GİRİŞ
Arılardan elde edilen ürünler, ülke ekonomisi açısından büyük bir potansiyele sahiptir .Arı ürünleri adı altında ele alınan bal,polen ,arı sütü,bal mumu,arı zehri,propolis gibi arı ürünleri sağlanmaktadır. Bu arı ürünleri ise yoğun fluraralı yerlerde ve sağlıklı kolonilerin sayesinde toplanmaktadır. Bu arı ürünlerinin ülke ekonomisine katkısı büyük ve maliyeti ise en ucuz iş sahalarından biridir. Arı ürünleri muhafaza ve yöntemleri çok önemlidir. Hatalı ve elverişsiz koşullarda toplanan,saklanan ve pazara sunulan ürünlerin çeşitli biçimlerde bozulması ,dolaysıyla değerlendirilememesi söz konusudur,özellikle ihracat söz konusu olduğunda bu standartlara uyulması dağa fazla önem kazanmaktadır. Söz konusu önem dış alım gerçekleştiren ülkelerin bu standartlara uygun ürünleri titizlikle seçmesinden kaynaklanmaktadır . Bir ürün standartdize edilmesi onun ölçülen dirilmesi anlamını taşımaktadır. Bu ölçüler üreticileri yönlendirerek, ürünlerin belli kriterlere uygun şekilde üretilmesini sağlayan standart ölçülere uygun olarak pazarlanması bir üründe kalitede aranan asgari güvenceler o ürünün etiketinde alıcıya verilmiş olur. Böyle bir durumda yerli yada yabancı alıcı , ne özellikte bir mala ne kadar para ödeyeceğini bilir. Üretilen ürün bal, bal mumu,arı sütü gibi kolaylıkla yapay katkı veya hileli üretimi kaldıra bilen maddeler olunca standarttın önemi daha da artmaktadır. Dünya üretiminde beşinci,çam balı üretiminde birinci ve bal ihraç eden ülkeler arasında üçüncü sırada bulunan ülkemizde üretilen balların standardizasyona uygunluğu büyük önem taşımaktadır. Gerek iç gerekse dış pazarlarda söz konusu kaygıları standartizasyon ve buna bağlı olarak yapılan kalite kontrol gidermektedir. Çünkü standartlar bu ürünlerin özelliklerini, sınıflarını ve tiplerini kalite faktörü sayılan yapısal özelliklerini açıkça belirtmektedir. Tüketici istekleri de göz önüne alınarak yapılan bazı yasal düzenlemeler farklı ülkelerde değişik şekilde arı ürünü işlemeye ve pazarlamaya neden olmaktadır. Özellikle bal dış satım konusunda bu derece iddialı olan ülkemiz Avrupa ekonomik topluluğuna katılma aşamasında bulunması nedeniyle, ve standartlarını pazar doğrultusunda düzenlemelerle standartizasyon ekonomiye yarar sağlar ve hız getirir. Bu anlamda standartlar kalite kontrolünün temelini, uluslar arası pazarların temel prensibini oluşturur.
1-BALIN TANIMI
Bal bitkilerde meydana gelen nektarın arılar tarafından toplanıp değişikliğe uğratılarak petek gözlerine depo ettikleri tabii bir besindir.
Nektarın bala çevrilmesi esnasında arılar,sağladıkları ınvertoz enzimi sayesinde nektar içesin deki sakkorozu in versiyona uğratarak früktoz ve glikoz şeklinde basit şekerlere dönüştürür ve fermantasyonun meydana gelmesini önleyecek miktarda suyunu uçururlar.
2-BALIN SINIFLANDIRILMASI
Ballar üretim şekli ve satıştaki görünüşlerine göre iki grupta incelenir.
2-1-Süzme Ballar:
Süzme veya süzülmüş ballar petekli balların santrifüj makin asında merkez kaç kuvvetiyle veya diğer usullerle kendi haline sızdırılarak peteğinden ayrılmış olan ballardır.
