Aibergin Jana Tarifi
“Messenger, Zaman
Gezmenleri, Tarık (UFO) Teknolojisi”
Yukarı
Bir kadın, bu
beyaz bulutsu ve yarım şal başörtülü. Böyle bir resimden söz
etti Jana. Sözde "Venüs UFO'sundan inmişmiş, Venüslüymüş falan
diye yazmışlar. Venüs Misyonu diye yazmışlar...”. O süslemeler
dışında resmin doğru olduğunu söylüyor (Venüslü falan yok, zaman
gezmenleri var sadece). Çok önemli 25 inç hattı diye bir effekt
yüzünden resmi bulutsu olabilir.

EVET, elhamdülillah bu Jana 25"
effect resmi. Bağlanıyorum ve resmi gönderiyorum. Evet bu
Jana'nın "Zamanda geriye sardığındaki" resmi. Yani çok eski,
TARIK ile birlikte geldiği dönemdeki resmi. Bu resmin arkasından
BEBEK olarak doğacak...
William Meier bir
parazit alıcısıdır. Dolayısıyla beyni ve içgüdüleri birbirine
girift oluyor. O önemsiz ama çektiği bu resim önemli. Jana:
Resim benim diyor, UFO'lar ise? (Böyle yazdı... Soru işareti >>>
Bunlar nedir diye bana soruyor). Tarık'ın tek doğru fotoğrafını
daha önce Adamski'nin çektiklerinden vermiştik. Böyle UFO olmaz!
Jana PDX dedi. (Felçli
olduğu için ben açıyorum, PDX şu: Hatırlarsanız bir ara "Jana
tanısın diye" benim 37 yaş ve 57 yaş iki fotoğrafımı Haber
Grubu’na koymuştuk... Aynı durum Jana için geçerli. İki resim de
onun(muş). Esmer olanı "ŞİMDİKİ" hali.
Huzurunuzda Jana (selam
ve selam)... Asked=Platin, Nera=Esmer demekmiş. Şu andaki durumu
Nera (sadece naklediyorum). Yılını soruyor? Hangi tarihte
çekilmiş olabilir diyor? Bir de alttaki MIB yazısını soruyor...
Jana iki resmim arasında 21x2 var diyor. Nera=21 ve Asket=42
diyor Asket yaşında Nera olarak dönecek şu anda Nera (Nera=esmer,
Negra=Zenci).
Benim uzun bir hesap
yapmam gerekiyor. 1945 doğumluyum. Kitaplardaki resmim 37 yaş
fakat ben iki yıl sonra yazdım (Arz'dan Arş'a serisini). Ben 37
yaşındayken yıl 1982 oluyor, bundan 14 çıkarılacak... Bu resim
1968 yılında çekilmiş ve Meier (Zaten Yahudi ismidir, haham
sakalı da bunu doğruluyor) muhtemelen bir MIB'dir.
"İki bağ arasındaki
zaman savaşının amacını gizlemek için FANTAZİLER uydurmuş belli
ki... Ve böylece bir resmin daha sırrı ortaya çıktı. Sağolasın
Jana... Sormasaydı bilemeyecektik. Hele benim hiç haberim yoktu.
Yani insan yaşadıkça neler öğreniyor. Hergün yeni bir güç oluyor
sanki... Şimdi yazacaklarım Haniflere ve daha çok geleceğe...
ZAG (Zamanda Arkaya
Gezmenlik), eşya (Tarık) ve kişiyi (Passanger, Messenger) yola
çıktığı yaşla orantılı olarak yaşı çarpı 14 olarak geriye,
genomlarına en yakın ATA çiftine götürüyor. O kişi mevcut yaşını
geriye sıfırlıyor. Sonra FRENAJ bitince doğuyor ve yaşı kadar
ileri yaşıyor (14 faktörsüz normal yaşam). Dolayısıyla REEL
olarak aslında yaşının iki katı yaşta oluyor. Diyelim ki yaşı 20
çarpı 14 = 280 ama 20 yaşında görünüyor. Yaşını dakik olarak
felç günü belirliyor. Bundan sonra bir yirmi yaş daha yaşıyor ve
40 yaşında oluyor (aslında toplam 60 yaşında). Tarık (Servis
aracı) o yaşta beliriyor. O da doğmuş oluyor Tarık bir nesne
olmasına rağmen "Doğuyor" ya da BİRDEN VAR OLUYOR.
