Cilt:4 Sayı:4

logo3.jpg (6368 bytes)

anasayfadernek hakkındakurs ve seminerlerduyurularüyelik şartlarıüye listesibağlantılararama

UTERİN ARTER VE UMBİLİKAL ARTER DOPPLER VELOSİMETRESİNİN RİSKLİ GEBELİKLERDE DEĞERİ
Uz.Dr. Can YENER, Uz.Dr. Eşber OKAN, Uz.Dr. Cihangir ORHON, Dr. Yücel ŞENGÜN

Yener C, Okan E, Orhon C, Şengün Y: Uterin arter ve umbilikal arter Doppler velosimetresinin riskli gebeliklerde değeri. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 4:197-201, 1997

Bu çalışmanın amacı, uterin arter ve umbilikal arter Doppler çalışmalarının, perianal sonuçlarla ilişkisinin araştırılmasıdır. 27-40 gebelik haftalarında olan 74 riskli ve 60 normal gebenin uterin arter ve umbilikal arter Doppler bulguları araştırılmış, bu bulgular, getal kayıp, fetal distres nedeni ile sezaryen oranları, 1. dk apgar skoru, bebek doğum tartıları ile karşılaştırılmıştır. Gerek uterin arterdeki, gerek umbilikal arterdeki S/D oranı, riskli gebelik grubunda kontrol grubuna göre yüksek bulunmuştur. Uterin ve umbilikal arter Dopller ultrasonografisinde S/D oranları patolojik olan gebelerde fetal kayıp ve fetal distres istatistiki olarak anlamlı derecede daha fazla görülmüştür. Çalışmamızdan edindiğimiz sonuçlara göre, uterin arter ve umbilikal arterdeki patolojik Doppler bulguların riskli gebeliklerin değerlendirilmesinde kullanılabileceği kanaatine varılmıştır.
Anahtar kelimeler: Doppler ultrasonografi, uterin arter, umbilikal arter

KOLAY VE ZOR LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİDE ULTRASONOGRAFİK VE HEMATOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER
Uz.Dr. Kemal MEMİŞOĞLU, Uz.Dr. Nüvit DURAKER, Doç.Dr. Acar AREN

Memişoğlu K, Duraker N, Aren A: Kolay ve zor laparoskopik kolesistektomide ultrasonografik ve hematolojik değişiklikler. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 4:202-205, 1997

Bu çalışmada laparoskopik kolesistektomi geçiren hastalarda meydana gelen ultrasonografik ve hematolojik değişiklikler girişimin zorluk derecesine göre incelendi. Ultrasonografik ve hematolojik ölçümler ameliyat öncesi ile ameliyat sonrası 72. saat ve 8. haftada yapıldı. Ameliyat öncesi ve sırasında belirlenen on parametreye dayanılarak yapılan skorlama ile laparoskopik kolesistektomi girişimi "kolay" ve "zor" olgu olarak ikiye ayrıldı. Semptomatik kolelityaz nedeniyle ameliyat edilen 27 olgunun 21'i kolay, 6'sı zor idi. Tüm seride ultrasonografik olarak 72. saatte safra kesesi lojunda % 26 oranında sıv ı koleksiyonu görüldü. Bu oran kolay olgularda % 0.9 iken zor olgularda % 83 idi (p=0.001). 8. haftada ise hiçbir olguda sıvı koleksiyonu yoktu. 72. saat ve 8. hafta hematokrit değerleri zor grupta kolay gruba kıyasla anlamı olarak yüksek idi (sırasıyla p=0.03, p=0.004). 72. saatte beyaz küre sayısı ameliyat öncesine kıyasla zor olgularda anlamlı olarak artmışken (p=0.014); ameliyat travmasının daha az olduğu kolay olgularda anlamlı bir fark yoktu. Laparoskopik kolesistektomi sonrası safra kesesi lojunda sıvı koleksiyonu zor olgularda daha fazla meydana gelmekte, ancak herhangi bir klinik belirtiye yol açmadan rezorbe olmaktadır. Kan tablosunda da kolay ve zor kolesistektomilerde önemli bir değişiklik oluşmamaktadır.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, ultrasonografi, hematoloji, sıvı koleksiyonu

LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİDE KONVERSİYON OLGULARIMIZ VE RİSK FAKTÖRLERİ
Yard.Doç.Dr. Ergun ERDEM, Doç.Dr. Uğur SUNGURTEKİN, Prof.Dr. Mehmet NEŞŞAR

Erdem E, Sungurtekin U, Neşşar M: Laparoskopik kolesistektomide konversiyon olgularımız ve risk faktörleri. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 4:206-209, 1997

Çalışmanın amacı laparoskopik kolesistektomide açığa geçme (konversiyon) açısından risk faktörlerini belirlemektir. Bu amaçla Eylül 1994-Aralık 1996 tarihleri arasında laparoskopik kolesistektomi yapılan 442 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Konversiyon açısından risk faktörleri belirlendi ve bunların odds ratio değerleri saptandı. Serimizde konversiyon oranı % 2.94'dür. Çalışmamızda akut kolesistit, ilerlemiş yaş, erkek cinsiyet, obezite ve daha önce geçirilmiş abdominal cerrahi girişim konversiyon faktörleri olarak ortaya çıkmışsa da hiçbirin tek başına laparoskopinin endikasyonlarını sınırlayıcı özellikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, konversiyon, risk faktörleri

LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİDE GÜÇLÜKLER
Yard.Doç.Dr. Mustafa ŞAHİN, Yard.Doç.Dr. Celalettin VATANSEV, Prof.Dr. Ömer KARAHAN, Dr. Levent ORMAN, Prof.Dr. Adil KARTAL, Doç.Dr. Metin BELVİRANLI, Dr. Ersin ÇİFTÇİ

Şahin M, Vatansev C, Karahan Ö, Orman L, Kartal A, Belviranlı M, Çiftçi E: Laparoskopik kolesistektomide güçlükler. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 4:210-213, 1997

Laparoskopik kolesistektomide karşılaşılan güçlükleri belirlemek amacıyla Ocak 1994-1997 tarihleri arasında kliniğimizde opere edilen 800 hasta gözden geçirildi. Hastaların 768'inde (% 96) LK başarıyla tamamlanırken 32'sinde (% 4) açığa geçildi. 7 hasltada koledok yaralanması, 14 hastada kanama, 2 hastada duodenum yaralanması, 1 hastada kolon yaralanması gemiştiği belirlendi. Ayrıca 17 hasta yara enfeksiyonu, 6 hastada ise insizyonel herni gelişti. Hastanede kalış süresi 1.9 gün olarak hesaplandı. Sonuç olarak LK'nin çok önemli üstünlüklere sahip olması yanısıra beraberinde komplikasyonları da getirdiği kanaatine varıldı.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, güçlükler, komplikasyonlar

LAPAROSKOPİK CERRAHİNİN KOLESİSTEKTOMİ SIKLIĞI VE HARCAMALARINA ETKİSİ
Prof.Dr. Ömer KARAHAN, Yard.Doç.Dr. Serdar YOL, Yard.Doç.Dr. Celalettin VATANSEV, Doç.Dr. Metin BELVİRANLI, Prof.Dr. Erşan AYGÜN, Prof.Dr. Adil KARTAL

Karahan Ö, Yol S, Vatansev C, Belviranlı M, Aygün E, Kartal A: Laparoskopik cerrahinin kolesistektomi sıklığı ve harcamalarına etkisi. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 4:214-218, 1997

