hacı alinin yürütme sayfasıcep telefonu alt yapısı kamulaştırılmalıdır neden ? basınız
HOLDİNGZEDELER

Yurt dışındaki vatandaşların paralarını toplayan holdingler, zor günler yaşıyor. Borçlarını ödeyemiyor, mevcut yatırımları çalıştıramıyorlar. Böylece gittikçe küçülerek kapanma sürecine girmişlerdir. Yurt dışındaki tasarrufları ülke içine aktararak, ekonomi içinde önemli büyüklüğe ulaşmış bu holdingler sorununa artık Hükümetin el atması kaçınılmaz hale gelmiştir. Geçenlerde sn. Abdurrahman Dilipak, bu konuyla ilgili çözüm önerileri üretilmesi ihtiyacını dile getirmiştir.

Gerçekten Avrupa ülkelerinde yüz binleri bulan sayıda vatandaşımız, mağdur duruma düşmüştür. Büyüklüğü ve özelliği gereği bu mağduriyet, ekonomide önemli bir sorun olarak görülmelidir. Konu, her ne kadar devleti ilgilendirmiyor gibi olsa da, yaşanan süreç ve gelinen noktada devletin müdahalesini gerektirir hale gelmiştir. Bu nedenle Meclisin bir şeyler yapması görevidir. Sayın Dilipak'ın önerdiği gibi Meclis de bir araştırma komisyonu kurulabilir. Holding yöneticilerini, para veren yurt dışındaki vatandaşları, konuyla ilgili açılan dava dosyalarını bir bütün halinde inceleyip konuyu rapor edilebilir.

Bu araştırma sonucu ortaya bazı çözüm önerileri pekala çıkacaktır. Hükümet bu rapor içinden çözüm önerileri geliştirip, kendi hakemliğinde veya arabuluculuğunda sorunu çözüme kavuşturabilir. Her holding durumuna uyan seçeneği uygulamak isteyecektir. Keza yurt dışındaki vatandaşlarımız ehveni şer çözümlere dahi memnuniyetle evet diyecek durumdadırlar. Araştırma komisyonu ticaret Bakanlığı içindede kurulabilir, ancak Meclisin böyle bir araştırma yapması daha yerinde olacaktır.

Keza konu, kanuni düzenleme yapmayı veya kanun değişikliğini gerektiren boyutu da olacaktır. Her ne kadar kişilerin ticari tercih ve yatırımlarına devletin karışması uygun değilse de, bu olayda devletin müdahalesini gerektiren zorunluluk ortaya çıkmıştır. Holdingler, mevzuata aykırı olarak izinsiz para toplamış olmakla beraber, Türk mevzuatına göre kurulmuşlardır. Yurt dışında bu şirketler, kamuya açık ilan ve reklam tanıtımlarıyla yıllarca para toplamışlardır. Gerek Türkiye'nin gerekse para toplanan ülkenin, kanuna aykırı bu faaliyetleri önlemesi gerekirdi. Önleyici tedbirler alarak gerekli müdahaleleri ve en azından vatandaşları uyarması gerekirdi.

Diğer yandan sözleşme öncesi yeterli aydınlatma yapılmadan, yanlış bilgi ve yönlendirilmişlerdir. Kişisel kusuruna herkesin katlanması gerekir denilirse de, iyiniyetli kişileri korumak kanuni gerekliliktir. Vatandaşlar, ticaret kanunundaki anlamıyla hisse senedi almak iradesiyle değil, şirkete belirli zaman ve faiz şartıyla borç para vermişlerdir. Vatandaşların bazılarına verilen hisse senedi temel ilişkinin böyle olduğu anlamına gelmez. Kaldı ki bunlar teknik anlamda hisse senedi değil, kupondur. Dolayısıyla aradaki temel ilişki borç-alacak ilişkisidir.

Ticaret kanununa geçici bir madde eklenerek bu sorun çözülebilir. sn. Dilipak'ın önerisindeki gibi bu şirketlerin çoğu tasfiyeyi tercih edeceklerdir. Tasfiyeyi tercih eden şirketler için, tasfiye masası oluşturularak kayyımlar yönetiminde mevcut varlıklar paraya dönüştürülerek borçlar ödenebilir. Tasfiyeyi tercih etmeyenler için ise oluşturulacak kayyımlar aracılığıyla, alacaklarını isteyen veya ortaklıktan çıkmak isteyenlere geri ödeme koşulları sunularak bir çözüm üretilebilir.

Bu çözüm ile devlete bir yük gelmeyecektir. Aksine devlet hakem, arabuluculuk hizmetleri karşılığı para kazanabileceği gibi geri ödemelerden ve tasfiyeden alınan harçlarla gelir sağlamış olacaktır. Keza hem mevcut şirket yöneticileri hem de yurt dışındaki binlerce vatandaşımızın isteği bu yöndedir. Bu nedenle özel ilişkilere devletin karışmasın fikri yerine, kriz gibi böyle durumlarda devletin müdahalesi gereklidir. Yine sosyal yönden de böyle bir müdahaleye ihtiyaç vardır. Ticaret kanunu değişikliği gündemde iken, bu konuda kademeli ve çok seçenekli haklar sunan geçici bir madde eklenerek konu çözüme kavuşturulmalıdır. Aksi halde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla tazminat ödemek zorunda kalınarak, yük yine hazine üzerinde kalabilecektir.

Hacı Ali Özhan

bu makale vakit gazetesinde 23 ekim 2004 tarihinde, yurt dışı baskısında ise 30 ekim 2004 tarihinde yayımlanmıştır.

  aihm   any.mah.   yürütme   yargı   araştırmalar   makaleler   main page / ana sayfa   
hacialiozhan@hotmail.com  ı  hacialiozhan@mynet.com  ı  hacialiozhan2000@yahoo.com