Karasu Plajı
Bu kez Milli Parkın halka açık en son plajına gidiyoruz. Milli Parka girdikten sonra yaklaşık 10 km daha ilerlediğimizde ana yolun jandarma tarafından kesildiğini görüyoruz. Bu noktada mecburen sağa doğru kıvrılan yola girip ana yoldan ayrılıyoruz. Bir süre sonra her plajda olduğu gibi yine toprak yolla karşılaşıyoruz. Yol Aydınlık plajındaki gibi plaja çok yakın bir mesafede denize paralel şekilde ilerliyor.
Plajın arabayla ulaşılabilen bölümü oldukça küçük. Zaten genel olarak burası Milli Parkın en küçük plajı. Arabayı park edecek yer bulmak biraz sorun yaratıyor. Bunun nedeni plajın kalabalık olmasından çok park yerinin kısıtlı olması. Plajın ilerleyen bölümlerinde tepelerde yerleşebileceğiniz piknik masaları bulunuyor. Hatta biraz daha yürüyüp plaj sonundaki kayalıkları döndüğünüzde karşınıza daha ufak bir başka koy çıkıyor. Burası da oldukça temiz şirin bir koy olmasına rağmen çeşme, tuvalet ve duş gibi hizmetlere uzak kalması sebebiyle fazla tercih edilmiyor.
Biz bu kez ağaçların altında bir gölgelik yerine sahilde kendi getirdiğimiz şemsiyemizin altında oturmayı tercih ediyoruz. Bence bu plaja gelirken unutulmaması gereken en önemli şey güneş şemsiyesi. Şemsiyeniz yoksa ya çok erken gelip sahildekilerden birini kapacaksınız yada tepelere tırmanacaksınız gölgelik bulmak için.
Denizin Aydınlık ve Kavaklıburun koylarından bir farkı yok. Bir anda derinleşen, pırıl pırıl bir deniz ve sahil yine çakıllarla kaplı. Ancak burada sahilden biraz açıldıktan sonra suda şöyle bir sırtüstü yatıp sahile doğru bakmanızı tavsiye ederim. Yemyeşil dağlar, altında plaj ve masmavi bir deniz , bence burası benim gördüğüm en güzel yer. Gerçi Milli Parkın bütün plajlarında böyle bir manzara görmek mümkün yine de bana burası daha bir güzel görünüyor.
Burası aynı zamanda Yunanistan'ın Sisam adasına da en yakın olduğunuz yer. Sis olmadığı zamanlarda ada üzerindeki yapıları bile görmek mümkün.