LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİDE SAFRA
YOLU YARALANMALARINI AZALTMA TEKNİĞİ
Dr. Sezer GÜRER, Dr. Mustafa ŞARE, Dr. Vildan TAŞKIN, Dr. Fatih HİLMİOĞLU,
Prof.Dr. Mehmet GÜREL
Gürer S, Şare M, Taşkın V, Hilmioğlu F, Gürel M: Laparoskopik kolesistektomide safra
yolu yaralanmalarını azaltma tekniği. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg.
3:69-73, 1996
Laparoskopik kolesistektomi tekniğinin uygulanmaya başlaması ile birlikte operatif
safra yolu yaralanmalarının da insidansında bir artma olmuştur. Uyguladığımız
laparoskopik diseksiyonun safra kesesi korpusundan başlayarak sistik kanala doğru
yapılması tekniği ile safra yolu yaralanmalarını minimuma indirilmesi
amaçlanmıştır. Bu yazıda sunduğumuz prospektif çalışma kullandığımız
tekniğin emniyetini saptamak amacı ile planlandı.
Ocak 1993-Temmuz 1995 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel
Cerrahi Anabilim Dalında 302 semptomatik kolelitiyazis olgusuna laparoskopik
kolesistektomi uygulandı. Akut kolesistit olan bir olguda tam koledok transeksiyonu oldu
ve aynı seansda açık yöntemle onarıldı. Mirizzi sendromu olan ve postoperatif 28.
gün kaybedilen bir olguda safra fistülü ve sepsis gelişti. Koleyitiyasiz olan ve
preoperatif ERCP uygulanan iki olguda postoperatif biliyoma oldu, perkütan drenaj ve
nazobiliyer dren uygulaması ile tedavi edildi. Sonuçlarımıza göre uygulamakta
olduğumuz tekniğin laparoskopik kolesistektomi sırasında safra yolu yaralanmalarını
önlemek yönünden emniyetli bir yöntem olduğu kanısına varıldı.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, safra yolu yaralanmaları
SIÇANLARDA OLUŞTURULAN PNÖMOPERİTON MODELİNDE KARACİĞER KAN AKIMI AZALMASINA
BAĞLI MİKROSTRİKTÜREL DEĞİŞİKLİKLER
Op.Dr. Levent AVTAN, Prof.Dr. Uğur ÇEVİKBAŞ, Dr. Eren BERBER, Prof.Dr. Ünal
DEĞERLİ
Avtan L, Çevikbaş U, Berber E, Değerli Ü: Sıçanlarda oluşturulan pnömoperiton
modelinde karaciğer kan akımı azalmasına bağlı mikrostriktürel değişiklikler.
End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3:74-77, 1996
Laparoskopi için oluşturulan pnömoperiton ile intraabdominal basıncın yükselmesine
bağlı sistemik ve visseral hemodinamik değişiklikler oluşmaktadır. Winstar-Albino
erkek sıçanlarda, otomatik ensuflatör ile batın içine CO2 ensufle edilerek
pnömoperiton oluşturulmuştur. Herbiri ikişer kontrol hayvanı içeren ve altışar
hayvandan oluşan üç grupta operatif laparoskopi için gerekli olan 15 mmHg basıncında
pnömoperiton oluşturularak çalışılmıştır. I. grupta 1/2 saat, II. grupta 1 1/2
saat, III. grupta 3 saat sonra pnömoperiton sonlandırılarak hayvanlara median
laparotomi yapılmış ve alınan biyopsilerde karaciğer dokusunun histopatolojik
değerlendirilmesi yapılmıştır. Karaciğerde 1/2 saatlik grupta kontrol hayvanlarına
benzer mikro yapısal özellikler görülürken, III. grupta perilobüler venüllerin
çapında küçülme ve santral ven lümenlerinde boşluklar ön plana çıkmıştır.
