siyaset yazıları Bu sayfada, Hacı Ali Özhan tarafından yazılan, toplumsal konular, politik değerlendirmeler ve siyasi konulu araştırma ve makaleler yer almaktadır. Siyaset alanıyla ilgili önemli, ilginç makale, haber ve yorumlara da yer verilerek güncelleştirilecektir.

 MERKEZ PARTİSİ

Siyaset kavramlarının içeriği, zemini nitelik ve biçimsel olarak değişiyor. Merkez sol ve merkez sağdaki yeni parti oluşumları da bu ihtiyaçtan kaynaklanmakta ve taban bulmaktadır. Gerçekte toplum alıştığı isimleri deneyip çözüm olmadığını gördüğü için yeni isimleri ve yüzleri görmek istiyor. Mevcut partilerin %10 barajının altında kalmaları yanında, kararsızların büyük çoğunluk olması bunun açık kanıtıdır.

FP' den ayrılanlar (kendilerini ayrıldık gibi görmeseler de) ile CHP'den ayrılanlar, toplumdaki yeni arayışlar nedeniyle ilgi görmektedir. Bu ilginin sonuç alıcı olması için bu iki harekete önemli sorumluluk düşmektedir. Ayrıca partileşme hazırlığı içinde olmamakla beraber, merkez sağdaki boşlukta bu oluşum içinde değerlendirilmelidir. Kurulacak parti, FP merkezli değil, merkez sağ bir parti de değil, CHP ve DSP'den ayrılanları ve sosyal demokrat tabanda arayış içinde olanları da kapsayan bir Merkez partisi olmalıdır.

Toplumdaki açık ve belirgin ihtiyaç, demokrasi ve ekonomik iyileşmedir. Demokrasi konusunda son yıllarda toplum ciddi bir bilinçlenme dönemi yaşadı. Gerçekte demokrat potansiyel yetersizliklerine rağmen büyük bir gelişme göstermiştir. Yalnızca kendine değil, herkese demokrasi isteyen 'gerçek demokratlara' gösterilen ilgi artarak çoğalmaktadır. CHP ve FP' den ayrılanların öne çıkardıkları 'demokrasi' talebi partilerin birinci önceliğidir. Parti içi demokrasi olmadığı için, ayrılmalara neden olan bu ihtiyaç, artık bütün Türkiye'nin ihtiyacı olarak ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyacın tam karşılığını bulabilmesi için, yeni isimlerle, yeni yöntem, esas ve hedeflerin belirlenmesi gerekir.

Merkez partisi niteliğinde bir projede toplumun yakından tanıdığı özgün isimlere yer verilmesi açık bir ihtiyaçtır. Sn. Hasan Celal Güzel, merkez sağdaki her kesime hitap edebilecek, sol aydınlar ve sol tabanda dahil herkesçe sevilen bir siyaset adamıdır. Son yıllarda gerçekleştirdiği kültürel çalışmalarla geniş bir beğeni ve ilgi görmektedir. Gerçekten ciddi bir teorik birikime sahip sn. Güzel' den, toplum faydalanabilme ihtiyacı içindedir. Hukukçuluğuyla, siyaset yöneticiliğiyle yakından tanınan, solda dahi beğeni toplayan sn. Hüsamettin Cindoruk, sn. Sadi Somuncuoğlu, sn. İrtemçelik, sn. Korkut Özal, gibi eski ama beğenilen siyaset adamları, bu ortak projede değerlendirilmelidir. Siyasete girmemiş ama toplum önderi sayılabilecek örneğin sn.Recep Yazıcıoğlu gibi yeni kişilerede yeni oluşum içinde yer verilmelidir. Bu genişlikteki merkez partisi projesiyle, partilerinden ayrılmamış muhalif kanatları da çekecek bir genişliğe ulaşılabilir. Örneğin CHP içindeki sn. Ertuğrul Günay, Hasan Fehmi Güneş, DYP içinden sn.Köksal Toptan gibi isimler pekala yeni oluşuma katılabilirler. Hatta bu oluşum sağ ve soldaki küçük partileri dahi bünyesine alacak cazibe ve yeteneğe kısa zamanda kavuşabilir.

Sn.Murat Karayalçın'ın atölye çalışması olarak nitelediği teorik çalışmalar, ciddi bir birikim olarak görülebilir.sn.Aydın Güven Gürkan'ın yönetim ve siyaset kalitesi herkesce bilinmektedir. Yolsuzluklarla mücadelede sag kitledede sempatik hale gelen sn.Fikri Saglar, Bakanlık dönemi uygulamalarıyla adalet camiasında sevilen sn.Seyfi Oktay, Genel Başkanlardan sn.Cezmi Kartay, Altan Öymen'le yeni oluşum pekala birarada olabilir. Ayrıca toplumun her kesimince , sempatik kişiliği ile sevilen sn.Erdal İnönü toplumu etkileyeçek degere sahiptir. İki oluşumda, parti içi demokratik kurallar içinde, 'demokrasi' kavramı etrafında biraya gelebilir. Ekonomik degerlendirmeler, programın iceriği, hedefleri gibi konularda herkesin aynı düşünmesini beklemek imkansızdır. Ayrıcada işte bunun için demokrasiye ihtiyaç vardır. Yenilikçilerin ekonomik projelerinin görünürde olmaması nedeniyle CHP'den ayrılanlar bu boşluğu rahatlıkla doldurabilirler. Sn.Abdullah Gül'ün ifade ettiği gibi bir kadro hareketi olunaçağından, partide yönetim krizide çıkmayaçaktır. Dolayısıyla eski parti hastalığımız olan lidere bağlılık sn.Tayyip Erdogan'a bağlılık gibi hastalığa dönüşmemelidir. Bir kişiyi yüceltip ona bağlanmak hastalığı artık terkedilmelidir.

Kısaca sosyal demokrat kesimde yeni kurulacak parti çalışması ile Yenilikçilerin bir arada olmasını engelleyecek önemde sorunlar yoktur. Aksine demokrasi ve ekonomik konularda aynı, benzer değerlendirmeler yapılmaktadır. Sn. Karen Forg' un Tayyip Erdoğan' la ilgili 'sol' değerlendirmesini de burada hatırlatmak isterim. Bu oluşumların seçmen kitlesi değişik, karşıt iki partiye oy verse de, mevcut söylem ve toplumsal ihtiyaç bu iki oluşumu aynı yere getirmiştir. Sosyal demokrat taban ile islami kesim ve sağ tabanı birarada buluşturacak, ortak bir proje gerçekten toplumda heyecan yaratabilir. Toplumsal beklentiye cevap verebilecek nitelik ve nicelikteki böyle bir oluşumun başarı şansıda kanımca yüksektir. Yenilikçiler, sadece FP'si iskeleti üzerine değil, merkez sol ve merkez sağdaki boşluğu da kucaklayacak şekilde "Merkez partisi " kurulmasına önderlik ederlerse, gerçekten yenileşmiş sayılabilirler. Yenileşme rüzgarı böyle yakalanabilir. Bunu bir iyiniyet temennisi olarak değil, toplumsal karşılığı olan ve gerçekleşebilir bir öneri olarak düşünmekteyim. Partinin kurulmasını geciktirecek olsa da, bu yönde görüşmeler ve çalışma yapılması denenmelidir. Toplumsal ihtiyaca cevap verilmek ve tarih yazılmak isteniyorsa, bu kapsam ve yetenekte çalışma yapılmalıdır.

hacı ali özhan