İşte onunla ZİG (Zamanda
İleri Gezmenlik) yapabiliyor. Zamanda ileri gidiyor ve ışık
hızıyla seyrettiğinden yine 14 faktörüyle "Geleceğe " gidiyor.
Ama asla kendi zamanına değil! Yani yola çıktığı zamana
gidemiyor. Onun daha ilerisine düşüyor. Çocukları kendinden
büyük oluyor, eşi ninesi-dedesi yaşta oluyor (oysa yaşıttılar).
Geleceğin geleceğine gitmiş oluyor. Gittiği tarih o kişiye de
yabancı...
25 inç efekti şu:
Geçmişte Tarık (UFO) birden ortaya çıkıyor. Yani daha önce UFO
malzemesi olarak dağılmıştı. Örneğin eğer Bor elementi boraks
falan içeriyorsa, o imalat ünitesi toprak altında MADEN olarak
geçmişe yolculuk yapıyor. Aynı biçimde İNSAN (gezmen, iki
zamanlı) da ANA RAHMİNE bir yolculuk yapıyor. Yani o da bir
anlamda anne rahminde "Maden" gibi oluyor. O rahim gibi Tarık'ın
da bir "Rahmi" var. Tarık, 3 DARK denen ve de suredeki
“Omurga-Kaburga” ikilisi gibi Kehf ve Rakim ikilisi içinde saklı
bulunuyor.
KEHF bir Rakim’dir. Kehf
bir MAĞARA'dır. Kehf bir "ZAMAN ÇEKMECESİ"dir. Adler'i de
saklayan ve "Gelecekteki Kaburga-Omurga" arasındaki RAHİM
modülünde 3 asır barındıran fenomendir. Adler Zülkarneyn'lerden
biridir. A tarihi yerine alternatif B tarihi oluştuğunda
geçmişteki anne-baba iptal olur. Gelecekten geçmişe gelen için
daima GENOM'unu taşıyan bir ATA anne-baba vardır. Ama geleceğe
nakil olan Adler (Mighty) durumundaki kişiler için "Anne baba"
HAZIR yoktur. O kişiler HURİ genomu taşıyan ve normalde doğum
yapamayan, ama bu doğumu sadece "Kaburga-Omurga" KEHF'i içinde
gerçekleştiren özel birileri mutlaka ve çok az sayıda bulunur.
Meryem gibi "Ana Kraliçe"dir... Meryem'in geçmişte "Fahişe" diye
suçlanması gibi; Gelecekte de "Belkıs"lar çocuk yapamaz, çünkü
Android’dir, Cyborg'dur diye iftiralar olacaktır (oldu). Aynı
durum, Süleyman ile Saba Kraliçesi arasında da gerçekleşmişti.
Kur'an içindeki paranormaller, peryodik olarak aynen bir daha
yinelenir. (Türkler için 899, 1299, 1699 ve ileride 2099'u
hatırlayınız. Ya da Lincoln ile J.F. Kennedy benzerliklerini
anımsayınız). Salome'nin dansı, Belkıs'ın Süleyman önündeki
dansı ve Dancing Queen'in dansı...).
Yazmam gerekenler var:
Kur'an'da İKİLİ SİSTEM
vardır, GIT, input-output (I/O), 1 ve 0, Kehf ve Rakim, Nun ve
Kalem vb. Artı ve eksi, dişi ve erkek, Hunnes ve Künnes,
Yin-Yang, Perçem (Kahkül) ve Topuk. Perçemin diğer adı boynuz
(KARN/Corn= Boynuz baştan da yukarıdadır (geyik gibi düşünün).
Topuk ise DEHR diye geçer Kur'an'da (Bu ikinci anlam)
Dehr=Antipod. Yani Kuzey Kutbu’ndaki bir fok ile Güney
Kutbu’ndaki fokun ayaklarının birbirine değmesi (Dünya’yı aradan
çekip alırsanız, ayakucu (antipod) olarak OKLAR birbirine zıt
durur (Bunları Jana istediği için yazıyorum, konuyla
bağlantılı). Yani Topuk=Spinler ama ZIT spinler (Kur'an
misalleri ve ayrıntıları uyarınca), Exclusion ilkesi uyarınca...
Ve tüm bu ÇİFTLERE türlü adlar verilir: Stereo mesela, ya da
Duality. Tez-Antitez Dalgacık-Parçacık belirsizliği (Schrödinger
kedisi), Hidden Variables=Gizli değişkenler. Polarize çiftlerin
şaşırtılamaması Alfa ışınlarının kurşun kaptan dışarı ışıması
(çok nadir olarak BİR kere oluşur). Kurşun kaptan dışarı çıkar.