Bütün gruplardaki hayvanlarda deney bitiminden 6 saat sonra tekrar biyopsi alınmış ve
hipoperfüzyon bulgularının resersibl olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, CO2
ile 15 mmHg basınçta oluşturulan pnömoperitonun 1/2 saatten daha fazla devam etmesi
ile karaciğerde hipoperfüzyon lehine histopatolojik bulgular saptanmıştır. Bu ön
çalışma, değişik karaciğer fonksiyonel bozukluğu olan deneklerde pnömoperitona
bağlı hipoperfüzyonun etkilerinin hem fonksiyonel hem de mikro striktürel açıdan
arıştırılmasının uygun olacağı düşündürmektedir.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik cerrahi, pnömoperiton, organ kan akımı,
karaciğer
KRONİK PELVİK AĞRI YAKINMASI OLAN VAKALARDA PELVİK MUAYENE VE LAPAROSKOPİ
BULGULARININ KARŞILAŞTIRILMASI
Prof.Dr. Hikmet HASSA, Yard.Doç.Dr. Başar TEKİN, Prof.Dr. Attilla YILDIRIM, Uz.Dr.
Ömer T. YALÇIN, Prof.Dr. Sinan ÖZALP, Araş.Gör. Ramazan BAYIRLI
Hassa H, Tekin B, Yıldırım A, Yalçın Ö.T, Özalp S, Bayırlı R: Kronik pelvik
ağrı yakınması olan vakalarda pelvik muayene ve laparoskopi bulgularının
karşılaştırılması. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3:78-81, 1996
Pelvik muayenenin kronik pelvik ağrıda (KPA) tanısal etkinliğini belirlemek için
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda
66 hastada KPA nedeniyle yapılan pelvik muayene ve laparoskopi bulguları retrospektif
olarak araştırıldı. Pelvik muayenenin pelvik yapılardaki patolojiyi göstermede
sensitivitesi % 80.9, spesifitesi % 75 ve pelvik muayene ile laparoskopi bulguları
arasında uyum % 75.8 olarak bulunsa da pelvik muayenenin spesifik pelvik problemleri
göstermek için güvenilir bir yöntem olmadığı belirlendi. Yalın pelvik muayene ile
hastaların % 30.8'inde varolan pelvik patolojiler gösterilemediği, bu nedenle hiçbir
hastada laparoskopi yapılmadan psikojenik etkenlere bağlı pelvik ağrıdan söz
edilmemesi gerektiği düşünüldü.
Anahtar kelimeler: Laparoskopi, pelvik ağrı
OVER KİSTLERİNDE LAPAROSKOPİK YAKLAŞIM
Doç.Dr. Umur KUYUMCUOĞLU, Uz.Dr. Hüsnü GÖRGEN, Dr. M. Nuri DELİKARA, Uz.Dr. Zeki
ŞAHİNOĞLU
Kuyumcuoğlu U, Görgen H, Delikara M.N, Şahinoğlu Z: Over kistlerinde laparoskopik
yaklaşım. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3:82-86, 1996
Endoskopik girişimler, özellikle jinekolojide oldukça uzun süredir uygulanmaktadır.
Mikrokamera sistemlerinin gelişmesi ile laparotomiye gereksinim duyulan birçok
jinekolojik operasyonunun laparoskopik tedavisi hızla yaygınlaşmıştır. Fonksiyonel
veya benign over kistleri laparoskopik olarak tedavi edilebilirler. Ancak laparoskopik
olarak çıkarılıp daha sonra malign olduğu belirlenen over neoplazmları hakkında
görüş farklılıkları vardır. Son yayınlar malignite saptanan olguların hemen
tedavisinin prognozu etkilemediği, ancak laparoskopik kist aspirasyonu veya biyopsi
sonrası tedavi birkaç hafta geçiktirilirse prognozun kötüleşeceği yolundadır.