2-2-Petekli Ballar:
Petekli ballar piyasaya aşağıdaki şekilde sürülür.
1-Çerçeveli petekli ballar:
Fenni kovandan çıkarıldığı gibi çerçevesiyle piyasaya çıkarılan ballardır.
2-Seksiyon petekli ballar:
Çerçeveler içersine yerleştirilmiş özel seksiyonlar içersinde elde edilen ve bu şekilde satılan ballardır.
3-Kesilmiş parça petekli ballar:
Çerçeveden kesilerek çıkarılmış çeşitli büyüklüklerde plastik veya teneke kutularla veya jelatinli kağıtlara sarılı durumda satılan ballardır.
4-Karışık ballar:
Çeşitli bal kaplarında cam kavanoz, teneke veya sert plastik kaplarda süzme ve parça petek balların karışık vaziyette satılması halidir. Bu şekilde piyasaya sürülen ballarda petekli bal nispeti %50 den az olmamalıdır.
3-BALIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
3-1-Higroskopik Özelliği :
Bal higroskopik bir madde olup havadan nem alma özelliğine sahiptir. Balın havadan rutubet alması onun özel yapısına,şeker muhteviyatına ve içersindeki rutubet yani su miktarına bağlıdır. Havada ,%58 rutubet olduğu zaman balda su miktarı %17.4 civarında olmaktadır. Havanın rutubeti %58 in altında olursa bal su miktarından biraz kaybeder,fazla olursa havadan rutubeti çeker ve böylece içersinde ki su miktarı yükselmiş olur.
3-2-Viskozite:
Viskozite akıcılığa karşı koyma özelliğini ifade eder. Arıcılar buna balın bünyesi derler. Ağır bünyeli bir balın akıcılığı yavaş yani viskozitesi yüksek olur. Balın akıcılığının yavaş veya hızlı olması içersindeki su miktarıyla yakından ilgili olup bu husus bal üreticileri ve bal satıcıları için pratikte büyük önem taşımaktadır.
3-3-Özgül Ağırlığı:
Balın özgül ağırlığı içersindeki su miktarı ve sıcaklığı göre değişmektedir. 20 °C sıcaklıkta balın özgül ağırlığı 1.4225 bulunmuştur.
3-4-Kırılma Sayısı:
Kırılma sayısı refraktometre ile ölçülür. Ölçüm esnasında sıcaklık önemli rol oynadığından bu işte 20 °C de yapılır. Balın bu özelliğinden faydalanılarak pratikte el refraktometreleri kullanmak suretiyle içersindeki su miktarı tayin edilmektedir.
3-5-Renk:
Balın bir optik özelliği olan renk çok değişiklik gösterir. Bal renksiz durumdan koyu kırmızıya kadar sarı,kehribar,kahverengi,yeşilimsi ve kırmızımsı renklerde olmaktadır.
-Altın sarısı renginde olan ballar göze daha güzel görünürler. Balın rengi özel aletlerle hassas olarak tayin edilmekte ve bu işle pfund renk tayini aleti pratikte kullanılmaktadır.
-Bu aletle balın rengi su beyazı,ekstra beyaz,beyaz ekstra açık kehribar ,kehribar ve koyu renkli olarak sınıflandırılır.
4-BALIN BİLEŞİMİ
Genel olarak balların toplandığı değişik bitki kaynaklarına göre farklı aroma, tat ,renk,yoğunluk ve kristalizeye sahip oldukları tespit edilmiştir. Aynı şekilde ballarda akıcılık ,kimyasal bileşim,şekerler ,rutubet ,enzimler,vitaminler,asitler,kollaidal maddeler ve bileşimi bilinmeyen maddeler bakımından değişik olduklarını bildirmişlerdir. Aynı bitki kaynağından toplanmış olsa dahi bir birinin tamamen aynı iki bal numunesi göstermek güçtür.
4-1-Balda Rutubet Miktarı:
Bal esas itibarı ile şekerli bir sıvı olup özgül ağırlığı ve diğer bir çok özellikleri içersindeki su miktarına bağlıdır.
