Alevilik Müslümanligin disindadir

 
İçindekiler

Alevilik nedir?

Dedelik


Cem

Alevi teorisi Pratigi

 
 

 
BOZATLI HIZIR

Anadoluda oluşan Hızır kültürünün kaynağı Hızır (Hıdır) Peygambere dayanır. Hızır Arapça Al-Hazır, Al-Hızır (Yeşillik) anlamında bir sıfat olmakla beraber; bir Peygamber, Nebi, Veli yada bir ulu kişi olarak anılır. Genellikle ismi İLYAS peygamberle beraber söylenir. Buda Hızır-İlyas zamanla “Hızır-Ellez” veya “Hıdrellez” şeklinde yerleşmiştir.

Hızır inanışının önce Mezopotamya da ortaya çıktığı, buradan Yahudi geleneklerine ve inancına girdiği, oradan da gerek Hıristiyan gerekse Müslüman inancına geçerek önemli oranda yayıldığı görülmektedir.

Hızır’ın temel özelliği, Abı Hayat’ı (Bengi su) içerek ölmezlik mertebesine ulaşmasında yatar. İnsanoğlunun ölüm karşısındaki çaresizliğinin ve arayışının bir sembolü olan Hızır, orta doğu mitolojisinin temel unsurlarından biridir. İnanç alanında oluşturduğu bu olgu halk arasında çok canlı ve güçlü tutulmakta. Kendisine tanrı tarafından batın bilgisi (Ledün ilmi, Hakikat ilmi, gerçek ilim) verilerek Hz. Musa’yı eğitmekle görevlendirilmiş, Tasavvuf ehli tarafından “gerçek bilgiye” sahip olmuş “Yetkin insanın (insan-ı kamilin) simgesi sayılmıştır. Halk arasında ise dar zamanlarda imdada yetiştiğine inanılan bir peygamber, eren olarak kabul edilmiştir.

Söylenceye göre: Hızır Aleyhisselam, İlyas Aleyhisselam ve İskender-i Zülkarneyn birlikte Abı Hayat-ı aramaya çıkmışlar. Bir süre sonra karanlıklar ülkesine dalmışlar. Hızır ve İlyas ölmezlik suyunun kaynağını bulup içmişler fakat İskender’e söylememişler.

İslam Sufi’leri içerisinde Hızır genellikle “Veli” sayılmıştır. Hızır Mutasavvuflar arasında “Mürşit” pozisyonundadır. Yani insanları aydınlatan biri sayılır. Hızır’ın içtiği Abı Hayat ise tasavvufta “bilgi, irfan, feyiz, neşe, aşk, vuslat, söz ve şiir” anlamına gelecek biçimde kullanılmıştır.

Halk arasında inanışa göre ise; Hızır her konuda her şeyi bilen birisidir ve yeryüzünde tanrının bir nevi vekilidir. Hızır ve İlyas sağdır. Yaşamaktadır. Hızır karada, İlyas denizde yardıma muhtaç olanlara, zor durumda kalmış olanlara yardım ederler. İmdat isteyenlerin imdadına yetişirler. Hızır ve İlyas yılda bir kez (6 Mayıs hıdrellez gününün gecesi) bir gül ağacının dibinde buluşurlar.

Hızır ve İlyas inancı Alevi düşüncesine ve inancına en yoğun biçimde girmiştir. Öyle ki Hızır’ın adına atfedilen “Hızır Orucu” tutulur ve dördüncü gün bayramlaşılır. Hızır orucunun son gününde özellikle cem ayinleri yapılır. O gece bir bezin veya tepsinin üzerine un konulur ve Hızır’ın gelip bu una dokunarak bir işaret bırakması beklenir. Çünkü Hızır’ın uğradığı eve bereket, sağlık ve düzen gelir. Böyle inanılır. Eğer sabah kalkıldığında un üzerinde bir iz veya işaret görülürse o undan kömbe yapılır (Halk arasında buna niyaz yada lokma denir.) ve çevreye dağıtılır. Kömbeyi istisnasız her ve yapar ve dağıtır. Buna “Hızır Lokması” denilir. Hızır’ın un üzerine iz ve işaret bırakarak onurlandırdığı ev sahipleri gücü yetiyorsa mutlaka kurban keser ve çevreye dağıtırlar.

