Gurular -- Sahne 3/ Çekim
15
uyandığımda başım kazan gibiydi. ne uyku ne uyanıklık
dinlendirebiliyor şu aralar. neyse en azından artık
tam olarak ne istediğimi biliyorum. tüm dünya için
barış, sevgi ve huzur! bakalladan ekmekle beraber
bunları da alabilirim. her alışveriş listesinde
mutlaka olmalı.
her ofis ortamında sizin için etrafa sevgi ve mutluluk
yaymaya çalışan, üstelik bunu teknolojinin en son
nimetleriyle yapan biri vardır. sevgi ve saygı dolu
yumuşacık insanlar geziyor. ne güzel mutlu olalım mı?
(yoksa varlığınız beni eğlendiriyor mu?)
her zaman sarhoş bir ses tonuyla konuşurdu. içer
miydi, anlamak çok mümkün değil. yine de güzel bir
sesti. yine de asla duymak istediklerini söylemezdi.
onu anlamak, içip içmediğini anlamaktan kolay değildi.
hep bilinmeyen bir yönü vardı anlatmadığı hayatından
saatleri, günleri ve yaşamları. "anlaşılmak umurumda
değil, isteklerim olsun yeter" derdi. hep değişken
planları vardı ve zamanı zamanına uymazdı. ondan
uzakta onu merak etmeden zaman geçirebilirdin. ona çok
yakın olup sana sunduğunu da kabullenebilirdin. merak
uyandırırdı bu durumda. hayatın olmazsa olmazlarından
biri olmamak için uğraşırdı. "olmazsa, olmazsan asla
özgür olamazsın. ölümü kabullendiğinde tamamen
özgürsün demektir. ne olacak en fazla boğulursun"
derdi kolayca. gördüğüm en tehlikesiz insandı. kendisi
ise bir dinamit deposunda yaşardı, ağzından da
sigarasını düşürmezdi.
sizinle bir gün piramit yapmak için yola çıkalım mı?
şu dünyaya bir kazık çakarız hiç mi değilse ve 5000
yıl geyiğimiz yapılırdı en azından.
Sokak Kedisi
|