![]() |
Demirel Artık seçilemez
hacı ali özhan
Genel Kurul' da, Ecevit' in açık ifadeleriyle Demirel' in seçilmesini sağlamak için getirilen 101. madde değişikliğine 253 kabul, 236 ret oyu çıkmıştır. Bu madde Demirel'in seçilmesini sağlamak amaçlı değil de ilkesel amaçlı oylansaydı muhtemel ki çok daha fazla oy alacak ve Anayasa değişebilecekti. Genel Kururun bu iradesi Ecevit tarafından ve tartışmaların dışında olduğunu söyleyen Demirel tarafından iyi düşünülmelidir.
Bu sonuca göre artık Demirel seçilemez. Çünkü 101. maddenin değişebilmesi için 367 oya ihtiyaç vardır. FP ikna edilse dahi 368 rakamına ulaşılması mümkün gözükmemekledir. Diğer yandan, 367-330 arası bir oy alındığında, Demirel Anayasa değişikliğini mutlaka referanduma götürme
k zorundadır. Referandum kararının Resmi Gazele'de yayımı ile Yüksek Seçim Kurulu'nun halk oylaması işlemlerine başlaması, bitirmesi, adayların başvuracağı enson tarih olan 26 Nisan gününe yetişmesi muükün değildir. Ayrıca süre sıkışıklığının yanında, halk tarafından 101. maddenin yüzde 50 alması da hayli güçtür. Zaten Cumhurbaşkanını, halkın seçmesi görüşü genel kabul görmüş, benimsenmiş olmasına rağmen, Demirel'in halk tarafından seçilemeyeceği endişesi ile 101. maddede halkın seçimi yönünde değişiklikten kaçınılmıştır. Dolayısıyla, yarın yapılacak ikinci oylamada 367 oya ulaşamayan 101. madde değişikliği Demirel'in seçilmesine fiilen engeldir.Aslında Demirel, her ne kadar tartışmaların dışında oldu
ğunu söylese de, şahsı üzerinde yapılan bu tarlışmada, Genel Kurul'un 253 oyuna karşılık. Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını açıklamalıdır. Hiç olmazsa yarınki ikinci oylamada değişiklik teklifleri ile halk tarafından seçimi veya arka arkaya değil de aralıklarla birden çok Cumhurbaşkanı seçilme yönündeki değişikliklere imkân verebilmelidir. 29 Mart ile 5 Nisan arasında bir haftalık sürede normal koşullarda oylarda değişiklik olmasını geciktiren bir neden yoktur. Milletvekillerinin oylarını etkilemeye yönelik her çaba, kabul oyunu artırıcı pazarlık türü yaklaşımlar herhalde Cumhurbaşkanlığı seçimini gölgeleyecek, makamı uzun yıllar süren tartışmaların içine1 çekecektir. Özellikle de FP hakkındaki kapatma davası üzerine yapılabilecek spekülasyonlar Anayasa değişikliğini ahlaki olarak zorlayabilecektir.Demirel, 1
993 yılında 178 milletvekili var-i kcn, ancak 244 oy alarak üçüncü turda Cum-; hurbaskanlığına seçilebilmiştir, hem de Erdal inönü' nün açık desteğiyle, İnönü, partisinden gelen eleştirilere ben kefilim diyerek destekliyordu. Ecevit de, Erdal inönü'den de öteye, Demirel'i aday gösterebilmekle ve seçilmesi için ısrarlı olmakladır. Hem de istikrar adına, deneyimi ve. yurtdışındaki etkinliğini ileri sürerek, "'sosyal demokrat" düşünce ve kitleyi dikkate almadan açıklan deslekleyebilmektedir. Doğrusu 1993 seçimlerinde TBMM'de bulunan 7 DSP milletvekilinin ve Ecevit, Demirel'e karşı hangi yönde oy verdikleri meraka degerdir.30 yıl siyasetin her kademesinde en yetkilimakamlarda bulunan ve 7 yıldır Cumhurbaşkanlıgı yapan Demirel, topluma ne vermiştir, hangi faydası olmuştur diye düşünülebilirken, bir 5 yıl daha Demirel' in devamını soyunabilmek, Ecevit' in geçmişte inönü' nün hatası olduğu gibi hatadır.
Acaba İnönü kefili olduğu Demirel' in 7yıllık hizmet dönemini tatminkâr görüp sosyal demokrat halka söyleyebilecek midir? Koşullar bunu gerektiriyor, ehveni şer gibi gerekçelerle tarih yazılmaz. Yeri gelmişken hatırlatmak isterim ki, 1987 genel milletvekiliseçimi öncesinde sayın Özal, seçim kanununda değişiklik yaparak istikrar adına milli iradenin yansımasını engellemiş ve nitekim 292 milletvekilini bu seçim kanunu ile ANAP almıştı. O 'zaman çok haklı olarak Demirel seçimleri boykot edelim,seçime girmeyelim önerisi getirmiş, Ecevit bu öneriyi desteklemiş, ama ne yazık ki İnönü boykot taraftarı olmamış ve sorumluluğu üstleniyorum diyerek tarihi bir hata yapmıştı. Boykot kırıcısı sayın İnönü'nün bu büyük hatasını Türk halkı yaşadıDemirel Cumhurbaşkanı adayı gösterilip seçilemezse veya aday gösterilmediğinde, tekrar'
siyasete dönmemelidir. Neden? Devleti temsil etmiş, herkesin başkanı olmuş tarafsızlık içinde yargı organı üyeleri dahil birçok üst düzey yöneticiyi seçmiş bir kişinin tekrar aktif politikaya dönerek, günlük siyasi tartışmaların içinde yer alması her yönden uygun değildir. Geçmişte yaptiği tarafsızlık içindeki her görevi tartışmalı hale gelecek kuşkulara neden olacaktır. Ayrıca günlük siyasi tartışmaların içinde bulunurken, o Demirel farkında olmadan Cumhurbaşkanlığı makamını zedeleyebilecektir.Diğer yandan Demirel, söyleyeceğini söylemiş, 'yapacağını' yapmıştır. Hangi projesi vardir ki onu gerçekleştirmek için yeniden politikaya dönecektir
? Kendisine inanan bir kitlenin olduğu muhakkak, ancak kendi fikirlerini devam ettiren siyasi kadroları yetiştrip zamanı gelince de yerini onlara bırakması gsrçek bir liderden beklenen özelliktir. Şahsından çok fikirlerine değer veren bir lider düşüncelerini, ideallerini yaşatmak için böyle davranmalıdır. Gereksiz yere, Demirel'in siyasete dönmesi, siyaseti karıştıracak, kopmalar ve kaymalar meydana getirecektir. Bu da bir devlet başkanına yakışmayacağı gibi, Türk toplumuna da bir şey kazandırmayacaktır.Aslında, sayın Demirel'in yapması gere ken, 253 oya karşı Cumhurbaşkanını, TBMM'nin değil halkın seçmesi isteğini belirterek, yarınki oylamada 101. maddenin bu yön de değiş
mesini talep etmelidir. FP tam desteklese dahi 367'yi bulamayan Meclis karşısında kendisine güveniyorsa ve yapacağı projeler varsa, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi gerekliğini açıklamaktır.Büyük liderlere yakışan bu olacağı gibi Meclis'e rağmen halk tarafından yeniden cumhurbaşkanı seçilerek kendisini ıspat etmiş olacaktır.
4 nisan 2000 tarihli akit gazetesinde yayımlanmıştır.
Hacı Ali Özhan
| |||
|