hacialinin     yargı sayfası                       yargıtay sitesi  

TCK ÖNERİLERİ    * konuyla ilgili "tck eksikler - yanlışlar - öneriler" isimli uzun makale için basınız

YÜRÜYEMEYEN TCK

Ceza kanunumuz resmi gazetede yayımlandı ancak daha yürürlüğe girmedi. Yeni kanundan lehe faydalanacak mahkumlar, 1 nisan 2005 tarihini beklemek zorunda bırakıldılar. Kanunlar genellikle yayımlanması ile yürürlüğe girerler, ancak özelliği olan ve zaman gerektiren hallerde doğal olarak ilerisi bir tarih saptanır. Örneğin Bölge mahkemelerini kuran kanunun yürürlük tarihinin ileriye bırakılması zorunludur. Çünkü mahkemelerin kuruluşu için alt yapı, personel ve hakim görevlendirilmesi gerekecektir. Ceza kanunu için böyle bir zorlayıcı ihtiyaç yoktur.

Ancak uygulamada yeni kanuna uyum sağlanması için bir süreye ihtiyaç olacağı söylenebilir. Bu neden, kanunun bütün maddelerinin yürürlüğünün ertelenmesini gerektirmez. Şimdi yeni kanunun yaptığı indirimle tahliye olması gereken yaklaşık 10 bin mahkum, gün sayarak bir nisanı beklemek zorunda. Yani altı ay önceden tahliyelerini söylemiş olduk. O nedenle nasıl ki, imar ve çevre suçlarının yürürlüğü iki yıl sonraya konulmuşsa, suçun cezasında indirim yapan maddeler ayrılarak, yayımla birlikte yürürlüğe konulması gerekirdi.

Meclis takdirini böyle kullandı, ancak bu yönüyle yürürlüğün ertelenmesi isabetli olmamıştır. Konu bazı açılardan sorunlu kadar, teoride de tartışmalı. Ceza hukukun da, genellikle ceza kanunlarının en fazla 45 gün sonraya bırakılacağı genel kuraldır. Tasarıda yürürlük süresi bir yıl sonraya bırakılıyorken, genel kurul bu süreyi 6 aya indirmiştir. Örneğin bu süre 2 yıl veya 5 yıl sonraya bırakılsa idi, bir yanlışlık olduğu daha hissedilir olacaktı. Bu nedenlerle konunun yargıya intikali düşünülebilir. İnfaz hakimliğine veya ilgili mahkemelere yapılacak başvurular ile yürürlük tarihinin öne çekilmesi talep edilebilir. İyi hazırlanmış dilekçelerle sonuç alma ihtimali denenebilir. Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi olduğu düşüncesindeyim. Bu nedenle mahkemeler, itirazen konuyu Anayasa Mahkemesine taşıyacaklardır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi benzeri davalarda ihlal tespitine karar vermiştir. Tedbir istemli olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığım başvurudan kısa zamanda sonuç alacağımızı sanıyorum. AİHM kararı her ne kadar bireysel olmakla birlikte, ihlal kanundan kaynaklandığı için ihlalinin tekrarını önlemek için hükümet yürürlük tarihinde bir değişiklik yapmak zorunda kalacaktır.

CHP imar ve çevre suçlarıyla ilgili madde için, Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmış. Aslında ceza indiren maddelerin yürürlük tarihinin altı ay uzatılmasını dava etmesi gerekirdi. Açılabilecek bu davada Anayasa Mahkemesi, kuvvetle muhtemel yürütmenin durdurulmasına karar verecektir. Keza böyle bir davayı Cumhurbaşkanının da açma hakkı bulunmakta. Hapis cezası indirilen mahkumların, özellikle de 168/2 fıkradan mahkum olanların CHP ve Cumhurbaşkanına bu yöndeki isteklerini bildirmelerinde fayda olacaktır.

Yurt dışındaki vatandaşlarımızın en çok sordukları konular arasında olması nedeniyle, yukarıdaki konu dışında olmakla beraber kısaca bilgi vermek istiyorum. Bir Türk vatandaşı yabancı bir ülkede suç işlerse, ayrıca Türkiye'de de cezalandırılır. Yalnız işlenen suçun cezası bir yıldan fazla olması gerekir. Mağdur kişi Türk veya yabancı kişide olsa, suçlu Türk olduğu için Türkiye'de suç duyurusunda bulunabilir. Türk vatandaşlığından çıkmış ve yabancı ülkede vatandaşlık kazanmış kişilerde, bu nedenle suçlu hakkında şikayetçi olabileceklerdir.

Cezası bir yılın altındaki suçlarda, mağdur şikayetçi olursa sanık cezalandırılır. Bu tip suçlar genellikle küçük suç grupları olduğu için ihmal edilmektedir. Keza Türkiye'de suç olan ancak yabancı ülkede suç olmayan durumlarda sanık cezasız kalmaktadır. Bu hallerde sanık Türkiye'ye geldiği andan itibaren altı ay içinde şikayetçi olunabilir.

İşlenen suçtan dolayı yabancı ülke mahkemesince ceza verilmiş olsa dahi, suçlu Türkiye'de ayrıca cezalandırılır. Ancak yabancı ülkede verilen ceza miktarı indirildikten sonra kalan ceza infaz edilir. Genellikle çekilmiş cezalar yeterli olmakla beraber, bazen küçük süreli artan cezalar olmaktadır. Bu durumu bilmeyen kişiler, Türkiye'ye girerken gözaltına alınmakta ve mağdur olmaktadırlar. Bu durumlarda Türkiye'ye giriş yapmadan önce durumlarını inceletip, gerekli işlemleri yapmaları menfaatleri icabıdır. Ayrıca suçların devamı olarak "hak yoksunluğu" denilen feri cezaları da kaldırmaları kamusal haklarını kullanabilmeleri için gereklidir.

Hacı Ali Özhan

*bu makale vakit gazetesinde 16 ekim 2004 tarihinde yayımlanmıştır.

Bu sayfada, mahkemeler ve yargı kurumlarıyla ilgili Hacı Ali Özhan makale ve araştırma yer almaktadır. Ayrıca, ilginç ve önemli makale, haber ve yorumlarada yer verilmeye çalışılaçaktır. HAÖ.

anayasa mahkemesi   insan hakları mahkemesi   yargıtay   daniştay   baro   main page / ana sayfa
hacialiozhan@hotmail.com   hacialiozhan2000@yahoo.com   hacialiozhan@mynet.com