Zaten ölüm de budur. Biz BİR KEZ dışarı (üst uzaya) çıkarız ve
ölmüş oluruz. Ve daha nice nice çiftler...
Bunlara Dİ öneki ya da
Bİ öneki geliyor, ya da anti madde ya da antinom ya da anti
Hologram gibi Anti eki geliyor. Bi (Bikini=İki parça) gibi Dİ
(Dial, Duall gibi) yine ikili sistem demek. Bir başka önek RE
(Rewrite) gibi ama İKİ KEZ olunca yine bineer özelliğe sahiptir.
(Binary cebire bakınız). Bütün bu İKİLEMELER Sankritçe GİD diye
yazılır (Bizdeki biçimiyle GIT) ve Dİ-GİT=Kehf ve Rakim ikili
Sayısalı Gelecekteki biçimiyle Dİ-GİT-ALL (Herşey çifttir
ilkesi) (Digital ayrı Digitall ayrı).
Herşey sayıdır (Rakim)
sayılar iki tanedir (Al ve LA) Her digitAll sayının mutlaka bir
HOLOGRAMI (KEHF=Cave) vardır. Bu ruhun, meleklerin vb. her
nesnenin biçimidir, ister somut (aktüel, afaki) ister soyut
(virtual-enfusi) her şey xyz koordinatları ve Xj,Yj,Zj soyut
koordinatları uzayı ve bunların BİLEŞKESİ olan “mirror” (osmos
bölgesi, tünel bölgesi, birbirinin uzantısı olma ya da
ödeme-dengeleme bölgesi, SERP ve EPR hemzemin geçitleri), yani 7
Mesani... (İç uzay, şahdamarının içi, Superstring'lerin
tünel-içi, Quantum teoreminin TÜNELLEME süreci vb.).
Rakim denen matematiğin
ortaya koyduğu hologeometri ise ÇİFT MAĞARA biçimindedir. Bu iki
mağara birbirine BOĞAZLAŞIR (Berzah’da değer) ve dolayısıyla iki
tane boynuz (Corn) kum saati gibi birbiriyle birleşir (Karadelik
tekilliklerinin değdiği iki uzayı da boynuz biçiminde burması,
KUM SAATİ). Her kehf tüm mikro ve makro sistemlerde daima
ÇİFTTİR. Örneğin eğer elektronların atomlardaki ORBİT
modellerine bakarsanız, kimi orbitalin olasılık aralığı bir
halkanın (tekillik) üzerinde zıt duran iki gülle gibidir. Kimi
orbital de secde etmiştir. Gövdeyi ve başı görürsünüz, vb. Mikro
ve makro sistemlerde bu KARNEYN vardır. Çift karn çift zıt spin
oku, çift zaman oku vb. ve Kehf ile Rakim'in (Geomatrix ile
Metamatriss) yani (Zül) Karneyn'in sırrı da budur. Mehdi ve
Mesih'in "ANNELERİ" ile birlikte sırları budur.
Mesih ve Mehdi ÇİFT
zamanlıdır. Kur'an'daki Zülkarneyn sadece BİR TANESİ'dir. Bir
orbitte YECÜC-MECÜC izdüşümlü “trapping evreni”, diğerinde
bildiğimiz evren. İki evren arasında 25 inç UZAKLIK vardır. Ve
bu iki metre içinde 300 yıl vardır. Nesneler birbirine 25 inç
yakındır (Rakim) ama 300 yıl UZAKTIR Eğer bu mesafe alınsaydı
neler olurdu bir bakalım!
25 inch, yani 63,5 cm.
İşte bu İKİ KARN'ın (Zamanın 300 yılı bulan iki ucunun)
arasındaki mesafe! Bakalım bu mesafede neler oluyor? Bir UFO
buluyorsunuz (İyi ama bir ufo nasıl bulunur?). Bir ufo YAŞI
gereği VAR OLUR birden ortaya çıkar! Çıkar ama, YOLCUSUNU da
alması gerekir! Yolcular ise YAŞIT değildir. Mesela 20 yaşındaki
ile 21 yaşındaki arasında geçmişe geldiklerinde 14 yaş oynar
yani BİR yıl yerine biri 34 diğeri 20 yaşında olur. 22 yaşındaki
için ise 48 yaş olur... 3 yaş için 62 yaş olur. Akrandılar
halbuki, bir iki yaş fark vardı aralarında üçü de aynı akademide
okuyorlardı. Şimdi biri dede ya da nine (62 yaş), ötekisi baba
ya da anne (48 yaş), en genci ise 20 yaş (Torun) oluverdi (Ah şu
14 Factor'un gözü körolsun!)... Dolayısıyla bir UFO önce 62 yaşa
göre VAR OLUR. Bu ÇIKIŞ UCUDUR (Zamanda en geri uç=Zülkarneyn'in
EN GEÇMİŞ KUTBU), varış ucu ise en gencin yaşıdır (20 yaşındaki)
62 yani en büyük FELÇ geçirir.
