iptal kararı verebilen Anayasa Mahkemesi'nin "durumun tesbitine" yönelik bir karar verme yetkisine evveliyetle sahip olduğu belirtilen dilekçede, Avukat Hacı Ali Özhan Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını Federal Almanya, ispanya, Portekiz, Meksika Arjantin, Kolombiya ve isviçre hukuk düzenlerinde uygulanan örneklere dayandırdı. Özhan dilekçesinde, kendisinin bir boşluğu doldurduğunu ifade ederek amacını, "Talebimin siyasi saik veya başka nedenlerle değıl, tamamen hukuk içinde kalan ve tamamen hukuk kaygısı ile yapıldığını, kanımca Anayasa'ya açık derecede aykın dava konusu işlemin, mahkemenizce aykırılık halinin tesbiti ile kısmen sorunun çözümüne katkı sağlamak ve sorunun çözülerek ilerde tarafımın mağdur olmamak" olarak açıkladı.

Özhan dilekçesinde Çetin'in başkanlığa getirilişinin tartışma konusu yapıldığına dikkat çekerek, "iş bu dava ile, bir anlamda bu tereddütlü ve tartışmalı konu sonuca bağlanacaktır. Bu nedenle inanıyorum ki bu davanın reddi değil, aksine görüşülüp sonuca bağlanması TBMM'si Başkanlığı'nca istenecektir" dedi. Dilekçede, Başkanlık secimi ve Divan seçiminin bir Meclis karan olduğu vurgulanarak, "TBMM kararının niteliği, değeri, etkisi üzerinde durmadan Anayasal denetimin dışında kaldığının kabul edilmesi, iç tüzük hükmü etkisi doğuran meclis kararlarının anayasal denetimden kaçınılması, çoğunluğu elinde bulunduran siyasal güçlerin keyfiliği neticesini doğurur" denildi. Özhan dilekçesinde Başkanlık seçiminin usûl açısından, biçim yönünden ve esas açısından tesbit nedenlerini uzun örneklerle sıralandırdı. Özhan, TBMM Başkanlığının istenildiğinde gelinecek, istenildiğinde gidilecek bir makam olmadığını savundu. Özhan, geçerli bir istifa işlemi olmadan yapılan başkanlık seçimleri ile Anayasa'nın yanlış yorumlanarak ikinci döneme ilişkin 3 yıl süreli başkan seçilmesi işleminin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunarak şunları dile getirdi: "Meclis Başkanlığı Anayasa'ya aykırı olarak Sn. Hikmet Çetin'ce doldurulmuştur. Başkanlık durumundaki Anayasa'ya aykırılık elbette ki bütün divanın kuruluşunu etkiler ve Anayasa'ya aykın duruma düşer. Başkan yoksa Başkanvekilliği de yoktur. Başkan olmayınca onun adına vekalet de olmaz. Sayın Hatipoğlu'nun yaptığı bütün işlemler; seçimlere hazırlık, seçim işlemlerinin tamamlanması ve Sn. Çetin'e mazbatasının verilmesi işlemi hukuken batıl olup geçersiz hükmündedir."

Evrin Güvendik

Kalemli: Tartışmam

Başkanlık seçimlerinde yarışı kaybeden ve hatta zamanından önce istifa etmesini de "hakkımdan feragat ettim' peklinde değerlendiren Kalemli'nin. getirdiği açıklık ise "münakaşaya girmem" şeklinde.

Mustafa Kalemli, bu konuda bazı endişeler olduğunu Kabul ediyor ancak bu tartışmalara tarar değilim" diyerek copu hukukçulara atıyor.

"Anayasa Mahkemesinin içtihatlarından açıkça anlaşılacağı üzere, l Ekim 199" tarihli Meclis Başkanı ve Başkanlık Divanı oluşumu kararının hukuken geçerliliği tartışmalıdır. Bu [araşmanın hukuk içinde kalacak şekilde yapılması ve sonuçlandırılması kanımca zorunludur. Kararın Anayasaya aykırılığı yoksa bunun tespiti, varsa aykırı işlemlerin düzeltilmesi en doğru yaklaşım olacaktır. Aksi halde 11 Aralık 1997 tarihinden sonraki Başkanlık Divanı ve Başkanca yapılan bütün yasama faaliyetleri ve temsili işlemler en başta biçim yönünden Anayasaya aykırılığı nedeniyle inceleme konusu olacak ve usulüne uygun başkanlık divanı oluşturulmadığından kanunların iptali düzeltilemez, geri dönülemez hukuk çıkmazına yol açacaktır. Bu soruna TBMM Başkanlığı, Cumhurbaşkanı, siyası partiler ve milletvekilleri sahip çıkmalıdır".

Posta gazetesi ....aralık 1997

Çetin'in başkanlığına itiraz reddedildi

Anayasa Mahkemesi Hikmet Çetin'in Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na seçilmesininin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla yapılan başvuruyu reddetti. Edinilen bilgiye göre Anayasa Mahkemesi Avukat Hacı Ali özhan'm Hikmet Çetin'in TBBM Başkanlığı'na seçilmesine ilişkin iç tüzük niteliğindeki kararının Anayasa'ya aykırılığının saptanması istemini "başvurma yetkisinin olmadığı" gerekçesiyle reddetti.