HARUN YAHYA GERÇEĞİ - EVRİM TEORİSİ BİLİMSEL BİR GERÇEKTİR
 

Menü

- Harun Yahya ve Çelişkileri

- Yanıtlar

- BAV

 

HARUN YAHYA'NIN ÇELİŞKİLERİ
BÖLÜM I'İN DEVAMI

Dr. Umit Sayin



Ataturk'un pek cok ozdeyisiyle, dunya gorusu ile celisen bir suru fikir ve soz Harun Yahyanin kitaplarini ve bildirilerini doldurmaktadir. Ataturk, "hayatta en hakiki mursit ilimdir, fendir" demistir. Akilciligin ve bilimselligin herseyin ustunde oldugunu vurgulamistir; her sozune Harun Yahya gibi Kur'andan ayetlerle baslamamistir. Darda kaldigi veya sikistigi zaman, dusuncesini temellendiren aksiyomlari Kur'andan aldigi ayetlerle ifade etmemistir.



Ustelik Ataturk, "Medeni Bilgiler" isimli kitapda kendi el yazmalariyla saptandigi uzere soyle demektedir: "Doganin kendisi dahi, mutlak oz degildir; evrenin kanunlarina baglidir. Bu sebeple insan ilk once, doga icinde, doganin kanunlarina, sartlarina, etkenlerine baglidir" (14). Ayrica Cumhuriyet Devrimleri doneminde Evrim Kuramini bizzat ders kitaplarina koyduran da Ataturk'un kendisidir (15). Harun Yahya hem Ataturkcu oldugunu soylemekte, hem de maddenin varligini inkar etmekte, herseyin zihnin bir tezahuru oldugunu iddia etmektedir (16). Ataturk ve Kemalist Devrimi gerceklestiren kusak ise dinlerden kaynagini alan boylesi bir idealizmi reddetmis, doganin aciklanabilecegini, determinizmin ve modern bilimin ilkelerini kabul etmis, ders kitaplarina gecirmislerdir (17). Ataturk, akilciligi, bilimi kendine rehber edinmistir, kati dogmalara karsi cikmis, gerektiginde dinleri elestirmistir. Harun Yahya ise seriatcilarin Evrim Kuramina saldiran uluslararasi destekli bir fraksiyonu olarak dusunce sistemi, basvurdugu yontem, kullandigi kaynaklar acisindan Ataturk'un dusunce biciminden taban taban tabana zit bir yapiya sahiptir. Harun Yahya dogayi ve olgulari sadece Kur'andan verdigi ayetlerle aciklamaya calismaktadir. Harun Yahya Ataturk'un adini bile agzina almaya, Ataturkcu oldugu takiyyesini soylemeye bile utanmalidir. Cunku hizmet verdigi ve fikirlerini kabul ettirdigi seriatci topluluk ,o Ataturk'un kurdugu Cumhuriyeti yikmak icin yillardir planlar yapmakta, her firsatta Ataturk'e kufredip, dusmanliklarini belirtmekte, gizlice kanli bir seriat kontr-devrimine hazirlanmakta, her yerde CIHAD ilan etmektedir...



V) HARUN YAHYA'NIN MANTIGI VE DUNYA GORUSU

Harun Yahya'nin mantigini tanimlamak icin, felsefe tarihi kitaplarini bile karistirmak yetersiz kalmaktadir; cunku Harun Yahya'nin kitaplarinda ve bildirilerinde kullandigi mantikdaki paraloji, carpik analoji, hatali sonuc cikarma, gercekleri carpitma ve genelleme yontemleri tarihte bildigimiz hic bir "mantik sistemine" benzememektedir. Harun Yahya'nin mantigini irdeleme konusundaki en yetkili bilim dali herhalde "psikiyatri" bilimidir. Harun Yahya kendisine ozgu bir "Yahya Mantigi" turetmistir. Yahya Mantigina gore:

*** Bir onermeyi ispatlarken, once sonuc "evrensel gercekmis" gibi kabul edilir. Sonra bu sonuc gerisingeriye ispatlanirmis gibi yapilir.

*** Gercege, bilimsel ispat ve sistematik deduksiyonla degil, sadece inancla varilir.

*** Analojiler (benzetmeler), gercek unsurlardan ve sistematik sonuc cikarimlardan daha onemlidir. Sonuca sadece analojilerle varilabilir, onemli olan insanlarin zihninde olusturulan imajdir; zaten gercek de budur.

