Dilek Yarımadası Milli Parkı

    Dilek Yarımadası Milli Parkı turkuvaz renginin en güzel tonlarındaki pırıl pırıl denizi, doğayla iç içe konaklayabileceğiniz yemyeşil sahilleri, halka açık dört farklı özellikteki plajları, yürüyüş yapabileceğiniz kanyonu, tuzlarınızdan arınıp bu sayede güneş altında kavrulmaktan kurtulacağınız buz gibi duşuyla Türkiye'nin en güzel tatil mekanı olduğunu söyleyebiliriz. Milli Park, Aydın'da Kuşadası ve Söke'ye yaklaşık 20 km. mesafede yer almaktadır. Yaz aylarında 08:00-19:00 ve kış aylarında 08:00-17:00 halkın kullanımına açıktır. Ulaşım Kuşadası ve Söke'den minibüslerle yapılmaktadır.

     Bu yazımızda Milli Parkın İçmeler, Aydınlık, Kavaklıburun ve Karasu plajlarını ve kanyonu kısaca tanıtmaya çalışacağız.

İçmeler Plajı

    Milli Park girişinde biletimizi alıp yola devam ediyoruz. Yaklaşık 1 kilometre sonra yol sola doğru kıvrılırken bizler İçmeler plajının muhteşem manzarasıyla karşı karşıya geliyoruz. Burada durup bu güzelliği biraz seyrettikten sonra tekrar arabamıza binip kısa bir süre daha ilerliyoruz ve İçmeler plajına giriyoruz. Bu plajın girişinde yolun büyük kısmı asfalt ancak park yerlerine yaklaşınca toprak yolda bir miktar tozlanmaktan kurtulamıyoruz. Arabamızı burada bırakıp yaklaşık 20 metre yürüyerek deniz kıyısına ulaşıyoruz. Kumsalı biraz küçük olmasına rağmen arka planda ağaçların altında yerleşebileceğiniz masalar bulunmakta. Bu noktada masaların sayısının yetersiz olması ve insanların birden fazla masayı sahiplenmesinin önüne geçilememesi en önemli sorunlardır ki bu Milli Parktaki bütün plajlar için geçerlidir. Her şeye rağmen boş bir ağacın altında gölgeye hasırlarımızı atıp oraya yerleşiyoruz.

                   İçmeler - Kayalıklardan görünüşü

     Pırıl pırıl denize şöyle bir bakıp cesaretimizi de toplayarak soğuk sulara adımımızı atıyoruz. Denizin dibi kum ve derinlik de oldukça makul. Kıyıdan yaklaşık 30-40 metre açıldığınızda bile 2 metreyi geçmiyor. Yüzme bilmeyenler ve çocuklu aileler için gerçekten ideal bir yer. Burada dalma meraklıları için de imkanlar var. Plajın çevresindeki kayalıklar biraz tehlikeli olmakla beraber meraklıları için iyi bir dalış yeri oluşturmaktadır. Denizde saatlerce kalıp iyice yorulduktan sonra tekrar kıyıya çıktığımızda sıra duşa geliyor. Buz gibi kaynak suyunun altına girip tuzlarımızdan arınıyoruz. Su gerçekten inanılmaz soğuk.

     Buraya gelmek isteyenlerin en çok dikkat etmesi gereken şeylerin başında geliş saati ve günü bulunmakta. Zira başta pazar günleri olmak üzere hafta sonlarında bu plajda yer bulmak gerçekten zor. "İğne atsan yere düşmez." sözünün pazar günleri burada gerçeğe dönüştüğünü söyleyebiliriz. Bu nedenle erken gelmek -mesela saat 9:00 da- veya hafta içi günlerini tercih etmekte fayda var. Milli Parkta yangın tehlikesine karşı mangal yapılması yasak bu nedenle yiyeceğinizi ya kendiniz getiriyorsunuz yada plajlardaki restoranlardan yararlanıyorsunuz.

Yaban Domuzu - Bunlar biraz evcilleşmiş :)                    İçmeler - Aydınlık yolu üzerinden görünüşü

     Öğle saatlerine kadar sessiz sakin olan deniz öğleden sonra yavaş yavaş hareketlenmeye başlıyor. Dalgalar insanlara yeni eğlence imkanı sağlıyor. Akşam saatlerine doğru sahilde yeni misafirlerimiz olduğunu fark ediyoruz: Yaban domuzları. Gerçi artık bu domuzlara yaban demek ne kadar doğrudur bilemiyorum, fotoğrafta görüldüğü gibi yanımıza kadar sokulup bizlere poz veriyorlar. Yiyecek aramak için deniz kıyısına inen yaban domuzu aileleri - aileleri diyorum çünkü genelde  anneleri ve yavru domuzlar hep beraber dolaşıyorlar - ilginç bir görüntü oluşturuyor. Özellikle yavruların zaman zaman birbirleriyle giriştiği yiyecek kapma mücadeleleri büyük ilgi çekiyor.

     Yaban Domuzlarını da izledikten sonra artık İçmelerden ayrılma zamanı geliyor. Ertesi gün ikinci plaj olan Aydınlık Plajı'na tekrar gelmek üzere ayrılıyoruz Milli Parktan...

Ana Sayfa          1  2  3  4  5  6  >