sahinartan@yahoo.com
Anasayfa
Seçme
Tematik
Portre
Sörf Hatırası
Linkler
Beşeri Durumlar
Çizgili Roman
Atlantis
Cyberman-4 Ocak 2002
"Culture Jam"
Buy Nothing Day, Aralık 2001, Stockholm Geçenlerde Internet'i saran "Culture Jam" akımından biraz bahsetmiştim ama pek kısa olmuştu. Yaşadıkları dünyadaki pekçok şeyden hoşnut olmayan insanların tepki ve eleştirilerinden oluşan ve özellikle "tüketim çılgınlığı", "reklam histerisi" ve "marka manyaklığı"nı hedef alan bu hareket, adını Adbusters'ın kurucusu Kalle Lasn'ın "Culture Jam" kitabından alıyor. (CBA - Cyberman Haber Ajansı)
Bir süre önce "Culture Jam" diye bir akımdan bahsetmiştim. Bu akım Internet'i sarmaşık gibi sarmış durumda. "Culture Jam"in nasıl bir şey olduğunu anlatmam gerektiğinde aklıma hemen "özgür kız" geliyor. Hani "hazır kart" mıdır nedir, onun "özgür kız"ı. Size de öyle anlatayım. Global dünya vatandaşı olup "Culture Jam"ı bilmemek hoş değil. Kübik dünya vatandaşları bilmese de olur. Onlar hala Picasso'dan falan bahsededursunlar bakalım (İğrenç espri için sorry.)

Bu "özgür kız"ı nasıl olsa televizyonda bol bol izlemişsinizdir. Hani son, Tarkan'lısı çıktı. Şimdi gözünüzün önüne bir dönem Internet'te çok dolaşan, aynı reklamın flaş versiyonunu getirin. Kızın inceltilmiş erkek sesiyle "Ben aptalım" diye şarkı söylediği flaş animasyonu. Eğer bunu hiç görmediyseniz çok kötü. Ben şimdi nasıl anlatayım size "Culture Jam"ı? Hiç de iyi bir global dünya vatandaşı değilsiniz haberiniz olsun. Hem "Culture Jam"den habersizsiniz, hem de "aptal kız"dan.

Efendim, Internet'te seyrettiğim bu "aptal kız" ayni reklam filmindeki gibi özgürce dolaşır, ama haberi yoktur ki bir erkeğin kirli emellerine alet olmak üzeredir. Olur da. Animasyon kızın ağlamaklı sesiyle annesine söylediği şeylerle biter. Kim bilir kim(ler) üşenmemiş, reklama gıcık olup böyle bir kontur animasyon yapmış(lar.)

Tamam mı? İşte bu kadar. Anladınız mı "Culture Jam" neymiş? Anlamadınız tabii. Peki, biraz daha anlatayım.

Kendilerini "Culture Jam" akımı içinde görsün ya da görmesin, hatta böyle bir terimden haberdar olsun ya da olmasın, son yıllarda birtakım insanlar "marka"ya, "pazarlama" ve "reklam"a, "abartılı tüketim"e giderek daha çok illet oluyor ve tepkilerini makaleler yazarak, kolajlar yaparak ya da böyle animasyonlarla ifade ediyorlar. Hatta bazıları oturup ciddi ciddi kitap bile yazıyor.

Bu akıma adını veren "Culture Jam" kitabının yazarı Kalle Lasn gibi. Veya "No Logo" kitabının yazarı Naomi Klein gibi.

Billboard'lara eylem!

