Direnişler devam ettikçe devletin baskıları da giderek yoğunlaşıyor. 70 günü aşkın süredir kararlı biçimde devam eden Bahçelievler PTT taşeron işçilerinin direnişlerinin ortasında direnişin örgütlenmesinde ve sürdürülmesinde büyük katkıları olan Birleşik İşçi Sendikası (BİS) kapatıldı. Konuyla ilgili 21 Aralık'ta İHD İstanbul Şubesinde gerçekleştirilen basın toplantısında, BİS aktivistleri ve direnişteki PTT taşeron işçileri, İstanbul 3 nolu İş Mahkemesinin aldığı sendikayı kapatma kararının güvencesiz işçilerin örgütlenme mücadelesinin önüne geçemeyeceğini açıkladılar.

Kapatma kararının yeni ve daha güçlü örgütlenme girişimlerini hızlandırıcağının dile getirildiği basın toplantısında işçiler adına konuşan İsmail Karadağ, "Sendikamızı kapatarak bizim direnişimizi kırmak istiyorlar. Ancak bunda başarılı olamayacaklar. Onlar sadece kendi dosyalarında kayıtlı sendikayı kapatabilirler. Biz işçilerin yüreğindeki sendikayı kapatmaya hiç kimsenin gücü yetmez" diyerek işçilerin kararlılıklarını dillendirdi. 26 Aralık'ta ise Boğaziçi Üniversitesinde PTT işçilerine destek amacıyla düzenlenen şenliğe yaklaşık 900 kişi katıldı. Yapılan baskılara karşı öğrenciler başta olmak üzere pek çok kişi işçilerin yanında olduklarını gösterdi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde taşeron firmaya bağlı çalışan 51 işçi, sendikalı oldukları gerekçesiyle 31 Aralık günü işten atıldı. Güzel İzmir Temizlik Şirketinde çalışan işçiler işten atılmalarının ardından hastane yemekhanesi önünde eylem yaptılar. Aynı nedenle daha önce 45 arkadaşlarının işten atıldığını hatırlatan işçiler, atılan arkadaşlarının hukuki mücadelelerini sürdürdüklerini belirtti. Atılan işçiler hastanenin eczacılık, ameliyathane, sterilizasyon, hasta bakıcılığı, cila ve temizlik bölümlerinde çalışıyorlardı.

KESK üyesi memurlar 10 ve 11 Aralık'ta Pek çok ilde kitlesel eylemler gerçekleştirdi. Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısına karşı tepkilerini dile getirdikleri eylemler Diyarbakır ve Antalya dışındaki illerde olaysız geçti. Emekçilerden yükselen kararlı ses karşısında devlet yine saldırganlaştı. Polisin sert biçimde saldırdığı 11 Aralık'ta Diyarbakır ve Antalya düzenlenen eylemlerde pek çok kişi gözaltına alındı.

Türk Tabipler Birliği ve Sağlık Emekçileri Sendikası ise 24 Aralık'ta geniş katılımlı iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Özlük haklarının iyileştirilmesi, halkın sağlık hizmetine sorunsuz ulaşması ve 2004 yılı bütçesinde sağlığa ayrılan payın artırılması gibi taleplerle İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte, acil hastalar dışında sağlık hizmetlerini durduran sağlıkçılara hastalar da destek verdi.

Tüm bu gelişmelerle beraber hükümet asgari ücretle çalışan 5,5 milyon emekçiyi açlığa mahkum eden yeni bir karar aldı. 2004 yılının ilk 6 ayı için asgari ücret 16 yaşını doldurmamış olanlar için 257 milyon, 16 yaşını doldurmuş olanlar için 303 milyon lira olarak açıklandı. Önceki aylarda KESK tarafından yapılan araştırma ile dört kişilik bir aile için fakirlik sınırı 1 milyar 300 milyon, açlık sınırı ise 750 milyon olarak hesaplanmıştı.