hacı alinin yürütme sayfasıcep telefonu alt yapısı kamulaştırılmalıdır neden ? basınız
VERİMLİ DEVLET

Ülkedeki bütün kaynakların verimli hale getirilmesi gerçek milliyetçiliğin kendisidir. Ekonomide dikkate alınacak en önemli ölçü kaynakların azami verimlilikte kullanılmasıdır. Bütün kaynakların yerli yerinde maksim faydayı sunacak şekilde devletçe düzenlemesi ihtiyaçtır. En başta da devlet, kendi kurumlarını verimli hale getirmelidir. Başbakanlık Müsteşarı sn. Ömer Dinçer'in çok yönlü ve her boyutuyla büyük emekler vererek hazırladığı bu tasarı, ne yazık ki sayın Dinçer'in beş yıl öncesindeki bir yazısına CHP; irtica kompleksli yaklaşımıyla muhalefet edebilmiştir. Her türlü eleştiriye, öneriye açık bir çalışma yürütülürken, dünyada çoğu ülke federasyonla yönetiliyorken, federasyona benziyor, üniter devlete aykırıdır gibi ilgisiz karalama mantığıyla muhalefet yapılmıştır.

Genel kabul görmüş ve yıllarca bütün partilerin söylediği yerinden yönetim ilkesi gereği hazırlanan kamu yönetimi temel kanunu ne yazık ki veto edildi. Cumhurbaşkanının gereksiz ve gerçek olmayan kaygıları ile yıllarca söylenen, benimsenen genel kabul görmüş çok önemli bir kanun çalışması yine beklemede kaldı. Radikal gazetesinden (18.8.04)Tarhan Erdem'in deyimiyle "...bilinmelidir ki bu ilkenin uygulanmasının ertelenmesi, bu günümüzü ve geleceğimizi karartmaktadır, devletimizin gücünü azaltmaktadır, kaynaklarımızı heba etmektedir." değerlendirmesi aynen bir gerçeğin kendisidir. Böylesine uzun vadeli önemli bir kanun, TBMM yeni döneminde aynen yasalaşmalıdır.

Kaynaklarının verimli kullanılması konusuna naçizane bazı ham örnekler vermek istiyorum. Resmi dairelerimizde tek tip 8 saatlik mesai uygulanmakta. Geceye denk gelen 16 saatlik zamanda kaynaklar bekletilmektedir. Kaynaklarımızı kullanırken günün yalnızca sekiz saati ile neden yetinelim. Resmi dairelerimiz sabah 6 da başlayıp 14 ve 14 den 22 arası iki vardiya şeklinde pekala çalışılabilir. Hatta üç vardiyalı mesai şeklinde neden çalışmasın.? Bu özel işletmeleri de etkileyecek onlarında vardiyalar şeklinde çalışmasını sağlayıcı olacaktır. Vatandaş bu mesai uzunluğu içinde istenilen zamanda işini yapabilecektir. Geceleri hayatın durması, beklemesi çok anlamlı değil, buna pratik bir ihtiyaçta yok. Böylece memurlarda koşullarına uyan mesaiye kavuşmuş olacaklardır. Birde memurlara getirdiğimiz kılık kıyafet sınırlamalarını tümden kaldırır, saç, sakal, giyim özgürlüğü verirsek memnun olmayan kimse kalmayacaktır. Bu işsizlik içinde güzel bir çözüm olacaktır.

Devletin, hazinenin şehir merkezinde kalmış arsaları büyük değerlere ulaşmıştır. Bir ara gündeme gelen bazı okulların satılması fikri nedense uygulanmadı. Şehir merkezindeki okul, resmi daire, askeri kışla gibi arsa ve binaların satımıyla, şehrin çevre semtlerinde on katı kadar hizmet yapılabilir. Böylece şehir merkezinin trafiği rahatlamış olacağı gibi, hem binalar yenilenecek hem de on kat fazla kaynak nakde dönüşmüş olacaktır. Özellikle Ankara, İzmir, İstanbul gibi büyük şehirlerimizdeki arsa ve binaların değeri bütçe içinde görülür büyüklüğe rahatlıkla ulaşabilecektir. Gereği olmadan beklemede kalan bu kaynaklar canlandırılırsa, ülke ekonomisi ciddi bir gelişme gösterebilir.

Ülke coğrafyasını oluşturan yüzde yetmiş gibi arazi, dağlık, taşların olduğu için tarımda kullanılmadığı gibi bom boş beklemektedir. Buralar isteyenlerin kiralaması yoluyla ekonomide kullanılır hale getirilebilir. En azından bir bölümü tarıma açılabilir, ağaçlandırılabilir, turizm amaçlı, sportif amaçlı etkinliklere kavuşturulabilir. Yer altı zenginliklerimiz büyük değerlerde ifade ediliyor. Buraların işletmeye açılmasının bir yolu mutlaka bulunmalıdır. İşsiz insanlara ve özellikle mahkumlardan burada çalışmak isteyenlere bir imkan verilmelidir. Keza geçmiş yılarda siyaset oyunlarıyla başlatılmış ancak yarım bırakılmış yatırımların tamamlanmanın bir yolu bulunmalıdır.

AK Parti hükümeti konut yapımına özel önem veriyor. TOKİ bu konuda geçmişe göre önemli atılımlar yapıyor. Ancak bu konuda belediyeler çok daha başarılı olabilir. Kaldı ki arsa ve konut üretimi belediyelerin görevidir. Gecekonduların yerine çok katlı binaları belediyelerin yapması mümkündür. Kanun bu yetkiyi veriyor. Gecekonduların üzerinde bulunduğu arsa değeri büyümüştür. Müteahhitler arsa değeri nedeniyle karşılıksız konut yapmaya isteklidir. Çok katlı binalar yapılıp gecekondu sahiplerine birer konut verildiğinde arta kalan konutlar ile Belediye önemli bir gelir kazanacaktır.Böylece bütün belediyelerin çalışması ile inşaat sektörü canlanacak, işsizlik azalacak, güzel şehirler ile bütün ülke kazanacaktır. Milliyetçiyim diyenler işte bunları istemek ve yapmak milliyetçilik değil midir.

Hacı Ali Özhan

bu makale vakit gazetesinde 28 ağustos 2004 tarihinde yayımlanmıştır.

  aihm   any.mah.   yürütme   yargı   araştırmalar   makaleler   main page / ana sayfa   
hacialiozhan@hotmail.com  ı  hacialiozhan@mynet.com  ı  hacialiozhan2000@yahoo.com