Kur'an'daki NÜZUL
ayetlerinin sırlarından biri: VAHY'de her RESUL mefluç=felçli
olur. Yani İNME iner ve VAHY de beraberinde iner İNME (felç)
inmezse VAHY de inmez. Vahy sadece FELÇ ederek iner. Onun için
RESUL’lerin işi çok zordur. Geçici felç geçirirler, böylece
ayetler iner. Beynin ÖTEKİ yarım küresinden (Parasempatik
sistem=ARŞ) diğerine (Sempatik sistem=ARZ) İNER...
Uyku/Rüya bile bir
FELÇTİR siz uykudasınızdır, bir bakıma VÜCUDUNUZU
KULLANAMAZSINIZ. Ama VAHY (Rüyayı) görürsünüz. Yatağınız
soğumadan nerelere gidersiniz nerelere... Geçmişe... geleceğe
("Ben bu anı sanki yaşadım” dedirten de je vu'lara)...
UFO var oluyor orada...
İyi de bunu nasıl SAKLAYACAKSINIZ? Çok kolay: Zaten doğasında
saniyede 36 resim geçecek biçimde titreşmek var ve bunu 400
kareye kadar artırabilirsiniz. Göz denen kamera ise 24 resmi
arka arkaya getirir ve HAREKETİ görür, izler Ama bundan fazla
KARE sayısı görünmez... (Şu göz perdesi nedir ki?) Elinize bir
kalem alınız ve giderek hızla ileri geri sallayınız.
FLU'laşacak... İZDÜŞÜMÜ görünecek Netliği itecek netliği
kaybolacak... Şimdi o kaleme öyle bir hız verin ki HİÇ GÖREMEZ
olun. Kalem var ama siz görmüyorsunuz... Bir UFO'yu
yanıbaşınızdaki arsaya bile saklarsınız ve kimse (kediler
dışında) göremez. Ve kimse de o 70 cm. yukarıdaki bordasına
zıplamazsa, ona dokunamaz. O öyle hızlı titreşmektedir ve
frekansı öylesine girgindir ki içinden geçersiniz (kurşun
içinizden geçiyor ya bunun tersi) ama ruhen hissedersiniz: Bir
sıcaklık yakalar enseniz (Omurilik soğanı). Enseniz kaşınır
sanki, bir sıcaklık vardır orada sanki... Ensenizde bir göz
vardır sanki... RUHEN hissedersiniz, hiçbir şekilde
göremezsiniz.
Allah'ın cezası cinler
de aynı yöntemle göz perdemiz dışında kalıyorlar. İçimizden
geçerler ve/veya biz onların içinden geçeriz. Ama bir SICAKLIK?
İlla ki o var... O sıcaklıktan başka şansımız da yok... Eğer o
sıcaklık vücuda yerleşik olarak girerse, YEL alırsınız
(romatizmal). Dişinize inanılmaz bir yel ağrısı oturur. Bu soğuk
ve sıcağın farkıdır. Geleceğin tıbbında, cinlerin bu neurotic
aşırı sıcak-aşırı soğuk farklarından oluşan siyatik gibi
ağrılara (ki sinirseldir) CİN YELİNE karşı ilaç bulunacak.
Sinirsel tüm ağrılarda ve hatta sinir ucu iltihabında ve benzeri
enfeksiyonlarda illa ki CİN denen enerji parmağı var. (Hans
demedi demeyin, ben şimdiden söyledim)...
70 cm. de neler olur?
