PEPTİK ÜLSER CERRAHİ TEDAVİSİNDE
VİDEO ENDOSKOPİK YÖNTEMLER
Prof.Dr. Cavit AVCI
Avcı C: Peptik ülser cerrahi tedavisinde video endoskopik yöntemler. End-Lap. ve
Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 2:78-80, 1995
Peptik ülser hastalığında son yıllarda yeni faktörlerin (Helicobacter pylori) ve
etkili ilaçların (omeprazol vb.) ortaya çıkması, medikal tedavinin cerrahi tedaviye
karşı ağırlık kazanmasına yol açmıştır. Ancak, medikal tedavinin etkisiz
kaldığı yada sosyal endikasyonun söz konusu olduğu hastalarda cerrahi halen seçkin
tedavi olarak önemini korumaktadır. Günümüzde peptik ülser için uygulanan açık
cerrahi yöntemlerinin hemen hepsi endo-laparoskopik yolla da yapılabilmektedir.
Anahtar kelimeler: Videoendoskopi, peptik ülser cerrahisi
PNEUMOPERİTONEUM
Op.Dr. Levent AVTAN
Avtan L: Penumoperitoneum. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 2:81-86, 1995
Videolaparoskopi'de batın boşluğunda görüntü elde edilebilmesi ve çeşitli
manipülasyonların gerçekleştirilebilmesi için peritoneal kavite bir gaz ile
şişirilerek pneumoperitoneum oluşturulur. Normalde kollaps halinde olan peritoneal
kavite belirli bir basınca kadar uygulanan pneumoperitoneum ile videoskopik cerrahiye
hazır hale getirilir. Ancak, pneumoperitoneumun gerek uygulanışı gerekse videoskopi
süresince idame ettirilmesi hasta açısından ilave riskleri de beraberinde getirir. Bu
risklerin en aza indirilebilmesi için pneumoperitoneumun her yönü ile öğrenilmesi ve
belirli prensiplerine uyulması gerekmektedir.
Anahtar kelimeler: Pneumoperitoneum, ensuflasyon
İNFERTİLİTEDE HİSTEROSKOPİNİN KULLANIMI
Op.Dr. Faruk BUYRU, Dr. Kenan DOLAPÇIOĞLU
Buyru F, Dolapçıoğlu K: İntertilitede histeroskopinin kullanımı. End-Lap. ve Minimal
İnvaziv Cerrahi Derg. 2:87-92, 1995
Son yıllarda soğuk ışık kaynaklarının, optik sistemlerin ve uterus distansiyon
yöntemlerinin gelişmesi ile histeroskopi, tanı ve tedavide yaygın olarak kullanılmaya
başlanmıştır. Daha önce invaziv yöntemler ve uzun süreli hospitalizasyon gerektiren
pekçok işlem histeroskopi ile ayaktan uygulanır duruma gelmiştir. Bugün infertilite
vakalarında uterus ve tubalar histeroskopi ile değerlendirilmekte; uterin septalar,
submüköz miyon ve polipler, intrauterin sineşiler bu yöntemle kolaylıkla tedavi
edilebilmektedir.
Anahtar kelimeler: Histeroskopi, infertilite
LAPAROSKOPİ İLE TANILARIN DOĞRULANAN PID OLGULARINDA DOPPLER ULTRASOUND
ÇALIŞMALARI
Uz.Dr. Eşber OKAN, Uz.Dr. İbrahim ÇELEBİ, Uz.Dr. Cemal ARK, Uz.Dr. Melih ÜSTÜN
Okan E, Çelebi İ, Ark C, Üstün M: Laparoskopi ile tanıların doğrulanan PID
olgularında Doppler ultrasound çalışmaları. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi
Derg. 2:93-95, 1995
PID tanısı konan 16 olgu transabdominal Doppler ultrasound kullanılarak
enfeksiyonun akut fazında ve iyileşme fazında izlendi. Uterin arterin (UA) pulsatilite
indeksi (PI) ölçülerek 14 sağlıklı kadından elde edilen değerler
karşılaştırıldı. PID saptanan hastalarda PI değerleri, kontrol grubundaki aynı
siklus gününde ölçülen PI değerine nazaran belirgin olarak düşük bulundu.
Hastalığın akut fazında PI değerleri en düşük seviyede ölçülürken, enfeksiyon
geriledikçe değerler normale yükseldi. Doppler ultrasound PID olgularının
izlenmesinde yararlı yeni bir yöntem olarak kullanılabilir.
Anahtar kelimeler: Doppler ultrasound, PID, laparoskopik, menstrüel siklus
İNFERTİL KADINLARDA CHLAMYDIA TRACHOMATIS İNSİDENSİ VE TUBAL FAKTÖR İLE
İLİŞKİSİ
Uz.Dr. Bülent BAYSAL, Prof.Dr. Hasan SERDAROĞLU, Prof.Dr. Ergin BENGİSU, Doç.Dr.
