LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİDE
ALTERNATİF TEKNİKLER
Op.Dr. Levent AVTAN
Avtan L: Laparoskopik kolesistektomi. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3:5-8,
1996
Kolesistektomide laparoskopik yaklaşımın tartışmasız üstünlüğü kabul edildikten
sonra (gold standard), çeşitli ekiplerin uygulamalardaki teknik farklılıkların önemi
birçok açıdan vurgulanarak yayınlanmıştır. bu alternatif tekniklerden yaygın kabul
görenler avantajları veya dezavantajları ile bu yazıda özetlenmiştir.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, alternatif teknikler
CERRAHİDE TELEOPERASYON, TELEROBOTİKLER VE TELEVARLIK
R.M. SATAVA, I.B. SIMON
Satava R.M, Siman I.B: Cerrahide teleoperasyon, telerobotikler ve televarlık. End-Lap. ve
Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 1:9-11, 1996
Teleoperasyon, telerobotikler ve televarlık kavramları tanımlandı. Bu prensipleri
gösterebilmek için, kimi klinik pratikte kullanılan kimi ise prototip halinde mevcut
cerrahi sistemlerden yararlanıldı. Geleceğin cerrahisine bir çerçeve oluşturmak
amacı ile bu teknolojilerin önemi ve diğer ileri teknolojilerle ilişkisi gösterildi.
Anahtar kelimeler:
RİA TRANSLOKASYONU: SİSTOSKOPİ REHBERLİĞİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ YÖNTEMLE
ÇIKARILMASI
Doç.Dr. Umur KUYUMCUOĞLU, Op.Dr. Sühendan TÜRKMEN, Op.Dr. Hüsnü GÖRGEN, Dr. M.
Nuri DELİKARA
Kuyumcuoğlu U, Türkmen S, Görgen H, Delikara N: Ria translokasyonu: sistoskopi
rehberliğinde laparoskopik cerrahi yöntemle çıkarılması. End-Lap. ve Minimal
İnvaziv Cerrahi Derg. 3:12-13, 1996
1000-2000 uygulamada bir görülen uterus perforasyonu ile intraabdominal yerleşimli
rahim içi aracın (RİA) lokalizasyonu tanı ve tedavi güçlükleri gösterebilir.
Vezikoservikal bölge yerleşimli bakırlı rahim içi araç sistoskopi rehberliğinde
laparoskopik cerrahi yöntemle çıkarıldı.
Anahtar kelimeler: RİA translokasyonu, laparoskopi, sistoskopi
LAPAROSKOPİK GÖZLEMDE OVULASYON BULGUSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ GEÇERLİ BİR
YÖNTEM MİDİR?
Prof.Dr. Hikmet HASSA, Yard.Doç. A. Başar TEKİN, Prof.Dr. Atilla YILDIRIM, Uz.Dr.
Ömer T. YALÇIN, Prof.Dr. Sinan ÖZALP, Uz.Dr. Suat GENCER, Uz.Dr. Nilgün BAŞMAK
Hassa H, Tekin A.B, Yıldırım A, Yalçın Ö.T, Özalp S, Gencer S, Başmak N:
Laparoskopik gözlemde ovulasyon bulgusunun değerlendirilmesi geçerli bir yöntem
midir?. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3:14-16, 1996
Laparoskopik gözlemde karar verilen ovulasyon bulgusunun geçerliliği
araştırılmıştır. Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve
Doğum Anabilim Dalı'nda laparoskopi yapılan ve eş zamanlı endometrial biyopsi
uygulanan 287 olgu retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Endometrial biyopsi
sonuçları esas alınmak üzere laparoskopik gözlemle yapılan ovulasyon
değerlendirmelerinde % 37.2 yalancı pozitif, % 23.5 yalancı negatiflik saptandı.