Bal içersindeki su miktarını bitki kaynağı,ısı rutubet ve arıcının balı süzme ve pazarlama esnasında kullandığı metot tayin eder. Eğer bal tam olgunlaşmadan alınırsa içersindeki su miktarı yükselir fakat birim hacmindeki ağırlığı azalır.
4-2-Bal İçesin deki Şekerler:
Bal karbonhidratlı bir madde olup katı maddesinin %95 -%99.9 şekerler teşkil etmektedir. Balda en fazla früktoz,glikoz şekerleri bulunmakta ve bala tadını veren bu iki basit şekerlerin nektarda fazla miktarda bulunan sakkarozun invertaz enzimiyle in versiyona uğramasıyla meydana geldiği bilinmektedir. Genel olarak früktoz şekeri diğerlerinden fazladır.
Bal içersinde on beş şeker tespit edilmiş olup bunlardan bazıları şunlardır:früktoz, glikoz, sakkoroz,maltoz,izamaltoz,erloz,kestoz,melezitz ve rafinoz.
4-3-Bal İçersin deki Asitler:
Uzun yıllar bal içerisinde sadece formik asit bulunduğu fakat analiz metotları .geliştirilince diğer asitlerde varlığı tespit edilmiştir. Bütün ballarda görülmekle beraber bal içerisinde asetik, buturik, sitrik, kaproik, laktik, formik, malik, okzalik, suksiniletannik , tartarik ve velarikasidler bulunmuştur. Bal asitik reaksiyonda bir madde olup pH sı 3,29-4,87arsında değişmektedir.
4-4-Bal İçersindeki Enzimler:
Çeşitli araştırıcılar balda diyastaz veya amilaz, invertas , katalas, aksidasa ,fosfatas enzimlerini bulunmuştur. Bu enzimlerin bir kısmı bitkiden gelmekte bir kısmı ise arının başındaki bezlerden salgılanmaktadır.
Ballar ısıtılınca içersinde hidroksimetil furfural (HMF) meydana gelir ki insanlar için zararlı ve tehlikeli bir madde olan HMF in bal içersinde miktarı dünya standartlarına göre tayin ve tespit edilmiştir.
4-5-Bal İçersindeki Vitaminler:
Eskiden bal içersinde vitamin olmadığını veya çok az bulunduğu kanaati hakimdi. Fakat kimyasal ve biyolojik araştırma metotları geliştirildiğinde bal içersinde çeşitli vitaminlerin bulunduğu tespit edilmiştir.
Ballarda çeşitli miktarlarda olmak üzere thiamine,riboflavin,askorbik asit pritoksin, pantotinik asit,niasin tespit edilmiş az miktarda biotin ve folik asit buluna bilmiştir.
4-6-Bal İçersindeki Minarel Maddeler:
Bal içersindeki mineral maddelerin miktarı %0.17 civarında olmakla beraber %0.02 ile %1.0 kadar değişiklik göstermektedir.
Bal içersinde potasyum,klor,kükürt,kalsiyum, sodyum ,fosfor ,magnezyum, silis, demir, mangan ve bakır mineralleri bulunur. Bunlar içersinde potasyum,kalsiyum ve fosfor fazla bulunmaktadır.
Vücutta kemik ve dişlerin teşekkülünde önemli rol oynayan bu minerallerin balda bulunuşu kansız kalmış şahıslar ,büyüme ve gelişme çağındaki gençler ve her yaşta insanların beslenmelerinde önemli bir rol oynamaktadır.
4-7-Bal İçersindeki Proteinler:
Çeşitli araştırıcılar Bal içersinde az miktarda albuminoidlerin ve protein yapı taşları durumunda olan amino asitlerin olduğu tespit edilmiştir.