Ali AĞAÇFİDAN, Dr. Ertuğ KOVANCI, Dr. Fuat ESEROL
Baysal B, Serdaroğlu H, Bengisu E, Ağaçfidan A, Kovancı E, Eserol F: İnfertil
kadınlarda Chlamydia trachomatis insidensi ve tubal faktör ile ilişkisi. End.-Lap. ve
Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 2:96-98, 1995
Çalışmamızda infertilite nedeni ile laparosokpik inceleme yapılan 52 kadında
servikal mukusta Chlamydia trachomatis antijeni ve serumda IgG seropozitifliği
araştırıldı. Direkt floresan antikor yöntemi ile yapılan C.trachomatis antijen
tetkikinde 4 olguda (% 8) antijen pozitif bulundu. Laparoskopide tubalardan birinde veya
ikisinde birden fertiliteyi etkileyebilecek değişiklik saptanan 21 olgudan 14'ünde (%
67) C. trachomatis IgG pozitif bulundu. Tubaları normal olarak değerlendirilen 31
olgunun 4'ünde (% 13) IgG pozitif bulundu. Bu iki grup arasındaki fark istatistiksel
olarak anlamlı bulundu (p<0.001). Sonuçlara göre infertilite olgularımızda
servikal Chlamydia trachomatis antijen prevalansı % 8 iken, IgG seropozitifliği % 34.6
olarak bulundu. Buna göre C.trachomatis seropozivitesi açısından, tubal faktöre
bağlı infertilite olgularında tubaları normal olanlara göre istatistiksel anlamlı
bir fark bulundu (p<0.001).
Anahtar kelimeler: Chlamydia trachomatis, infertilite
240 LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ OLGUSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ
Uz.Dr. Haldun SUNAR, Uz.Dr. Muzaffer AKINCI, Prof.Dr. Onat ARINÇ, Doç.Dr. Sefa
TÜZÜN, Uz.Dr. Saim ZORALİOĞLU, Uz.Dr. Mehmet GÜLEN
Sunar H, Akıncı M, Arınç O, Tüzün S, Zoralioğlu S, Gülen M: 240 laparoskopik
kolesistektomi olgusunun değerlendirilmesi. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg.
2:99-102, 1995
Bu çalışmada Haseki Hastanesi 1. Cerrahi Kliniği'nde Ekim 1992 ile Aralık 1994
arasında, toplam 26 aylık süre içerisinde yapılan 240 laparoskopik
kolesistektomi olgusu değerlendirilmiştir. Olguların yaşları 24-73 arasında
değişmekte idi (ortalama 45). 198'i kadın, 42'si erkek olarak dağılım
göstermişlerdir. 34 hasta çeşitli nedenlerle bir veya daha fazla batın ameliyatı
geçirmişlerdi. Kolesistektomi endikasyonları 215 hastada kolelitiazis, 23 hastada akut
kolesistit, 2 hastada safra kesesi polipi tanısı ile ameliyat edildi. Hastaların
hastanede kalış süreleri 1-13 gün (ortalama 2.4 gün) olarak tespit edildi. Ameliyat
süresi 30-180 dakika arasında değişti (ortalama 65 dakika). 24 hastada açık
kolesistektomiye geçildi (% 10) Açık kolesistektomiye geçiş nedenleri olarak 3
hastada koledok yaralanması, 2 hastada sistik arter civarında kanama, 6 hastada anatomik
variyasyonlar nedeniyle anatominin tam ortaya konulamaması, 8 hastada akut inflamasyon
nedeni ile Calot üçgeninin prepare edilememesi, 6 hastada batın içi yaygın
yapışıklık idi. 1 hastada safra peritonitine bağlı mortalite görüldü.
Hastanemizde yapılan laparosokpik kolesistektomilerde vaka seçimi yapılmadığı için
açığa dönme oranı literatüre göre yüksek olmakla beraber deneyimle birlikte
açığa dönme oranı, ameliyat süresi, komplikasyon oranı azalmaktadır. Sonuç olarak
laparoskopik kolesistektomi taşlı kolesistitte ilk tercih edilecek metod olmalıdır..
Anahtar kelimeler: Kolelitiazis, laparoskopik kolesistektomi
LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ: KOMPLİKASYONLAR VE BUNLARIN HUKUKİ DURUMU,
ASİSTAN EĞİTİMİ VE MALİYETİ
Doç.Dr. Adnan ÇALIK, Araş.Gör. Yavuz BİLGİN, Araş.Gör. Uzer KÜÇÜKTÜLÜ,
Doç.Dr. Akif ÇİNEL, Prof.Dr. Burhan PİŞKİN, Prof.Dr. Etem ALHAN
Çalık A, Bilgin Y, Küçüktülü U, Çinel A, Pişkin B, Alhan E: Laparoskopik
kolesistektomi: komplikasyonlar ve bunların hukuki durumu, asistan eğitimi ve maliyeti.
