Medya Kronik kapandı. Medya Kronik neydi? Medyayı izleyen, hem enformatif hem de yorum yapan bir siteydi. Medyanın izlenmesi ve yorumlanması gereken bir şey olduğunu düşünen insanlar tarafından hazırlanıyordu. Sponsoru Bilgi Üniversitesi'ydi. Hatta bildiğim kadarıyla sitenin hazırlanmasında, "editör abiler"le birlikte okulun iletişim fakültesi öğrencileri de rol alıyordu.
Medya Kronik Internet'e özgü bir şeydi. Böyle bir yayının kâğıda basılıp bu kadar çok insana ulaştırılması hayal bile edilemezdi. Neden kapanmıştı? Bir akşam varken ertesi sabah, sessiz sedasız, iki kelimelik bir mesajla okurlarına neden veda etmişti onca insan?
Bu sorunun cevabını gazetelerde ararsan bulman zor. Ama Internet'te hem haberler, hem de yorumlar bol. Medya Kronik'in eski editörlerinden (kapanma olayından önce ayrılmıştı) Ümit Kıvanç'ın bir değerlendirmesi, Dördüncü Kuvvet Medya'da yayınlandı. Sitenin sponsoru olan Bilgi Üniversitesi'nin tavrının eleştirilmemesi gerektiğini söyleyen Kıvanç, son günlerde gündeme gelen tartışmalardan sonra üniversite yönetiminin kendini korumak için böyle bir karar verdiğini belirtiyor ve bu arada "Haysiyet.com" adlı siteyi yayına soktuğunu duyuruyordu.
Üniversite yönetimi kendini neden, kimden koruma ihtiyacı duymuştu? Net Haber'in geçtiği habere göre, medyadan ve bazı köşeyazarlarından:
"Medyakronik bir süre önce Hürriyet yazarı Fatih Altaylı'nın gönderdiği bir mesajı yayımlamış ve bu mesajda ileri sürülenlerin doğru olmadığını belirten gazete kupürlerini de okuyucularına sunmuştu. Altaylı ise tepkisini köşesinde Bilgi Üniversitesi'nin binalarını, öğrencilerini gündeme getiren dört yazıyla ifade etmişti. Yazılar üzerine Bilgi Üniversitesi YÖK soruşturmasına konu olmuştu..
Nethaber'e bilgi veren Medyakronik yöneticileri, eleştirilerine duyulan öfkenin Bilgi Üniversitesi'ni hedef alan haberlere dönüşmesi üzerine, kendi tercihleriyle sitenin yayımına son verdiklerini açıkladı. Üniversiteyi hedef alan kişi ya da kurumların adını vermekten kaçınan Medyakronik yöneticisi Alper Görmüş, siteyi kapatma kararının üniversite yönetimi tarafından alınmadığını belirterek, sadece araştırma sonuçlarını yayımlayan bir mecraya dönüşme ihtimali üzerine yayına son verme kararının site personelince alındığını söyledi."
"Üniversite baskı altında tutuldu mu?"
Zaman gazetesinden Ekrem Dumanlı ise, gene 1 Mayıs tarihinde, gazetedeki köşesinden şunları söylüyordu:
"Medyakronik'in açtığı özeleştiri kapısı, te'dip ya da ta'ciz değildi diğer gazeteler için. Vakıa, her görüşüne, her eleştirisine katıldığımı söyleyemem -zaten öyle de olamaz- ama düşünce zenginliğine kattığı renk inkar edilemez. Dün sabah sitenin kapandığını görünce yüreğim burkuldu; tıpkı "internethaber. com"un kapandığını öğrendiğim zamanki gibi. Internethaber.com'da olduğu gibi maddi çıkmazlar mı sebep olmuştu kapanma kararına? Bilemiyorum. İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren sitenin ne denli masrafı olacak ki ve o masrafa üniversite dayanamayacak ki site kapansın? Ortada ciddi bir sebep görünmüyor. Hal böyle olunca, ürperten başka nedenler geliyor insanın aklına. Mesela, son günlerde Bilgi Üniversitesi aleyhinde yapılan yıpratıcı haberler ile kapatma kararının bir ilgisi var mı? Üniversite herhangi bir şekilde baskı altında tutuldu mu?"
Şu ana kadar, Net Haber, Dördüncü Kuvvet Medya gibi online yayınlarda ve Zaman gazetesinde çıkan haber ve yorumlarda adı geçenlerden herhangi bir açıklama duyulmuş değil. Galiba konu basına fazla yansımadığı, daha çok online kaynaklarla sınırlı kaldığı için bu kaynakların zaten "underground olduğu" ve görmezden gelinebileceği gibi bir saflık söz konusu. Ne Bilgi Üniversitesi yöneticileri çıkıp bir şey söylüyor, ne de durmadan adı geçen Fatih Altaylı. Bilgi Üniversitesi, "Benim çekinecek bir şeyim yok. Bu yüzden bana herhangi bir gazete ya da köşeyazarı şantaj yapamaz. Alnım ak" dememeli mi? Altaylı, "Ben Medya Kronik falan bilmem. Eleştirilerimi başka bir konuda şantaj olsun diye değil, bulgular öyle gerektirdiği için yaparım" dememeli mi?
Belki dememeleri, diyememekten. Açık olan bir şey var. Medya Kronik editörlerinden Alper Görmüş söylüyor. Bilgi Üniversitesi sitenin içeriğini değiştirme kararı almış. Demek en azından onların memnun olmadığı bir şeyler vardı. Son yıllarda tüm dünyada sayıları hızla artan ve giderek önem kazanan "media watch" tipi bir siteyi daha fazla içlerinde barındırmak istemediler.
Bütün bunlardan en az iki sonuç çıkıyor:
Ticari işlerle ticari olmayan işleri karıştırmak ne akılcı, ne de mümkün. Bilgi Üniversitesi gibi kâr amaçlı faaliyet gösteren kuruluşların sponsor olduğu, ticari olmayan faaliyetlerin, mali açıdan ve yönetim açısından bağımsız olması ve mümkün olduğunca tek sponsora bağımlı olmaması gerekiyor. Bilgi Üniversitesi yöneticileri de "Ne yardan, ne serden vazgeçememe" takıntılarından biraz olsun kurtulmuşlardır herhalde artık. Özel hayatlarında istedikleri kadar "eleştirel" olabilirler, ama medya takibi ve eleştirisi yapan bir yayının hamiliği bambaşka ve öyle kolay kaldırılamayacak bir şey.
İkincisi, medya takibi ve eleştirisi, çağımızın gereksinimlerinden. Aslında her alanda, dışarıdan takip ve eleştiri yapacak bağımsız kuruluşların varlığı öyle. Medya Kronik'in kapanması, bu tür faaliyetleri yavaşlatmayacak, tam tersi hızlandıracak. Yıllar önce bir tek Dördüncü Kuvvet Medya vardı ortada. Zamanla ona Jurnal.net, Medya Kronik gibi siteler katıldı. Şimdi Haysiyet.com da var. "Dokuz Sütun"u da unutmamak gerek. Yegane işi gazetecilik olanlar, bu tür sitelerin popüler ve kaliteli olmasını yürekten ister. Kendi mesleklerinin gelişimi açısından. Gazeteciliği hobi olarak yapan ve ekmeği başka yerlerden kazananlar içinse durum tamamen farklı. Onlar herhalde bu tür yayınlar için, "Aman abi, neme lazım.. Biz gereğini yapalım da, fazla kronikleşmeden.." diyorlardır.