Laparoskopik cerrahinin, kolesistektomi sayısı ve kolesistektomi için yapılan harcama miktarına etkisini belirlemek için 1 Ocak 1994 tarihinden itibaren rutin laparoskopik kolesistektomi yapılan Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 1 Ocak 1989 ile 1 Ocak 1996 tarihleri arasında kolesistektomi geçiren olguların yaşı, cinsi, yıllara göre dağılımı, yapılan ameliyatın tekniği, hastaların geliş yeri ve laparoskopik cerrahi başlamadan önce ve sonra hastaların yada bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşlarının yapılan girişim için hastaneye ödedikleri ücret incelendi. Karşılaştırmak için aynı şehir merkezinde hizmet veren ve 1996 yılı başına kadar laparoskopik cerrahi yapılmayan Konya Devlet Hastanesi'ndeki genel cerrahi ameliyatların ve kolesistektomilerin yıllara göre dağılımı değerlendirildi. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde laparoskopik cerrahiye başladıktan sonra bütün genel cerrahi ameliyatlarının artış oranı % 27.4 iken kolesistektomilerin artış oranı % 93.4 olmuştur (p=0.0056).
Yine bu kurumda daha önce 50.3 olan yaş ortalamasının laparoskopik kolesistektomi başladıktan sonra 58.2 çıktığı görülmüştür (p<0.001). Tedavi edilen hastaların yaşadıkları yerlere göre dağılımında ise anlamlı bir fark bulunmamıştır. incelenen dönemde laparoskopik cerrahi yapılmayan Konya Devlet Hastanesi'nde genel cerrahi ameliyatlarının artış oranı % 5.7 iken kolesistektomi artış oranı % 4.0 de kalmıştır. Açık kolesistektomi için hastaların veya kurumların hastaneye ödediği ücret ortalama 486.9 $ iken, bu rakam laparoskopik cerrahi kolesistektomi sayısını ve maliyetini arttırarak sağlık bütçesinden bu alana ayrılan payı yükseltmiştir. Bu artışlardaki gerekçelerin objektif bir şekilde gözden geçirilmesi yararlı olacaktır.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, sıklık, maliyet

LAPAROSKOPİK CERRAHİDE ÖĞRENME SÜRESİNİN KOMPLİKASYONLARLA İLİŞKİSİ
Yard.Doç.Dr. Ömer Faruk AKINCI, Yard.Doç.Dr. Mikdat BOZER, Yard.Doç.Dr. Ali UZUNKÖY, Yard.Doç.Dr. Ali COŞKUN, Yard.Doç.Dr. Şükrü Aydın DÜZGÜN

Akıncı Ö.F, Bozer M, Uzunköy A, Coşkun A, Düzgün Ş.A: Laparoskopik cerrahide öğrenme süresinin komplikasyonlarla ilişkisi. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 4:219-222, 1997

Laparoskopik işlemler, bugün birçok merkezde açık cerrahinin yerini almıştır. Ancak bu sistem, birçok avantajın yanısıra, bazı dezavantajlara da sahiptir. Bu olumsuzlukların büyük bir kısmı ise öğrenme aşamasında görülmektedir. Bu çalışmada öğrenme aşamasındaki ilk 50 olgu ile ikinci 50 olgu iki gruba ayrılarak, operasyon süreleri, operatif komplikasyonlar ve sistemde gelişen teknik problemler açısından karşılaştırıldı. Bütün olgularımızdan sadece birinde majör komplikasyon olarak ana hepatik kanal yaralanması gelişti ki, bu da I. gruptaydı. Minör komplikasyonlar ve teknik problemler de birinci gruptaki hastalarda daha fazlaydı. Ortalama operasyon süresi I. gruptaki hastalarda 134. dk iken, II. gruptaki hastalarda 62. dk düştü. Sonuç olarak başlangıçta nisbeten yüksel olan komplikasyon oranlarının dneyim kazandıkça giderek azaldığı ve laparoskopik işlemlerin aslında düşük morbidite ve mortalite oranlarına sahip emniyetli girişimler olduğu kanaatindeyiz.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik cerrahi, öğrenme süreci, komplikasyonlar

LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ SONRASI AĞRI KONTROLÜNDE BUPİVACAİN İNJEKSİYON VE LAVAJININ ETKİSİ
Uz.Dr. İhsan D. ÖZAÇMAK, Dr. Atalay IŞIK, Dr. Kasım FİNCAN, Dr. Cengiz ÇETİNKAYA

Özaçmak İ.D, Işık A, Fincan K, Çetinkaya C: Laparoskopik kolesistektomi sonrası ağrı kontrolünde bupivacain injeksiyon ve lavajının etkisi. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 4: 223-226, 1997