Bunların, başta "Adbusters" olmak üzere yüzlerce irili ufaklı sitesi var. Bu "Adbusters" aslında bir derginin adı. Zamanla sitesi de olmuş. Kurucusu, "Culture Jam"ın yazarı Kalle Lasn'ın ta kendisi. Bu grubun Internet'te yazı çizi işleriyle uğraşmak dışında faaliyetleri, "eylemleri" de var. Mesela "Buy Nothing Day"ler (Hiçbirşey Satınalma Günü) organize ediyorlar. Belli bir gün, belli bir şehirde hiç alışveriş yapılmaması için çağrıda bulunuyorlar. Bir de, epeyce uğraştıktan sonra 30 saniyelik "uncommercial"larını parasıyla CNN'de yayınlattılar. Epeyce uğraştılar, çünkü parasıyla da olsa, reklam aleyhtarı bir "reklam"ı kanallar yayınlamak istemiyordu.

Adbusters sadece "tüketim çılgınlığı", "reklam manyaklığı" ve "marka sapıklığı" ile de uğraşmıyor. "Mevcut güç yapılarını alaşağı etme" ve "21. yüzyılda insanları bekleyen hayat biçimine esaslı çizikler atma" gibi resmen politik hedefleri de bulunuyor.

No Logo'nun yazarı Naomi Klein ise kitabına 1938 tarihli bir Fortune dergisi makalesiyle giriş yapıyor. Makalede, o zamanlar ABD'yi kasıp kavurmaya devam eden "büyük depresyon"dan bahisle, hala depresyondan çıkılamamasının nedeni, ekonominin temel fonksiyonu "üretme"nin unutulmuş olmasıyla ilişkilendiriliyor.

Adamlar 30'larda tartışıyormuş bunu. Şimdi benzer tartışmalar yeniden canlanıyor. "Üretme"ye karşı "pazarlama", "ürün"e karşı "marka"nın öne çıktığı son 20 yılım ne getirip götürdüğüne bakılıyor. Bunu en radikal biçimde yapanlar da bu Culture Jam'ciler. İçlerinde işe ekonomik analizlerle en ciddi biçimde yaklaşanlar da var, az önce örneğini verdiğim gibi, "aptal yerine koyulmaya gıcık olan tüketici" tepkiselliğiyle yaklaşanlar da. Ki dediğim gibi, bu ikinci - asıl kalabalık - grubun Klein ve Lasne'ın analizlerinden haberdar olduğunu, hatta hayatlarında bir kez bile "Culture Jam" sözcüklerini duyduğunu sanmıyorum. Ama Culture Jam'e asıl gücünü veren de bu kendiliğindenlik.

Bir de billboard'larla uğraşan "Billboard Liberation Front" var. Bunlar da dünyanın çeşitli şehirlerinde ikili - üçlü gruplar halinde "eyleme çıkıp" billboard reklamlarının içine ediyorlar. Geçenlerde İngiltere'de bir Microsoft reklamı bunların hışmına uğramış, ben de bir haber sitesinde fotoğrafıyla birlikte görmüştüm. Eylemciler tutmuş, Microsoft'un "Suddenly Everything Clicks" sloganının altına, "Fatal Error: Use Linux" yazmışlar.

Özellikle mizahı yoğun olarak kullanan Cyber Jam'cıları, 50'lerde doğup 60'larda efsaneleşen MAD dergisine benzetiyorum biraz. Henüz mizah düzeyi açısından o kıvama gelebilmiş değiller. Bu da çok doğal çünkü MAD profesyonelce hazırlanan bir yerdi ve o dergide ABD'nin en yetenekli yazarları, çizerleri, editörleri çalışıyordu. Bunlarsa genellikle amatör. Daha bir fırın ekmek yemeleri de lazım. Ama fırlamalıkları, tonlamaları MAD'i çağrıştırıyor bana. Tabii MAD'in o en görkemli zamanlarında politik - ideolojik muhaliflik açısından "ciddi", "oturaklı" politik merkezler vardı. Bunların ortadan toz olduğu, neredeyse "muhalif"in "m"sinin kalmadığı, yaygın medyanın her alanda "norm"lar konusunda inanılmaz anlaşma sağladığı bir dönemde, "ciddi söylemler" de bu Culture Jam'cilere kalıyor. İşleri çok ama çok zor yani.

Animasyonlar
Ganimetler Sörf Hatırası'nda