DÖNÜM NOKTASI İkinci Bölüm
(yazan DJWOODS)
şimdi içinde bile olmak istemediğim bu küçük
odada oturmuş, konuşmak istemediğim birisi ile
konuşmak istemediğim şeyler üzerine konuşuyorum.
kendimi koruma güdüsüne karşı koyamıyorum, tek
bir söz yada bakış ile yaralanabileceğim duygularımın
zayıf noktası.
öfkenin dışa vurumundan ve acının beni sarmalamasından
sonraki ilk eğilimim terk edip gitmekti herşeyi.
Bir iki ufak eşya toparlayıp, kaçıp gitmek.
Başka biri olarak tekrar başlamak, beni kimsenin
tanımadığı, bilmediği başka bir yerde. Ve ben
başka birisi olabilirdim bu sayede, geçmişime
takılı kalmadan.. ama hala kendimi de kendimle
beraber götürmem gerekecekti ve bu bile başlı
başına bir yüktü.
4 ay sonra hala kendi evimde bir yabancıyım
5 ay önceki kadın gitti. Kim bu görünüşte değişen
diğer kadın? Kendime baktığım zaman gördüğüm.
şimdi yüzleşilmesi ve cevaplanması gereken soruları
olan. Birçok muhtemel cevabı olan sorular. Hala
buraya ait miyim? öyle gibi hissetmiyorum ama
nereye gidebilirim? Ayrılmak yada kaçmak herşeyi
daha mı iyi yapacak? Tekrar eskiden olduğum
gibi olamazken nasıl kalabilirim burada? Benden
beklenen yada ihtiyaç duyulan nedir? Bu kadar
kaybedecek şey varken nasıl ayrılabilirim ki?
Evim, köpek ve kedilerim, ailemin yarısı ve
o kadar uzun süre emek verip zorlukla yarattığım
güven ortamı.
Bir dönüm noktasında duruyorum. Yolun biri
beni eski, zaten aynı kişi ile geçtiğim yola
götürüyor, diğeri ise bilinmeze. Ama bu diğer
yola çekiliyorum, kalbimin oraya ait olduğunu
hissediyorum. Hatta onu, kalbimi bir daha bir
başkası ile paylaşamama olasılığına rağmen.
Her geçen gün daha fazla kuvvet ve güç kazanan
bu duygulara hayır diyebilir miyim?
Nasıl seçebilirim? Her iki yolda da tehlike
ve acı var. Bilinmeyen yol sorularla dolu ama
bilinen yol da benim yolum değil artık. Eğer
her ikimize de adil olabilirsem, kimseyi yaralamak
istemiyorum ama ben zaten hiçbirşey yapmayıp
böyle durarak yaralanıyorum. Ne olursa olsun,
nereye dönersem döneyim, sonuçta bir kişiyi
yaralamak var.
Bu küçük oda aradığım cevaplara sahip olabilir
mi? Olası bir mutluluğa ulaşmamda bana yardımcı
olabilir mi? Köşede kendisini bulmamı bekleyen
cevabı kaldırabilecek miyim? Her iki yolun da
bir sonu var. Tamamlanmaya ihtiyaç duyan yanımla
nasıl yaşayabilirim? Eğer ayrılırsam bunun doğru
hareket olduğunu nasıl anlayacağım? Yoksa eski
yol işe yaramadığı için kendimi bu yeni yola
doğru mu itiyorum? Ama eğer bu benim yazgım
olmasaydı bu kadar ilgilenir miydim ki? Tanıdığım
hiç kimse bu şekilde düşünmüyor ama ben düşünüyorum.
Cevabım kendi içinde mi saklı? Iki ayrı zıt
yol yerine kesin çizgilerle belirlenmiş olsaydı
daha kolay olurdu herşey.
Bu küçük oda üzerime kapanıyor. Ayrılmak istiyorum
ama yaparsam neye dönüşeceğim? Burada benimle
duran şu kişiye nasıl güveneceğimi bile bilmiyorum.
Bu kadar önemli cwvapları kendi kendime bulabileceğim
konusunda kendime bile güvenmiyorum.
Iki şekilde de yaşama ihtimalim var mı? Yada
bu iki yolu dengelemeye çalışmak beni o kara
deliğin içine mi itecek tekrar ve ikinci kez
dışarı çıkmayı başarabilir miyim?
Bir sürü soru ve bir sürü olasılık ama sadece
bir tane doğru cevap var. Sadece doğru olan
kalıncaya dek sınıflandırıp, elemeliyim soruları
ve cevapları.
Eğer yüreğimin arzusunu takip edersem, o zaman
ne olacak? Birşeyler yapabilecek miyim yoksa
yine dışarıdan bakıyor mu olacağım? Kalırsam
çaresiz mi hissedeceğim yoksa ayrılırsam mı
daha çaresiz olacağım?
Kuvvet-Kuvvetli olmam lazım-hem zihinsel hem
vücut olarak. Cevapları bulmak ve bir karara
varabilmek için ve sonra yaşayabileceğim en
iyi şekilde yaşama başlayabilmek için.
Aslında şu bilinmeyen yolu tatsız bulduğum
filan da yok, öyle olsa üzerinde düşünmezdim
bile. Düşünüyorum da sizi mutlu edecek birini
bulmak onun kim olduğundan daha önemli bence.
Fakat dalgalara karşı kürek çekmek kuvvet ister.
Eğer yanlış bir sebeb yüzünden kolay yolu çseersem
yine şu anda olduğum yere döneceğim gibi geliyor.
Tekrar ikiye bölünmek. Yine parçalara ayrılıp
sınıra mı geleceğim?
Galiba bu sahip olduğum güçlü duygular bana
birşeyler söylüyor. Sadece onların sesini dinleyerek
bu duygularla yaşayabilir miyim? Kendimi nasıl
dinlemem ve cevabı bulmam gerektiğini bilmiyorum
ki. Bu yüzden bu küçük odaya ve içindeki insana
ihtiyacım var. Beni yönlendirmesi ve gerçek
yaşamımın nasıl olması gerektiğini bulmama yardımcı
olması için.
Son soru, belkide bunu başka birisi ile paylaşmaya
müsait değilim. Belkide kendimi birisine verip
tam bir ilişki kurma yeteneğine sahip değilim.
Belkide eksik olduğum nokta bu.
Bu küçük odada bir yol ayrımında duruyorum,
sağa ve sola bakıyorum. Umulmadık bir duygu
göçünün içerisine çekildim sanki, kim bilir
daha kaç kişinin seyahat ettiği bir yere? Savaşıp,
çarpışmalı mıyım? Yoksa onu takip mi etmeliyim?
|