonda hangi kriter ve standartlara uyarak çalışacağı hiç ortaya koyulmamış ise, Türkiye açısından çok vahim bir durumla karşı karşıyayız demektir. Minübüs şoförlerinin hangi standartlarda şoförlük yapacağı bile ayrıntısıyla tarif edilirken (kaset çalmak yok, kravat mecburi, vs.), milletvekillerinin çalışmalarını standart ve denetim dışı bırakmak akılcı mı? Minübüs şoförlerinin çalışmaları Türkiye açısından yasama çalışmalarından daha mı kritik?

Meclisin gündemine gelmiş kanun tekliflerinden biri de, "Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi Kanununda Bazı Değişiklikler Yapılması Hakkında"ki teklif. Söz konusu teklif, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün okullarında eğitim dilinin Türkçe olmasını, yabancı dilin ihtiyaç duyulduğunda, normal eğitime ek olarak öğretilmesi"ni öngörüyor. Son tartışmalardan sonra ister istemez merak ediyorum. Bu teklifi hazırlayan milletvekillerinin kaçı bir yabancı dili gerçekten iyi biliyor; bu milletvekileri hangi uzman ve danışmanlarla çalışarak teklifi hazırladılar?

Yasama çalışmalarına belirli bir kalite getirmeye yönelik düzenlemelerin olmaması, şu ya da bu kanunun ne içerdiğinden, meclisten geçip geçmediğinden daha önemli bence. Çünkü o zaman, Internet'le ilgili yasama çalışmalarının çok net ortaya koyduğu gibi, özel bir konuda yeterli bilgisi olmayan kişilerin, uymak zorunda kalacağımız bir kanunu hazırlamasına, bunun sonuçlarına seyirci kalmayı kabulleniyoru demektir.

Not: Mecliste, "Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu" diye bir komisyon olduğunu, ayrıca "Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Grubu" diye bir grup bulunduğunu da hatırlatmak isterim. İstanbul milletvekili Prof. Dr. Ziya Aktaş'ın başkanlığındaki bu grupta, "kurum temsilcisi" sıfatıyla Faruk Eczacıbaşı (Türkiye Bilişim Vakfı), Rahmi Aktepe (Türkiye Bilişim Derneği), Behçet Envarlı gibi meclis dışından kişiler de bulunuyor. Internet'i kapsayan son yasama çalışmalarında, bildiğim kadarıyla bu komisyon ve grupla ortak bir çalışmaya da girilmedi.

bu şekilde reklam
Wallpaper'ını indir!
Ganimetler Sörf Hatırası'nda