5-BALIN KRİSTAL İZE OLMASI VE EKŞİMESİ
Bal üreten,satan veya yiyen her kes balın zamanla krıstalize olduğunu yani akıcılığını kaybederek sertleştiğini görmüştür. Balın krıstalize olması haline halkımız yanlış olarak şekerlenmiş deyimini kullanır. Bal içersinde çok çeşitli şekerler vardır. Halkımız baldaki şekerleri her nedense bal olarak tanıdığı için bal içersindeki şekerlerin krıstalize olmasına ihtimal vermeyerek böyle ballara şeker karıştırılmış veya şekerden yapılmış nazarı ile bakmakta ve büyük bir yanılmaya düşmektedir. Bu husus bal pazarlaması esnasında alıcı ve satıcıların karşılaştıkları en önemli mesele olarak devam etmektedir.
Kristalleşmeyi yapan,bal içersindeki glikoz şekeridir.
Kristalleşmenin hızı baldaki glikoz früktoz münasebetine ve su miktarına bağlıdır. Balda früktoz miktarı genel olarak glikozdan fazladır. Eğer bu iki şekerden glikoz miktarı nispet olarak früktoza yaklaşırsa bal çabuk;aradaki fark büyürse geç kristalleşir. Olgunlaşmamış balda yüzde olarak sakkoroz fazla glikoz daha az olduğu için yavaş kristalleşir,fakat olgunlaşmış ballarda ise az miktarda sakkoroz bulunur.
Ekşime:
Bal içersinde bulunan şekere dayanıklı mayalar ısıtılarak öldürülmezlerse balda ekşime(Fermantasyon)başlar.
Eğer ince yapılı bal, ağır yapılı bir balla karıştırılmadan aynı bal kabına veya bal tankına konursa ince yapılı bal kabın üstüne çıkar,bu kısımda su miktarı fazla olduğu için ekşimeye daha erken başlar.
Ballar 14 °C de en fazla kristalize olmakta,kristalizasyon 5-7°C lerde başlamakta ve bu derecelerin altında saklandıklarında kristalleşme gecikmektedir.
Petekli ballar süzme ballara nazaran daha geç kristalize olurlar.
Balın bileşimi saklandığı yerin ısı derecesi,petekli ve süzme halde olması,hava ile temas etmesi,içersindeki polen taneciklerinin azlığı çokluğu,bal kapları ve süzülmüş peteklerin durumu gibi hususlar balın kristalleşmesine etkili olmaktadır.
Balın ekşimesine bal içersindeki şekere dayanıklı mayalar sebep olmakta ve baldaki früktoz ve glikoza tesir ederek onları neticede alkol ve karbon di okside çevirirler. Alkol içersinde oksijen bulunmakta ve sonunda asetik asit ve suya parçalanmaktadır. Fermantasyona uğramış ballar ekşimsi tadarlar.
Fermantasyona sebep, birincisi mayalar,ikincisi su miktarı olup balın su miktarı arttıkça fermantasyona daha fazla uğradığı bilinmektedir.
Eğer balda şekere dayanıklı mayalar mevcut değil ise içersinde %17 den az su bulunan ballar bir sene müddetle ekşimeden kalabilirler. Fakat baldaki su miktarı bu rakamın üstünde olunca fermantasyon tehlikesi baş gösterir. Ballar kristalleş tikten sonra ekseriyetle fermantasyona uğrarlar.
Burada şu önemli noktaya temas etmek lazımdır ki bal üreticileri ve satıcıları ballarını fermantasyona uğratmadan muhafaza etmeleri için bal depolarının sıcaklığını 10 °C nin altında tutmaları lazımdır. Eğer bal 62°C de yarım saat tutulursa fermantasyona uğramaktan korunmuş olur.
Sonuç:
1-Bütün ballarda maya vardır.
2-Ballar kristalleştik ten sonra fermantasyona uğraya bilirler.
3-Bal içesin deki su %17 den fazla ise muhtemelen %19 ise muhakkak fermantasyon görülür.
4-Fermantasyondan korunmak için bal depolarının 10°C nin altında tutulmalıdır.
5-Ballar 62 °C de 30 dakika ısıtılınca fermantasyon önlenmiş olur.