Biz o konuya dönelim! Bir UFO'yu titreştirerek belirsizlik
ilkesi değiştirgeç sayılarına (p ve q delta gibi)
dönüştürebilirsiniz. Bir UFO bu durumda dev hatta devasa bir
ELEKTRON gibi olur. Yani bir olasılık aralığı vardır. BULUTSU
(Flu) görünür (Çanakkale'deki kayıp İngiliz alayını içine alan
yuvarlak ve alçak bulut sadece bir TARIK’tır). Onun içindeki
kişiler de bulutsu görünür (Platin ve Esmer Jana'ya dikkatle
bakınız, NET değil!) ve görünürlük frekansına inen UFO'lara
bakınız: Turuncu yeşil ışık izleri vardır (Spekturm renkleridir,
bunlar motor ya da ışık-ampul fonksiyonları değildir). Çünkü
morötesi titreşimden giderek YEŞİL'e ve sonra netleştiği anda
TURUNCA'YA dönmektedir, elektromagnetik SPEKTRKUM (Tayf, Newton
prizmasını anımsayınız. Daha iyi bir örnek olarak, bir CD'nin
etiketsiz yüzünü ışığa tutun ve bakın, renkleri göreceksiniz).
Tarıkların ışıkları
yoktur. Tarıkların bir tek ışığı vardır: O da kendine parlayan
ışığıdır. Başka kimse onu göremez... (Tarık Suresi’ni
anımsayınız) Tarık=Kendine ışıyan demektir. BAŞKASINA ışırsa
TARIK olamaz, çünkü uzay üstü uzayda (tek Sema'da ) değildir,
bizimledir o zaman... Bizimle olanı biz de görürüz herhalde...
Ama bizim GÖKLERİMİZDE değil; GÖK'te ise göremeyiz. Evrenle ışık
aracılığıyla heberleşiriz, ışık gelmezse KARANLIK olur (adı
boşuna karadelik değil, ışığı yutan anlamında). Karanlık ise
ÜÇ'tür:
1. Evrenin karanlığı
(Bildiğimiz uzay).
2. Karadelik olay ufku (Bunun içinde karadelik saklıdır ASLA
göremezsiniz!).
3. Akdelik (Karadelik arkasındaki öteki bilinmeyen bölge.
Karadelik yutar, ama
AKDELİK ÜFLER!!!! Yani ruh üflenir ve siz ÜÇ karanlıktan annenin
akdeliğinden doğarsınız. 3 Karanlık biliyorsunuz ki AYETTİR
Allah bizi bir yaratılıştan ötekine geçirmektedir=Tek (Kalil
ruh) boyuttan, iki boyutluya (alak) ve sonra da gürbüz bir
bebeğe doğru bizi evrimleştirerek, üç karanlıktan bir ruh BEDEN
KAZANARAK çıkar. (Karanlık=Koza'dır diğer anlamı)... Bir diğeri
de karadelik olay ufkudur (Karapeçe arkası). Nasıl olsa beni
anladığınızı bilerek konuyu derinleştirmiyorum (kitaplarıma
bunları yazmıştım).
Jana'nın resmi NEDEN,
1. FLU (Net değil,
bulutsu gibi) ve
2. Neden Jana'nın iki resmi var (Önceki 23 yaş ve sonraki (yola
çıkacağı yaş) iki ayrı resmi var... İpucu: Karn+eyn=İki zamanlı
ya da iki boynuzlu (Corn Hole) demek...) .
Kur'an bildiğiniz gibi
detay kitabı, ben burada iki yıllık detay da çıkarırım. Önemli
olan ben değilim, KUR'AN'ın inanılmaz kapasitesi: “Denizler
mürekkep olsa, tüm ağaçlar yontulup kalem yapılsa , yine de
ALLAH'ın sözleri (Kur'an'ı) BİTMEZ".
Jana'nın resmini bir
elektron gibi düşünün. Yani BULUTSU... İndeterminizm ilkesine
göre, belirtici noktalarının YERİ, ZAMANI ve HIZINI aynı anda
belirlenemez! Onu bir OLASILIK (probability) aralığı halinde
gösterebiliriz. Elektron bunun dışında değildir. Bu olasılık
zarfının içinde bir yerdedir. Yani NEFSİNİN sınırları vardır. O
bulutun dışına çıkamaz! Biz de öyle değil miyiz? Kirlian beden
ışımamız, örneğin parmağımızda ya da tüm çepeçevre vücudumuzda
bir saçak tabakası (aura ışıması) biçiminde sanki TEL ÖRGÜ
örmüştür. Sınır-hudut çizmiştir. İşte NEFSİMİZ BUDUR. Bu
olasılık bulutu nefsimizdir. Bunun dışındaki bir şey bizi
etkilemez. Ama içine giren bir şey (Kurşun vb.) bizi yere
devirir. Elektron ATOMUN NEFSİ'dir. Flu'dur, NET değildir.
