Geçen hafta "Garmisch Oyunu"ndan söz etmiştim. 1999 temmuzunda, ABD Deniz Harp Akademisi'nin organize ettiği bir simülasyon oyununda, Gürcistan'a yönelik bir askeri harekat senaryosu 90 asker-sivil "oyuncu" tarafından adım adım geliştirilmişti. Garmisch Oyunu'yla ilgili raporu ABD Deniz Harp Akademisi'nin sitesinden indirmiştim. Bu hafta gene akademi kaynaklı bir başka rapordan söz edeceğim: "Asian Energy Futures."
Dr Thomas P.M. Barnett'in Prof. Bradd. C. Hayes'le birlikte hazırladığı ve 16 Nisan 2001'de son haline getirilen rapor, gene bir grup çalışmasının ürünü. Grubu oluşturanlar arasında askeri birimlerin mensupları olduğu gibi, National Intelligence Council ve National Security Council'dan uzmanlar, Cantor Fitzgerald gibi finans şirketlerinin uzmanları, ABD Enerji Bakanlığı uzmanları ve birçok akademisyen var.
Toplam 24 kişiler. Bu arada, Cantor Fitzgerald'ın, bu grup çalışmasının sponsoru olduğunu eklemeliyim. Bilmeyenler için bir de not: Bu şirket, Amerikan devlet tahvilleri satışında aracı kurum olarak sivrilmiş bir finans şirketi ve bu alanda halen dünyanın en büyüğü. Cantor üzerinden geçen operasyonların yıllık finansal hacminin 50 - 70 trilyon dolar olduğunu söylersem, bu "büyüklüğün" çapı daha iyi anlaşılacaktır sanırım. Bir de önemli not: 11 Eylül'de World Trade Center'da hayatını kaybedenlerin 700'ü bu şirketin çalışanı. Dahası, sözünü ettiğim raporun altında imzası bulunan Doug Gardner da (Cantor Firzgerald'ın başkan yardımcısı) bunlardan biri.
Dengeleri değiştirecek 20 yıl "Asian Energy Futures", Asya ülkelerinin enerji taleplerindeki değişimler açısından incelendiği ve bu değişimlerin ABD'nin uluslararsı politikaları ve genel olarak "yeni düzen" açısından etkilerini imceleyen bir çalışma. PDF dokümanı olarak 85 sayfa uzunluğundaki bu raporda en çarpıcı saptamalardan birine 30. sayfada rastlıyoruz:
"2000 yılında, İran Körfezi petrolünün yaklaşık yüzde 63'ü Asya'ya, yüzde 24'ü ise ABD ve Batı Avrupa'ya ihraç edilmiş olacak. Kısacası, Körfez petrolü aslında Asya'nın petrolü haline gelmiş durumda; genel olarak sanıldığı gibi Batı'nın değil. Bu yüzden, Asya, Körfez petrolüne bağımlı olduğu gibi, Körfez de Asya'ya bağımlı. Stratejik önemi giderek artan bu ilişkide, Asya'nın Orta Doğu'daki istikrara endeksli çıkarları ile OPEC'in Asya'nın kesintisiz ekonomik gelişmesine endeksli çıkarları karşılıklı olarak önem kazanmakta.."
Rapora göre, Çin'in enerji talebi 2020'de bugüne göre yüzde 163 artarak şimdiki talebinin 2.5 katına çıkmış olacak. Hindistan'ınki ise yüzde 103 artarak iki katına çıkacak. Gelişmiş ekonomisiyle Japonya için böyle olağanüstü bir talep patlaması beklenmiyor. Ama Japonya da, daha az nükleer enerji, daha çok doğal gaz kullanmanın yolunu bulmak zorunda kalacak. Yukarıda sözü edilen Orta Doğu-Asya (Çin-Hindistan) ilişkisinin 2020'ye kadar iyice güçlenmesi ve Orta Doğu için Asya'nın son derece öncelikli bir pazar haline gelmesi güçlü bir olasılık.
Enerji kaynakları açısından Orta Doğu petrolü ile Kafkasya ve Orta Asya petrolü ve doğal gazının, tarihteki bu en görkemli enerji talebi patlamasına cevap verecek düzeyde olduğunun belirtildiği raporda, asıl meselenin bu kaynakları Hindistan, Çin ve Japonya'ya ulaştıracak altyapıların kurulması ve işletilmesi olduğu üzerinde duruluyor. Bunun için muazzam bir yabancı sermaye yatırımına ihtiyaç duyulacak ve böyle bir yatırımın yapılabilmesi için de Asya'nın "global ekonomi" normları açısından bazı yollardan geçmiş olması gerekecek.