Anahtar kelimeler: Laparoskopi, ovülasyon, endometrial biyopsi, stigma
İKİ OLGUDA UTERUS PERFORASYONUNUN LAPAROSKOPİK ONARIMI
Yard.Doç.Dr. Ayşe KAFKASLI, Yard.Doç.Dr. Ömür TAŞKIN, Yard.Doç.Dr. Ali İhsan
YALÇINOĞLU, Yard.Doç.Dr. İsmail URYAN, Prof.Dr. Mehmet GÜREL
Kafkaslı A, Taşkın Ö, Yalçınoğlu A.İ, Uryan İ, Gürel M: İki olguda uterus
perforasyonunun laparoskopik onarımı. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg.
3:17-18, 1996
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı'nda
endometrial biyopsi alınan ve tanısal histeroskopi uygulanan iki farklı hastada
uygulama sırasında meydana gelen uterus perforasyonu, laparoskopik elektrokoterizasyon
ile perforasyon yeri koterize edilerek onarıldı. Kolay uygulanabilen bu yöntemi takiben
hastalarda komplikasyon gelişmedi.
Anahtar kelimeler: Laparoskopi, histeroskopi, uterus perforasyonu
LAPAROSKOPİK TÜBAL STERİLİZASYON
Prof.Dr. Hikmet HASSA, Yard.Doç.Dr. A. Başar TEKİN, Prof.Dr. Atilla YILDIRIM, Uz.Dr.
Ömer T. YALÇIN, Prof.Dr. Sinan ÖZALP, Uz.Dr. Suat GENCER, Uz.Dr. Nilgün BAŞMAK
Hassa H, Tekin A.B, Yıldırım A, Yalçın Ö.T, Özalp S, Gencer S, Başmak N:
Laparoskopik tübal sterilizasyon. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3:19-21,
1996
Laparoskopik fallope ring sterilizasyonu yapılan olgular değerlendirilmiştir.
Retrospektif olarak Osmangazi ÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda
yapılan 107 sterilizasyon olgusu yeralmıştır. En genç olgu 20, en yaşlı ise 45
yaşından idi. Olgluların % 87.9'u 30 yaş ve üzerinde idi. Yaşayan çocuk sayısı 2
ve üzerinde olanlar ise olguların % 94.4'ünü oluşturmakta idi. Sterilizasyonların %
32.7'si rahim tahliyesi sırasında yapıldı. Bir olguda işlem sürecinde transseksiyon
nedeniyle uygulama bölgesinde ikinci bir fallop halkası gerekli oldu.
Anahtar kelimeler: Laparoskopi, tubal sterilizasyon, Fallop halkası
TOPİKAL ÜRETRAL ANESTEZİ İLE YAPILAN BEŞ YILLIK TANISAL ENDOSKOPİ
SONUÇLARIMIZ
Yard.Doç.Dr. Osman GÜL, Yard.Doç.Dr. Özkan POLAT, Uzm.Dr. İsa ÖZBEY, Dr. Hikmet
ELMAS, Prof.Dr. Yılmaz BAYRAKTAR
Gül O, Polat Ö, Özbey İ, Elmas H, Bayraktar Y: Topikal üretral anestezi ile yapılan
beş yıllık tanısal endoskopi sonuçlarımız. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi
Derg. 3: 22-24, 1996
Mesane ve üretraya ait patolojilerin tanısında üretro-sistoskopi en önemli
yöntemdir. Lokal anestezi ile mi, yoksa genel anestezi altında mı yapılmasının daha
doğru olduğu tartışmalıdır.
Bu çalışmada, 1990-1995 yılları arasında topikal üretral anestezi ile
üretrosistoskopi yapılan 1104 hastanın retrospektif analizi sunulmuştur. Yaş
ortalaması 43.9 (25-90) olan hastaların 850'si erkek, 254'ü bayandı. Uygulama genital
temizliği takiben üretral meadan % 2'lik lidokainli jel enjekte edip, penisi 5 dakika
klempledikten sonra 17 F, 21 F veya 23.5 F rijit sistoskoplardan biri ile yapılmıştır.