End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 2: 103-110, 1995
Dünyada son 5 yıldır kolesistektomi uygulamasında laparoskopik teknik önemli
ilerlemeler kaydetti. Günümüzde olguların % 80-96'sı bu yöntemle ameliyat
edilmektedir. Yeni bir metod olmasına rağmen postoperatif komplikasyonları açık
kolesistektomi düzeyine inmiştir. Sadece safra kanalı yaralanması, ductus sistikus
sızıntıları ve suphepatik koleksiyon komplikasyonu laparoskopik yöntemde bir parça
yüksek görünmektedir. Batıda bu uygulamanın yaygınlaşmasından sonra safra kanalı
yaralanmalarıyla ilgili davalarda önemli bir artış görülmüştür. Bu durum
eğitimde standardizasyon arayışlarını gündeme getirmiştir. Bu eğitimden kastedilen
uzman cerrahların ve asistanların eğitimidir..
Nevar ki laparoskopik çağda nasıl olsa bu yöntemi öğrenecek olan asistanlar
gerektiğinde daha zorlu olan açık kolesistektomiyi başarabilecekler mi? Bu sorunun
cevabının olumlu olması için laparoskopik kolesistektomiyi tek çıkar yol olarak
görmeyip gerektiğinde seçilmiş olgulara uygulanabilecek bir yöntem olarak
değerlendirmek gerekir. Böylece açık kolesistektomi eğitimi de aksatılmamış
olacaktır. Maliyet açısından bakıldığında batıda avantajlı görünen
laparoskopik kolesistektomi uygulaması ülkemizde devavantaj gibi görünmektedir. Bu
dezavantajın ortadan kaldırılması için özellikle sarf malzemesi bakımından
ülkemizde yatırımlara ihtiyaç vardır. Seçilecek cerrahi yöntemin maliyet boyutunun
da batıda olduğu gibi gözönüne alınmasının uygun olacağını düşünmekteyiz.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, komplikasyon, eğitim, maliyet
AMFİZEMATÖZ KOLESİSTİTDE PERKÜTAN KOLESİSTOSTOMİ DRENAJI
Uz.Dr. Metin BARLAN, Doç.Dr. Levent ÇELİK, Uz.Dr. Alper ARMAN, Doç.Dr. Aziz KAYA
Barlan M, Çelik L, Arman A, Kaya A: Amfizematöz kolesistitde perkütan kolesistektomi
drenajı. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 2: 111-114, 1995
Cerrahi girişim için yüksek risk grubu olan akut kolesistit veya safra kesesi ampiyemi
olgularında, tanı ve tedavi için bugün perkütan kolesistostomi önerilmektedir.
Burada, ender rastlanan amfizematöz kolesistit olgusu ve perkütan kolesistostominin
tedavideki rolü sunulmuştur.
Anahtar kelimeler: Kolesistit, amfizematöz kolesistit, kolesistostomi, perkütan
kolesistostomi
DİZ EKLEMİ HASTALIKLARINDA ARTROSKOPİNİN ÖNEMİ
Uz. Dr. Etel KAYIRAN, Uz.Dr. Zafer ORHAN, Uz.Dr. Ahmet KURT, Dr. Abdullah Z. DAĞ,
Uz.Dr. Nüzhet YAZICI
Kayıran E, Orhan Z, Kurt A, Dağ A.Z, Yazıcı N: Diz eklemi hastalıklarında
artroskopinin önemi. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 2: 115-118, 1995
Sağlık Bakanlığı Taksim Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde Haziran
1993 ile Ekim 1994 tarihleri arasında 34'ü erkek, 17'si kadın olmak üzere 51 hastanın
dizine tanısal amaçla artroskopi uygulandı. Hastaların klinik tanıları ile
artroskopi bulguları karşılaştırılarak, klinik tanıda % 30 oranında yanılma
olduğu saptandı. Artroskopi sonrası elde edilen bulgulara göre 19 hastaya (% 37.2)
artrotomi, 22 hastaya (% 43.1) ise transartroskopik cerrahi girişim uygulandı. bu
çalışmada elde ettiğimiz bulgularla literatürdeki veriler karşılaştırılarak,
artroskopinin diz eklemi hastalıklarının tanı ve tedavisindeki önemi
vurgulanmıştır..
Anahtar kelimeler: Diz eklemi hastalıkları, artroskopi
YABANCI YAYINLARDAN SEÇMELER
Op.Dr. Osman YÜCEL
Yücel O: Yabancı Yayınlardan Seçmeler. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 2:
119-120, 1995