Jana'nın fotoğrafı da öyle... Bu olasılık bulutu içinde (Nefs)
elektronun yerini (coğrafyasını) ve zamanını (tarihini)
belirleyemezsiniz. Ve de hızını... Bu üçünün aynı anda
belirlenemesine BELİRSİZLİK İLKESİ (Heisenberg'e bakınız)
deniyor.
Jana'nın coğrafyasını
belirleyelim: Bu Dünya, şu karşı bahçe. Ama bu kez tarihini
(Jana'nın yaşını) belirleyemezsiniz. Coğrafyayı belirlediğinizde
tarihin İKİ UCU (Karneyn) oluşur. Hızı ışık hızına
yükseltirseniz. O zaman İKİ adet JANA fotoğrafını YANYANA ve
BULUTSU olara görürsünüz. Genç Jana (Esmer=Nera) ve Sarışın
Jana... Bu sonuncusu yaşlıdır, ikisi yanyanadır, çünkü İKİ UÇ
(karn+eyn) yani iki tarih (genç ve yaşlı) BİR TEK coğrafyada
(aynı yerde, mesela şu anda sizin odanızda) bir araya gelir. Tek
coğrafya gösterirseniz, iki tarih (Karn) ucu ortaya çıkar. Ve o
kişiyi en az İKİ resim halinde görürsünüz. İki resim yanyana.
İkisi de kendisi aynı yerde (lokalize coğrafya) ama iki ayrı
ZAMANDA (Genç platin ve yaşlı Nera, Jana).
Kitaplarıma yazmıştım:
Süper uzayda cenin-bebeklikten ta ölüm yaşımıza kadar tüm an be
an (her anda) görüntülerimizi, mesela filme çekseydik, bu
filmleri üst üste koysaydık, görecektik ki genç, orta ve yaşlı
her yılın fotoğrafından oluşan üsüste binmiş ve netliği olmayan
pek anlaşılmayan bir resim çıkardı. Bu resim de değil, OLASILIK
BULUTU olurdu. Ama bu resimlerin baştan birini (Asket) ve sondan
birini (Nera) iskambil kartı gibi çekip alsaydınız. Ya da tam
doğrusuyla, BAŞ VE SON birleşseydi, bu birleşme noktasındaki iki
resim BİR ARAYA gelirdi. Genç ve yaşlı iki tane Jana...
(Fotoğrafın sırrı budur).
AYNI coğrafyada lokalize
olduklarından iki ayrı tarih görüntüsü YANYANA gelmiştir. Yine
kitaplarımdan anımsayacaksınız. Halka biçimindeki bir dönen
karadelikte, ekvator düzleminde dönme yönünde düz gidip de geri
dönen birisi YOLA ÇIKMAKTA olan KENDİSİNE rastlayacaktı. İşte
DÖNEN ASKET, yola çıkmaya hazırlanan ise NERA olan JANA idi.
Zamanda arkaya gezmenlik (ZAG) zaten böyle bir mekanizmadır.
Hele araya bir yaşa karşı 14 yaş girince, yaş farkı da üç-beş
olunca, YAŞLI olan (üç yaş yaşlı) diğerine 42 yıl fark
atacağından birbirlerini gelecekte YAŞIT akran olarak
tanıyanların, zamanda geriye gitmeleriyle "yaşlılık" halleri
yüzünden birbirlerini tanımama ihtimaline karşılık, daima ÇİFT
resim konmalıdır (ki genç olan tanısın ve MIB tuzağına
düşmesin).
İşte çift resmin sırrı
buydu! Pekiyi iki Jana arasında neler oldu bitti? Jana şimdi 22
yaşında (23'den gün alıyor), Jana ileride 44 yaşına gelecek
UFO'su birden belirecek yanıbaşında... Ve ufo 70 cm yukarıda
durmaktadır. Jana yukarı çıkacak, çıktığı anda neler olacak
bilmek istemezsiniz! 70 cm yukarısı AYNI coğrafyada (şu karşı
arsada) 300 yıl sonrasıdır. 70 cm. yukarıya "Hooop" dediği anda.
Tam o anda... Çoluk, çocuğu, tüm sevdikleri, bu çağdaki
anne-baba takımı (ikinci takım ebeveyn) geride bıraktığı herkes
birden MEZARA girecek, yani 70 cm hopladığınızda geride
bıraktığınız iki yaşındaki çocuğunuz 302 yaşına gelmiş olacak
(yani anında iskelete dönecek). Bir saniyede 300 yıl... Ve siz
aynı arsada orada VARSINIZ. (UFO kendi çevresinde ışık hızıyla
dönmekte olduğundan, kalkıp uzaya aya gitmeniz, lineer yolculuk
yapmanız gerekmiyor. Zülkarneyn'in tuttuğu SEBEP=YOL da budur.