Adneksiyal kitlelerin tedavisinde laparoskopiyi laparotomiye alternatif olarak seçebilmek
için güvenilir preoperatif tanı yöntemlerine ihtiyaç vardır.
Anahtar kelimeler: Operatif laparoskopi, over kisti
DİSMONERE VE KRONİK NON-SİKLİK PELVİK AĞRILI OLGULARDA LAPAROSKOPİK UTERİN
SİNİR ABLASYONU SONUÇLARI
Yard.Doç.Dr. Erdal AKTAN, Dr. Mehmet E. SOYSAL, Dr. Babür KALELİ, Dr. Erkan ALATAŞ,
Yard.Doç.Dr. Bilgin YURDAKUL
Aktan E, Soysal M.E, Kaleli B, Alataş E, Yurdakul B: Dismonere ve kronik non-siklik
pelvik ağrılı olgularda laparoskopik uterin sinir ablasyonu sonuçları. End.-Lap. ve
Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3:77-90, 1996
Kronik non-siklik pelvik ağrı ve dismenore şikayetleri olan 14 olguya hook/dik açılı
unipolar elektrod ile laparoskopik uterin sinir ablasyonu uygulanmıştır. Olguların
laparoskopik incelemelerinde 5 olguda minimal endometriosis saptanırken 9 olguda patoloji
saptanamamıştır. Dismonere ve pelvik ağrı şikayetleri preoperatif ve postoeparitf 4
ay sonra değerlendirilmiş ve lineer analog skala ile dismonere şikayetinde
istatistiksel olarak azalma tespit edilirken, aynı durum konik non-siklik pelvik ağrı
için gözlenememiştir.
Anahtar kelimeler: LUNA, dismonere, endometriosis, kronik non-siklik pelvik ağrı
OVER KİSTLERİNDE LAPAROSKOPİK YAKLAŞIM
Op.Dr. Rıdvan SEVEN, Op.Dr. Yeşim ERBİL, Prof.Dr. Selçuk MERCAN
Seven R, Erbil Y, Mercan S: Over kistlerinde laparoskopik yaklaşım. End-Lap. ve Minimal
İnvaziv Cerrahi Derg. 3:91-93, 1996
Over kistlerinde cerrahi tedavi, son yılllarda artan sıklıkla laparoskopik yöntemle
gerçekleştirilmektedir. Servisimizde over kisti nedeniyle 9 hastaya laparoskopik
girişim uygulandı. 4 hastamızda over kisti, kolesistektomi ve prosksimal gastrik
vagotomi ameliyatları sırasında insidental olarak bulundu. Hastaların 4'üne
ooferektomi, sağ kistektomi yapıldı. Ameliyat süresi ortalama 47 dk, hastanede kalış
süresi ortalama 2 gün olarak belirlendi. Hastalar 6-24 ay takip edildi, nüks
saptanmadı. Hastanede yatış süresinin kısalması, erken mobilizasyon, normal
aktiviteye dönüşün çabuklaşması, batın içi adhezyon riskinin azalması ve
kozmetik olması laparoskopik cerrahinin en önemli avantajları olarak kabul
edilmektedir. Cerrahi kliniklerin de insidental olarak tespit edilen over kistlerinin
laparoskopik yöntemle tedavisi ile bu hastaları laparoskopik cerrahinin avantajlarından
faydalandırmak uygun olur düşüncesindeyiz.
Anahtar kelimeler: Over kisti, laparoskopi
LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ: 192 OLGUNUN SUNUMU
Yard.Doç.Dr. Ömer ALABAZ, Prof.Dr. Hüsnü SÖNMEZ, Prof.Dr. Emin U. ERKOÇAK, Dr.
