![]() siyaset yazıları Bu sayfada, Hacı Ali Özhan tarafından yazılan, toplumsal konular, politik değerlendirmeler ve siyasi konulu araştırma ve makaleler yer almaktadır. Siyaset alanıyla ilgili önemli, ilginç makale, haber ve yorumlara da yer verilerek güncelleştirilecektir. |
BİR ‘GÜZEL’ SANIK
Hacı Ali ÖZHAN
19 MART 1999 CUMA DERGİSİNDE YAYIMLANMIŞTIR.
Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Hasan Celal Güzel hakkında çok sayıda dava açıldığı bilinmektedir. Bu davaların özellikle 28 Şubat 1997 tarihinden sonra başlaması, sürekli takip edilerek her konuşmasından suç duyurusunda bulunulması herhalde tek başına anlamlıdır.
Basın toplantıları, radyo ve televizyon konuşmaları, açık ve kapalı " yer toplantıları, konferanstan, basına yapılan açıklamalarının hepsi özellikle takip edilip, suç olsun olmasın 'tetkik edilmek üzere' denilerek savcılığa sunulması hukuk devleti olmaktan öteye, ancak polis devleti olmakla izah edilebilir.
Yine, TSK'lerinin konusu geçen, BCG 'yi eleştiren her konuşma sonunda, bizzat Genelkurmay Başkanlığı'nca, savcılıklara 'TSK'ye hakaret' edildiği iddiasıyla suç "duyurusunda bulunulması, üzerinde durulmaya değerdir.
Şubat 1999 tarihi itibariyle soruşturmalarla beraber toplam dava sayısı 90'e yaklaşmıştır. Bunlardan 8 tanesinden beraat etmiş ve ne yazık ki Ankara 1 Nolu DGM tarafından 25-2-1999 tarihinde 1 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir. Diğer davalar halen devam etmekte olup, tahminen bu davaların yarısı, yıl sonuna doğru karara bağlanacaktır.
Yıllarca devlet makamlarının en üst düzeyinde, en hassas görevlerde bulunmuş, milletvekilliği ve Bakanlık yapmış ve halende bir siyasi partinin genel başkanı olan Sn. Güzel, ne yapmış da hakkında bu kadar dava açılmış, açılabilmiştir. Bunun takdiri kamuoyunun olup, kanımca millet tarafından da yakından bilinmektedir.
Hakkında istenilen hapis cezasının toplamı yaklaşık 200 seneyi bulan Sn. Güzel, 30 yıllık devlet ve siyaset hizmetinden sonra 55 yaşında 'Devlete hakaret" etti denilerek hapis yatırılabilecek, hem de yıllarca. Gerçekte bu bir dram değil mi?
28 Şubat sürecinden sonraki devlet ve toplumsal dramının açık bir göstergesi olan Sn. Güzel' in davaları kanımca sosyolojik ve tarihsel boyut kazanmıştır. Bu dönem, Sn. Güzel 'in şahsında somutlaşmış, bir dönemle bütünleşmiştir.
28 Şubat sürecine, bir siyasi lider olarak cesurca, hiç bir hesap yapmadan, yaşamadan, yalnızca inandığı demokratik değerleri ve ilkeleri savunan Sn. Güzel bu tarihi sorumluluğu ile, demokratik bilinci diriltmiş, demokrasinin, insan haklarının onurunu yere düşürmemiştir. Hem de ne yazık ki bir lider olarak, tek başına.
Halen davaların devam etmesi, karara bağlanan davaların kesinleşmiş olmaması nedeniyle, mahkemeyi etki altında bırakacak bir yorum yapmamız hukuken mümkün değildir.
Ancak iddiaları özetlemek gerekirse, hakaret ve halkı din farklılığı gözeterek düşmanlığa tahrik konularının sayabiliriz. Kamuoyunun yakından bildiği görüşleri bu iddialarla yargılanmaktadır. Yargılama sonucunda savcıların bir kısmı beraat talebinde bulunmuşlardır.
