sahinartan@yahoo.com
Anasayfa
Seçme
Tematik
Portre
Sörf Hatırası
Linkler
Beşeri Durumlar
Çizgili Roman
Atlantis
Cyberman-23 Şubat 2002
"Kim istiyor yararlanmak?"
TBMM Internet, Ankara'nın gündemine bir girip bir çıkadursun, aklıma bir şey geldi. Meclisin sitesine oturumların tutanakları da koyuluyor. Bu tutanaklarda anahtar kelimeyle arama yapmak mümkün. "Internet" diye bir arama yapayım dedim..
"Satanizm"le başlayıp "zararlı odaklar"a doğru genişleyen bir çerçevede Ankara'nın gündemine takılan Internet konusu, herhalde gündemden gene yavaş yavaş çıkmaya başlamıştır. Geçen haftalarda Ankara'da neler yaşanmıştı, hatırlayalım.

Önce 7 Şubat'ta bir grup milletvekili mecliste, "bu düşünceler Internet ortamına taşınmış ve sadece Türkiye çapında değil, dünya çapında gençlerin birbirlerini cinayetlere tahrik ettikleri sanal bir cehennem meydana gelmiştir" diyerek, "toplumumuzun yakın zamanlara kadar adını bile işitmediği inanç görünümlü çeşitli sapık akımlar" hakkında araştırma yapılması talebinde bulunmuştu. Birkaç gün sonra da ulaştırma bakanının başkanlığında toplanan Internet Kurulu, "İnsan hayatını tehdit eden konuları içeren sitelerin gecikmeksizin engellenmesi konusunda, Internet servis ve altyapı sağlayıcıları ile birlikte çalışma başlattığını" duyurmuştu.

Internet Ankara'nın gündemine bir girip bir çıkadursun, aklıma küçük bir araştırma yapmak geldi. Meclisin sitesine oturumların tutanakları da koyuluyor. Bu tutanaklarda anahtar kelimeyle arama yapmak mümkün. "Internet" diye bir arama yapayım dedim. Bakalım bu kelime mecliste kaç defa geçmiş diye. 279 sonuç çıktı. İlki, 20 Nisan 1996 tarihli. Demek altı yıldır şu ya da bu şekilde Internet lafı genel kurul salonunda yankılanıyor. Yılda ortalama 35 - 40 defa, eğer arama sonuçlarına bakacak olursak, "Internet"ten söz ediliyor.

Sonuçlarda biraz sörf yaptım ve son bir yıl içinde Internet üzerine bir şeyler söylemiş milletvekilerinin konuşmalarından bir derleme hazırladım.. İtiraf etmek istiyorum ki, hamasilerin, ilgisizlerin ve tepkisellerin yanında alnından öpülecek bu kadar milletvekili de olabileceğini tahmin etmemiştim. Siz de kendi puanlamanızı yapın, milletvekillerine not verin.

Hasan Erçelebi (Denizli, DSP) - Cumhuriyetimizin Onuncu Yıl marşında "Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan" diyorduk. Şimdi de, bilgisayar ve Internet ağlarıyla ördük, örmeye devam ediyoruz anayurdu dört baştan diyoruz. İşte, Başöğretmen Atatürk'ün gösterdiği uygar ülkeler düzeyinin üzerine çıkma hedefi için emin adımlarla ilerlediğimizin işareti...
(10 Aralık 2001)

Gönül Saray Alphan (Amasya, DSP) - Sekiz yıllık zorunlu eğitimin ana enstrümanlarından birisi olan bilgisayarlı yaşamın, demokratik sistemin yegane okulu olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekilleri için sağlanmamış olmasını, yalnızca tasarruf tedbirlerine mi bağlamaktasınız? İkinci Dünya Savaşının büyük buluşlarından birisi olan daktiloların, bu çağda bilgisayarlar yerine, milletvekillerine tahsisinin, saygınlığı konusunda çok hassas olduğumuz kurumumuza hangi ölçüde saygınlık kazandırdığını düşünüyorsunuz? Son olarak, internet teknolojilerinden ilkokul çocuklarının yararlandığı bu çağda, milletvekillerinin de bilgisayar istemesi, sizce çok kişisel ve lüks bir talep midir?
(4 Aralık 2001)

