Cilt:6 Sayı:3

logo3.jpg (6368 bytes)

anasayfadernek hakkındakurs ve seminerlerduyurularüyelik şartlarıüye listesibağlantılararama

PERKÜTAN ENDOSKOPİK GASTROSTOMİ (PEG): 12 OLGU
Op.Dr. Sümer YAMANER, Doç.Dr. Türker BULUT, Prof.Dr. Dursun BUĞRA, Prof.Dr. Yılmaz BÜYÜKUNCU, Prof.Dr. Ali AKYÜZ, Op.Dr. Kemal DOLAY

Yamaner S, Bulut T, Buğra D, Büyükuncu Y, Akyüz A, Dolay K: Perkütan endoskopik gastrostomi  (PEG): 12 olgu. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6:133-137, 1999

Amaç: Perkütan endoskopik gastrostomi uyguladığımız hastaların analizi.
Yöntem: PEG uyguladığımız 12 hasta, PEG endikasyonları, işlemin süresi, komplikasyonlar ve sonuçlar yönünden retrospektif olarak incelenmiştir.
Bulgular: Hastalarımızın altısı (% 50) erkek, altısı (% 50) kadındır. Sekiz hastamıza (% 67) kafa travmasına bağlı nörolojik sorunlar nedeniyle PEG uygulanmıştır. Dokuz hastada (% 75) "pull-tekniği" (Ponsky Gauderer), 3 hastada da (% 25) "push-tekniği" (Sachs-Vine) uygulanmıştır. Medyan işlem süresi 23 dakikadır (13-35 dakika). Medyan PEG beslenme süresi 48 gündür (10-175 gün). İşleme bağlı motalite yoktur. Bir hastada (% 8) stoma çevresinden, pansumanlarla kontrol altına alınabilen sızıntı olmuştur.
Sonuç: PEG'in enteral beslenme uygulamasında, gastrointestinal sistemleri faal olan ve gastroözofageal reflü sorunu olmayan hastalarda tercih edilmesi gereken yöntem olduğu kanaatine varılmıştır.
Anahtar kelimeler: Perkütan, endoskopik, gastrostomi, beslenme, enteral.

LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ PLANLANAN HASTALARDA PREOPERATİF GASTRODUODENOSKOPİNİN ÖNEMİ
Op.Dr. Gürkan YETKİN, Doç.Dr. Adnan İŞGÖR, Dr. İsmail AKGÜN

Yetkin G, İşgör A, Akgün İ: Laparoskopik kolesistektomi planlanan hastalarda preoperatif gastroduodenoskopinin önemi. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6:138-149, 1999

Amaç: Laparoskopik kolesistektomi planlanan hastalarda preoperatif gastroduodenoskopinin önemi, tanıya katkısı ve tedavi planına etkisinin araştırılmasıdır.
Yöntem: 1996-1998 yılları arasında semptomatik kolelityazis tanısıyla laparoskopik kolesistektomi planlanan 100 hastaya, rutin tetkiklerini takiben gastroduodenoskopi yapıldı. Elde edilen endoskopik sonuçların, tedavi planını ne ölçüde etkilediği araştırıldı.
Bulgular: 76 hastada gastroduodenoskopide patolojik bulgu saptanmadı. 15 hastada gastrit, 2 hastada gastrik polip, 4 hastada aktif duodenal ulcus, 2 hastada hiatal herni ve reflü özafajit, 1 hastada mide karsinomu saptandı. Tüm olguların % 7'sinde tedavi planı değiştirildi.
Sonuç: Laparoskopik kolesistektomi planlanan hastalarda, preoperatif gastroduodenoskopi yapılmasıyla, koletilyazise eşlik edebilecek yandaş hastalıkların ve özellikle üst gastrointestinal malignitelerin saptanabileceği ve erken tedavilerinin sağlanabileceği sonucuna varıldı.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, kolelityazis, gastroskopi

