Sizce eþcinsellik genetik mi?
Evet Hayýr
 
    gurular  

Gurular -- Sahne 3/ Çekim 17 -- Bölüm 2

Ertesi gunlerde sanki hersey normal haline donmustu. Onu pek dusunmuyordum, olay uzerinde de fazla konusulmuyordu. Sadece bir saskinlik vardi insanlarda ve daha bir gizlilik. Kimse yaptigi is hakkinda konusmuyor, dosyalarini sakliyordu. Bir kac hafta sonra kucuk dedikodular duymaya basladim. Kimse benimle dogrudan konusmuyordu, gecerken sadece kulagima kelimeler, cumleler carpiyordu. Isi bizim rakip firmaya sattigini soyluyorlardi. Cok buyuk paralar almis. Dosyanin kaybedilmesi bahaneymis, simdi orada calisiyormus. Bir gun aksam saatlerinde yalnislikla kahve odasindaki konusmalari duydum. Onun yerine gecmek icin, dosyayi ben satmisim rakibe. Gece beni ofisten cikarken gormusler. Boylece hem onun konumuna yukselmisim, hemde buyuk para almisim. Yakinda foyam ortaya cikacakmis. Bunlar ne diyorlar boyle! Demek ki kimsenin benimle konusmamasinin nedeni buymus. Gece beni kim gormus olabilir ki o saatte? Kim gelir buraya? Olay patrona da boyle mi yansitilmisti? Icimin sikildigini hissettim, bu panikti!

Devam eden haftalarda surekli gozlemliyordum. Bana olan davranislarinda bir degisiklik olmus muydu? Toplantilar nasil geciyordu? Isten cok insanlarin davranislarina dikkat eder olmustum. En kucuk hareketlerinden anlam cikarmaya calisiyordum, ses tonlari, mimikleri gizli gizli bir sey mi soyluyorlardi? Gerginligim en ust noktadaydi, cok sinirliydim ve surekli herkesi azarliyordum. Buradan uzaklasmaliydim artik, biraz tatile ihtiyacim vardi. Ertesi gun bir is nedeniyle tanistigim bir arkadasima rasladim. Havadan sudan konusuyorduk, evliligi, cocukulari, beraber yaptigimiz isler. Beraber yemege gittik. Bir anda ondan konusmaya basladi. Icimin acidigini hissettim tekrar. Simdi nerede oldugunu ve ne yaptigini sordum. Evlenmek uzereymis, su an icin calismiyor tatil yapiyormus. Adamin bir ciftligi varmis, orada kaliyormus. Evlendikten sonra kendi burosunu acacakmis. Telefonunu aldim.

Sonraki iki gun boyunca aramalimiyim diye dusunerek gecirdim. Bir numaraya birde telefona bakip duruyordum. Ne yapmaliydim ki ne diyebilirdim. Oda acaba dedikodulardaki gibi mi dusunuyordu? Onun yerine gecip, para elde etmek icin bunu benim yaptigimi? O adamlaydi hala. Onu gormek istiyor muydum? Gormeye dayanabilir miydim. Meger ben onu dusunmedigimi soyledigim zamanlarda bile hep onu dusunuyormusum. Dayanamiyorum, ne onunla nede onsuz olamiyorum! Aradim, birisi onu cagirdi. Telefondaki sesi, bir kac saniye sesimi cikaramadim. Sonra merhaba diyebildim. Sesi cok sicakti, bir kusun coskusuyla sakiyordu. Ben onu dinlemiyordum, sadece sesinin dalgalanisina birakip gitmistim kendimi. Bana neler yaptigimi sordu. Cok yoruldugumu biraz izin alacagimi soyledim. Yanina gelmemi soyledi. Belki dedim. Onu gormeyi ne cok istiyordum. Mutlaka gelmemi ve dugunde nedimesi olmami soyledi. Evet kesinlikle evleniyordu. Agzimdan olur sozcukleri dokuluverdi. Yarin onun yanina gidiyordum. Yol boyunca cok gergindim. Ciftlik cok genisti, hersey cok duzenli gorunuyordu. Calisan bir suru insan vardi ortalikta. Arabadan indim, beni karsiladi ve sicak bir sarilis. Onu cok ozlemistim ve cok fazla istiyordum. Esyalarimi aldilar ve odami gosterdi. Seni biraz yalnis birakayim, toparlan dedi. Bir dus aldim. Burada olmak ne garipti...

Uzerimi giyinirken kapim caldi, iceri girdi. Cabuk giyin sana etrafi gezdireyim dedi. Cocuk gibi neseliydi, onu hic boyle gormemistim. Adam onu cok mutlu ediyordu demek ki. Benim edebilecegimden fazla. Bunu dusunmemeliyim.

Bana evi oda oda gezdirdi. Gercekten cok buyuk bir evdi. Bir sato gibi de delhizleri vardi. Adamin babasi yaptirmis ve biraz gizli islere duskun bir adammis. Onun icin boyle tuhaf yaptirmis.