*** Insanlarin zihninde illuzyonla olusturulan imajlar, mantiksal ve bilimsel olarak cikarilan sonuclarin zihinde yarattigi imajlarindan daha onemlidir ve daha gercektir. Yani bir grup insana, bir filin hortumu oldugu ve su fiskirtabildigi icin onun aslinda bir itfaiye arabasi oldugu telkin edilip, bu insanlar filin itfaiye arabasi olduguna inandirilabilirse, gercek budur: fil bir itfaiye arabasidir.

*** Belli bir onermeyi ispatlamaya yonelik iki veya daha fazla kanit birbiriyle celisebilir, birbirine zit iki fikir ayni anda savunulabilir (ambivalans), ama bunun hic bir sakincasi yoktur; onemli olan hedeflenen ispatin her halikarda yapiliyor imajinin verilmesidir.

*** Tum mantiktaki ve bilimdeki aksiyomlarin temeli Kur'ani Kerimdir; bir onermenin bilimsel ispati orada yazilanlarla celisiyorsa, bu ispat veya bilimsel gercek yanlistir.

Harun Yahya, idealist felsefeye inanmakta, maddenin varligini reddetmektedir. Harun Yahya koyu dindardir ve temel felsefesini Islam dini ve seriat teskil etmektedir. Harun Yahya'ya gore dis dunya yoktur; evren, algilar, dis dunya sadece zihnin bir tezahurudur ; ama dev bir celiski ile bu dis dunyaya ait carpitilmis verilerle Evrim Kuraminin coktugunu ispatlamaya calismaktadir. Ayrica Harun Yahya'ya gore tek gercek ve evrensel bilgi Kur'ani Kerim'de yer almaktadir. Yani Harun Yahya'nin bilimin yontemlerinin aksine cok kati dogmalari vardir; bilimsel ispatlar onun icin gecerli degildir. Ayrica Harun Yahya, seytan isi olan modern bilime ve onun bir sonucu olan sekuler (laik) sisteme inanmadigini soylemektedir; ama bazen de laik oldugunu soylemektedir . Ayni zamanda yazdigi kitaplarda ve bildirilerde modern bilimin verilerini kendi istedigi sonuclara gore carpitarak, "Bilimin yaratilisi ispatladigini" kanitlamaya calismaktadir. Ama bu Yahya Mantigidir ve Turk tarihinde yeni bir "felsefi ekol" (!) baslatmistir!


KAYNAKCA VE DIPNOTLAR:


VI) HARUN YAHYANIN BILIMSELLIGI VE YALANLARI

Harun Yahya, bilim adina soyledigi yalanlarin -akli yerindeyse- elbetteki farkindadir. Evrim Kuramini savunan bir suru referansin sadece isine gelen bir iki cumlesini alip, sanki o bilimsel referans Harun Yahya'yi destekliyormus susu verirken, Harun Yahya referansin geri kalaninda kendi dusuncelerinin tam ziddinin savunuldugunu tabii ki bilmektedir; zaten web sayfasinda, umutsuz bir bicimde Discover, Nature gibi dergileri sergileyip, altina " Neden dunyaca unlu dergiler Evrim Kuramini savunuyor?" diye sormaktadir . Ama Harun Yahya'nin amaci gercege ulasmak, bilim yapmak, dis dunyadaki fenomenleri sorgulamak, gercegi arastirmak degildir. Harun Yahya'nin hedefi seriatci kesimden guc saglamak, Yaratilis Efsanesini ve dinsel ogeleri sanki bilimsel bir gercekmis gibi sunmak ve bilimsel bilgilerde kaos yaratip, egitim sistemlerine ve hukuk sistemlerine de bu carpitilmis bilgileri gecirebilmektir. Uzun vadedeki hedef ise bir seriat kontr-devriminde hakettigine inandigi yeri almaktir; yani Harun Yahya'nin tek hedefi guc ve para saglamak, kendisine vaad edilen pastadaki payini almaktir, yoksa gercege ulasmak degil! Bu nedenle militanca ortaya cikmakta, bilim insanlari hakkinda yalanlar soylemekte, pek cok bilimsel gercegi , 11793 yere gonderdigi bildirilerinde carpitmakta ve heryere saldirmaktadir. Seriatci basinin, tarikatlarin gozunde artik Harun Yahya bir kahramandir.