POSTOPERATİF BİLİER HASARLARDA ENDOSKOPİK TEDAVİ
Öğ.Gör.Dr. Vildan TAŞKIN, Prof.Dr. Fatih HİLMİOĞLU, Doç.Dr. Mustafa ŞARE

Taşkın V, Hilmioğlu F, Şare M: Postoperatif bilier hasarlarda endoskopik tedavi. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6:141-146, 1999

Amaç: Endoskopik retrograt kolanjiopankreatografi (ERCP)'nin bilier sistemde postoperatif gelişmiş olan hasarların tanı ve tedavisindeki rolünün değerlendirilmesi.
Yöntem: 1993-1998 yılları arasında hepatobilier cerrahi sonrası bilier hasar gelişen 15 olgunun sonuçları değerlendirildi. Sekiz olguda bilio-kutane fistül, üç olguda biloma, iki olguda bilier sızıntı, bir olguda bronkobilier fistül ve bir olguda benign darlık mevcuttu.
Bulgular: Bilier hasar beş olguda konvansiyonel kolesistektomi, beş olguda laparoskopik kolesistektomi, beş olguda kist hidatik operasyonu sonrasında gelişmişti. Ondört (% 93.3) olguda bilier sistem floroskopik olarak görüntülendi. On iki (% 80) olgu endoskopik (EST+NBD ve/veya stent) tekniklerle düşük morbidite ve mortalite oranları ile tedavi edildi. Üç olguda endoskopik tedaviye ek olarak bilomalar perkütan olarak drene edildi.
Sonuç: Postoperatif bilier hasarlar, güvenli ve effektif olarak olguların çoğunda endoskopik metodlarla (büyük biliomlarda perkütan drenaj kombinasyonu ile) tedavi edilebilir.
Anahtar kelimeler: Postoperatif, bilier yaralanma, endoskopik tedavi

BASİT BÖBREK KİSTLERİNİN ASPİRASYON VE SKLEROTERAPİSİ: ETİL ALKOL VE TETRASİKLİN HCL İNSTİLLASYONU SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
Yard.Doç.Dr. İsa ÖZBEY, Yard.Doç.Dr. Yılmaz AKSOY, Araş.Gör. Özkan POLAT, Prof.Dr. Güray OKYAR

Özbey İ, Aksoy Y, Polat Ö, Okyar G: Basit böbrek kistlerinin aspirasyon ve skleroterapisi: etil alkol ve tetrasiklin HCL instillasyonu sonuçlarının karşılaştırılması. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6:147-151, 1999

Amaç: Bu çalışmanın amacı, basit böbrek kistlerinin tedavisinde sklerozan ajanlarının etkinlik ve güvenilirliklerinin araştırılmasıdır.
Yöntem: Kırkiki hastada 48 renal kist ultrasonografi eşliğinde perkütan aspirasyon ve sklerozan ajanların enjeksiyonu ile tedavi edildi. Yirmibir kist % 95 etil alkon, 27 kist ise tetraksiklin HCl ile skleroze edildi.
Bulgular: Ortalama 15.3 ay (6-24 ay) ultrasonografik takip yapıldı. Tetrasiklin HCI gurubunda % 92.6, etil alkol grubunda ise % 76.2 oranlarında başarı elde edildi. Ağrı ve allerjik reaksiyon gibi minör komplikasyonlar dışında her iki grupta da major komplikasyon görülmedi.
Sonuç: Semptomatik renal kistlerin ultrasonografi eşliğinde perkütan aspirasyonu ve tetrasiklin HCI ile skleroterapisinden daha üstün bulundu.
Anahtar kelimeler: Renal kist, aspirasyon, sklerozan ajan tetraksiklin HCI, Etanol

BİLATERAL ENDOSKOPİK RETROPERİTONEAL LOMBER SEMPATEKTOMİ (OLGU SUNUMU)
Dr. Ahmet K. BOZKURT, Dr. Metin ERTEM, Dr. Nihat YAVUZ, Dr. Caner ASLAN, Dr. Lale YÜCEYAR, Dr. A. Derya ERTEM