İlyas Yılmazyıldız (Balıkesir, DYP) - Juan Luis Cebrian, "Bu çağ, herkesin sandığı gibi akıllı makinelerin çağı değil. Dünyadaki her çeşit bilgi ağları üzerinden zekâlarını, bilgilerini ve yaratıcılıklarını yoğunlaştırarak toplumun ilerlemesine, dolayısıyla, insanların gelişmesine katkıda bulanan insanların çağı" diyor. Bırakın, bizim gibi 550 kişi aynı mekânda olup bir konuda tartışmayı, uzak mekânlarda, uzmanlığı olan kişilerin bu ağlar üzerinden ortak akıllarını birleştirerek yeni bir çağ yaratmak diyor. Bu, çok uzak değil. Oniki yıl sonrasını konuşuyor. Biz ise, burada, bakıyoruz, maalesef, bu konuda çıkardığımız ilk yasa, yasaklayıcılık...
Başkan - Sayın Yılmazyıldız, toparlarsanız...
İlyas Yılmazyıldız - İki dakika içinde toparlıyorum.
Başkan - İki değil, bir dakikada toparlayın.
İlyas Yılmazyıldız - Sayın başkan, dört - beş dakika fazla veriyorsunuz sesimizi çıkarmıyoruz. Bu konuda konu önemli...
Turhan Güven (İçel, DYP) - Nasılsa dinlemiyorlar; konuşma!..
(6 Haziran 2001)

Saffet Arıkan Bedük (Ankara, DYP) - Sivil toplum örgütlerinin hiçbir suretle dikkate alınmadığı veya bilimsel birkısım kurum veya kuruluşların görüşlerinin alınmadığı ve doğrudan doğruya benim getirdiğim her tasarı doğrudur ilkesinden hareket etmek suretiyle Meclisi bu kadar meşgul etmenin demokrasiye yararı yoktur. Eğer, demokratik bakımdan meseleyi düşünüyorsak, sivil toplum örgütleriyle konuşmak gerekirdi. Internet kurullarıyla görüştük mü, birkısım üniversitelerle görüştük mü, Gazeteciler Cemiyeti'nin görüşlerini aldık mı? Hayır, bunları almadık; ama, bir arkadaşımız veya birkaç arkadaşımız bir araya gelmek suretiyle, her şeyi biliyorum şeklindeki bir anlayıştan hareket ederek düzenlemeler getirdi...
(6 Haziran 2001)

Ayşe Nazlı Ilıcak (İstanbul, FP) - Neden basın suskun; çünkü, ortada bir örtülü af var. Tekrar ediyorum, suç işlenmiştir. Bazı kişiler... Mesela -örnek vermek istiyorum- Kanal D: Atilla Purut, yüzde 5 ortağı, bakkal; Ertuğrul Alptekin yüzde 9,75 ortak, kamyoncu. Bütün bunlar tespit edilmiştir ve bunlar, işte, sizin şimdi cezalandırmak istediğiniz haber portallarında yayınlanmaktadır; ama, siz, basına, tekelleşen basına alternatif olarak, bir nefes borusu olarak ortaya çıkan Internet kanallarını da susturmak istiyorsunuz...
(6 Haziran 2001)

Mehmet Dönen (Hatay, DYP) - Değerli arkadaşlarım, Internet yayınlarına da aynı kısıtlamaları getiriyoruz. Şimdi, özellikle, Telekomun altyapısının değişimiyle, fiberoptik kablolar üzerinden ses ve görüntünün aynı zamanda yayınlanacağı yeni teknolojiye geçtiğimizde, ekonomimizin her alanında bu sistemin kullanıldığı bir dönemde, bu kadar yasaklarla bunu ekonominin her alanına nasıl yayarız, nasıl kullanırız, bundan daha fazla nasıl yararlanırız, onu kestirmek çok zor; o da, burada yoruma bağlı.
Mehmet Ergün Dağcıoğlu (Tokat, FP) - Kim istiyor yararlanmak?
(23 Mayıs 2001)

Mustafa Geçer (Hatay, FP) - Geçenlerde, kütüphanede, The Economist Dergisinin bir ekini karıştırırken gördüm; bilgiye ulaşımın çok seri hale geldiği günümüzde, bazı ülkelerdeki Internet kullanımları, bilgi işlem merkezi oluşumlarıyla ilgili bir istatistik yapılmış. Orada, en az belki 40 ülkenin ismi geçiyordu; bunların içinde Birleşik Arap Emirlikleri, Dubai, Hindistan gibi ülkeler olmasına rağmen, maalesef Türkiye'nin ismine rastlayamadım...
(15 Mayıs 2001)

Fethullah Erbaş (Van, FP) - Sayın Bakanım, internet konusunda çok güzel bilgiler verdiniz. Biz de İnternet Haftasını kutluyoruz. Ancak, şöyle bir şey var; malumunuz, internet dili İngilizce. Kullanıcıların sayısı, 900 000 civarında tahmin ediliyor. Ancak, Millî Eğitim Bakanımız İngilizce'ye hiç önem vermedi. Dünyanın her ülkesinde İngilizce çok iyi bilindiği halde, Türkiye'de, hakikaten İngilizce bilinmiyor. İnternet kullanıcıları da, globalleşen dünyada epey sıkıntı çekiyorlardır efendim; Allah yardımcıları olsun...
(20 Nisan 2001)

Tavuk - yumurta meselesi:
Gıt gıt gıt...
Ganimetler Sörf Hatırası'nda