Benign prostat hiperplazisi (BPH), mesane tümörü tanısı yada tedavi sonrası kontrol,
vezikovaginal fistül, mesaneyle dıştan bası, mesane boynu kontraktürü, üriner
inkontinans, üretra darlığı, üretra tümörü ve kronik prostatif tanılarıyla 625
hastaya üretrosistoskopi girişiminde bulunulmuştur.
Ayrıca 41 hastada hemoraji, sistoskopun mesaneye geçmemesi yada hastanın tolere
edememesi nedeniyle işlem başarılı olmamıştır. Hastaların 371'ine tanısal
amaçlı üreteral kateterizasyon uygulanmış ve retrograt pyelografi (RGP) çekilmiş ve
geri kalan 67 hastada ise double J (DJ) stent yerleştirilmesi, alınması yada
değiştirilmesi işlemi uygulanmıştır. Mesane tümörü olan 32 hastadan aynı anda
biyopsi alınmıştır. Kontrol sistoskopisi yapılan 71 hastanın 26'sında tümör
nüksü gözlenmiştir. 42 hastada işlem esnasında insidental patolojiler tesbit
edilmiştir.
Operasyon hazırlığı ve hospitalizasyon gerektirmesi, genel anestezi riski
taşımaması gibi avantajları olmasına rağmen lokal anestezi ile üretrosistoskopi,
hastalar tarafından zor tolere edilen bir işlemdir.
Anahtar kelimeler: Sistoskopi, lokal anestezi
LAPAROSKOPİK VE AÇIK APENDEKTOMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI: 80 OLGUNUN PROSPEKTİF
RANDOMİZE BİR DEĞERLENDİRİLMESİ
Op.Dr. Kayıhan GÜNAY, Uz.Dr. Korhan TAVİLOĞLU, Doç.Dr. Cemalettin ERTEKİN, Op.Dr.
Ergun ESKİOĞLU, Dr. Ömer ARDAMAN, Prof.Dr. Ömer TÜREL
Günay K, Taviloğlu K, Ertekin C, Eskioğlu E, Ardaman Ö, Türel Ö: Laparoskopik ve
açık apendektominin karşılaştırılması: 80 olgunun prospektif randomize bir
değerlendirilmesi. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3: 25-30, 1996
İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Acil Cerrahi bölümünde açık ve laparoskopik
apendektomiyi karşılaştırmak amacı ile prospektif, randomize bir çalışma
yapıldı. Seksen hasta rastgele olarak 40 kişilik açık (I. grup) ve 40 kişilik
laparoskopik (II. grup) apendektomi gruplarına ayrıldı. Ameliyat süresi, hastanede
kalış süreleri, paralitik ileus, komplikasyonlar ve postoperatif analjezik
gereksinimleri karşılaştırdı. Hipotez testi (0.05) kullanılarak yapılan
değerlendirmede ameliyat süreleri arasında belirli bir fark bulunmazken, postop
hastanede kalış süryesinin II. grupta anlamlı derecede kısa olduğu saptandı (I.
grup: 3.4, II. grup: 1.6 gün). Yine II. grupta postop paralitik ileus süresi daha kısa,
ameliyatın ertesi sabah parenteral analjezik gereken olgu sayısı daha az idi.
