hacialinin      yürütme sayfası
cep telefonu alt yapısı kamulaştırılmalıdır neden ? basınız

Devletin denetimi

hacı ali ozhan

Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın tartışmasına neden olan, yolsuzluklarla mücadelede yeterli denetimin yapılması sorunudur. Batık bankalar nedeniyle, bütçeden, büyük miktarlarda Hazine. Kaybı üzerine kamuoyunda ciddi rahatsızlıklar oluşmuştur. Hükümetin yeterli duyarlılık göstermediği kanısı varken, Cumhurbaşkanı'nın, Devlet Denetleme Kurulu'nu göreve çağırmasıyla, Başbakan' ın rahatsız olduğu beyanları basında yer almıştır.

Başbakan, denetimin denetimi yapılmak isteniyor diyerek, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu' nun gereğini yaptığını belirtmiş ve MGK'da yapılan tartışma ile kriz boyutunda bilinen sorunlar yaşandı.

1982 Anayasası ile kurulan Devlet Denetleme Kurulu, idarenin hukuka uygunluğunu, devletin verimli işlemesini sağlamak için oluşturulmuştur. Cumhurbaşkanı'na bağlı DDK, her türlü inceleme, araştırma ve denetleme yapmaya yetkilidir.

Anayasa maddesinin kuruluş gerekçesinde, "Merkezi idarenin önemli bir görevi olan denetim fonksiyonunun, bugüne kadar çeşitli nedenlerle, gereğince yerine getirilemediği bir gerçektir. Siyasi etkilerin dışında kalabilecek tarafsız ve etkin bir denetim organı olarak Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir DDK kurulmuştur" denilmektedir. Anayasa' da, Silahlı Kuvvetler ve yargı organları, DDK' nın yetki alanı dışında bırakılmıştır. 1993 yılında hazırlanmış anayasa değişikliğinde, Demokratik Sol Parti, Devlet Denetleme Kurulu, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni de denetlemelidir, önerisini getirmiştir.

Bakanlıkların kendi içinde oluşturulan denetleme kurulları ve teftiş birimlerinin, yeterli denelim ve gözetim yapamadığı ne yazık ki her zaman yakınma konusu olmuştur. Görev yapan personelden ziyade denetim sisteminin zayıf ve güvencesiz olmasından kaynaklandığı da görülmektedir. Usulsüzlük ve yolsuzlukların bakanlığın en üst makamlarına dayandığı, hatta bakanın adının karıştığı konularda, bakana bağlı müfettişlerin görevlerini tarafsızlık içinde yapmalarını beklemek güçtür.

Nitekim bu ihtiyaçtan hareketle kurulan DDK' yı, Cumhurbaşkanı'nın bazı konularda görevlendirmesine itiraz edilmesi, kuşkuları artırıcı olmaktadır. Özellikle de dürüstlüğü ile tanınan sayın Ecevit tarafından denetim görevlerine karşı çıkılması gerçekten düşündürücüdür.

TSK dahil, bütün idari işlemlerinin halkın bilgi ve denetimine açık yapılması, yolsuzlukları kaynağında azaltacaktır. Yolsuzluklarla etkili mücadelede, yine halkın katılımının sağlanabilmesi için "açıklığa" ihtiyaç vardır. İdari işlemin her aşamada denetime açık olması gerekir.

İdare, yapılmak istenilen denetime itiraz etmeyi bırakınız, yolsuzluk iddiaları ileri sürüldüğünde kendiliğinden her türlü denetime açık olmalı ve denetlenmeyi islemelidir. Cumhurbaşkanı'nın anayasal yetkisini kullanarak, halkın yakındığı bankalar krizi üzerine denetim görevi başlatmasına itiraz edici değerlendirmeler, yolsuzluklarla mücadele edecek tir hükümetten beklenemez.

Aksine, Başbakan ve bakanlar, kendilerine bağlı teftiş heyeti raporlarının objektif olamayacağı şüphesi nedeniyle, Devlet Denetleme Kurulu'nu göreve, bizzat kendileri çağır-malıdır. Özellikle bakanların veya yüksek bürokratların adının karıştığı yolsuzluk iddialarında, DDK 'nın görev yapması istenilmelidir.

akit gazetesi 12 mart 2001 yayımlanmıştır.

Hacı Ali Özhan
  cumhurbaşkanlığı  başbakanlık   adalet bakanlığı   adli sicil   devlet istatistik   devlet planlama   
  aihm   any.mah.   yasama   yargı   araştırmalar   makaleler   main page / ana sayfa   
hacialiozhan@yahoo.com