Sizce eşcinsellik genetik mi?
Evet Hayır
 
    Aramızdan  

ARAMIZDAN 14

uzağım.. çok çok uzakta şimdi.. zaten fark da etmez nasılsa, çünkü bütün gün oturup ekranıma baksam da herşey aynı. sessizlik... Ay... sessizlik ve Ay. dolunAy yaklaşıyor diyor Astronomlar.. ne ile dolu? diye sorar şair.. renkle diye cevaplarsın sen.. çünkü senin gözlerin dışarı açılan pencereler... diğer dünyalara açılan. gözlerin var mı? gözlerin pırıldıyor mu? üzüntüyle ıslanıyor yada heyecanla parlıyor mu?

Ay'ı görüyor musun? şu yaşlı kiraz ağacının dalları arasından görüyorum ben onu... renk.. isim koyamıyorum.. gümüş yada altın'ı sevmiyorum. onlar renk bile değil.. sadece metal.. Ay ise renksiz.. Değişik? Banal? Ay duygularının rengine sahip. senin duyguların.. var mı? hayır yok! sadece ne kadar ileri gidebilirim diye provoke ediyorsun beni.. ne kadar ileri, ne kadar uzağa, ne kadar içeri, ne kadar birlikte.. sen ve senin "soyu tükenmiş" duyguların!

Ay'ın bir ifadesi var en azından.. sadece renk değil! renkler gözler içindir.. malzemeye haz ve neşe getirmek içindir. herşey ifadelerde saklıdır; sorular, renkler, duygular, kokular, melodiler.. herşey.. hatta ifadeler başka ifadeleri yakalayabilirler ve onları değiştirip, kendilerinden bir parça yapabilirler. ifadeler kararsızdır.. Ay kışın altın.. yazın gümüş.. Hayır! sadece o kadar değil; Ay birine aşık olduğum zaman altın, Ay birine dokunduğum zaman altın.. ama birşeyi arzuladığım zaman gümüş.. Ay birine özlem duyduğumda ise altın-gümüş.. ama sadece renk değil.. ifade önemli olan!

şimdi sonbahar. o yüzden bu kadar çocuksuyum, sakarca romantik.. sonbaharın çocuğuyum ben ve annem de Ay. bana gök yüzünden sonbaharda bakan bir anne yüzü. Sonbahar benim doğum mevsimim. hissetmeye başlıyorum.. seni kim gönderdi meleğim? seni sonbaharda kim gönderdi? aşk? aşık olmak? kime aşkım? uyuduğumda ruyamda seni gördüğümü, uyanıkken de seni hayal ettiğimi söylememi mi bekliyorsun? hala birşey bilmiyorum ki senle ilgili..

bazen Ay renksiz parlar.. hiçbirşeyle parlar.. bazen de hiçbirşey renkle doludur... kayıtsızlıktan nefret ediyorum. bana ilgi gösterme, benden nefret etme 'benden nefret ettiğinde beni hissettiğini biliyorum çünkü' bana aldırış etme. varolmuyorsun bile, sadece varmış gibi davranıyorsun.. öyle değil mi? okuyorsun ama anlamıyorsun.. hatta okumuyorsun bile..

hey... hey.. sen.. evet sen.. uyuyor musun? hey, bu sondu.. uyan! film bitti.. sinemada kimse kalmadı bak. haklısın, bu da melodramatik sonlu, banal bir aşk hikayesiydi. El Fin, Fine, Konietc, Krai, Son... :))) bu arada kimdi bu boktan filmin yönetmeni? ya dövmeli ya da linç etmeli onu. ok, ok.. The End. :))

Ritual

  Aramızdan ana sayfasına dönmek için tıklayınız.