Reha Muhtar,
canlı yayında Şerafettin Bey'le konuşuyor:
-Sayın
Şerafettin Bey kardeşim, siz orada var mıydınız, yok
muydunuz, efenim?
-Yoktum.
-Yoktum
Diyorsunuz.
-Yoktum diyorum.
-Bak Şerafettin
sana bir daha soruyorum. Var mıydın, yok muydun? -Valla
billa yoktum.
-Yemin etmenize
gerek yok efendim, size inanıyoruz. Var mıydın, yok
muydun? -Vardım efendim.
-Peki Serafettin,
siz demin yoktum diyordun, şimdi vardım diyorsunuz. Bu
nasıl iş kardeşim?
-Yoktum dedim
inanmadınız, ne yapayım?
-Ne
yapacağınızı ben bilemem efendim. Orasını sen
düşün. Var mıydın, yok muydun?
-Hatırlamıyorum.
-Hatırlayınız
efendim. Bak bir filmimiz var sizinle ilgili. Onu
birlikte izleyelim, sonra sana soracağım. Araya söz
konusu film giriyor. Bir muhabir kapıyı kırıp
Şerafettin'in evine giriyor ve kibarca, gizli kamera ile
çekim yapmak için izin istiyor. Şerafettin Bey izin
vermiyor tabii. Bunun üzerine kameraman dinlemiyor,
çekimlerini yapıp gidiyor. Yine Reha Muhtar geliyor
görüntüye:
-Filmimizi
izlediniz, Serafettin Bey. Şimdi ne diyorsunuz? -Galiba
varmışım.
-Galiba ile olmaz
efendim, emin misiniz? -Eminim.
-Öyleyse
eminsiniz yani. -Evet efendim, eminim.
-Şerafettin Bey
eminim diyorsunuz ama pek emin görünmüyorsunuz
-Sayın Hamdi Bey
iyi akşamlar efendim. Sizin adınız Hamdi midir
efendim?
-Evet Hamdi'dir,
Reha Bey..
-Hamdi diyorsun.
-Hamdi diyorum
çünkü nüfus kağıdımda öyle yazıyor. -Ben nüfus
kağıdınızı sormuyorum efendim. Sana soruyorum: Sizin
sahte olmayan isminiz nedir?
-Hamdi.
-Nasıl
yazılıyor?
-He, a, me, de, i
şeklinde.
-Yani sahte
olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz. Peki sahte olan isminiz
hangisi? -Benim sahte olan bir ismim yok.
-Ama demin sahte
olmayan ismim Hamdi dediniz. Demek ki, bir de sahte
isminiz var. Size Yeşil diyorlar efendim. Siz Yeşil
misiniz?
-Hayır Yeşil
değilim.
-Öyleyse size
niye yeşil diyorlar?
-Bana yeşil
demiyorlar. Hamdi diyorlar.
-Yani inkar
ediyorsunuz. Sukut ikrardan gelir Hamdi.
-Ben sukut
etmiyorum, konuşuyorum ve Yeşil değilim diyorum.
-Yeşil değilim
dediniz ama mosmor oldunuz. Bak simdi de kızıyorsun.
Niye sarardın Hamdi?
-Sarardım
çünkü ben Tanrı'nın oğluyum. Her renge girerim.
-Ne oldu Hamdi
Bey? Bir tuhaf konuşuyorsunuz.
-Galiba delirdim.
Bana bir doktor lütfen.
-Geçmiş olsun,
Hamdi Bey. Size acil şifalar diliyorum. İyi akşamlar
efendim.