6-İFRAZAT BALLARI
Bitkiler üzerinde yaşayan ve onlardan beslenen homoptera takımından yaprak bitleri ve kabuklu bitlerin dışkıları tatlı sıvıdır. Arılar tarafından sık,sık toplanan ve patak gözlerine depo edilen bu tatlı sıvılardan meydana getirilen ballar lezzet ve kalite bakımından çiçek ballarına göre aşağı durumdadır.
İfrazat balları çiçek ballarıyla mukayese edilirse bunların daha az miktarda früktoz ve glikoz ihtiva ettikleri, renklerinin daha koyu pH ların yüksek , mineral madde, asit yüksek şekerler ve nitrojence daha zengin oldukları görülür.
İfrazat balları içersindeki şekerler çiçek ballarındakinden daha karışık olup muhtemelen hem böcekten hem arıdan gelen enzimlerin bu husus da rolleri olmaktadır.
7-TÜRK STANDARTLARINDA BAL
Bu standart , balın tarifine ,sınıflandırma ve özelliklerine numune olma ,muayene ve deneyleri ile piyasaya arz şekline dairdir.
7-1-Balın Tanımı:
Bal,bitkilerin çiçeklerinde bulunan nektarların veya bitkilerin canlı kısımlarıyla bazı eşkanatlı böceklerin salgıladığı tatlı maddelerin bal arıları tarafından toplanması , vücutlarında bileşimlerinin değiştirilip petek gözlerine depo edilmesi ve buralarda olgunlaşması sonucunda meydana gelen koyu kıvamda tatlı bir üründür.
7-1-1-Balın Sınıfları
7-1-1-1-Çiçek Balı:
Çiçek balı arıların , genellikle bitkilerin çiçeklerindeki nektarlardan yaptıkları baldır. Ihlamur balı,yonca balı, narenciye balı, pamuk balı,kekik balı,akasya balı vb.
7-1-1-2-Salgı Balı:
Arıların zararsız bitkilerinin veya bitkilerinin üzerinde yaşayan bazı böceklerin salgılarını kullanarak elde ettiği ballardır. Çam balı ve yaprak balı gibi.
7-1-1-3-Zararlı Bal:
Zararlı bal, arıların bazı bitkilerden aldıkları zehirli maddelerden dolayı yiyenlerde zehirlenme belirtileri gösterile bilen ve deli bal, acı bal ,tutar bal gibi adlar verilen ballardır.
7-1-1-4-Petekli Bal:
Petekli bal ,taze yapılmış petek içinde piyasaya arz edilen baldır ,veya çerçeveli veya çerçevesiz olarak petekle pazarlanan ballardır. Kovandan çıkarıldığı gibi çerçevesi ile birlikte pazarlanan petekli balları çerçeveli petekli bal olarak adlandırılır. Petek balları arıcılıkta kullanılan standart boyutta çerçeve ve temel peteklerden elde edilmeyip değişik boyut ve şekillerde ola bilen özel çerçevelerde ve özel petekler kullanılarak elde edilmiş ise bu tip petek balları seksiyon balı olarak adlandırılır. Eğer petek balı peteği ile birlikte çeşitli ölçüde çerçeveden kesilerek satıla bilir buna petek balı denir. Süzme bal ile karıştırılarak satılıyorsa (%50) karışık bal olarak adlandırılır.
7-1-1-5-Süzme Bal:
Petekli balların oda sıcaklığında santrifüj yolu ile yerçekiminden yararlanarak baskı kullanarak , sıkılarak veya hiçbir işlem yapılmaksızın kendiliğinden peteğinden ayrılması ile elde edilen baldır.
7-1-1-6-Pres Bal:
Pres balı,balların 45 °C ye kadar ısıtarak veya ısıtılmadan mekanik metotlarla sıkıştırılması ile elde edilen baldır.
7-1-2-Balın Kristalleşmesi:
Balın Kristalleşmesi , baldaki dekstrozun,tanecikler haline gelmesi sonucu balın akıcılığı az veya çok kaybetmesi olayıdır.
