Sizce eşcinsellik genetik mi?
Evet Hayır
 
    hikayeler  

özet:
kontrolu dışındaki durumlar yüzünden terapideki bir kadın kendini sorguluyor ve nereye ait olduğunu anlamaya çalışıyor, gerçekte kim olduğunu ve bundan sonra nasıl devam edeceğini. bu kendini keşfediş ve uzun süre saklı tutulan duygular üzerine (biraz) karamsar bir hikaye. zaman ayırıp okuduğunuz için size ve bu hikayenin gönderilmesi gerektigini söyleyen arkadaşıma teşekkürler. . djhw57@hotmail.com

DÖNÜM NOKTASI İkinci Bölüm (yazan DJWOODS)

şimdi içinde bile olmak istemediğim bu küçük odada oturmuş, konuşmak istemediğim birisi ile konuşmak istemediğim şeyler üzerine konuşuyorum. kendimi koruma güdüsüne karşı koyamıyorum, tek bir söz yada bakış ile yaralanabileceğim duygularımın zayıf noktası.

öfkenin dışa vurumundan ve acının beni sarmalamasından sonraki ilk eğilimim terk edip gitmekti herşeyi. Bir iki ufak eşya toparlayıp, kaçıp gitmek. Başka biri olarak tekrar başlamak, beni kimsenin tanımadığı, bilmediği başka bir yerde. Ve ben başka birisi olabilirdim bu sayede, geçmişime takılı kalmadan.. ama hala kendimi de kendimle beraber götürmem gerekecekti ve bu bile başlı başına bir yüktü.

4 ay sonra hala kendi evimde bir yabancıyım 5 ay önceki kadın gitti. Kim bu görünüşte değişen diğer kadın? Kendime baktığım zaman gördüğüm. şimdi yüzleşilmesi ve cevaplanması gereken soruları olan. Birçok muhtemel cevabı olan sorular. Hala buraya ait miyim? öyle gibi hissetmiyorum ama nereye gidebilirim? Ayrılmak yada kaçmak herşeyi daha mı iyi yapacak? Tekrar eskiden olduğum gibi olamazken nasıl kalabilirim burada? Benden beklenen yada ihtiyaç duyulan nedir? Bu kadar kaybedecek şey varken nasıl ayrılabilirim ki? Evim, köpek ve kedilerim, ailemin yarısı ve o kadar uzun süre emek verip zorlukla yarattığım güven ortamı.

Bir dönüm noktasında duruyorum. Yolun biri beni eski, zaten aynı kişi ile geçtiğim yola götürüyor, diğeri ise bilinmeze. Ama bu diğer yola çekiliyorum, kalbimin oraya ait olduğunu hissediyorum. Hatta onu, kalbimi bir daha bir başkası ile paylaşamama olasılığına rağmen. Her geçen gün daha fazla kuvvet ve güç kazanan bu duygulara hayır diyebilir miyim?

Nasıl seçebilirim? Her iki yolda da tehlike ve acı var. Bilinmeyen yol sorularla dolu ama bilinen yol da benim yolum değil artık. Eğer her ikimize de adil olabilirsem, kimseyi yaralamak istemiyorum ama ben zaten hiçbirşey yapmayıp böyle durarak yaralanıyorum. Ne olursa olsun, nereye dönersem döneyim, sonuçta bir kişiyi yaralamak var.

Bu küçük oda aradığım cevaplara sahip olabilir mi? Olası bir mutluluğa ulaşmamda bana yardımcı olabilir mi? Köşede kendisini bulmamı bekleyen cevabı kaldırabilecek miyim? Her iki yolun da bir sonu var. Tamamlanmaya ihtiyaç duyan yanımla nasıl yaşayabilirim? Eğer ayrılırsam bunun doğru hareket olduğunu nasıl anlayacağım? Yoksa eski yol işe yaramadığı için kendimi bu yeni yola doğru mu itiyorum? Ama eğer bu benim yazgım olmasaydı bu kadar ilgilenir miydim ki? Tanıdığım hiç kimse bu şekilde düşünmüyor ama ben düşünüyorum. Cevabım kendi içinde mi saklı? Iki ayrı zıt yol yerine kesin çizgilerle belirlenmiş olsaydı daha kolay olurdu herşey.

Bu küçük oda üzerime kapanıyor. Ayrılmak istiyorum ama yaparsam neye dönüşeceğim? Burada benimle duran şu kişiye nasıl güveneceğimi bile bilmiyorum. Bu kadar önemli cwvapları kendi kendime bulabileceğim konusunda kendime bile güvenmiyorum.

Iki şekilde de yaşama ihtimalim var mı? Yada bu iki yolu dengelemeye çalışmak beni o kara deliğin içine mi itecek tekrar ve ikinci kez dışarı çıkmayı başarabilir miyim?

Bir sürü soru ve bir sürü olasılık ama sadece bir tane doğru cevap var. Sadece doğru olan kalıncaya dek sınıflandırıp, elemeliyim soruları ve cevapları.

Eğer yüreğimin arzusunu takip edersem, o zaman ne olacak? Birşeyler yapabilecek miyim yoksa yine dışarıdan bakıyor mu olacağım? Kalırsam çaresiz mi hissedeceğim yoksa ayrılırsam mı daha çaresiz olacağım?

Kuvvet-Kuvvetli olmam lazım-hem zihinsel hem vücut olarak. Cevapları bulmak ve bir karara varabilmek için ve sonra yaşayabileceğim en iyi şekilde yaşama başlayabilmek için.

Aslında şu bilinmeyen yolu tatsız bulduğum filan da yok, öyle olsa üzerinde düşünmezdim bile. Düşünüyorum da sizi mutlu edecek birini bulmak onun kim olduğundan daha önemli bence. Fakat dalgalara karşı kürek çekmek kuvvet ister.

Eğer yanlış bir sebeb yüzünden kolay yolu çseersem yine şu anda olduğum yere döneceğim gibi geliyor. Tekrar ikiye bölünmek. Yine parçalara ayrılıp sınıra mı geleceğim?

Galiba bu sahip olduğum güçlü duygular bana birşeyler söylüyor. Sadece onların sesini dinleyerek bu duygularla yaşayabilir miyim? Kendimi nasıl dinlemem ve cevabı bulmam gerektiğini bilmiyorum ki. Bu yüzden bu küçük odaya ve içindeki insana ihtiyacım var. Beni yönlendirmesi ve gerçek yaşamımın nasıl olması gerektiğini bulmama yardımcı olması için.

Son soru, belkide bunu başka birisi ile paylaşmaya müsait değilim. Belkide kendimi birisine verip tam bir ilişki kurma yeteneğine sahip değilim. Belkide eksik olduğum nokta bu.

Bu küçük odada bir yol ayrımında duruyorum, sağa ve sola bakıyorum. Umulmadık bir duygu göçünün içerisine çekildim sanki, kim bilir daha kaç kişinin seyahat ettiği bir yere? Savaşıp, çarpışmalı mıyım? Yoksa onu takip mi etmeliyim?

 

SON