Laparoskopik kolesistektomi açık cerrahiye göre postoperatif ağrıda önemli bir azalma sağlamıştır. Fakat bu yöntemde de postoperatuar 24 ile 48 saat devam edebilen, orta derecede bir ağrı mevcutiyeti sık olarak gözlenir. Bu çalışmada, laparoskopik kolesistektomide peroperatuar bupivacain uygulamanın postoperatuar etkilerini arıştırmaya amaçladık. Prospektif, randomize planlanan çalışmada hastalar iki gruba ayrıldı. I. grupta 35 hastaya bupivacain uygulandı. Uygulama trokar giriş yerlerine supraperitoneal injeksiyon, kese loji ile subdiafragmatik sahaya lavaj şeklinde gerçekleştirildi. II. grupta 35 hastaya uygulama yapılmadı ve kontrol grubu olarak değerlendirildi. Hastalar postoperatuar 36 saat izlendi, ağrı düzeyi, görsel analog ağrı ölçeği ve uygulanan ağrı kesici dozu ile değerlendirildi. Sonuçların istatistiki değerlendirmesi umpaired t testi ile yapıldı. İki grubun ağrı seviyelerinin kıyaslanması I. grubun anlamlı bir şekilde daha az ağrı ifade ettiği gözlendi (p<0.05). Analjezik miktarının kantitatif tesbiti (mg olarak metamizol) sonucu I. grubun II. gruptan anlamlı bir farklılıkla az analjezik gereksinimi olduğu bulundu (p<0.001). Uygulanan total doz açısından II. grubun gereksinimi I. gruptan 5. kat daha fazla idi. Sonuç olarak bupivacain uygulamanın, postoperatuar ağrı kontrolünde etkili olduğuna karar verildi.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, bupivacain, postoperatif ağrı

LAPAROSKOPİK İNGUİNAL HERNİ TAMİRİ
Yard.Doç.Dr. Osman GÜLER, Yard.Doç.Dr. Metin AYDIN

Güler O, Aydın M: Laparoskopik inguinal herni tamiri. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 4: 227-230, 1997

Bu çalışmanın amacı, transabdominal preperitoneal teknikle yaptığımız laparoskopik inguinal herniorafi sonuçlarını değerlendirmektir. Haziran 1996-Temmuz 1997 tarihleri arasında 27 hastada 34 inguinal herni laparoskopik olarak onarıldı. 7 olgu (% 25.9) bilateral idi. Hastaların 19'unda (% 55.9) indirekt, 12'sinde (% 35.2) direkt, 3'ünde (% 8.9) ise skrotal tipte fıtık mevcuttu. Olguların 2'si (% 7.4) skrotal tipte fıtık mevcuttu. Olguların 2'si (% 7.4) kadın, 25'i (% 62.6) erkek olup ortalama yaş 47 idi (20-68). Hem preopetatif herni teşhisi hem de postoperatif operasyonun başarısını kontrol için herniografi kullanıldı. İntraoperatif komplikasyon olmadı. Postoperatif erken dönemde 3 hastada (% 11.1) subkutan amfizem, 4 hastada (% 14.8) testiküler ağrı ve 2 hastada (% 7.4) parestezi saptandı. Bunların tümü konservatif tedavi ile düzeldi. Bir hastada (% 3.7) ponksiyon ile gerileyen skrotal hematom görüldü. Bir hastada (% 3.7) laparotomiye gerek kalmaksızın düzeltilen inkomplet barsak obstrüksiyonu gözlendi. Ortalama hastanede kalış süresi 2.3 gün (1-4), normal günlük aktiviteye dönüş süresi ise 8 gün (7-14) idi. Takip süresi ortalama 8 ay olup bu süre içinde nüks gözlenmedi. İlk sonuçlarımız bize laparoskopik herniorafinin inguinal herni tamirinde faydalı güvenli ve etkili bir teknik olduğunu göstermiştir.
Anahtar kelimeler: İnguinal herni, laparoskopik herni tamiri, transabdominal preperitoneal teknik