Harun Yahya Evrim Kuramini savunan bilim insanlarinin soylediklerini de ustaca carpitma ve yalan soyleme yoluna gitmektedir. Ya da Yahya Mantigina gore dusunuldugunde bizim anlayamadigimiz, ulasamadigimiz engin bir deduksiyonla (!) o sonuclara varilmaktadir: ornegin Harun Yahya, Evrimcilerin "Ayi balik yakalamaya calisirken, balinaya donustu; dinozor sinek yakalamaya calisirken kusa donustu" iddiasinda bulunduklarini soylemektedir. Yani Harun Yahya'ya gore, "Ayi Yogi, cani sikildigi bir gun, balik yakalamaya cikmis, baliklarin tadini pek begenmis; sonra da bu isi bir kac yil surdurunce, daha fazla balik yakalayabilmek icin, pacalari sivayip suya girmistir. Bir kac yil sonra da Ayi Yogi, Kafkanin romanlarina benzer bir bicimde, metamorfoz gecirmis sadece balikla beslenen bir balinaya donusmeye basladigini farketmistir". Iste seriatcinin ve Harun Yahya'nin Evrim Kuramindan anladigi budur! Evrim Kuramini savunan hic bir bilim insaninin, I.Q.'su ne kadar dusuk olursa olsun, Harun Yahya'nin soylediklerini savunmasi mumkun degildir!



Harun Yahya'nin, bilimsellikle uzaktan yakindan ilgisi yoktur.
Bilim, bilindigi uzere, evrenle, dogayla ve insanla ilgili gerceklere saf aklin yoluyla ulasma ve bu gercekleri olusturan mekanizmalari, iliskileri aciklayabilme yontemidir. Bilim bir gercegi aydinlatmak veya bir gercege ulasmak icin, once var olan bilgileri ve artik dogrulugu tartisilmayan aksiyomlari (ilk neden) onune koyar. Dogadaki fenomenlere bakarak bazi hipotezler one surer. Bu hipotezleri tasarladigi ve yine dogadan deneme-yanilmayla edindigi yontemlerle sinar, deneyler yapar, bu deneylerin sonuclarini matematikle sinar, sistematize eder. Sonucta ya bu hipotezi ispatlayarak yeni bir bilgiye erisir, ya da bu hipotezin yanlis oldugunu kanitlar. Bilim, kanitlanmis aksiyomlar, hipotezler, teoremler dizgesinden olusmus bilgilerin ve mantigi, matematigi ve pozitif bilimleri (fizik, kimya, tip vb) bir yontem olarak benimsemis dusuncenin olusturdugu bir bilgi butunudur. Ama bilimde gerekli kanitlar bulundugu ve ispatlandigi zaman bir aksiyom veya teori degistirilebilir. Bilimde dogma yoktur, bilim devinimsel ve devrimseldir; dinsel, toplumsal, ekonomik, kulturel, ideolojik veya felsefi dogmalar bilimi ve bilim insaninin aldigi kararlari, vardigi sonuclari etkilememelidir.



Harun Yahya, oncelikle aksiyom olarak Kur'ani Kerimin ve kutsal kitaplarin soylediklerini kayitsiz sartsiz kabul etmektedir, kati dogmalari vardir. Harun Yahya, isine geldigi zaman maddenin var olmadigini soylemekte ve dis dunyayi reddetmekte, isine geldigi zaman dis dunyaya veya maddeye ait verileri sanki yaratilisi ispatliyormus gibi sunmaktadir. Harun Yahya, garip bir Yahya Mantigiyla, bilimin kullanmadigi carpik analoji, gercekleri reddetme, ambivalans (iki zit fikiri ayni anda savunma), bir ozelligi genelleme gibi yontemlerle sonuclar cikartmaktadir. Harun Yahya, Evrim Kurami ile ilgili binlerce bilimsel makaleyi, yuzlerce kitabi okumak, gormek ve bilmek istememektedir. 150 yildir, Evrim Kuraminin dogrulugunu kanitlayan binlerce veri bulundugu halde Harun Yahya, 150 yildir bilim adamlarinin Evrim Kuramini kanitlayan hic bir veri bulamadiklarini soyleyebilecek kadar rejeksiyon (reddetme) mekanizmalariyla dusunmektedir. Harun Yahya'nin, bildirileri ve kitaplari incelendiginde bilimsel dusunmedigini ispatlayan daha yuzlerce kanit bulunabilir.