7-1-3-Bozuk Bal:
Bozuk bal,fermente olmaya başlamış,küflenmiş, eskimiş, anormal koku ve tat almış 60°C nin üzerinde ısıtılarak aktivitesini kaybetmiş olan bala bozuk bal denir.
7-1-4-Yabancı Madde:
Yabancı madde,bal içinde buluna bilecek arı ve diğer böcek yumurtası ve yavruları, canlı ve cansız arı ve diğer böcekler ile bunların parçaları ve artıkları , parafin , nişasta, gliserin, kum,toprak gibi ve peteğinden başka her türlü maddelerdir. Ancak tabii olarak balda bulunan çiçek tozu ile bazı mantar ve alg kalıntıları yabancı madde sayılmaz.
7-2-3-3-Alver Bal
Koyu olarak sınıflandırılmaktadır. Balların rengi açık su beyazından siyah ambere kadar değişmektedir.
7-2-4-Nem Oranına Göre Ballar
7-2-4-1-I. Sınıf ballar nem oranı en fazla %17.8
7-2-4-2-II. Sınıf ballar nem oranı en fazla %18.6
7-2-4-3-III. Sınıf ballar nem oranı en fazla %20
7-3-Balın Özellikleri:
Rutubet miktarı %21-%23 ten çok olmamalıdır.Asitlik kg de 40 mili eşdeğerinden fazla olmamalıdır.
Diyastaz sayısı sekizden az olmalıdır. Hidrosimetil furfural kg.da 40mg dan fazla olmamalıdır. Koku , tat akıcılık ve görünüm sınıf ve tipine özgü durumda bulunmamasıdır. Hiçbir yabancı madde bulunmamalı bozuk olmamalı ve ballar bozuk olmamalı ve ballar dışarıdan her hangi bir madde ve koruma maddeleri, boylar,ticari glikoz,dekstrin katılmamalıdır. Ballarda;tanımlanan kristalleşme olayı balın bir özelliği olup ,genel özelliğini bozmaz.
7-3-1-Piyasaya Arz:Ballar piyasaya ambalajlı olarak arz edilir.
7-3-1-1-Ambalaj:
Bal ambalajları insan sağlığına zararsız temiz,yeni ve balın özelliklerini bozmayacak her türlü uygun malzemeden yapılmış olmalıdır. Ambalaj olarak teneke kutu olarak kullanıldığında bu TSE ye uygun nitelikte bulunmalıdır. Küçük tüketici ambalajları ayrıca büyük ambalajlar içine konula bilir.
7-3-1-2-İşaretleme:
Bal ambalajları üzerine bilgiler okunaklı olarak silinmeyecek ve bozulmayacak biçimde yazılır, basılır veya etiket halinde takılır.
7-3-2-Numune Alma ,Muayene Deneyler
7-3-2-1-Numune Alma:
Sınıf tipi, parti numarası ve ambalajları aynı olan ve bir seferde muayene verilen ballar bir parti sayılır. Parti içinde 2 den az 10 dan çok olmak üzere %1 oranında ambalaj numune olmak üzere gelişi güzel yapılır. Ayrılan ambalajların her birinden uygun aletlerle malı teslim edecek nitelikte,yeteri miktarda ilk numuneler alınır ve en az 300gram temsili numune oluşturulur.
7-3-2-2-Muayeneler
7-3-2-2-1-Ambalajların Muayenesi:
Ambalaj ve ambalaj malzemesinin muayenesi, özellikleri ,üzerindeki marka ve işaretler gözle incelenerek,ölçülerek ve tartılarak yapılır ve bu standart hükümlerine uygun olup olmadığına bakılır.
7-3-2-2-2-Baların Muayenesi:
Balların muayenesi,bakılarak,tadılarak yapılır ve bu standart hükümlerine uygun olup olmadığına bakılır.