Bozkurt A.K, Ertem M, Yavuz N, Aslan C, Yüceyar L, Ertem D.A: Bilateral endoskopik retroperitoneal lomber sempatektomi (olgu sunumu). End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6:152-154, 1999

Amaç: Lomber sempatektomi'nin endoskopik retroperitoneal yolla yapılmasının teknik özelliklerini incelemek.
Yöntem: Bilateral palmar ve aksiller hiperhidrozis nedeniyle bilateral video-assisted trokal sempatektomi uygulanmış olan bir bilateral planter hiperhidrozis olgusuna bilateral endoskopik retroperitoneal lomber sempatektomi uygulandı. Lomber sempatektomiler birer hafta arayla yapıldı. Elde edilen sonuç değerlendirildi.
Bulgular: Olgumuz 19 yaşında bir kadın hasta idi. Operasyon 30 dakika sürdü. erken postoperatif dönemde her iki ayakta mevcut aşırı terleme ortadan kalktı.
Sonuç: Sonuç olarak bu teknik, daha az postoperatif ağrı, daha kısa süreli hospitalizasyon, aktif yaşama daha erken dönme, küçük insizyon ve daha az skar gibi laparosokpik cerrahinin tüm avantajlarını taşımaktadır.
Anahtar kelimeler: Hiperhidrozis, endoskopik cerrahi, retroperitoneum

AKALAZYA TEDAVİSİNDE TORAKOSKOPİK ÖZOFAGOKARDİYOMİYOTOMİ (OLGU SUNUMU)
Prof.Dr. Hasan TAŞÇI, Uz.Dr. Salih PEKMEZCİ, Uz.Dr. Ediz ALTINLI, Dr. Kaya SARIBEYOĞLU

Taşçı H, Pekmezci S, Altınlı E, Sarıbeyoğlu K: Akalazya tedavisinde torakoskopik özofagokardiyomiyotomi (olgu sunumu). End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6:155-159, 1999

Amaç: Akalazyanın cerrahi tedavisinde yer alan torakoskopik özefagokardiyomiyotominin teknik ve klinik özelliklerini incelemek.
Yöntem: Akalazya tanısı konmuş ve torakoskopik özefagokardiyomiyotomi ameliyatı sırasında gerekse de ameliyat sonrası erken ve geç dönemde herhangi bir komplikasyon görülmedi. Semptomları tamamiyle düzelen hasta ameliyatının 16. ayında yapılan kontrolünde sorunsuz bulundu.
Bulgular: Hastada gerek torakoskopik özefagokardiyomiyotomi ameliyatı sırasında gerekse de ameliyat sonrası erken ve geç dönemde gerekse de ameliyat sonarsı erken ve geç dönemde herhangi bir komplikasyon görülmedi. Semptomları tamamiyle düzelen hasta ameliyatının 16. üyında yapılan kontrolünde sorunsuz bulundu.
Sonuç: Torakoskopik özefagokardiyomiyotomi, akalazyanın cerrahi tedavisinde diğer ameliyat şekillerine alternatif oluşturabilecek etkili ve güvenli bir girişimdir.
Anahtar kelimeler: Torakoskopik özefagokardiyomiyotomi, torakoskopi,akalazya

LAPAROSKOPİK SPLENEKTOMİ DENEYİMİMİZ
Prof.Dr. Muzaffer SARIYAR, Uz.Dr. İsmail HAMZAOĞLU, Uz.Dr. Nihat YAVUZ,   Doç.Dr. Metin ERTEM, Prof.Dr. Cihan URAS, Prof.Dr. Erhun EYÜPOĞLU, Dr. Kaya SARIBEYOĞLU, Doç.Dr. Rafet YİĞİTBAŞI, Prof.Dr. Tarık AKÇAL

Sarıyar M, Hamzaoğlu İ, Yavuz N, Ertem M, Uras C, Eyüpoğlu E, Sarıbeyoğlu K, Yiğitbaşı R, Akçal T: LAparoskopik splenektomi deneyimimiz. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6: 160-164, 1999

