Hayat bir yürüyen merdivene benziyor aslında. Bir yukarıya bir de aşağıya doğru yürüyen iki merdiven var daima. Bu meridvenlerin enerjisi her yeni doğan günle yeniden yenileniyor. Kimi kendini doğuştan yukarıya çıkan merdivende buluyor. Kendince hiçbirşey yapmasa da hergün yükseliyor yaşlandıkça hayatta. Kimide kendini aşağıya inen merdivende buluyor. Yaşlandıkça dibe batıyor durduğu yerde. Yukarıya çıkan merdivende yukarıya daha hızlı çıkmak için koşanlar var. Aşağıya inende de dibe çabuk varmak için yarışanlar. Bazen aykırı belki de avanak şahsiyetlere de rastlanıyor. Yukarıya çıkan merdivenle aşağıya inmeye veya aşağıya inen merdivenle yukarıya çıkmak isteyenler. Ancak bunların çabaları hem süreklilik istiyor hem de merdivenin hızını aşmak. Aslında bu şartlarda yerinde saymak demek en az merdiven kadar hızlı gitmek. Eğer hiçbirşey yapmadan durursanız aynı yerde kalmaz, merdivenin akıntısına kendinizi bırakırsınız. Kaderin cilvesiyle kimi zaman sonra ya yükeseklerde bir yerlerde ya da alçaklarda bulursunuz kendinizi. Belki merdivene aykırı davranıp, yıllarca zorlanıp çıktığınız birkaç adımı küçük bir gaflet anında kaybedebilir, hatta çok daha gerilere düşebilirsiniz. Ya da artık dibe vurmuş olmam lazım derken, kendinizi herkesten yükseklerde bulabilirsiniz kimbilir. Ama gene de herkes kendinin içinde bulduğu merdivenin yönünü kabullenmiş görünüyor. Aslında merdiven paradoksunda hedefe ulaşmanın daha kolay yolu merdivenin bulunulan yönünü değiştirmek. Zirvelere çıkmaksa hedef yukarıya yürüyen tarafa, dibe vurmkasa aşağıya inene binmek gerek. Sanki alın yazısı gibi hangi merdivende olduğumuz. Aradaki bekçiler yön değiştirmeye de imkan vermiyor. Ama yine de merdiven değiştiren birkaç farklı karater görünüyor az da olsa. Ama merdivende düşünmeye yer yok. Düşünmek adamı yavaşlatıyor ve zorluyor. Derin düşünenler merdivenin yönüne yeteri kadar yoğunlaşamıyorlar. Eğer merdivenin gidişatina kaptırmışsanız kendinizi o başka. Bir de merdiveni unutmak isteyenler çıkıyor arada bazen. Inadına merdiven boşluğunda oturup olduğu yerde kalarak, eğer öyle bir kavram varsa, merdiveni ve içindekileri izlemek isteyenler. Merdivenin yukarıya çıkartıp, aşağıya indirdiği isimsiz kitleleri seyredenler ve hayatı olduğu yerde irdeleyenler. Film şeridi gibi geçiyor o zaman önünden bütün insanlık tarihi boyunca gelmiş geçmiş şahsiyetlere benzer karakterler. Bence herkes arada durmalı biraz o merdiven boşluğunda ve gideceği yönüne karar verip hayatına öyle devam etmeli. Ya da bulunduğu merdiven boşluğuna kanaat getirmeli.
20.09.2001