İnanışa göre Nuh peygamberin gemisi fırtınaya tutulmuş, halk feryat edip “Yetiş ya Hızır; bizi kurtar!” diyerek dua etmişler. Duaları Allah tarafından kabul olunarak, fırtına dinmiş. İşte o zaman yüce Allah’a ‘üç gün oruç’ adamışlar. Bu oruç o günden bu güne kadar aynı inançla tutulmaktadır.

Hızır orucu, eski takvim (rumi) aylar hesabına göre 31 Ocak ile 2 Şubat arasında (3 gün) tutulurdu. Ancak, bu ayları şimdi kullandığımız miladi takvime çevirirsek, 13-14-15 Şubat günlerine gelmektedir. Oruç bu günlerde tutulur

-------------------------------------------------------------------------------
Mesaj:
HIZIR ORUCU HAKKINDA KISA BIR BILGI

Hizir orucu farkli tarihlerde tutuluyor, genel birlik tarihi söz konusu degil.

Kis yarisi Kürt Alevilerinin büyük bir bölümü Sivasta bu orucu tutmaktaydilar ( simdi tutan cok nadir insan var ) Erzincan Alevileri ve Sivas Alevileri SHADILLI'LAR ( Bu grupta Kürt ) subatin 15 inde tutarlar idi.

Yani Kürtlerin büyük bir bölümü tutmus durumdadirlar , bizler ise tutacagimz Subat'in 15 ni beklemekteyiz.


Selamlar
Antires
-------------------------------------------------------------------------------
Merhaba,

Hizir Orucu tarihleri 15-16-17 Şubat tarihleridir.

-------------------------------------------------------------------------------
Selamlar
Alevilik Bektasilik Arastirmalari Sitesi Editorleri

Kurbanlar Kesiliyor, Kavutlar Yapılıyor
Nuh peygamberin gemisi fırtınaya tutulmuş, halk, "ya Hızır, bizi kurtar!" diye yalvarıp yakarmış. Allah halkın duasını kabul edince fırtına da dinmiş. İşte o zaman Allah'a, kurtarıldıkları için üç gün oruç adamışlar.

 

--------------------------------------------------------------------------------
Yön FM
01/02/2003 Erdal EMRE
--------------------------------------------------------------------------------
BİA (İstanbul) - Alevilerin Hızır Orucu başladı. Hicri Takvime göre her yıl, geçen yıldan 10 gün önce başlayan Hızır orucunun net bir tarihi de yok. Hızır ayı olarak adlandırılan Ocak ayının son haftası ile Şubat ayının ortalarına kadar süren süre içinde değişik tarihlerde Hızır orucu tutulur.

Hızır orucunun değişik tarihlerde tutulması eskiden beri tartışılan bir konu. Bölgeler ve yöreler arasında Hızır orucunun tarihi değişirken, aynı yörede yaşayan aileler bile orucu farklı tarihlerde ( bir iki hafta arayla ) tutarlar.

Kaleli: Yazılı gelenek yok, örgütlülük de

Alevilik konusundaki araştırmalarıyla tanınan yazar Lütfi Kaleli, bu durumu şöyle açıklıyor:

"Anadolu Alevileri bin yıldır köy kırsalında sözlü gelenekle yaşıyorlar. Yazılı gelenek olmadığı için örgütlü bir birlik de sağlanamıyor. Alevi Bektaşi Kuruluşları Birliği bu konuya el atmalı ve Sünni inancında olduğu gibi bir birlik sağlanmalıdır."

Şener: Farklı tarihler doğal

Yazar Cemal Şener ise Hızır orucunun miladi takvime göre 14-15 Şubat tarihlerine denk geldiğini ancak bölgeden bölgeye değişen gelenek ve görenekler ile değişik faktörlerin etkisiyle Hızır ayı içinde farklı tarihlerde oruç tutulmasının doğal olduğunu söylüyor.