Doğudan batıya, batıdan doğuya dönen iki coğrafya (zıt spin,
Cosmos ve Chaos) ve ortada spinsiz evren (Osmos) yani
Yecüc-Mecüc dünyası. Ve bu da iki zamanlı/iki boynuzlu
Zülkarneyn'in Kur'an’da anlatılan "BİR SEBEP=YOL tuttu"
anlatımının ta kendisi...
Fotoğrafların çekildiği
tarih: Şöyle söyleyeyim, Jana 44 yaşına gelecek (2023-4 gibi)
bir UFO belirecek 70 cm yukarı zıplayacak. Uzay-zamanda üç
yüzyıl katedecek. Ve Jana, 70 cm. yukarıda 44 değil 22 yaşında
olacak. Yeniden ve üçüncü kez 22 yaşında olacak. Kolay olsun
diye 20 diyorum, 20 yaşındaki bir Jana zamanda geriye yolculuğa
çıktığında yirmi yaş geriye gidecek. Çünkü sıfır yaşa dönmesi
gerekiyor ki omurga-kaburgadan doğsun (Kehf'te 300 yıl bekliyor)
Ama bu kendisine 8 saat gibi geliyor (Kehf ehli de sekiz saat
kadar mağarada uyuya kalmışlardı).
Cak-cek demek geleCEK
zaman demek... Ben de bunu yapıyorum... İşte biz henüz
gerçekleşmemiş, ama ileride olaCAK, vukubulaCAK şeylere “HA-VET”
diyoruz. çünkü olaCAK (EVET) ama şimdi henüz olmadı (HAYIR).
İkisi birden “Schrodinger'in Kedisi” gibi “HA-VET” oluyor...
Böyle kavramaya çalışalım.
Mesela 2063 yılında Bir
ABD başkanı suikaste uğrayıp öleCEK, onun katilini de başka biri
öldüreCEK aralarında inanılmaz BENZERLİKLER olaCAK. Tarih
yeniden tekerrür edeCEK. Abraham Lincoln'a deseler di ki:
"Senden yüz yıl sonra bir ABD başkanı daha aynı biçimde ve 41
benzerlikte öldürüleCEK” buna herhalde Lincoln kahkahalar atardı
ve bunu kendisine söyleyene de "Sen falcı mısın" diye alay
edebilirdi.
Zamanda geriye gelen bir
zaman yolcusu (20 yaş örneğinde) tam ÜÇ kere 20 yaş pastası
kesecek... Çünkü zamanda geriye giderken bir 20 yaş siliniyor.
Sonra siz doğup 20 yaşına geliyorsunuz. Felç geçirip bir 20 yaş
daha yaşıyorsunuz (40 yaşındasınız) ve 70 cm. yukarı
hopladığınızda 40-20=20 yaşında oluyorsunuz. Çünkü zamanda
geriye gitmek demek YOLA ÇIKMADAN AMACA ULAŞMAK DEMEK. Zaman
enerjisi harcanmıştı sizin için... Bu enerji zamanda geriye
gittiğinizde harcanmamış, yeniden dolu pil (batarya) gibi yüklü
oluyor. İşte bu durum "Yola çıkmadan amacınıza ulaşmak" babından
bir zaman zelzelesi oluşturuyor ve 40 yaşında iken 20 yaşında
bir genç (yola çıktığınız tarihe geri dönüyorsunuz) oluyor.
Böylece 20-20+20+20-20 diye bir tuhaf şey doğuyor. Gittiğinizde
yeniden 20 yaşındasınız. Ondan sonra kalan hayatınız kaç yaş ise
onu yaşayacaksınız.
Bu arada kötü haberler
var: Yirmi yaşında bir eşiniz vardı siz de 20 yaşında idiniz.
Siz geri döndünüz yine 20 yaşındasınız Ama eşiniz 60 yaşında...
Oysa yaşıttınız! Düşünün 20 yaşta gidiyor yine 20 yaşında
dönüyorsunuz arası bir tek gün olsun, o bir tek günde eşiniz 40
yaş yaşlanıyor... Akıllara ziyan... Yani kendi çağınıza
dönemiyorsunuz. Kendi çağınızın 40 yıl sonrasına düşüyorsunuz.
40 yıl bir KAYIP var. Teknik daha ilerlemiş ve siz yabancı
kalmışsınız...