Cemalettin CAMCI, Dr. Okan DALYAN
Alabaz Ö, Sönmez H, Erkoçak E.U, Camcı C: Laparoskopik kolesistektomi: 192 olgunun
sunumu. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3: 94-99, 1996
Bu retrospektif çalışmada, Eylül 1992 ile Mayıs 1995 tarihleri arasında Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda laparoskopik kolesistektomi
uygulanan 192 hastanın sonuçları değerlendirilmiştir. Tüm hastalar öğretim
üyeleri tarafından ameliyat edildi. Hastaların 148'i kadın, 44'ü erkek olup,
yaşları 18 ile 72 yaşlar arasında idi. 171 hastada kronik taşlı kolesistit, 19 akut
taşlı kolesistit ve 2'sinde safra kesesi polibi vardı. 21 hastada açık
kolesistektomiye geçildi (% 11). Açık kolesistektomiye geçiş nedenleri anatomik
zorluk, mekanik problemler, kanama ve kardiyak hastalıktı. Onbeş (% 7.5) majör ve
sekiz (% 4) minör komplikasyon meydana geldi. Beş hastada safra yolu yaralanması veya
fistülü mevcuttu. Mortalitemiz olmadı. Ortalama ameliyat süresi 75 dk (40-300) ve
postoperatif hastanede kalma süresi 2 gün idi.
Bu sonuçlar, hasta seçimindeki titizliğin, anatominin iyi ortaya konmasının,
tecrübeli ekibin ve mekanik problemlerin olmamasının laparoskopik kolesistektomide çok
önemli faktörler olduğunu göstermektedir.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi
LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ: 500 OLGUNUN İNCELENMESİ-HACETTEPE DENEYİMİ
Dr. Fatih AĞALAR, Dr. Arif ÖZDEMİR, Dr. İskender SAYEK, Dr. Zafer ÖNER, Dr. Metin
ÇAKMAKÇI, Dr. Volkan KAYNAROĞLU, Dr. Ömer ARAN, Dr. Erhan HAMALOĞLU, Dr. Ahmet
ÖZENÇ, Dr. Esat HERSEK, Dr. Yılmaz SANAÇ, Dr. Demirali ONAT
Ağalar F, Özdemir A, Sayek İ, Öner Z, Çakmakçı M, Kaynaroğlu V, Aran Ö,
Hamaloğlu E, Özenç A, Hersek E, Sanaç Y, Onat D: Laparoskopik kolesistektomi: 500
olgunun incelenmesi-Hacettepe deneyimi. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3:
100-106, 1996
Eylül 1991-Ağustos 1994 yılları arasında kliniğimizde gerçekleştirilen 500
laparoskopik kolesistektomi (LK) olgusu retrospektif olarak incelenmiştir. LK 469 (% 94)
olguda başarı ile tamamlanırken, 31 (% 6) olguda açık kolesistektomiye geçilmiştir.
Açık kolesistektomiye geçilmesinin ana nedeninin aşırı adezyonlar ve kanama olduğu
saptanmıştır. Dört (% 0.8) olguda iyatrojenik safra yolları yaralanması
görülürken, majör vasküler yaralanma, içi boş organ yaralanması ve mortalite
olmamıştır. Komplikasyon gelişmeyen olgulalrda ortalama hastanede kalış süresi 1.4
(1-5 gün) olarak saptanmıştır. Komplikasyon gelişmeyen olgularda LK öncesindeki
aktiviteye dönüş 7 günde olmuştur. Ortalama LK süresi 78 (25-270) dakikadır.
Olgaların % 3.8'inde komplikasyon gelişmiştir. İntraoperatif kolanjiyografi rutin
olarak uygulanmamıştır. Olguların 20'sinde (% 4) kolanjiyografi denenmiş ve
değerlendirmeye yetecek kalitede kolanjiyografi ancak 14 olguda elde edilmiş,
kolanjiyografi denenen olgularda girişim % 70 oranında başarılı olmuştur.