Hızır orucunun tarihi konusunda bu tartışmalar sürüp giderken Alevi inancına sahip olanlar oruç tutmaya başladılar bile. Özellikle Tunceli, ve Erzincan bölgesinde yaşayan Aleviler Hızır orucunu bu hafta içinde tutuyorlar. (28-31 ocak tarihleri arası).

Sivas, Muş ve Varto bölgelerinde yaşayan Aleviler ise Şubat ayının birinci ve ikinci haftaları Hızır orucunu tutacaklar. Ancak Hızır orucu üç gün olarak tutulduğu için bölgelerin kendi içinde de gün hatta hafta farkı olabiliyor.

Hızır: Dinselden ziyade geleneksel

Alevi literatüründe net ve kesin bilgilere rastlanmıyorsa da, araştırmacı Lütfi Kaleli, Hızır orucunun dinsel olmaktan daha çok geleneksel olarak yaşandığını, değişik yörelerde değişik anlam ve geleneklerle tutulduğunu söylüyor.

Karacaahmet Sultan Dergahı'nın kaynaklarında ise Hızır orucu ile ilgili şunlar yazılı:

"Hızır yoldaşın ola,
Yetiş Ya Hızır,
Kul bunalmayınca Hızır yetişmez."

Halk arasında kullanılan bu deyimlerden de anlaşılacağı gibi Hızır yardıma muhtaçların, darda kalanların yardımına koşan bir kurtarıcıdır. Halk inançlarına göre ölmezlik sırrına ulaşmış bir ermiş kişidir.

Oruç, lokma, kurban

Alevilerde her yıl üç gün Hızır Orucu tutulur. Hızır lokması pişirilip, Hızır kurbanı kesilip komşularla paylaşılır.

Hızır halk arasında ak sakallı nur yüzlü bir yaşlı bilge ve kurtarıcıdır. O, kendisinin yardıma çağıran herkese boz atıyla uçarak, koşarak yetişir.

Bastığı yerlerde, güller, çiçekler açar. Ekinler yeşerir, bülbüller ötmeye başlar. Elini sürdüğü kişi dertlerden, hastalıklardan, uğursuzluklardan arınır, ömür boyu sürecek mutluluk sırrına ulaşır.

Nuh'un gemisinden bu yana

Bir söylenceye göre; Nuh peygamberin gemisi fırtınaya tutulmuş, halk, "ya Hızır, bizi kurtar!" diye yalvarıp yakarmış. Allah halkın duasını kabul edince fırtına da dinmiş. İşte o zaman Allah'a, kurtarıldıkları için üç gün oruç adamışlar.

Bu oruç, o günden bu güne değin aralıksız tutulmuştur. İnsanlar bu orucu darda kaldıklarında, Hızır'ın yardımcıları olması için tutarlar. Hızır orucu Alevilikte yaygın olarak tutulan bir oruçtur.

Rüya ve elinden içilen su

Değişik yörelerde değişik geleneklerle Hızır Orucunun tutulduğunu belirtmiştik. Mesela Tunceli bölgesindeki Aleviler, üç günlük Hızır orucunun üçüncü gününde "niyaz" ya da "miaz"olarak adlandırılan lokma pişirip dağıtırlar.

Bir gün sonra da kurbanlar kesilir. Arpanın kızgın saçta kavrulup daha sonra un haline getirilmesiyle elde edilen unla pişirilen bir çeşit helva olan "Kavut" da Hızır ayı içinde pişirilir ve komşulara dağıtılır.

Hızır ayında üç gün oruç tutan bekar gençler ise su içmezler... Orucunun üçüncü gününde rüyalarında kendisine su veren kız veya oğlanla evlenileceğine inanılır.

Rüyasında bir kız ya da oğlanın elinden su içmese bile su ile ilgili rüyasına giren herhangi biri, yapacağı evlilik konusunda bir işaret olarak algılanır ve yaşlı kadınlarca bu işaretin ne anlama geldiği yorumlanır...(EE/NM)
 

 

 

 

 

 



 

 
Haarlem Ehlibeyt derneği,  Email: ehlibeyt2002@yahoo.com