Bir tek UFO (Mesela
1953-64-75-86-97-2008 gibi yıllar içinde görünecek (görünüyor
zaten), AMA TEK BİR UFO (Tarık) bu zamanda hızla bu yılları
katetiğinden, sen onu AYRI AYRI ufolar sanıyorsun. Oysa aynı UFO
ve sen bunu örneğin her yıl görünce (senin geleceğine hızlanıp
geçiyor, gelecekte de sen, ertesi yıl ve sonraki yıl AYNI UFO'yu
görüyorsun, fakat herbirini ayrı ayrı sanıyorsun, oysa bir tek
TARIK tek araç yani... Yılları verdiğim tarihten 14 yıl geri
giderek bulabilirsiniz. Ben 1980'lerden 14 saydım siz 28
sayabilirsiniz. Bunu çıkarırsan verdiğin tarihler oluşuyor.
Mesela ilk tarih (en eskisi) Norbert Wiener diye bir Zigzag’çı...
Ondan önceki (Her yaşa 14) Kozyrev, Gudrjieff, Tesla, Borges,
vb.
Derken Jana'dan yeni
mesaj... Rahatsızlanmış, izin istiyor. Selamlar söylendi (ilaç
alma saatiymiş). 2G dedi (Greetings) ve Jana 3 Dark Montauk=Mina
Tau(Dağ) K(Taşlandı) diyor, anlayana...
Milyonlarca yıllık
insanlık tarihinde İLK KEZ bunlar yazılıyor ve ilk kez burada
yalnızca size yazılıyor. Hanif+can+daş+larıma... Evrenin sırları
yetmez... Kur'an sonsuz sayıda evreni içinde barındırır. Sizlere
sonsuz sayıda evrenlerin sırları Yani KUR'AN anlatılıyor.
Hepsini kapsayan, tümüne şamil KUR'AN... İşte ben o Kur'an'ım.
Mighty dinliyor, Danseden Kraliçe dinliyor ve HANİFLİK limitleri
evrenleri aşıyor. Allah'ın Arş'ına taşıyor... Arş'a Mir'ac
ettirir bilim. İlim=Kur'an'ın bir diğer ismi (ayete bakınız).
İlim kupkuru olmayınca yeni bir adı var: Hikmet... İşte Kur'an
denen ilim ve hikmet size, ayağınıza geliyor... Evlere servis,
Allah'ın adının anıldığı (Nur-36) evlere esenlik...
Bunlar GELECEĞE MESAJ.
Bugüne de yazıyorum kuşkusuz ama gelecekte "Alfabe bekleyen"
öğrenciler var. Öğretmen bekleyenler var. TARİH okuyup bundan
zevk alanlar var. Geleceğin TARİHİ bugünün geleceğidir ki, bugün
ise geleceğin tarihidir.
Okuyor bu İLKİ, Mighty "Wow"
diyor Mesih okuyor "Waw" diyor. Üçüncü M okuyor ve “VAY”
diyor... Aç ve obur, iştahı dinmez Cehennem ise "Weyl" diyor,
yazık bana diyor tüm insanları istiyordum, perçeminden ve
topuğundan yakalayamadıklarım var, boyunduruk geçiremediklerim
(davetime gelmeyenler) var diyor Cehennem bizim muhatabımız
değil; biz Cehennem’den değil ALLAH'tan korkarız! Cehennem bize
vız gelir tırıs gider. Cehennem bize "Sirk'teki ateş yutan
sihirbaz” kadar vız gelir... Biz İbrahim milletiyiz! Allah bize
VAAD etti: "Ey ateş, İbrahim'e SERİN ve SELAMETLİ OL" dedi...
HANİF'e Cehennem vız gelir! Cennet de vız gelir! "Bana seni
gerek seni!" işte Hanif'e bu reçete iyi gelir... Hanif dediğin
Sabıkun'un Naim aleminde kendine yuva edinir... İbrahim'e selam
ve selam demek için Allah Cemaline mukarrebun olmak için...
Cehennem sen kork HANİFLERDEN Şimdi iki rekat namaz kılarım,
mutlaka ağlarım ve iki damla gözyaşım düşer. Sen de sönersin.
Seninle dalga geçerim ben ey Cehennem kusura bakma sen benim
vuslatım değilsin, benim vuslatım Allah'ımdır, en yakını, en
yakîn Cemal'i...
ANA SAYFA
http://www.selamveselam.com/sohbet/index.htm
Mart |