Endoskopik retrograd kolanjiyo-pankreatografi (ERKP) koledokolitiyazis, 7'si geçirilmiş
biliyer pankreatit nedeniyle 12 olguda gerçekleştirilmiştir. bu serideki olguların %
16'sı (n=78) bu konuda deneyimli öğretim üyeleri gözetiminde 4. ve 5. sene
araştırma görevlileri tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırma görevlileri
tarafından yapılan laparoskopik kolesistektomiler öğretim üyeleri tarafından
gerçekleştirilenlere göre daha uzun sürmektedir (p<0.001). Ancak araştırma
görevlilerinin komplikasyonları ile öğretim üyelerinin komplikasyon oranları
arasında fark olmadığı saptanmıştır (p=0.3). Laparoskopik kolesistektomi güvenilir
bir yöntem olarak dikkat çekmiştir. Laparoskopik kolesistektomi eğitimi için koşul
olarak öne sürülen hayvan çalışmaları ve kurslar bu pratiğin rutin olarak
uygulayan uzmanlık eğitim programlarında gerekli olmayabilir.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, eğitim
LAPAROSKOPİK KOLESTEKTOMİDE LAPAROTOMİYE KONVERSİYON
Op.Dr. Ayhan KESKİN, Op.Dr. Settar BOSTANOĞLU, Doç.Dr. Fuat ATALAY, Op.Dr. Orhan
ELBİR, Op.Dr. Canbek SEVEN, Op.Dr. Kemal ARDA
Keskin A, Bostanoğlu S, Atalay F, Elbir O, Seven C, Arda K: Laparoskopik kolestektomide
laparotomiye konversiyon. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3: 107-110, 1996
Laparoskopik kolesistektomide laparotomiye konversiyon çeşitli nedenlerle ortaya
çıkabilir. Biz de kliniğimizde uyguladığımız ilk 1270 laparoskopik kolesistektomi
olgusunda konversiyon neden ve sonuçlarını irdeledik. 1270 olguluk seride toplam
konversiyon oranımız % 6.3 (n=81)'dür. Otuziki olgu (% 39.5) akut kolesistit nedeni ile
opere edilmiştir. Konversiyon oranları ilk 200 olguda % 7.5 (n=15), 200-500 arası % 7.3
(n=22), 500-1000 arası % 8 (n=40) ve 1000-1270 arası % 3.7 (n=10) olarak tespit
edilmiştir. Konversiyonlar komplikasyon nedeni ile acil ve elektif uygulananlar olmak
üzere iki başlıkta incelenmiştir. Batın içi yapışıklık 58 olguda (% 71.6) grade
4 olarak skorlandırılmıştır. en sık sebep aşırı inflamasyon ve belirlenemeyen
anatomidir (% 59.2). Sonuç olarak artan deneyimle birlikte konverisyon oranında bir
düşük değil, elektif sebeplerde artış, yani konversiyona yerinde ve erkenden karar
verebilme oranında artış elde edilebilmektedir.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, konversiyon
İSTANBUL POLİS HASTANESİ LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ AMELİYATLARININ
ANALİZİ: İLK 50 VAKA
Uz.Dr. Lütfi DEĞİRMENCİOĞLU, Uz.Dr. Ömer GÜNAL, Uz.Dr. Uğur ÇAŞKURLU
Değirmencioğlu L, Günal Ö, Çaşkurlu U: İstanbul Polis Hastanesi laparoskopik
kolesistektomi ameliyatlarının analizi: ilk 50 vaka. End-Lap. ve Minimal İnvaziv
Cerrahi Derg. 3: 111-115, 1996
Laparoskopik kolesistektomi (LK) son yıllarda hızla gelişerek açık kolesistektominin
yerini alan bir ameliyat olmuştur. Bu çalışmamızda Haziran 1992-Temmuz 1995 tarihleri
arasında İstanbul Polis Hastanesi'nde LK ameliyatı yapılan 50 hasta retrospektif