Komplikasyon oranı da I. grupta yüksek idi (I. grup: % 20, II. grup: % 5). Bir olguda
yapışıklıklar, diğerinde ise apendiküler arterden kanama nedeni ile toplam 2 hastada
açık ameliyata geçildi. Sonuç olarak hastanede kalış süresini kısaltması,
komplikasyon sayısının düşük olması, paralitik ileusun kısa sürmesi, daha az
analjezik gereksinimi ve nihayet kosmetik nedenlerle laparoskopik apendektominin açık
epindektomiye iyi bir alternatif oluşturabileceğini düşünüyoruz.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik apendektomi
EKSTRA-KORPORAL LAPAROSKOPİK APENDEKTOMİ
Op.Dr. Ahmet TEKİN
Tekin A: Ekstra-korporal laparoskopik apendektomi. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi
Derg. 3: 31-35, 1996
Laparoskopik apendektomi başlangıçtaki tereddütlere rağmen, apandisitli hastalarda
tercih edilen yöntem olmuştur. Mayıs 1992-Kasım 1995 tarihleri arasında apandisit
bulgu ve semptomları olan 142 hasltadan 135'ine ekstra-korporal laparoskopik apendektomi
yapıldı. 7 hastada (% 4.9) açık ameliyata geçildi. Bu teknikte, apandiks sağ
fossadaki trokardan batın dışına alınarak apendektomi gerçekleştirildi. Akut
inflamasyon 117 hastada (% 82) histolojik olarak teyid edildi. 3 hastada (% 2.2) yara
infeksiyonu, 2 hastada (% 1.5) ise intraabdominal abse gelişti. Ortalama ameliyat süresi
34 (20-95 dk) olup hastanede yatış süresi 1.9 (1-5 gün) olarak belirlendi. Alınan
sonuçlara göre laparoskopik teknik, açık teknik kadar hızlı ve güvenlidir. Düşük
yara infeksiyon oranı, minimal ağrı ve erken postop. mobilizasyon laparoskopik
apendektomi lehine, ancak günümüzde intraabdominal abse insidensi aleyhinedir.
Anahtar kelimeler: Apandisit, laparoskopik apendektomi
AKUT KOLESİSTİTİN CERRAHİ TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK YAKLAŞIM
Op.Dr. Korhan TAVİLOĞLU, Op.Dr. Kayhan GÜNAY, Dr. Ali ŞAHİN, Op.Dr. Recep
GÜLOĞLU, Doç.Dr. Cemalettin ERTEKİN
Taviloğlu K, Günay K, Şahin A, Güloğlu R, Ertekin C: Akut kolesistitin cerrahi
tedavisinde laparoskopik yaklaşım. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3: 36-40,
1996
Bu çalışmada Haziran 1994 - Aralık 1995 tarihleri arasında akut kolesistit
tanısıyla ameliyata alınan 90 hastaya ait sonuçlar bildirilmiştir.Olguların 60'ını
(% 66.7) kadın hastalar; 30'unu (% 33.3) erkek hastalar oluşturmuş, yaş ortalaması da
53.5 (24-81 yaş aralığında) olarak bulunmuştur. 52 olguda (% 57.8) laparoskopik, 38
olguda (% 42.2) açık kolesistektomi uygulandı. Ameliyat yönteminin seçiminde
girişimin uygulandığı saat etkili oldu. Ekipman ve yetişmiş personelin hazır
bulunduğu mesai saatlerinde laparoskopik girişim, bu saatler dışında gelen olgularda
da açık girişim uygulandı. Ortalama ameliyat süresi, morbidite ve mortalite
oranları, ortalama hastanede kalış süresi laparoskopik ve açık girişimlerde
sırasıyla 94 dk/91 dk; % 13.4/% 21; % 0/% 2.1; 2.8 gün/6.2 gün olarak bulundu.
Laparoskopik başlanan 5 olguda (3'ün de anatomik belirsizlik ve disseksiyon güçlüğü
nedeniyle oluşan ve durdurulamayan kanama, 2'sinde de koledok yaralanması) nedeniyle
açık girişime dönüldü (% 9.6). Bu çalışma sonucunda, ilk yıllarda laparoskopi
için kontrendikasyon kabul edilen akut kolesistit olgularında erken mobilizasyon, daha
düşük mortalite ve morbidite oranları, kanrın ön duvarının bütünlüğünün
bozulmaması, daha az bride neden olması ve daha az hastanede kalış süresi gibi
avantajları nedeniyle laparoskopik kolesistektominin açık kolesistektomiye tercih
edilmesi gerektiği söylenebilir.