Gel dedi atlarla ciftligi gezelim. Cok fazla konusamiyordum. Onun bulundugu yerlerde bulunmak onun kokusunu almak basimi donduruyordu. Cifligi, ahirlari gezdirdi. Atlara bindik ve etrafta gezinmeye basladik. “Biliyormusun burada olman harika”. “Neden?” “Burasi cok guzel ama bana biraz yabanci geliyor. Biliyorsun bu tip yerlere pek aliskin degilim”. “Seni bir parca da olsa oyalayacagim galiba, dugune kadar” gulumseyerek yuzune baktim. “Oyalamak deme, seni gormek gercekten benim icin cok guzel”. Sana o dosyayi benim yok ettigimi soylesem yine ayni sekilde mutlu olacak misin acaba?

“Bak burasi benim en sevdigim yer” Gercektende yemyesil cayirlar, birkac buyuk agac ve akan bir nehir cok guzel gorunuyordu. Atlardan indik ve yere oturduk. Surekli neseli bir sekilde konusuyordu. Gozlerimi ondan alamiyordum. Yuzu yuzume cok yakindi. Durgun bir anda, kendimde ne yaptigimi bilmeden onu optum. Hicbirsey soylemedi ve yapmadi. Uzgunum bunu yapmamaliydim dedim. Ayaga kalktim, arkami dondum. Ne yapiyordum ki ben yine. “Bana asiksin degil mi?” “Galiba evet” guldu, hemde kahkahalarla. “Hala kucuk bir cocuksun” Bende guldum, gulmekten baska yapilabilecek ne vardi ki.

O aksam ucumuz yemek yedik. Yemekten sonra sohbet esnasinda telefon caldi. Adam gitmek zorunda oldugunu soyleyip, izin alip cikti. “Hep boyle yapar mi?” “Bazen” “Bak bu cok kotu geceleri seni yalniz biraacak” “Cok onemli degil, cunku bende calismaya baslayinca, bu beni rahatsiz etmeyecektir” “Onu seviyor musun, asik misin?” “Bazen aski dusunmezsin. Onunla bir hayati beraber gecirebilirim, mutlu olabilirim. Onu seviyorum bu yeterli.” “Nedir bu yalnizlik korkusu mu?” “Hayir bu insanca bir his. Ask kadar hirpalayici, yorucu, insani kendi insanligini unutturacak bir duyguya gercekten ihtiyac var mi?” “Aski secmezsin, o gelir seni bulur” “Sen beni sectin mi?” Guldu, yine beni sok etmisti. “Cevap verme” veremezdim zaten.

Gece yarisina kadar sohbet ettik. Adam hala gelmemisti. Hicte endiseli gorunmuyordu. “Cok gec oldu, istersen yat”. “Yorgun degilim ama seni de uykusuz birakmak istemem” “Benim icin degil, ama yorgunsundur. Hem bir yere kacmiyoruz ki, yarin yine beraberiz.” “Tamam” dedim ve odaya ciktim. Soyundum. Hava sicakti, ic camasirlarimla uyumak istedim. Yataga girdim, uyku tutmadi. Bos gozlerle tavani seyrediyordum. Buyukbaba ev hususunda iyi calismis. Tavanda kucuk melek figurleri vardi. Onlari incelemeye basladim. Kapim caldi. Aralayip bana bakti. “Iceri gelsene”

Uzerinde geceligi vardi. Yataga yanima yatti. “Figurler ne guzel degil mi?” dedi. “En guzelleri bu oda da onun icin sana burayi verdim” “Evet gercekten cok ince bir zevkle yapilmislar” “Ne dusunuyorsun” “Ne icin” “Evliligim, burada olusum, burasi” Dondum, yuzumu yuzune yaklastirdim. Gozlerinin icine bakiyordum “Seni istiyorum” agzimdan bir tek bu cikti. Cok kotu, simdi beni birakip gidebilir. Kipirdamadi, sadece birbirimize bakiyoruz. Dogruldu, gidiyor, yarinda ben giderim. Hayir geceligini cikardi. Gozlerime inanamiyorum. Dudaklarimiz bulustu, onu oksuyorum, icim kabariyor, cagliyor ve akiyor. O benim. Onda kayboluyorum.

Kucak kucaga cirilciplak yatarken gunesin dogusunu seyrediyoruz. “Melekler seni kutsasin, seni seviyorum, sana asigim” diyor. “Melekler ikimizi ve askimizi kutsasin” Sabah kahvalti yapiyoruz. Adam yeni girdi iceri. Gece sehirdeki otellerden birinde kalmis. Cok gec olunca, donmek istemis. Icimden keske hep orda kalsaydin dedim. Biraz isi oldugunu oglene kadar biraz beni yalniz birakip birakamayacagini sordu. Olur dedim. Odama ciktim. Yataga yattim. Geceyi dusundum biraz ve uyudum. Simdi ne olacakti?