olarak semptomatoloji, eşlik eden hastalıklar, demografik özellikleri ve ameliyat
özellikleri açısından incelenmiştir. Hastalar en sık sağ üst karın ağrısı (%
46) yada dispeptik (% 38) yakınmalar ile gelmiştir. En sık konulan ameliyat endikasyonu
semptomatik safra kesesi taşı olmuştur (% 88). Açık kolesistektomiye geçme oranı %
8 olmuştur. $ 4 oranında peroperatif major komplikasyon, % 12 postoperatif komplikasyon
izlenmiştir. Ortalama ameliyat ve hastanede kalma süresi 128.55±41.29 dk ve 2.82±1.64
gün olmuştur. Sonuçlarımız literatürdeki oranlar ile uyumlu olup komplikasyon
oranları öğrenme dönemindeki rakamları yansıtmaktadır. Sonuç olarak; LK hasta
açısından güvenli ve yararlı bir operasyondur.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, eşlik eden hastalıklar,
komplikasyonlar, açığa geçme
LAPAROSKOPİK İNGUİNAL HERNİ TAMİRİ: İLK DENEYİMLERİMİZ
Doç.Dr. Zeki HOŞCOŞKUN, Yard.Doç.Dr. Ahmet R. HATİPLİOĞLU, Araş.Gör.Dr.
Mustafa AHSEN
Hoşcoşkun Z, Hatiplioğlu A.R, Ahsen M: Laparoskopik inguinal herni tamiri: ilk
deneyimlerimiz. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3: 116-119, 1996
T.Ü. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda Nisan 1994-Haziran 1995 tarihleri
arasında inguinal hernili 9 hastaya uygulanan laparoskopik herni tamiri değerlendirildi.
Hastaların tümü erkekti. Yaşları 20 ile 67 arasındaydı (ortalama 48.2). 4 hastada
sağ inguinal, 3 hastada sol inguinal, bir hastada bilateral inguinal ve bir hastada
femoral herni tespit edildi. Herni tamiri, tüm hastalarda laparoskopik olarak
tamamlandı. Bir hastada inguinal bölgede cilt altı amfizemi, bir hastada skrotal ağrı
ve bir hastada dizüri gözlendi. Hiçbir hastada major komplikasyon görülmedi ve ölüm
olmadı. Ortalama operasyon süresi tek taraflı hernilerde 97.7 dk (60-165 dk.) ve
bilateral olan tek vakamızda 220 dk. bulundu. Ortalama yatış süresi 25.7 saat (8-48
saat) ve ortalama günlük aktiviteye dönüş süresi 2.2 gün (1-3 gün) olarak tespit
edildi. Sonuç olarak, laparoskopik herni tamirinin açık yöntemden daha konforlu
olması nedeniyle gelecekte açık yöntemin yerini alacağına inanıyoruz.
Anahtar kelimeler: İnguinal herni, laparoskopik herni tamiri, transabdominal
preperitoneal teknik
TOTAL EKSTRAPERİTONEAL LAPAROSKOPİK FITIK ONARIMI
Doç.Dr. Erhun EYÜBOĞLU, Uz.Dr. Turgut İPEK, Prof.Dr. Kemal ALEMDAROĞLU
Eyüboğlu E, İpek T, Alemdaroğlu K: Total ekstraperitoneal laparoskopik fıtık
onarımı. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 3: 120-123, 1996
22 aylık sürede 28 hastada 32 total laparoskopik ekstraperitoneal fıtık onarımı
uygulandı; 10'u (% 31.2) direkt, 22'si (% 68.8) indirekt fıtık idi. Hastalar 17 ile 74
yaş arasında olup % 82'si erkek, % 18'i kadın idi. Bir majör ve 4 minör komplikasyon
ile karşılaşıldı (1 nüks, 2 hematom, 2 seroma). Sonuçlar total ekstraperitoneal
yaklaşımın pekçok durumda uygun bir işlem olduğunu göstermektedir.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik inguinal herniorafi