hacialinin     yargı sayfası                       yargıtay sitesi  

ZİNA SUÇU

konuyla ilgili "çok eşlilik" isimli makale için basınız

Herkesi ilgilendiren önemli bir kanun ne yazık ki zina gölgesinde yapılıyor. Her zaman yapıldığı gibi önemli konularımızda bile böylesine magazin hafifliklerle zaman kaybediyoruz. Cinsel suçlarda kuşkusuz önemlidir ve bu konuda benimde iddialı sözlerim olacak, ancak asıl tartışılması gerekenler konuşulmadan kanunun yasalaşması, ne yazık ki ileride yeniden değişiklikleri gündeme getirecek.

Siyasi kaygılar ve dar hesaplar dışında bütün toplumun ihtiyaçları ve işin gerekleri düşünülerek hazırlanması gereken bir kanun, zaman iyi kullanılamadığı için yeterli olgunluğa ulaşamadı. Adalet Bakanımız özgürlükçü liberal diye tanımlamasına karşın, gerçek amaç böyle olmasını istemekle beraber özgürlükçü denilebilecek örnek bulmak zordur.

AK Parti hükümeti kurulduğu günlerde, 1997 yılında hazırlanmış tasarıyı Adalet Bakanımız TBMM gönderdi. O dönemde basına yansıyan haklı eleştiriler üzerine sayın Çiçek, eksiklikleri komisyon ve meclis giderir diyerek taslağı geri çekmedi. Adalet Komisyonu da yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacını gördüğünden, alt komisyon oluşturarak her madde üzerinde çalıştı. Alt komisyonun ortaya çıkardığı taslak 1997 tasarısına göre önemli değişiklikler içeriyor. Ancak 1997 tasarısındaki ana omurga değişmediği için, reform niteliğinde özgürlükçü yenilikçi bir tasarı ortaya çıkarılamadı.

Tasarıyı hazırlayan komisyon üyelerinin çoğunun bürokrat olması, Sayın Faruk Erem ve Çetin Özek hocamızın çalışmalardan çekilmesi ve uygulamanın içinden üyelerin azlığı yanında Sayın Dönmezer gibi faşist yöntemlerden yana bir kişinin başkanlığında hazırlanan tasarının, reform niteliğinde yenilikçi olması beklenemezdi. 1997 ile 2004 yılı koşullarının farklı olduğu keza AK Parti hükümetinden beklentiler biliniyor. Bu nedenle Adalet Bakanı hükümet politikalarıyla uyumlu olmayan tasarıyı acele ederek TBMM göndermekle hata yapmıştır. Gerçi böyle kanunlar sürekli tartışılır, sürüncemede kalması yerine bu haliyle de olsa çıkarılsın düşüncesiyle hareket edilmişse, o zaman özgürlükçü liberal iddiamızdan vazgeçmemiz gerekir.

Zina suçunu gelirsek, tartışma ahlak zemininde yapılarak suç olsun fikrine ulaşılıyor. Suç olmasın diyenlerde sanki ahlaksızlığı savunuyormuş gibi görülmek isteniyor. Toplumun sosyolojik gerçekleri ve bireylerin biyolojileri veri alınarak suç politikaları tespit edilmelidir. Konu tek başına ahlak kavramına sıkıştırılarak görülemez. Zinaya neden olan genellikle erkeklerdir. Erkek biyolojisi ve cinsellik duygusu sadakat duygusuyla uyumsuzdur. Cinselliği evlilikle sınırlayıp tekelleştirmek, olmayacak şeyi istemek anlamına gelir. Evlilik dışı ilişkilere girmemek, erkeğin tercihi değil aksine erkek duygularının bastırılmasıdır. Baskıyla, günahla, suçla var olan gerçeğin üzeri örtülemez. İşte zina suçu ve fuhuş bu ihtiyaca karşılık gelmektedir.

Medeni kanunda getirilen tek eşlilik zorunluluğu, çağdaşlık olarak görülüyor. Bir kere tek eşlilik veya çok eşliliğin uygarlık kavramıyla doğrudan ilgisi yoktur. Aksine kişilerin özel yaşamında alabildiğince özgürlüğünü sağlamak çağdaşlığın gereği olarak görülmelidir. İnsan fıtratına, duygularına, biyolojisine aykırı çağdaşlık olur mu? Çağdaş anlayış, özgürlükleri mümkün olan en geniş hale getirmeyi hedefler, çünkü bireyler ne kadar kendi özgürlüğünü yaşayabilirse, o kadar toplumsal mutluluğa ulaşılır. Toplumunu mutlu eden ülkeler de uygar ülke olurlar. Bireylerin özgür olmadığı bir toplumun mutlu olmayacağı da açıktır. İnsan gerçeğine aykırı kurallarla, uygarlık, medeniyet uyuşamaz.

Zina suçu yeniden getirilmemeli ve hatta Medeni kanundaki tek eşle evlilik zorunluluğu kaldırılmalı, erkeğin birden fazla kadınla medeni nikah yapması sağlanmalıdır. Anayasaya göre evlenme memuru önünde yapılmak şartıyla evli iken ikinci veya daha fazla evlilik akdi yapılması inkılap kanunu kapsamına girmez. Kaldı ki inkılap kanunları arasında görülse dahi, anayasa bunların değişmeyeceğini değil, yalnızca anayasaya aykırılığının ileri sürülemeyeceğini söylüyor. Dolayısıyla çok eşlilik önünde anayasal bir engel de yoktur. Ayrıca belirtmek isterim ki, sarkıntılık ve söz atma suçlarının tasarıdan çıkarılması isabetli olmuştur. Tasarıdaki cinsel amaçlı taciz etmek suçu da (m.108) kaldırılmalı ve cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal etmek suçunun (m.105) ceza miktarları da kesinlikle indirilmelidir.

Hacı Ali Özhan

Bu sayfada, mahkemeler ve yargı kurumlarıyla ilgili Hacı Ali Özhan makale ve araştırma yer almaktadır. Ayrıca, ilginç ve önemli makale, haber ve yorumlarada yer verilmeye çalışılaçaktır. HAÖ.

anayasa mahkemesi   insan hakları mahkemesi   yargıtay   daniştay   baro   main page / ana sayfa
hacialiozhan@hotmail.com   hacialiozhan2000@yahoo.com   hacialiozhan@mynet.com