Oglene kadar uyumusum. Gozumu actigimda yanimda yatiyordu. Beni seyrediyordu. Gozlerinin icine baktim. “O dosyayi ben yok ettim” “Biliyorum, seni gordum” dedi. “Bana kizgin misin?” “Bunca zamandir aramadigin icin kizginim” “Simdi ne olacak?” “Bilmiyorum...” Onu optum. Soylenmemis bir soz kalmamisti aramizda. Surada evlenene kadar sadece bir hafta vardi. Evlenecek miydi? Bu bir hafta gosterecekti bana. Bu sanki bir hafta sonra olecegini bilmek gibi birseydi. Ruzgar gibi gecti o hafta. Aska doymaya calisarak ve evlendi. Ona hicbirsey soyleyemezdim. Dugununde bile bulundum. O gece bana son soyledigi sey ask gecer oldu. Sanki bir hafta onun icin herkesten calinmis, gizlenmis bir zamandi. Suremezdi cunku bozulurdu. Ertesi sabah oradan ayrildim. Ise geri dondum. Patron beni cagirdi ve onun yerini teklif etti. Dusunulecek bir sey yoktu, kabul ettim. Calisiyordum, gece hayatima devam ediyordum ve onunla telefonla konusuyorduk. Artik asktan bahsetmiyorduk. Sanki bu sadece birbirimize, sicakligimiza olan ihtiyacti sadece. Hikayeler anlatiyorduk yazilarimizda, basimizdan gecen olaylari, musterilerimizi... Cok nadiren bulusuyor, yemege gidiyorduk. Bir donem boyle gecti. Icindeki askin bitmedigini biliyordum, benimkide bitmiyordu. Kisa zamanlarda bunu birbirimizle doyurmaya calisiyorduk.

Kendi isini kurdu. Orta halli gidiyordu isleri. Icimde sanki kirilan birseyler vardi. Surekli kendimi kontrol ediyordum ama zaman zaman herseyi yikip gecmek istiyordum. Bir gun artik dayanilmaz boyutlara ulasti. Is yerinden cikip gittim. Kendimi sokaklarda oyalamaya calistim olmadi. Solugu onun yaninda aldim. Beraber ciktik disari. Bana gel dedim. Isi oldugundan bahsetti. Onunla yalniz kalmak istiyordum, ona susamistim. Dinlemiyorum dedim, geleceksin. Beni zorlayamazsin dedi. Gozlerinin icine baktim, soguktu. Birkac dakika yolun ortasinda birbirimize baktik. Arkami dondum yurudum. Icimden keske beni durdursa diyordum. Durdurmadi.

Sonraki iki yil boyunca hic gorusmedik. Islerime gomulmustum, is degistirdim. Iliskiler yasadim arada. Artik daha uslu yasiyordum. Hic bir sey, hic kimse beni yeterince tatmin etmiyordu. Sanki oylesine yasiyordum. Herkesin hala basini donduruyordum, ama umurumda degildi. Sabahlari kalktigimda artik aynaya bile bakmiyor, kendi kendimle kur bile yapmiyordum. Hayatin anlamini onda birakip gitmistim. Kendime bunu bir turlu itiraf edemiyordum bile.

Bir gun onu aradim. Sesimi tanidi. Bir kac dakika konustuk. Bulusmaya karar verdik. Heyecanli miydim? Sadece gergindim. Hersey ayni olmayacakti, biliyordum. Ama yine de icimde bastirmaya calistigim bir beklenti vardi. Giyindim, suslendim.

Iste simdi karsimda duruyordu. Degismemisti, hala sevdigim gibiydi. Uzun uzun konustuk. Birbirimize olan sevgimizi tartiyorduk. Konusmalarimiz genel seylerden baska bir sey degildi. Onu hayatimin sonuna kadar sevecegimi anlamistim. Hala da asiktim. Evliligi devam ediyordu. Degismis, biraz buyumussun dedi. Guldum. Insan zorluklar karsisinda olgunlasirmis dedim. “Seni ne bu kadar zorladi” guldu. “Beni senden baska hicbirsey zorlamadi”. Gozlerini gozlerime sapladi.

Iki yil once bilincsizce arkami donup gitmistim. Simdi yine icimde gitme istegi vardi. Anladim, onu seviyorum, sevecegim. Ama onun karsisinda boylece oturmak ne kadar anlamsizdi. Beni hic kimse anlamaz belki. Ayaga kalktim. Seni seviyorum ve hoscakal dedim.

Yuruyup oradan uzaklastim. Icimdeki artik o herneyse kaniyordu. Kendi kendime ask gecer dedim. Inanmadim. Ertesi sabah uyandim. Yillar sonra bugun gunlerden ne diye sordum. Bakislarimi camdan disariya cevirdim. Hala karanlikti. Sabah olmamisti daha. Bir anlami yok dedim. Uyudum tekrar.

Sokak Kedisi

  Sokak Kedisinin diðer yazýlarý için týklayýnýz