| |
Gaziantep'in Sosyal ve
Kültürel Durumu
Yeryüzünde ilk yerleşik hayatın
başlamasından bu yana ortaya bir çok uygarlıklar çıkmıştır. Bu uygarlıkların
bazıları varlıklarını uzun süre devam ettirmiş, bazıları ise kısa sürede yok
olup gitmişlerdir. Yüzyıllardan beri insanların yerleşim yerlerinden birisi olan
Gaziantep’te, Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarının yanı sıra, Hitit, Pers, Roma,
Arap, ve Türk-İslam uygarlıklarının hüküm sürmesiyle mimari, edebiyat ve folklor
alanlarında büyük ve kalıcı eserler oluşmuştur.
Folklorik değerler; halkın binlerce
yıllık yaşayışları biçimlenen, mutluluğu ve kederiyle ortak bir potada
eriyen ve kuşaktan kuşağa miras kalan, bir insanın doğumundan ölümüne kadar
hayatının her bölümünün, toplumun gelenek ve göreneklerine uygun olarak törenle,
oyunla, figürle, yemek adetleriyle ve türkülerle ifade ettiği hayat tarzıdır.
Gaziantep’te halk türküleriyle birlikte halk oyunları,
folklorun en zengin dalıdır. İslam dininde müziğin ayrı bir yeri bulunduğundan,
Osmanlılar döneminde dini müzik yanında, düğün ve eğlence yerlerinde söylenen
türküler, ölü evinde yakılan ağıtlar, kahramanlık şiirleri bugün bile aynı
güzellikte söylenmektedir. Gaziantepli ozanların halk edebiyatçılarının dilden dile
aktarılan eserleri, zaman zaman cönklerde yer almış ve aynı güzelliğini bugün de
korumaktadır.
Günümüzde, özel günlerde giyilen eski kıyafetler yine
kültürel yaşayışa renk katan, zengin bir desen veren, öğeler olarak bugüne miras
kalmıştır.
Ağızdan ağıza söylenerek günümüze kadar gelen ve
güncelliğini koruyan Gaziantep’e özgü atasözlerinin her biri üzerinde ayrı bir
araştırma yapabilecek değerde olan anlam ve muhteva genişliğine sahiptirler.
Mimarinin ise Gaziantep kültür hayatında ayrı bir önemi ve
güzelliği bulunmaktadır. Gaziantep mimarisinin temel taşı içtenlik ve sadeliktir.
Kesme taşlardan yapılan evler, cami, çeşme, han, bedesten ve külliyeler bugün bile
sağlamlığını ve göze müthiş zevk veren güzelliklerini korumaktadır.
Gaziantep mutfağı da, seneler boyunca süren geleneklerin ve
yöresel damak lezzetinin zenginliği ile Türkiye ve dünya mutfakları arasında
ayrıcalıkla bir yere sahip olmuştur. Gaziantep yemeklerinde, yemeğin
güzelliğinde ve lezzetinde malzemenin niteliği kadar, pişirenin ustalığının payı
da büyüktür.
Köyden kente göç olayı, sosyo-kültürel hayattaki
değişmeler ve diğer etkenlerden Gaziantep’te nasibini almıştır. Ancak teknolojinin
gelişmesiyle Gaziantep halkı imalat ve sanayiye yönelmiş, halkının
çalışkanlığı ve kişisel niteliklerden kaynaklanan üreticilik ve girişimcilik
özellikleri dolayısıyla Türkiye’nin ekonomi ve sanayisinde özel bir yere ulaşmış
ve bir çok konuda üstünlüğünü ispatlamıştır.
23.02.2001
|