|   anımsamalar   hani var ya o çocukluktan arta kalan anılar o puslu kıyıya sığınmış kayıklar
    dolusu çekek yerindeki direkler kadar  tek yaşanan ömrün portakal çiçeği
    açarcasına tüten kokusu   küflü sokak sarnıçlı avluya bakan
    ev köşeye sıkışmış
    hanımeli ve çıkrık çeviren
    ninem anımsadığım akıllı
    kadın çıkrığın dönen
    çarkı taşlığa dökülen
    bakraçlar dolusu su   paylaşmak istediğim işte bu geride
    bıraktığım  baharlar yazlar
    kışlar  şiir bahane  aslolan yüreğimdeki
    çığlık lar çık taşlığa bak göreceksin bakraçla su
    çekenlerini kuyudan saksının dibine oturmuş
    bakan çocuğun   bitişik fakir evdeki
    dede cam kapaklı kutuda erzincan sakızı
    satardı yumuşatmak için tohumu ağaçtan
    kopartıp  özünü katıp
    çiğnediğim ve çığnerken  benim olmayan
    fakirliğin acı kinin tadını
    tattığım ya üç ya beş
    yaşında   artık ne alan ne satan ne de bilen var sakızlar kızların sek sek
    oynadığı o küflü sokaklar ve o kilise çanları
    gibi sadece anı kemikleri dursa da bir
    yerde sanmam gelip gideni
    olsun dede bir sanı ağzımda kinin acısı beynimi kemiren kuşku yaşanmış mıydı çiğnenmiş miydi su içinde tuttuğu o sakızdan günler beni bende beni ona onu sakızda bana
    bağlayan    |