7-3-2-3-Deneyler:
Deneyler en az iki numune üzerinde yapılmalı deneylerde re aktiflerin hazırlanmasında damıtık su veya buna eşdeğer saflıkta su kullanılmalıdır. Kullanılan bütün kimyasal maddeler analitik saflıkta olmalı,deneylerde kullanılan ayarlı çözeltiler TS 545 e belirteç çözeltilerine göre hazırlanmalıdır.
Numunenin hazırlanması:
Sıvı haldeki bal deneyden evvel iyice karıştırılırlar. İçinde kristaller oluşmuş ballardan alınmış numuneler kapalı bir kap içinde su banyosuna konarak 60 °C nin altında yarım saat geçmeyecek şekilde ısıtılarak çözünme sağlanır. Bu işleme rağmen tamamen çözünme sağlanmamış ise sıcaklık çok kısa bir süre için 65°C ye kadar yükseltilir.
Diastas sayısı tayini ve hidroksimetil furfural tayinlerinde kullanılacak ballar kesinlikle ısıtılmamalıdır.
Petekli ballarda analiz numunesi hazırlamak için peteğin uzunluğu boyunca kesilerek;uygun delik açıklı 0.005 mm olan kare delikli bir elekten geçirilerek peteğinden ayrılır. Süzülen bal içinde kristal şeker kalmışsa bal ,su banyosu içinde 40°C kadar ısıtılıp hem kristalleşme giderilir ve hem de balı akışkanlığı arttırılarak süsülmesi kolaylaştırılır.
7-3-3-Gözle Görülebilen Yabancı Madde Tayini:
Petekli ballarda yabancı madde tayini numunenin hazırlanmasındaki gibi süzme işleminde kullanılan elek üstü çıplak gözle incelenerek yapılır. Sıvı ballarda ise 50°C de ısıtılarak kristal içerisindeki şekeri çözündürülen bal,delik açıklığı 0,50mm olan kare delikli bir elekten geçirilir ve elek üstü gözle incelenerek yabancı madde olup olmadığına bakılır.
7-3-4-Rutubet tayini:
Rutubet refraktometre ile tayin edilir. Bunun için analiz muayenesinden alınan yeteri kadar bal refraktometrenin prizma yüzeyleri arsına konur. Alet kullanma talimatına uygun bir şekilde kapatılır. Gerekli su bağlantıları kurulur. Ve numunenin konduğu bölgenin sıcaklığı 20°C ayarlanır. Balın optik kurma indisi okunur ve kaydedilir.
20°C nin üstünde bir ölçülme yapılmış ise okunan kırma indisi değerine her 1°C için 0,0002 eklenir.20°C nin altındaki her 1°C için 0,0002 çıkarılır. Böylece 20°C kırma indisini değeri bulunur.
8-ARI SÜTÜ:
Arı sütü çeşitli vitaminler,amino asitler,mineral maddeler ,protein ve ız elementler bakımından çok zengin bir besin maddesidir.
8-1-Arı Sütü Üretimi:
Arı sütü 5-15 günlük işçi arıların başlarındaki bezler tarafından meydana getirilen ,yavru ve ana arıların beslenmesinde kullanılan özel bir maddedir. Bal arısı yumurtaları açılımını bu süt içersinde yapar,süt işçi ve erkek arı gözlerine üç gün müddetle konduğu halde ana arı gözlerine kapanıncaya kadar konur.
Süt üretimi ve ana arı yetiştirilmesi aynı yolla yapılır, eğer süt alınırsa o göz iptal edilmiş olur ,gelişmenin sonuna kadar beklenirse larvadan ,pupa ve nihayet ergin ana arı meydana gelir.
Arı sütünün gözden alınması larva haline dönüştükten 48-72 saat sonralarına rastlar,sütün gözden rahat çıkarılması için ana arı yüksüğü 2/3 kadar kesilir bu suretle süt ,özel bir kaşıkla çıkarılır. Her gözden çıkarılan süt miktarı 50-300 mg arasında oynar. Sütün alınması ve saklanması özel ihtimam isteyen bir iştir.
|