Amaç: Laparoskopik splenektominin teknik özelliklerini ve ameliyat sonuçlarını incelemek.
Yöntem: Şubat 1998 ve Şubat 1999 tarihleri arasında kliniğimizde toplam 26 splenektomi vakası yapılmış olup bu girişimlerin 9'u (% 34.6). Laparoskopik, 17'si (% 65.4) açık gerçekleştirilmiştir. Perioperatif özellikler, klinik seyir retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Tüm olguların 9'u (% 34.6) erkek, 17'si (% 65.4) kadın ve ortalama yaş 38.2 idi (18-68). Laparoskopik uygulananların ise 3'ü (% 33) erkek 6'sı (% 67) kadın ve ortalama yaş 36.3 idi (21-68). Olguların 13'üne (% 50) laparoskopik splenektomi, 13'üne (% 50) ise açık splenektomi planlandı. Laparoskopi ile başlanan 4 (% 30) olguda açık işleme geçildi. İki hastada durduralamayan kanama, bir hastada ultrasonik makas arızalanması ve bir hastada da hilus anatomisinin uygun olmayışı işlemin laparoskopik sürüdürülmesine olanak vermedi. Ameliyat süresi laparoskopik girişimler için ortalama 129 dakika (72-215), açık girişimler için ise ortalama 68 dakika (46-120) olarak gerçekleşti. Laparoskopi ve açık splenektomi uygulanan olgulardan birer hastada yara enfeksiyonu görülmesi dışında peroperatif veya ameliyat sonrası komplikasyon görülmedi. Ameliyat sonrası hastanede yatış süreleri laparoskopik olgular için ortalama 1.8 gün (1.3), açık splenektomiler için ise 3.1 (2,5) gündür.
Sonuç: Laparoskopik splenektomi güvenli ve etkili bir yöntem olup, açık splenektominin endike olduğu her koşulda uygulanabilir.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik splenektomi, splenektomi, dalak

LAPAROSKOPİK NISSEN FUNDOPLİKASYONU: TEKNİK VE İLK UYGULAMALARIMIZ
Prof.Dr. Erhun EYÜPOĞLU, Doç.Dr. Turgut İPEK, Doç.Dr. Ahmet DOBRUCALI

Eyüpoğlu E, İpek T, Dobrucalı A: Laparoskopik Nissen fundoplikasponu: Teknik ve ilk uygulamalarımız. End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6: 165-171, 1999

Amaç: Son birkaç yılda laparoskopik fundoplikasyon işlemindeki ilerlemeler gastroözofageal reflü hastalığının (GERD) cerrahi tedavisine yeni bakış açısı kazandırmıştır.
Yöntem: Ağustos ile Şubat 1999 tarihleri arasında laparosokpik Nissen fundoplikasyon uygulanan 65 hastaya preoperatif ve postoperatif 24 saatlik pH monitorizasyonu, özofageal manometri, üst gastrointestinal sistem video-baryum incelemeleri ve üst endoskopi uygulandı. Cerrahi indikasyon olarak % 76.9 hastada medikal tedaviye direnç, % 9.3 hastada medikal tedaviye intolerans ve % 13.8 hastada çok uzun süreli medikal tedavi uygulaması kriter alındı.
Bulgular: Laparoskopik Nissen fundoplikasyon ameliyat süresi ortalama 103.3 dakika (65 dakika- 200 dakika) olarak tespit edildi. Açığa geçme hiçbir hastaya uygulanmadı. Anestezi uygulaması komplikasyonu nedeniyle bir hastada mortalite oluştu. Ortala yatış süresi 3.13 gün (ilk 10 hastada 5.0 gün, son 10 hastada 2.3 gün) olarak tespit edildi. Geçici postoperatif disfaji görüldü ise de hiçbir hastada kalıcı disfaji oluşmadı.
Sonuç: Laparosokpik Nissen fundoplikasyon işlemi ile tipik semptomları olan gastroözofageal reflü hastalarında mükemmel semptomatik iyileşme ve fizyolojik sonuç elde edilir. Bu işlem gastroözofageal reflü hastalığında güvenli ve etkili alternatif tedavi yöntemi olabilir.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik Nissen fundoplikasyonu

LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ DENEYİMİMİZ: İLK 100 OLGUMUZUN ANALİZİ
Uz.Dr. Tarık İZBUL, Uz.Dr. Salih İZBUL

İzbul T, İzbul S: Laparoskopik kolesistektomi deneyimimiz: ilk 100 olgumuzun analizi. End.-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6: 172-176, 1999

Amaç: Laparoskopik kolesistektomi yaptığımız ilk 100 olgunun retrospektif olarak irdelenmesi ve sonuçlarının literatür bilgileri ile karşılaştırılması.
Yöntem: Nisan 1996 Haziran 1999 tarihleri arasında laparoskopik yöntemle kolesistektomi yaptığımız olguların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Preoperatif, operatif, postoperatif bulgular ortaya konularak literatür eşliğinde tartışıldı.
Bulgular: Hastaların 78'i (% 78) kadın, 22'si (% 22) erkekti. Ortalama yaş 44.2 olarak bulundu. 39 hasta (% 39) daha önce bir veya iki defa operasyon geçirmişti. Bütün hastaların tanıları ultrasonografi ile konuldu major komplikasyon % 2, minör komplikasyon % 16, konversiyon oranı %  6 olarak bulundu. Ortalama operasyon süresi 49 (15-240) dakika, klinikte kalış süresi ise 27 (16-36 saat) olarak hesaplandı. Postoperatif komplikasyon oranı % 2 olarak izlendi.
Sonuç: Laparoskopik kolesistektomi semptomatik safra kesesi hastalıklarında ülkemizde de tercih edilen bir yöntem olmaya başlamıştır.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, kolelithiasis

LAPAROSKOPİK BİLATERAL TRUNKAL VAGOTOMİ VE GASTROENTEROSTOMİ (OLGU SUNUMU)
Op.Dr. Sait BAKIR, Dr. Nursen KARTAL, Dr. Meltem ARIKAN

Bakır S, Kartal N, Arıkan M: Laparosokpik bilateral trunkal vagotomi ve gastroenterostomi (olgu sunumu). End-Lap. ve Minimal İnvaziv Cerrahi Derg. 6: 177-180, 1999

Amaç: Laparoskopik cerrahi tedavi uygulanan Duodenal ülsere sekonder pilor stenozu olgusuna ait deneyim ve bulguların tartışılması amaçlanmıştır.
Yöntem: PTT Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nde pilor stenozu tanısı ile interne edilen bir olguya yapılan laparoskopik bilateral trunkal vagotomi+gastroenterostomi ameliyatı, tekniği, karşılaşılan teknik zorluklar ve postoperatif seyir; ilk 6 aylık takip sonuçları değerlendirilmiştir. 5 trokar girişi ile çalışıldı. bilateral trunkal vagotomiyi takiben endo-GIA stapler ile gastroenterostomi yapıldı.
Bulgular: Operasyon süresi 240 dakika idi. Postop 12. saatte nasogastrik dreni alınan olgu mobilize edildi. 24. saatten itibaren oral sıvı gıda verildi. 3.günden itibaren normal oral beslenmeye geçildi. Post-op 7. gün eksterne edildi. 1. ay ve 6. ay sonunda yapılan kontrolde de hasta semptomlarının kaybolduğu saptandı. (Visick II)
Sonuç: Bu olguya ait bulgular literatürü desteklemektedir. Bunun yanısıra laparoskopik yöntemin fonksiyonel ve fizyolojik etkinliğin kesinleşmesi, geniş serilere ve uzun dönem takip sonuçlarına gereksinim duymaktadır.
Anahtar kelimeler: Laparoskopik bilateral trunkal vagotomi, laparoskopik gastroenterostomi, pylor stenozu