hacialinin      yürütme sayfası
cep telefonu alt yapısı kamulaştırılmalıdır neden ? basınız

Sayın Sezer’ den beklenen

hacı ali özhan

Cumhurbaşkanı Sezer, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanının yargı organlarına üye seçme görevinin parlamenter demokrasinin sınırlarını aştığını ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını açık biçimde ifade etmiştir. Bu nedenle Anayasanın 104/C bendinin kaldırılmasını önermiştir.

Yine Yüksek Askeri Şûra kararları ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu' nun kararlarına karşı yargı yoluna kapalı olmasıyla hukuk devleri ilkesinin önemli ölçüde zedelendiğini belirtmiştir.

Bu görüşlere katıldığımı belirtirken, hukukçular arasında genellikle bu görüşün benimsendiğini de belirtmek isterim.

Bu görüşleri savunan ve açıklayan Sayın Sezer,şimdi Cumhurbaşkanımız olmuştur. Mevcut Anayasa ve yasalar yürürlükte ise uygulanacağı açıktır. Sayın Sezer bu görüşlerine rağmen Anayasa hükmünü uygulamak zorundadır. Ancak takdir hakkını kullanırken, görev yaptığı kurullarda ve seçici işlemlerinde görüşleriyle çelişmeyecek uygulama yapabilir. Örneğin;

Öncelikle kendisinin yerine Yargıtay Genel Kurulu' nca seçilen üç adaydan birisini Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçecektir. Cumhurbaşkanının yargı organı üyelerini seçmesine karşı çıkıyorsak, Yargıtay Genel Kurulu'nda en yüksek oy alan kişiyi Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçeceğini şimdiden açıklayabilir. Önüne gelen üç adaydan en yüksek oy alan kişiyi seçerek bir örnek uygulama oluşturabilir.

Bu uygulama Anayasa' ya aykırı olmayacağı gibi kendi görüşleri ile de çelişmeden 'hukuk devleti' ilkesinin zedelenmesi pekala önlenebilir.

Aynı uygulamayı Yargıtay Başsavcısı'nı seçerken Danıştay üyelerini, Askeri Yargıtay ve Askeri idare Mahkemesi üyelerini seçerken de yapabilir. Özellikle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçerken mutlaka yapmalıdır.

Çünkü bütün hakim ve savcıların bağlı olduğu kurulun özel bir önemi vardır. Prensip olarak; ilgili kurullardan seçerek önüne gelmiş kişilerden "en yüksek oyu almış kişinin" seçileceğinin açıklanması, görüşlerine uygun olacağı gibi hukukçu bir Cumhurbaşkanı'ndan beklenir. Böylelikle Yargı organındaki kurulları onure edeceği gibi, en yüksek oyu alacak kişinin seçiminde de daha isabetli karar verilmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca bu uygulama; TBMM'ye de bir mesaj anlamı taşıyacağından Anayasa ve kanun değişikliğini hızlandıracaktır.

Konuyu Meclis' te yapacağı konuşmada dile getirip açıkça 104/c bendinin kaldırılmasını da önermesi gereklidir. Hatta Anayasa' daki yetkisini kullanarak 104/c maddesinin kaldırılması gündemiyle Meclisi toplantıya çağırabileceği gibi, Bakanlar Kurulu'nu da kendi başkanlığında toplantıya, çağırarak 104/c bendinin kaldırılması düşüncesini, gerekçeleriyle açıklayarak Anayasa değişikliğini sağlayabilir. (anayasadaki yetki 104/a,b)

Aynı şekilde YAŞ ve HSYK’ yı kararlarının yargı yoluna açılması yolundaki tavsiye görüşlerini Meclis' e ve Bakanlar Kurulu'na sunabilir. Ayrıca Yargının gerçekten bir 'kuvvet' olarak örgütlenmesini, bütçesi, personeli ve altyapısıyla Adalet Bakanlığından tümüyle ayrılmasını sağlamaya yönelik çalışmalar hukukçu bir cumhurbaşkanından beklenmelidir.

Cumhurbaşkanının bu yönde açıklamaları dahi tek başına bir değer ifade edecektir. Hükümet ve Meclis 'te bu görüşleri benimsediğinde Anayasa ve kanun değişikliği yapılması Cumhurbaşkanı ile uyumlu olmak için zorunlu hale gelecektir.

Ayrıca, MGK’ ın gündemini Cumhurbaşkanı, tesbit ettiğinden YAŞ kararlarının yargı, denetimine açılması konusunu MGK nın gündemine alarak kurul üyelerini ikna edip, hükümete tavsiye karan aldırabilir.Yine YAŞ kararlarının onaylanmak üzere önüne geldiğinde, yargı denetimine açıldığı zamana kadar "onay yapmayacağını" açıklayabilir.

Bu öneriler yürütme organını ve yasama organını zorlayıcı olmakla beraber Anayasa ya, kanuna aykırı değildir. Hukuk devletinin kurum ve "kurallarıyla yerleşmesi için takdir hakkının bu yönde kullanılması Sayın Sezer' in açıklamalarının da bir gereğidir.

Sayın Sezer cumhurbaşkanlığının tek başına yapacağı işlemlerinde yargı denetimine açılması görüşünü savunduğuna göre, Cumhurbaşkanı olarak kendi yetkilerini objektif ve makul düzenleyici işlemlere bağlayabilir. Anayasa değişikliği yapılıncaya kadar tek başına yapacağı işlemin ilgili olduğu kurum içinde seçim, ve demokratik tarzda oluşturulmasını sağlayabilir. Örneğin YÖK üyelerini ve üniversite rektörlerini seçerken, ilgili üniversite öğretim üyeleri arasından demokratik bir seçim usulü geliştirilerek atama görevini kullanabilir.

'Hak arama özgürlüğünün herkese açık olması gerekir', 'işlemlerin yargı denetimi dışında tutulması hukuk devleti ilkesi ile uyuşmaz', 'Yargı bağımsız ve tam güvenceli olmadıkça hukuk devleti gerçekleşemez', 'Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi üyeleri ile Yargıtay Başsavcısı'nı seçme görev ve yetkisine mutlaka son verilmeli' diyen Sayın Sezer' den yukarıdaki önerileri beklemek fazla abartılı olmayacaktır.

14 mayıs 2000 tarihli akit gazetesinde yayımlanmıştır.

Hacı Ali Özhan
  cumhurbaşkanlığı  başbakanlık   adalet bakanlığı   adli sicil   devlet istatistik   devlet planlama   
  aihm   any.mah.   yasama   yargı   araştırmalar   makaleler   main page / ana sayfa   
hacialiozhan@yahoo.com