Anahtar kelimeler: Akut kolesistit, laparoskopik kolesistektomi
VİDEO LAPAROSKOPİNİN; DİAGNOSTİK AMAÇLI OLARAK AKUT BATIN, ASİT
ETİYOLOJİSİ, KRONİK AKCİĞER HASTALIKLARI TANISI VE MALİGNİTE EVRELEMESİNDEKİ
ETKİNLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI
Op.Dr. Vahap ORAKÇI, Op.Dr. Ertuğrul ERTAŞ, Op.Dr. Mustafa ŞARE, Prof.Dr. Mehmet
GÜREL, Doç.Dr. Fatih HİLMİOĞLU
Orakçı V, Ertaş E, Şare M, Gürel M, Hilmioğlu F: Video laparoskopinin; diagnostik
amaçlı olarak akut batın, asit etiyolojisi, kronik akciğer hastalıkları tanısı ve
malignite evrelemesindeki etkinliğinin araştırılması. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv
Cerrahi Derg. 3: 41-48, 1996
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda 1993-1995
tarihleri arasında 26 aylık sürede 63 olguya (22 olguya akut batın ön tanısı, 17
olguya asit etiyolojisi, 15 olguya kronik karaciğer hastalığı ve 9 olguya ise
malingite evrelemesi ve operabilite değerlendirilmesi için) diagnostik video laparosokpi
uygulandı. Diagnostik video laparoskopi akut batında % 95, asit etiyolojisinde % 100,
kronik karaciğer hastalığında % 86, malignite evrelemesinde % 66 sensitif bulundu.
Diagnostik video laparoskopiler, ortalama 53 (20-150) dakikalık sürede tamamlandı.
Majör komplikasyon % 1.5, minör komplikasyon ise % 6.3 gözlendi..
Anahtar kelimeler: Diagnostik laparoskopi, akut batın, apendisit, asit, karaciğer
sirozu, malignite
LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ'NDEN İLK
SONUÇLAR
Uz.Dr. Rıdvan ALİ, Doç.Dr. Zeki HOŞCOŞKUN, Doç.Dr. İrfan ÇOŞKUN, Yard.Doç.Dr.
Ahmet R. HATİPOĞLU, Prof.Dr. Aydın ALTAN, Prof.Dr. Bilge GÖKER
Ali R, Hoşçoşkun Z, Çoşkun İ, Hatipoğlu A.R, Altan A, Göker B: Laparoskopik
kolesistektomi Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden ilk sonuçlar. End.-Lap. ve
Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3: 49-53, 1996
Çalışmamızda 11 Mart 1993 ile 17 Ocak 1995 tarihleri arasında merkezimizde yapılan
89 vakalık laparoskopik kolesistektomi serisi incelenmiştir. Genel morbidite oranımız
% 3.3 olup literatürün biraz altındadır. Major komplikasyonlarından iki hastamızda
(% 2.2) koledok yaralanması görülmüştür. Bu komplikasyon literatürde rastlananın
yaklaşık yedi katıdır. Bunun nedeni tecrübelerimizin erken döneminde bu
komplikasyonun görülmesi ve sistik kanal ve arter preparasyonunda klasik dissektör
yerine Hook-Koter kullanılmasıdır. Tecrübelerimizin artması ile zaman içinde bu
komplikasyonun azalacağı inancındayız. Mortalitemizin olmaması sevindirici bir
olaydır. Literatürde % 0 ile 0.15 mortalite gözlenmektedir. Sonuç olarak, kolelitiazis
tedavisinde laparoskopik kolesistektomi birçok avantajının yanısıra kabul edilebilir
komplikasyon oranı ile deneyimli bir cerrah tarafından uygulandığında seçkin ve
güvenilir bir tedavi yöntemidir.
Anahtar kelimeler: Kolelitiazis, laparoskopik kolesistektomi