Bakırköy Cum. Savcısı Sn. Mustafa Bayarslan' ın dir dava üzerine mütalaası gerçekten paha biçilemeyecek demokratik değere sahiptir. Sn. Bayarslan aynen şöyle diyor;
"Modern çağın mühendislerinin bugün üzerinde ittifak edebileceği bir nokta şudur ki, toplumun demokratik ülkelerde hakim düşüncelerin yönlendirilmesiyle hakim düşüncelere kapılması durumunda demokrasinin diktatörlüğe dönüşeceği noktasıdır. Bunun engellemesi de, düşünen kişilerin fikirlerini her halükarda ve her durumda söyleyebilme cesaretini gösterebilmelidir. Eleştirinin hakaret anlamına götürülmesi hukukun dar kalıpları içensinde ve şekilden ibaret bir müesseseye dönüştürülmesi anlamına gelir."
Demokrasi ve hukuk dersi olan bu mütalaa üzerin de hukukçularımız her boyutuyla durup felsefi olarak tartışılmalıdır.
Belirtmek isterim ki, Ankara DGM tarafından verilen 1 yıllık hapis cezası tarafımızca temyiz edilmiştir. Yargıtay dan karar çıkıncaya kadarda karar İtesin değildir. Bu nedenle Hasan Celal Güzel 'in seçimlere girmesine bir engel yoktur. Nitekim kendisi de Ankara dan Milletvekili adayı olup YSK' nın kesin listesinde yayımlanmıştır.
Yine belirtmek isterim ki, TCK' nın 312 inci maddesi gerçekten kamu düzenini sağlamak yerine, aksine bozmaktadır. Hakimlere soyut, tartışılabilir, tereddütle yetkiler verdiği gibi, suçun işlenmesi konusunda failin suç olup olmadığı tereddütü ile isabetsiz' 'haksız' mağduriyetler yaratmaktadır. Üstelikte seçilme hakkını yok eden, siyasi yaşamı sona erdi-ren niteliğiyle de bir başka mağduriyet yaratmaktadır.
Bir davada bir yıl ceza alındı denilerek, yetişmiş ve topluma büyük fayda sunabilecek bir vatandaşımızın seçilme hakkının alınması, nasıl izah edilebilir?
TBMM'nin gündemine gelen 312 madde değişikliği, hatta maddenin tümden kaldırılması kamu düzeni adına, toplumsal fayda adına en samimi dileğimdir. Böylece mağdur vatandaşlarımızdan da özür dilemiş olabiliriz.
Kendisini topluma adamış, dürüstlüğü rehber edinmiş Hasan Celal Güzel; yılmadan, yorulmadan, usanmadan her davete katılıp, konferanslarına, toplantılarına devam edip, düşüncelerini daha da cesurca açıklamaktan geri durmamaktadır. Partisinin siyasi faaliyetleri yanında, gerçekten karınca misali göz nuru ile, alın teri ile çıkardığı yeni Türkiye Dergisi dünyada benzerî görülmeyen eseri yayın dünyasına kavuşturmaktadır.
Hasan Celal Güzel' i savunmak, mesleki yaşamında gerçekten beni onurlandıran, demokratik haz veren güzel bir çalışma olmuştur. Bu davalarda yalnızca Sn. Güzel' i değil, demokratik hukuk devletini savunmak, bir hukukçu olarak demokrasiye katkıda bulunabilmek gerçekten güzel.
Bu davalardaki kararlar Sn. Güzel için önemlidir, ancak daha da önemlisi kuşkusuz tarihin vereceği karardır. Bir dönemin yargılandığı tarihsel boyutu olan bu davalarda tarih ne söyleyecektir, ne yazacaktır?
Sanık sandalyesinde, söylediklerini aynen kabul ederek hem de üzerine basarak tekrar eden Hasan Celal Güzel, güzel bir tarih yazıyor.
Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki 1 saati aşkın irticalen yapmış olduğu mükemmel savunmasının en sonunda "...Bugün Genelkurmay Başkanı neyse bende sivil bürokrasinin Genelkurmay Başkanlığını yapmış bir insanım. DGM'nin önüne çıkarılmam, bu şekilde suçlanmam asla itibarımı azaltmaz. Ben milletin nazarında; mahkemesinde beraat etmiş, millete göre kahraman olmuş bir insanım, bununla da iftihar ediyorum."
‘Güzel' sanık böyle söylüyor.
Hacı Ali ÖZHAN
19 MART 1999 CUMA DERGİSİNDE YAYIMLANMIŞTIR