hacialinin      yürütme sayfası
cep telefonu alt yapısı kamulaştırılmalıdır neden ? basınız

 Sayın Cumhurbaşkanı

hacı ali özhan

Anayasa, yetkileriniz arasında, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetme sorumluluğu vermiştir. Yine Anayasa, gerektiğinde TBMM'yi toplantıya çağırma veya Bakanlar Kurulu'nu başkanlığınız altında toplantıya çağırma yetkilerini tanımıştır.

Bu yetkilerin kullanımı makamınızın takdiri olup, bu yetkilerin gerektiğinde kullanılması da makam itibariyle bir görevidir. Makamınızın siyasi tartışmaların içine girmemesi, tarafsızlığını koruması için şarttır. Ancak, kamuoyunu ve devlet kurumlarını doğrudan etkileyecek kapsam ve özellikteki konularda, siyasi partilerin farklı düşünmemesine karşın, siyasi çekişmeler nedeniyle genel kabul görmüş kanunların veya çoğunlukça benimsenmiş kanunlar için gerekli çalışmaların yapılmaması halinde bu yetkilerinizin kullanılması gerekli olabilmektedir.

Örneğin, af konusu 1 yılı geçmesine karşın devlet ciddiyetiyle bağdaşmayacak derecede uzamış, devlet kurumları arasındaki düzeni bozmuştur. Yine TCK m. 312/2 hükmü, son yıllarda sürekli gündeme gelmiş, dönem dönem yoğun tartışmalara neden olmuştur. Nitekim bu günlerde de 312 tartışmaları yoğun şekilde tekrar başlamıştır. Gerek Meclis'te gerekse hükümette "değiştirilsin" fikri büyük çoğunlukla kabul edilmesine rağmen, konu hâlâ sürünceme de bırakılarak uzatılmaktadır. Tartışmaya muhtaç derinlikte olan konular kuşkusuz tartışılır, ancak herkes değişsin dedikten sonra bir kanun maddesi değişmiyorsa ve basını, kamuoyunu bıktırır derecede tekrarlanıyorsa, soruna müdahale etmeniz gerektiği koşullarının oluştuğunu düşünüyorum.

Anayasa Mahkemesi Başkanı olduğunuz dönemde yer yer yaptığınız açıklamalarla, düşünce açıklama özgürlüğünün önündeki yasal engellerin kaldırılmasını kapsamlı şekilde dile getirmiştiniz. Dolayısıyla TCK m. 312/2 madde hakkında bir hukukçu olarak yakınmış ve düşünceyi sınırladığı görüşünde olduğunuz bilinmektedir. Başta 312 olmak üzere, 158, 159, 169 ve TMK m.8 hükümleri olmak üzere anayasal yetkilerinizi kullanarak soruna müdahale etmeniz gerektiğini düşünüyorum. Kişisel kanaatinizin maddelerin değiştirilmesi yönünde olması yanında, bu tartışmaların devlet kurumları arasındaki düzeni, uyumu bozduğu, keza devlet ciddiyetini zedeleyecek kadar uzaması nedeniyle devletin başı olarak yetkilerinizin, kullanılması koşullarının oluştuğunu düşünüyorum.

Ayrıca, kamuoyunun beklentisi de bu yönde olduğu gibi, bu maddelerin Avrupa Birliği'ne girişte engel olması nedeniyle Avrupa Topluluğu' nun beklentisi de bu yöndedir. Üyesi olmak istediğimiz Avrupa Topluluğu temsilcileri, sayın Hasan Celal Güzel' in, Recep Tayyip Erdoğan'ın, Akın Birdal'ın, Eşber Yağmurdereli' nin, sayın Erbakan' ın, 312. maddeden mahkumiyetlerini anlayamamakta gerçekten hayret etmektedirler. Sorun ülke içi olduğu kadar artık ülke dışına da taşmış genişlikte olup, Türkiye'nin aleyhine olacak dereceye gelmiştir. Keza vatandaşlarımızın düşüncelerini açıklayamamaktan dolayı ülkemizin mağduriyeti de bütün zamanlara yayılacak derinliktedir.

Sayın Sezer, gerek af konusu, gerekse de 3 l 2. madde konusunda, Anayasa' daki yetkilerinizi kullanarak gerek Bakanlar Kurulu'nu, gerekse TBMM'yi gündemli olarak toplantıya çağırabilirsiniz. Bu yetkilerinizin kullanımı makamınız açısından bir zorunluluk haline gelmiştir.

Bu soruna toplantıya çağırarak müdahale edip, konunun kökünden çözülmesini sağlayabilirsiniz. Huzurunuzda yapılacak toplantıda maddelerin içerikleri, uygulamaları ile düşünce özgürlüğünün sının ve Avrupa standartları derinliğine tartışılarak, siyasi çekişmelerin dışında bilimsel tartışmalara geniş bir mutabakatı sağlayabilirsiniz.

Kanımca, 312. madde tümden kaldırılmadığı sürece sorun bitmiş olmayacaktır. Keza uygulaması yoğun olan 159. madde tümden kaldırılmadan sorun bitmeyecektir. Genel eğilimin değiştirilme yolunda olması nedeniyle mümkün olabilen en iyi değişikliğin yapılması, soruna kısmen çözüm olabilecektir. Ayrıca, özellikle belirtmek isterim ki, 312. maddeden mahkum olanların, dernek kuramaması, siyasi parti üyesi olamamaları, milletvekili ve belediye başkanı seçilememelerine ilişkin kanun hükümleri mutlaka tümden kaldırılmalıdır. 1 yıl hapis cezası almış bir kişinin örgütlenme ve seçilme haklarının yaşam boyu yasaklanması kabul edilemez. Mağduriyetin ve yakınmaların nedeni olan bu kanuni neticelerin tümden kaldırılması konusunda oybirliği derecesinde genel kabul vardır. Yine 312/2 fıkranın DGM' lerin görev alanına verilmesinin hiçbir mantıki ve hukuki nedeni yoktur.

Sayın Sezer, değerlendirilebilir ümidiyle bilgilerinize sunarım.

Akit gazetesi-13 temmuz 2000

Hacı Ali Özhan <
  cumhurbaşkanlığı  başbakanlık   adalet bakanlığı   adli sicil   devlet istatistik   devlet planlama   
  aihm   any.mah.   yasama   yargı   araştırmalar   makaleler   main page / ana sayfa   
hacialiozhan@yahoo.com