VITRIN
Saf'ın önünde durmak,sırayı sekille göstermek,hele hele beğendirmek,onu
allayıp pullayıp satmak,esnafın kendi kendini yiyip bitirdiği,hani derler
ya olmazsa olmaz! karakterlerden safi bir tanesi.Esnaf dedik ya bak
şimdi iş nereye dönüyor.Bana biri çıksın desinki, -yok bu kadarı da yeter
fazlasını ne yaparım?mantığı ile heralde olsa olsa emekli memurun
kelamıdır.Koşulsuz
memnuniyeti için çabalayan her zaman memnuniyet standardını zorlayan
kişi sadece Sultanhamam'daki Ermeni Karyan veya Balat'taki benden iyi
müslim sözüm ona Yahudi Haim değildi..
Mal derken hala süt veren hayvan anlamını dilimize sokanları,hay onların da
dilini eşek arısı soksun.Keşke ticareti şöyle din, dil,ırk,nezhep dosyasına
sokmadan becerebilseydik ama.Ama olmadı ki.Olsun şu ecnebinin marketing
dediği hani bizim medreselerdeki bu pazarlama diye paso tekniğini zorlayıp
belleğimizdeki zulaladığımız şu işi elbet birgün bizde tenasup edip öğreneceğiz.
Hani para nothing, smiling everything denen şu vecizeyi,adapte etmeyi işin
vitrininin memnuniyetten başladığını bilenler var aramızda. Kim ne nerede
gibi absürt sorularla işim yoktur.Ama dükkan denen,Ticarethane bab'ın daki
belirli mekenları az kıymetlerle çok şeyler çıkaranlara sözümüz
nacizane.Nasıl derler ya İşletmenin 1.dersi vardır ya(business)-Az
kaynaklarla,çok mal veya hizmet üretmek der bizim doç.lar.Logo'nun
asaletini,hizmetin karizmasını,yığınla aksaklıkları ama hep aksaklıkları
dize getirip,işi evinden de önünde tutanlara bir kaç laf etmek,kıt
Türkçe'mizle haddimize bile düşmez.Ama bir şey varki oda önplanda olmanın
avantajlarını bir kez olsun görebildimi? Laf yemesinde bırak işin o tarafını.
Vitrin,ön,revaç,hit,front,face hepsi risk..Korkmaz esnaflığa yakışmaz taa
yirmi yıldan beri yakıştırmayanlar kadar.Erbab'ı yaşayanlar bundan
anlar gerisi Eyvalla.
Sözüm ona ticareti,hep mekana yansıtanların yıldızının tozunu almaya hiç mi
hiç almaya ne hacet!Benden söylemesi.Kör ise görsün, sultan ise duysun beyler.
Vitrin ehemniyetle seyredilmeli derim bize hatta bizlere.
HAKAN C*
